Güzel Asistan

1970 Words
Sevinç içinde masasının başına gitti ve kendine ait olan eşyaları toplamaya başladı. Kendine ait bir odası olacağına inanamıyordu. Yeni tanıştığı ve kısa sürede samimi olduğu, Derya adında ki kız yan masadan ona seslendi. 'Hayırdır Ebru ne yapıyorsun?' Anne ve babasına ait resmi eline almıştı ki arkadaşına baktı. Yüzündeki sevinç görülmeye değerdi doğrusu. 'Az önce Tahir Beyle konuştum. Bana Aksoy inşaat projesinde yer alacağımı söyledi ve benden yanındaki odaya taşınmamı istedi.' Derya samimi bir heyecanla yerinden kalkıp arkadaşına sarıldı. 'Ay senin adına çok sevindim Ebrucuğum. Eminim harika bir iş çıkaracaksın.' Derya'nın samimiyetine inanıyordu. Kalbinin güzelliği yüzüne vuran iyi biriydi. Aynı karşılıkla sarıldı ona 'Teşekkür ederim. Umarım bunu başarabilirim.' 'Ben başaracağını biliyorum. Sonuçta okuldan en iyi puanla mezun olan sensin. Kendine güven yeter, gerisi gelecektir.' Eşyalarını toplamasına yardım eden kıza teşekkür ettikten sonra yerleşmek için yeni odasına gitti. Tahir'in odasının hemen bitişiğinde yer alıyordu bu oda. Dosyaları çekmecesine yerleştirdikten sonra anne ve babasına ait olan resmi masasının üzerine koymuştu ki ince bir ses işitti. 'Senin ne işin var bu odada?' Açık olan kapıda duran kıza baktı. Meltem adındaki bu kız ile tanışmamıştı fakat Derya'dan onun hakkında hiç iyi şeyler duymadığını hatırladı. Bu Sarışın kızın kendini beğenmiş ve kıskanç bir tip olduğunu söylemişti ona. Ne oluyorsa bu kıza görende şirketin patronu sanır diye düşünmeden edemedi. Umursamamak en iyisiydi. 'Gördüğün gibi odama yerleşiyorum.' Kız salınarak yürüdü ve odanın ortasında gelip Ebru'yu gözlerini kısarak süzdü 'Daha birkaç gün önce işe başlamış olan birinin nasıl oluyor da kendi odası olabiliyor aklım almıyor. Doğrusu işin sırrını merak etmedim değil.' Ebru dehşetle baktı kıza 'Sen ne demek istiyorsun?' Kız alayla gülümserken küçümseyici tavrı devreye girmişti 'Diyorum ki! Kim bilir kimin yatağından geçerek bu konumu elde ettin seni uyanık şey. Şamil Bey, Kerim Bey ya da Tahir Bey hangisi acaba?' Tek kaşını kaldırıp merakla baktı genç kıza. kendinden nasılda emin görünüyordu. Ebru sinirle masanın etrafından dolanıp kızın tam karşısında durdu. Elleri ayakları bütün bedeni sinirden titriyordu. 'Bana bak ağzını topla. Ben kimsenin yatağından geçmedim tamam mı?' Sinirleri gerilmiş, gözleri buğulanmıştı. İtham edildiği şey çirkin ötesi iğrençti. Meltem kahkahayı patlattı. 'Senin karşında çocuk yok. Masum rolü oynama bana. Masum olmadığın çok açık.' Kendine hakim olmayı başaramayan Ebru kızın üzerine yürüdü ve onu saçlarından tuttu. 'Sen çok fazla oldun haddini bil.' Meltem acıyla çığlık atmaya başlamıştı ki duydukları ses üzerine ikisi de duraksamak zorunda kaldılar. 'Neler oluyor burada?' Meltem Tahir'in sesiyle bakışlarını hızla ona çevirdi ve Ebru'nun elinden kurtulup adamın yanına gitti. Bir liman gibi sığındı ona. 'Ben Ebru'ya yeni işinde başarılar diliyordum Tahir Bey. Bir anda çıldırmış gibi üzerime atladı. Normal değil bu kız.' Ebru duyduklarına inanamıyorken hayretle bakıyordu utanmaz kadının yüzüne. Nasıl oluyor da bu kadar sakin görünebiliyor ve yalan söyleyebiliyordu. 'Pis yalancı' Diyerek kızın üzerine tekrar yürüdüğünde Meltem korkuyla Tahir'in arkasına saklandı. 'Görüyorsunuz işte. Bu kız aklını kaçırmış. Bu dağdan inme kız burada çalışmayı hak etmiyor Tahir Bey. Şirketin kalitesini düşürecek.' Ebru yumruklarını ve dişlerini sıktı. 