2.Bölüm

899 Words
Haftalar haftaları kovaladı.Günler saatler geçmek bilmedi ahu için.Hayatında yaşadığı en büyük acının babasının ihaneti olduğunu sanarken annesinin ölümüyle beraber kendini boşluktaymış gibi hissetti.İçindeki yangın bir türlü sönmek bilmiyordu.Ölümle yaşam arasındaki o ince çizgiyi annesinin ölümü ile daha iyi anladı.Polislerin söylediklerine göre bilerek annesini yakmaya çalışmışlar.Benzin bidonları apartmanın yakınındaki çöpten çıkmıştı. Bakılan kameralarda en ufak bir iz yoktu.Kafayı yemek üzereydi.Kim annesinden ne istiyordu? Tam 1 aydır kimseyle konuşmuyordu.En yakın arkadaşı buke hergün gelip onunla konuşmaya çalışıyordu fakat tek yaptığı boş boş duvara bakmaktı.Yangından sonra bir arkadaşının boş bir evinde kalmaya başlamıştı.Komşuları,annesinin arkadaşları, iş arkadaşları bu bir aylık süre içersinde hep yanında olmuşlardı.Okunan mevlütlerde sadece duvara boş boş bakıyordu.Hayatındaki tek insanı kaybetmişti.Yalnız kalmıştı.Gidecek bir mezarı bile yoktu annesinin.Bomboş baktığı tavandan kafasını çekip yataktan kalktı.Ellerine annesinin resmini aldı. "Beni hiç bırakmıycaktın.Söz vermiştin.Ben şimdi napıcam anne.Benim kimsem yok.Sana yemin ederim seni öldürenleri bulucam.Kendi ellerimle adalete teslim edeceğim.Üzülme anne sen benim kalbimde yaşıycaksın" diyerek dudaklarını fotoğrafa bastırdı.Çalan kapıyla ayaklarını sürüyerek kapyı açtı.Gelen bukeydi.Buke Urfalı bir ailenin kızıydı.Ahu ilede üniversitede tanışmışlardı.Sarı saçlarının yanı sıra ela gözleri ile çok dikkat çekiyordu.Ahu yine tek kelime etmeden kapıyı kapattı.Bukeyle beraber koltuğa oturdular.Buke ellerini ahunun saçlarına daldırıp "Hepsi geçicek canım herzaman yanındayım."dedi Ahu bukenin söylediklerine hafif bir tebessümle cevap verdi ve Buke'nin dizlerine uzandı. Ulusoy Konağı Bedirhan selim koltuğuna oturmuş gelicek telefonu bekliyordu.Bu telefon onun için çok önemliydi.Çalan telefon sesiyle düşüncelerinden ayrıldı. "Söyle kadir"dedi. "Ağam dediğiniz gibi araştırdım.Biraz zor oldu ama buldum."dedi. Bedirhan duydukları ile birlikte ayaklandı Ve gözlerini sonuna kadar açtı. "Nerdeler kadir söyle "dedi. Karşısındaki adam derin bir nefes aldı. "Ağam nasıl söyleyeceğim bilmiyorum."dedi. Bedirhan daha fazla sinirlerine hakim olamayarak "KONUŞSANA BE ADAM NERDE ANNEM OLUCAK O KADINLA KARDEŞİM HANGİ DELİKTELER CEVAP VER" diyerek gürledi. "Ağam meryem hanım ölmüş Ahu hanım İstanbul'da arkadaşının evinde kalıyor." Bedirhan duydukları ile birlikte elindeki telefonu düşürdü ve olduğu yere çöktü.Şimdi yıllardır aradıkları annesi gitmişmiydi.Onu yine mi bırakmıştı.Gözleri doldu genç adamın.Annesi hiçbirşeyi bilmiyordu ve bundan sonra da bilemeyecekti.Annesi ve kızkardeşi gittiğinden beri Bedirhan olanları anlamıyordu.Eve geldiği gün heryerden onları aramıştı.Ama yoklardı.O yılan yüzlü kadın yüzünden olduğunu düşünmüştü ve yanılmamıştı.Babaannesi ve babasının konuştuklarını daha dün gibi hatırlıyordu.Annesi o kadınla babasını aynı yatakta görmüştü ve gitmişti.Ama bilmediği şey herşeyi babaannesinin ve o kadının planlamış olmasıydı.Olanları öğrendiği günden beri babasıyla çok konuşmamıştı.Onun suçuydu.Annesine engel olmalıydı.O tuzağa düşmemeliydi diye düşündü bedirhan.Babası annesinin gidişinden sonra yıkılmıştı.Nerden bilebilirdi ki o kadının o uyurken yatağa gireceğini.Olanlardan sonra babası babaannesiyle hiç konuşmamıştı.Gaddar kadın diye düşündü bedirhan, babannesi annesi gittikten sonra onu doldurmaya çalışmıştı.Babası eve her tek başına geldiğinde Bedirhan ağlamayacağına söz vermişti kendi kendine.Bu yaşına kadar kendi kendini yetiştirmişti.Şimdi kimden hesap sorucaktı.Kime kızacaktı? Hızlıca oturduğu yerden kalktı Ve hazırlanmaya başladı.