Yaman'ın siyah, gösterişsiz ama son model, zırha yakın sağlamlıkta bir arabası, Beyoğlu'nun arka sokaklarından birinde, agresif kırmızı ışıklarla bezenmiş, gösterişli bir tabelanın altında sessizce durdu. Tabelada, neon ışıklarla süslenmiş "Zümrüt" yazısı, bulunduğu kirli, dar sokağa meydan okurcasına parıldıyor, adeta bir çelişkiyi haykırıyordu. Burası, Bedirhan'ın en değerli mülkü, şöhretinin, gücünün ve kirli servetinin tartışmasız kalbi, onun karanlık imparatorluğunun tahtıydı. Rengarenk ışıklar, vitrindeki kadın silüetleri ve içeriden sızan cızırtılı, hüzünlü bir Anadolu pop müziği, mekanın karakterini, ruhunu ele veriyordu. Hayal, arabadan inerken bacakları pamuk gibi olmuş, titriyordu. İçgüdüleri ona çığlık çığlığa buradan uzaklaşmasını söylüyordu. Burası, babasının onun için duydu