'Saklanma da gel buraya. Sana kim olduğumu göstereyim.' Hiçbir zaman haksızlığa gelemeyen biri olarak ani bir hareketle ona hakaret eden kızın üzerine atıldı. Şu an kovulmak umurunda bile değildi. Tek istediği bu kızı bir güzel benzetmekti. Sonucu ne olursa olsun böyle bir iftirayı kabul etmeyecek kendini sonuna kadar savunacaktı. 'Sakin ol bakalım.' Adamın kollarını belinde hissedince bütün vücudunun kaskatı kesildiğini hissetti. Sesi insanın ruhunu okşayan cinstendi. Bakışları ise sakinleştirici bir etkiye sahipti. Tahir delici siyah gözlerini Meltem'in üzerinde gezdirirken o sakinleştirici etkiden oldukça uzaklaşmıştı. Neyse ki az önce kulak misafiri olmuş ve iki genç bayanın arasında geçen bütün konuşmayı duymuştu. Sakin bir şekilde Ebru'yu kollarının arasından bıraktı ve gidip odanın kapısını kapadı. Bu kez bakışlarının muhatabı Ebru idi. Onun ne kadar üzgün olduğunu ve ağlamamak için çaba harcadığını görebiliyordu. Sulu gözlü duygusal kadınlardan hiç hoşlanmazdı ama Ebru'nun bu güçlü ve savaşçı hali pek bir hoşuna gitmişti. Birkaç kararlı adım atarak Meltem'in önünde durdu. Kızın beğeni dolu bakışlarına kaşlarını çatarak karşılık verdi ve gözlerini onun renkli gözlerinden ayırmadan konuştu. 'Anlamıyorum neden herkesi kendin gibi görüyorsun Meltem Hanım? Kimi kendi becerileriyle bir yerlere gelirken, kimileri kolay yoldan yükselmeye çalışır. Bu hayatın kanunu gibi bir şey. Sen kolay yolu seçenlerdensin güzelim. Bunun sonucu olarak hak etmeden bir kademe yükseldin. Fakat sanma ki seni çıktığın yerden indiremem. Çıkarmasını becerebiliyorsam indirmesini de becerebilirim. Ne demek istediğimi anladın değil mi?' Meltem kıpkırmızı olmuş bir yüzle başını aşağı yukarı salladı. ters köşe olmuştu. Tahir'in bu köylü kızı savunduğuna inanamıyor bütün vücudu sinirden titriyordu. Bakışlarını yere indirdi. Hiç olmadığı kadar utanmış ve küçük düşürülmüştü hem de az önce aşağıladı kızın karşısında. Gururu kırılmıştı. Ebru ikiliyi hayretle izliyorken Tahir'in kendisine bakmasıyla yaşadığı şoku üzerinden atmaya çalıştı. 'Ebru Hanım size gelince siz Meltem Hanımın aksine dürüst ve gelecek vaat eden bir çalışansınız. Hiçbir şekilde o kötü sözleri hak etmediğinizi düşünüyorum.' Meltem'e döndü. ' Bir daha Ebru Hanım hakkında bu tür ithamlar duymak istemiyorum. Asla... Şimdi kendisinden hemen özür dile.' Ebru kendisini savunan bu adama karşı ne hissedeceğini bilemedi. Az önce nefret ettiği ve boğmak için can attığı kıza bu defa acıyarak bakıyordu. Meltem duyduklarına inanamıyormuş gibi titreşen göz bebekleriyle Tahir'e baktı ve itiraz etti. 'Ama Tahir Bey...' diye konuşmaya başlamıştı ki Tahir'in keskin ses tonuyla kelimeleri havada asılı kaldı. 'Ya özür dilersin ya da sonucuna katlanırsın' demesiyle çenesini kapamak zorunda kaldı. Nefret dolu bakışlarını Ebru'ya yöneltti. Ardından bakışlarını yere sabitledi. samimi olmayan bir şekilde mırıldandı. 'Özür dilerim' dedi zoraki bir şekilde. Tahir'e baktığında bu sefer gözleri dolmuştu. 'Tamam şimdi işinin başına dönebilirsin. Bir daha iş yerimde böyle saçma dedikodular duymak istemiyorum. Yoksa ikinci bir şansın olmaz.' Meltem hiçbir şey söylemeden kapıyı açtı ve hızla odayı terk etti. Ebru olanların ve duyduklarının şokuyla tepkisiz bir şekilde öylece kalakalmıştı. Odada baş başa kaldıklarını fark ettiği an gerildiğini hissetti. Bu adam ona karmakarışık duygular hissettiriyordu. Tahir'in kendisine doğru emin adımlarla yürüdüğünü görünce, kalp atışları hızlanıp göğsünü zorlamaya başladı. Adam tam karşısında durdu ve gözlerinde anlayamadığı bir ışıltıyla onu süzdü. 