İstanbula gidiyordu.Minik kardeşi ahusunu almaya... İstanbul Genç kız arkadaşının yaptığı çorbayı içtikten sonra hastaneye gitmek için giyinmeye başladı.Hazırlandıktan sonra alal acele evden çıktı.Hastanedeye geldiğinde bakışların üstünde olduğunu hissetmişti.Başhekim Tarığın yanına çıktı.Kapıyı tıklatıp içeri girdi.Genç adam kahverengi gözlerini ahuya çevirip "Hoşgeldin ahu "dedi. "Hoşbulduk tarık" diyen kız söyleyeceklerini hiç uzatmadan dile getirdi. "Tarık ben istifa etmek istiyorum." diyen kızla tarığın gözlerinden alev çıkacak duruma geldi.Neyden bahsediyordu bu kız.Yıllardır uzaktan uzağa sevmişti Tarık onu.Sırf incitmek istemediğin ama bu olamazdı.Ondan daha fazla uzaklaşmasına tahammül edemezdi.Hızla koltuğundan kalkıp ahunun karşısına dikildi. "Sen ne dediğinin farkındamısın? Beynin bu dediğini idrak edebildi mi? Ne demek istifa etmek ha ahu ne kadar çabuk pes ediyorsun.Alt tarafı annen öldü. Kendi-" derken Ahu duyduklarıyla çileden çıktı. "ALT TARAFI ANNEN ÖLDÜ HA NE DİYORSUN SEN BE.SEN BENİM NE HİSSETTİĞİMİ ANLAYAMAZSIN ANLADIM MI? BEN BURAYA SANA LAF ANLATMAYA GELMEDİM TARIK BENDEN BU KADAR İSTİFA EDİYORUM"dedi. Adımlarını kapıya yöneltti.Tam çıkacakken kolunda hissettiği acıyla tarığa döndü.Genç adam çileden çıkmıştı. "SEVİYORUM SENİ AHU ÇOK SEVİYORUM BUNCA SENE SEVDİM.ŞİMDİ BENDEN GİTMENE İZİN VERMEM ANLADIN MI?" diyen Tarık'la kollarını elinden kurtardı Ahu. "HASTASIN SEN SAKIN BANA YAKLAŞMA BEN SENİ ARKADAŞIM OLARAK GÖRDÜM.EN BAŞINDAN BERİ ARKADAŞIM DEDİM SANA YAPTIĞIN ADİLİKTEN BAŞKA BİRŞEY DEĞİL!!!" diyerek kendini dışarı attı.Kapıda duran arabasına binip yönünü eve çevirdi. Genç kız oturduğu mutfak masasından kalkıp adımlarını odasına yönlendirdi.Artık bu şehirde duramazdı.Yurt dışına çıkmak için hazırladığı valizini alan ahu salona ilerlerken kapı çaldı.Hızla adımlarla kapıyı açtığında gördüğü kişiyle donakalan kızın gözlerinden bir damla yaş düştü ve yıllardır hasret kaldığı o sözcük döküldü dudaklarından. "A-abi" Bedirhan karşısındaki miniğine bakarken ne kadar güzelleşmiş ne kadar olgunlaşmış olduğunu fark etti.Kendisini unutmamış olduğuna sevindi.Tanımıştı miniği kendisini.Gözyaşları içine kalan kıza sarılan bedirhan "Ağlama miniğim nolur ağlama burdayım kardeşim artık yalnız değilsin"dedi. Genç kız abisinden duyduğu sözlerle içini çeke çekr konuşmaya çalıştı. "A-abi a-annemi öldürdüler" diyen kızla şok olan bedirhan "Tamam miniğim düşünme bunları herşey geçicek"dedi. Genç kız iki gündür abisiyle kalıyordu.İyiki gitmemişti Amerika'ya yoksa abisini göremeyecekti ve gerçekledi öğrenemeyecekti.Bu iki günlük süreçte abisiyle herşeyi konuşmuşlardıBabasının annesine ihanet etmediğini öğrendiğinde genç kız gözyaşlarını bir tülü durduramamıştı.Abisinin anlattıklarını düşünüp duruyordu.O kadının neden konak'ta kaldığını sorduğunda aldığı cevaba şaşırmamıştı.Babaannesi istemişti tabiki babasıda annesini bulunca kadınla yüzleştirmek için ses etmemişti.Sinirleri gerilmişti ahunun.Bedirhansa annesinin ölümünü düşünüyordu.Kızkardeşine döndü. "Merak etme miniğim herşeyi araştırıcam annemize bunu kim yapmışsa bedelini ödeyecek" diyerek kardeşinin başını omzuna yasladı. "Sağol abi sen olmasaydın napardım bilmiyorum kendimi çok yalnız hissediyordum.Ama artık sen varsın.Tek sorun babama hala kızgınım" diyerek gözlerini kapatan kardeşinin başını okşayarak "Bende kardeşim ama artık meydanı boş bırakmıycaz şimdi bizim devrimiz başlıyor.1 hafta sonra Mardin'e gidiyoruz.Hancıoğlu aşiretinin düğünü var.Düğüne benimle katılmaya ve herkese haddini bildirmeye var mısın? diyen bedirhanla içine derin bir soluk çeken kız "Varım abi annemin intikamını alıcaz.Herkes yerini ve haddini bilecek senden tek isteğim babama beni söyleme düğün günü görsün." diyen kızı onaylayan bedirhan kafasını salladı.Artık mardin Ulusoy aşiretinin kaçan kızının gücünden ve kudretinden korkacaktı.Devir onların devriydi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD