Adını duyduğum an içimde panik çığ gibi büyümüştü. Ayağa kalktığım gibi sığındığım köşeden hızla uzaklaşmak istedim. Mantığım tek bir şey söylüyordu: “O içeri girmeden sen odana kaç!” Ama bacaklarım korkudan donmuş, hareket etmiyordu. Babam ve annem onu kapıda karşılamak için kalktığında, amcam gözlerimi süzüp halimi fark etmişti. "Otursana, Aycan!" demişti. Yengem de gözümün içine bakıyor, halim ne denli kötüyse o bile fark etmiş kendince çözüm arıyordu. "Acaba odasına mı geçse? Baksana kızın haline." derken aralarında birbirleriyle konuşuyor, beni nasıl koruyacaklarını düşünüyorlardı. Amcamı severdim. Her seferinde beni ayak altından çektiklerinde yahut işe gönderdiklerinde de böyle tepki, verirdi. keşke o gün bunu düşünmeseydi. Güya beni rahatlatmak için konuşmuştu. "Kız grip olmuş,