'İyi misin?' Başını salladı. 'Yalan söylemeyi beceremiyorsun. İyi olmadığını görebiliyorum. Ağlamak istiyorsun. Ağla hadi.' Bu doğruydu ama onun karşısında ağlamasını nasıl beklerdi. Adam devam etti. 'Sakın hiçbir kötü duyguyu içine atma Ebru. Yoksa üzülen acı çeken hep sen olursun. İçine attıkların seni zayıflatır. Güçsüzleştirir. Hatta yaşam enerjini alır ve seni hasta eder. Bu nedenle hiçbir duyguyu içine atma. Ağlamak istiyorsan ağlayacaksın ve rahatlayacaksın. Gülmek istiyorsan da kimsenin buna engel olmasına asla izin vermeyeceksin. Ben neden böyleyim sanıyorsun. Güçlü olmak zorundayım, dostun olduğu kadar senin kötülüğünü isteyenlerde olacak. Onlara asla zayıf yönlerini göstermemelisin.' Bir adım daha yaklaştı genç kıza. Elini uzattı işaret parmağıyla önce kızın deli gibi atan kalbine dokundu. 'Burası' dedi ve sonra onun başına götürdü parmağını, gözlerini bir an olsun ayırmadı ela gözlerden 'Ve burası bir olmalı. O zaman! İşte o zaman daha güçlü olursun.' 'Kurtlar sofrasına hoş geldin.' Ebru gülümseyince genç adamın bakışları dolgun pembe dudaklara kaydı ve farkında olmadan yutkundu. Allah şahidi olsun ki bu kızı çok beğeniyordu. Kızı ürkütmemek için kendisini geri çekti. 'Neyse sizi yalnız bırakayım da işlerinizi tamamlayın. Eksik bir şeyler olursa sekreterime iletirsiniz. Ayşegül ile tanışmıştınız değil mi?' genç kız boğazını temizleyip konuştu. 'Evet tanıştık.' 'Güzel yerleşmeniz bitince sizi odamda görmek istiyorum. Projeyi detaylandırmalıyız bir an önce.' 'Peki, Tahir Bey' Odadan çıkan adamın ardından bakarken tuhaf hissediyordu. bu etkileyici adamın yakınlığından kaynaklanan yaşadığı heyecan yüzünden kendisine kızmadan edemedi. 'Topla kendini Ebru. Sen ne kadar zayıf, iradesiz bir kızsın böyle. Tamam, çok yakışıklı karizmatik acayip çekici biri olabilir ama sonuçta o çapkının teki. Güvenilmez, bencil bir adam.' bunları hatırlaması iyi olmuştu anında kendini toparladı ve işine geri döndü. İşini bitirince hemen soluğu Tahir'in odasında aldı. İçeriye girdiğinde genç adam cam kenarında bulunan masada çizim yapmakla meşguldü. İşine öyle dalmıştı ki Ebru'nun kapıyı çaldığını ve odaya girdiğini fark etmemiş gibi görünüyordu. Genç kız çekingen bakışlarla adamı incelemeden edemedi. Gri ceketini çıkarmış vücuduna oturan beyaz gömleğin kollarını kıvırmıştı. öylesine güçlü ve korkusuz görünüyordu ki bu sahneden etkilenmeden edemedi. Adamın sesini duyunca olduğu yerde sıçradı. 'Orada durmuş ne yapıyorsunuz Ebru Hanım?' Tahir'in gözleri ışıldarken dudakları muzip bir şekilde yukarı kalkmıştı. Kızın kendisini hayranlıkla süzdüğünü fark etmiş bu olay gururunu okşamıştı. 'Şey ben...' Karşısında kırmızılara boyanan yanaklarda dudaklarını gezdirme isteğini kafasından atmak için bakışlarını kaçırdı. Ebru bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünürken ardındaki kapının aniden açılmasıyla imdadına yetişen kurtarıcısına baktı. Gelen esmer tenli, ince, uzun ve güleç yüzlü bir kızdı. 'Merhabalar' dedi neşeli sesiyle. 'Ooo kimler gelmiş' Tahir elindeki işi bırakarak kızı karşıladı. 'Bu ne güzel sürpriz böyle' Ebru ikilinin birbirlerine sarılmalarını izledi. Sanki o yokmuş gibi davranmalarına içerlemişti ki Tahir yanına geldi. 'Sizi tanıştırayım. Ebru Hanım benim yeni iş arkadaşım bu bücür de kız kardeşim Sevgi' Genç kız hissettiği derin rahatlamayla neşeyle elini uzattı 'Memnun oldum Sevgi Hanım.' Sevgi uzatılan eli sıkmak yerine ona sarıldı bu duruma şaşırmadan edemedi. Böyle bir samimiyet beklemiyordu. 