Bosanacagim 2

800 Words
Burcu Bazı şarkılar var, kulağıma ne zaman gelse beni bir anın içine götürür. Oyle bir şarkı ile babamın ameliyattan çıkmasını bekliyordum. Darbe yemeye alışmıştım ama sabahın erken saatinde kahvaltı masasında yediğim darbe yikmıştı beni mindere hayatımda ilk defa. İlk baş başa anımizda bakişlariyla zehirlemeyi birakmis dili ile zehirlemisti. Bosanacakmis benden. Annesini bunun garantisini vererek susturmus. Arabada gelirken düşündüm, sahip olmadığın bir şeyi kaybedebilir misin? Önceden olsa ' hayir' derdim ama şimdi cevap o kadar karmaşık ki! Mutlu olabilirmisim, bir evim, çocuğum bile olabilirmiş sanki. Sanki eve atılan çorap teklerine kizabilir, ilgisizlikten yakinabilirmisim Sanki tencereyle yaprak sarma yapıp eline sağlık denmedi diye kusebilirmisim. Kahve yapıp bir köşede içebilecegim bir koltuğum olabilirmis de kaybetmişim gibi Hastaneye vardığımızda babamı ameliyat saatinden daha önce indirdiklerini öğrenip kahrolmustum. Görmeliydim, elini tutup ' ben buradayım' demeliydim Koltukta oturmuş ameliyathaneden gelecek haberi beklerken elinde bir tost ve meyvesuyu ile geldi. Yanıma oturup uzattı. " istemem sagol" Artık ondan hiç bir şey istemeyecektim. Sinirli sinirli masanın üstüne attı poşeti. Babasının sert ve uyaran bakışlarına rağmen sakinlesemiyordu " yetişemedim. Girmeden önce göremedim onu" dediğimde dişlerini sikarak " erken kalksan yetisirdik" diye laf sokmuştu Ona baktım, anlamıyorum onu. Şu an dünyanın en çözülemez problemi gibi. Hem çok bildik hem çok karmasik " Annen boşanma evraklarını imzalamadan kaldırmadı masadan" Başıni hızla bana dönüp kaşlarını çatmıştı. " Ne boşanma evraki?" Gözümü ameliyathane kapısına diktim. Bilmiyor sanki ya da gerçekten bilmiyor mu? " Ah anne ahhh" Yaaa, bir de bana sor sen o anneni. " imzalamadin herhalde" Neydi bu, soru mu? temenni? merak??? " Imzaladim" Bakmiyordum ona ama üstümdeydi keskin bakışları. " Ne yaptım dedin?" Ne yaptım? istediğinizi... Her biriniz benden istediğinizi almadınız mı? Sonunda ameliyathane kapisi acilmis koşarak doktorun yanına gitmiştim. Allahim çok şükür iyi... Yoğun bakımda kalacakmış. Cok israr ettim ' Ben de hastanede kalayım' diye ama Seyit beye hayir demek pek mümkün değildi. Tuhaf ama babamı bir an olsun yalnız bırakmıyordu. Bu gün de göremeyecek olmasına rağmen yaşına başına aldirmadan kalmayı seçti hastanede. Ve ben, onun yanında kuzu kuzu döndüm açık hapishaneme. Odaya girdigimde ardim sıra geliyordu. Yatağını alacak herhalde diye düşünürken kolumdan tutup kendine cevirdi bedenimi. " Neden cevap vermiyorsun, aklın nerede senin? Her önüne katılan kağıda imza atmak zorunda mısın?" Derdi ne bunun? Annesine bosanacaginin garantisini veren o değil mi? O büyük ismi, namusu temizlenecek işte " Ne istiyorsun benden? Sen söylemişsin zaten ayrılacağını, kadın da resmiyete dökmek istedi. Ben de imzaladım, ne var bunda?" Kolumdan çekip kendine dayadı bedenimi " Ne var öyle mi? Ne var?" Bakışı yüzüme gözlerim ile dudağımın arasındaki gidip geliyordu. Dudağıma doğru hamle yaparken aniden durdu. Çekti kendini yine. Tabi ya, benim gibi bir kıza neden dokunsun? Ancak sarhoş olursa tenezzül ederdi beyefendi. Serhat Kac gün oldu, konaktan haberini alıyordum. Kanlı çarşafı yüzüne atmış Cesur annesinin. Kahretsin, benim olması gerekene dokundu. Konaktan gelen fotoğraflarını inceliyordum telefonumda. Zayıflamış sanki... Nasil istiyorum onu, nasıl hayal ediyorum. Yine fotoğraflardan birisine bakarken fark ettim ayak bileğindeki izi. Dikis izi mi o? L şeklinde dikis izi. Telefona iyice yaklaşırdim, kahretsin tam secilmiyor. O geceyi hatırladım, yerde benden sürünerek kaçarken savurduğu tekme sominenin köşesine çarpmıştı Leyla'nin. Ayağını sarıp devam etmiştim sahip olmaya. Aynı ayağı, aynı yer... tesadüf olabilir mi? Ama pezeveki oldu dedi! Hemen aradım " buyur beyazdem. Geldiniz mi İstanbul'a en güzel kizimi yolluyorum " " istemez, kizi sen mi teşhis ettin?" Dondu kaldı sorumla. " hangi kızı?" Gönül diyor atla uçağa git özel olarak döv gel " ölen kizi sen mi teşhis ettin?" " Yok beyim kızın teşhis edilecek bir yeri kalmamıştı ki. Her yeri parçalanmış, fotoğrafını gösterdi komser bakamadım bile o kadar kötüydü " Olabilir mi? ayağa kalkmış heycanla telefonu kapatıp tekrar fotoğraflara girdim. Olabilir mi böyle bir şey? Mümkün mü bu? Benden korktu, her defasında beni gördüğünde bayıldı. Benden hep kaçtı. Bakışlarını kaçırdı, saklandi. Kendime bir içki doldurup heycanla içerken yarın gitmek zorunda olduğum iş seyahatini hatırlayıp defalarca küfür ettim. Kahretsin... 2 hafta.... nasıl dayanağım. Ya oysa, ah oysa kimseye bırakmam benim o. Sadece benim. ☆ ☆ ☆ ONEMLI ☆☆☆ ( Not: Arkadaslar Kitap Kurdu uygulaması ocak ayında yüklenecek, şuan playstore de olan uygulama değil. Ben oraya transfer oluyorum. Yarışmada okurlar okur juri olarak oy verecek suruleyicilik maddesine 1-20 arası puan ile. Adaletli, okumayı seven, detayları kavramaya yetenekli arkadaşlarımız isterse okur juri olabilir. Uygulamanın bize yaz butonuna nickname ve okur konu kısmına okur juri olma talebi yazmaları yeterli. Kimse babanız kizi oğlu değil eğer vicdanen zan altında kalacağınız düşündüğünüz bir şeyse hiç basvurmayin adalet ve hakkaniyet herkese eşit dagitilmali Ben de dahil kimseye juri bilgisi cevabını veremezsiniz. yönetim olumlu cevap verdiyse tam bir gizlilik içinde kalmamız şart. kimseye yönetim aciklayana dek juri olduğunuzu iletemezsiniz avantaj dezavantaj sağlayamazsınız Gerekli maddeler zaten uygulamada yazacak. Web sitesinde de. Uyarıları lütfen dikkate alın. Juri olan arkadaslara süreç bitince 2026 jürisi unvanı ve isim cercevesi verilecek. Bonus verilecek ve içlerinden bir kisi okuyucu temsilcisi olarak uygulamada ücretli çalışan olacak. )
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD