2 ay. Tüm renklerin solduğu, gri karanlık günler. Karabasan gibi çöken gece ve birinin gözüne fener tutması gibi gelen güneş. Kahrolası güneş. Yıkılası dünya. Ve yok olası diğer her şey. Kıyametten sonraki cehennem böyleymiş demek. Atiye Bremen’de, Bremen Mızıkacılarının heykelini manzara alan tuğla kiremitli evinde, tüm perdeleri dış dünyaya kapalı bir inzivaya çekilmişti. Hayati hiçbir şey dışında evden çıkmıyor, yaşamaktan nefret ediyordu. Eski iş yerinden aldığı tazminatlar sayesinde çalışmaya ihtiyacı yoktu. Ve çalışmaya ihtiyacı olmaması onu daha çok eve hapsediyordu. Mecburiyetler insanı hayata bağlar. Ama Atiye’nin hayatı solmuş, susuz kalmış, boynu bükük bir sümbüldü. Yeniden doğacağı gün gelecek miydi acaba? Karnı guruldadı. Canı kalkıp yemek hazırlamak istemiyordu. İç çekti,

