YAZARDAN....
Süleyman, karısının tenine dokundukça aklını yitiriyordu. Her kıvrım, her titreme onu derin bir yangının ortasında bırakıyor Parmakları, yeni keşfettiği gamzelerde gezinirken karıncalandı. Karısının bedeninden bir an ayrıldığında, içindeki arzu tekrar alevlendi. “Siktir,” diye fısıldayıp yeniden üzerine uzandığında, altında kıvranan karısının göğsü, dudaklarının izini sürerken, her nefeste Süleyman’ın kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu.
“–Süleyman...” Kadının ince sesi kulaklarında yankılandıkça, dizginlerini bıraktı. Onun üzerinden kalkmadan bedenini çevirdi, göz göze geldiler. Dudakları tekrar birleştiğinde, iki bedenin iniltileri, kuru duvarlarda arsız bir zevk gibi yankılanıyordu.
Karısının pembe dudaklarından diliyle öpücükleriyle boynuna, gerdanına, göğüslerine