'Bende memnun oldum Ebru. Hanım lafını ortadan kaldıralım resmiyetten hiç hoşlanmıyorum bana sadece Sevgi de olur mu?' Onun bu teklifine memnun olmuştu. Sıcakkanlı bu kıza anında kanı kaynadı. 'Olur tabi.' Abisine dönen kız bütün sevimliliğini takınarak konuşmaya başladı 'Abicim' Tahir onun bir şeyler isteyeceğini anında anlamış gözlerini devirmişti. Ne zaman işi düşse hemen abiyi yumuşatma politikasına başvuruyordu uyanık kız. 'Söyle bakalım tatlı bela.' 'Biliyorsun uzun zamandır parti düzenlemedim ve artık zamanı geldi diye düşünüyorum. İznin olursa tabi? Hafta sonu arkadaşlarım için parti düzenlemek istiyorum.' Gözlerini süzen ve dudaklarını büzen kızın çok sevimli ve bir o kadar komik olduğunu düşündü Ebru. Tahir'in ne diyeceğini o da merak etmişti. Genç adam nasıl karşı koyabilirdi ki kardeşine. Biliyordu ki izni koparıncaya kadar onun başının etini yiyecek yakasından düşmeyecekti. Çaresiz ve bezgince konuştu. 'Tamam izin veriyorum ama çok kalabalık olsun istemiyorum.' Kız neşeyle yerinde hoplayıp zıpladıktan sonra abisinin boynuna atıldı onu öpmeye başladı. 'Abilerin en yakışıklısı, en anlayışlısı, en karizmatiği, en iyi kalplisi...' 'Tamam, Sevgi abartma. Ebru Hanımın yanında ayıp oluyor.' Sevgi Ebruya döndü utanmıştı 'Af edersin Ebru.' 'Rica ederim. Doğrusu imrendim sizin bu hallerinize. Benim kardeşim yok ne yazık ki tek çocuğum.' 'Olsun canım üzülme bundan sonra ben sana kardeşte olurum arkadaşta.' Ebru minnetle baktı bu ince fikirli kıza. 'Çok naziksiniz bunu çok isterim' dedi aynı samimiyetle. Sevgi abisinin koluna girdi 'Abim diye söylemiyorum. Dünyanın en harika insanıdır. Eminim o da sana patronluk yerine abilik yapmaktan memnun olacaktır.' Tahir bu sözlere bozulmadan edemedi oysa karşısındaki güzel kız için başka planları vardı. 'Bizim işimiz var Sevgi. Hadi sana güle güle.' Kovulan kız buna aldırmadı bile aynı rahatlıkla devam etti 'Hafta sonu partime seninde gelmeni istiyorum Ebru. İş çıkışı abim seni getirir.' 'Teşekkür ederim ama ben gelemem. Daha önce öyle ortamlara hiç girmedim. Ne yapılacağını bile bilmem.' Onun bu dürüstlüğü karşısında Sevgi ellerini uzatarak onun narin ellerini tuttu. 'Dans edip eğleneceğiz muhabbet edeceğiz o kadar. Merak etme ben hep senin yanında olacağım. Lütfen beni kırma' Oldum olası insanlara hayır diyemezdi ve çaresiz bu teklifi kabul etti. Kesin Sevgi de şeytan tüyü vardı. Bu kıza anında kanının kaynadığını hissediyordu. Sevgi gittikten sonra akşama kadar aralıksız çizimler üzerinde çalıştılar. Bu adam bu kadar enerjiyi nereden buluyordu. Genç kız ilk günden onun hızına yetişmekte zorlanmıştı. Bu gün onun için fazlasıyla yorucu bir gün olmuştu. eve gidip kendini yatağa atmak için can atıyordu. 'Bugünlük bu kadar yeter. Sanırım ilk günden seni çok yordum.' 'Alışamayacağım bir şey değil Tahir Bey.' bu cevap adamın hoşuna giderken hafif bir tebessüm belirdi. 'Çalışanlarımı böyle azimli görmek istiyorum.' Adamın keskin bakışlarına aldırmadan 'İyi akşamlar.' dedi ve odadan çıktı. Hemen yandaki odasına girdiğinde evrak çantasını açtı ve içine birkaç dosya koydu. Eve gittiğinde çalışmayı düşünüyordu. Tahir'in hızına yetişebilmeliydi. Odasından çıktığında mermer koridorda asansöre doğru ilerlerken, ayağındaki topuklu ayakkabının sesi yankılanıyordu. Şirkette çalışanların çoğu çıkmış olmalıydı çünkü etraf fazlasıyla sessiz ve sakindi. Asansöre binip aşağıya indi. Durağa doğru yürüyorken, hayalinde yorgun bedenini yatağa atmış dinleniyordu. Evet eve gider gitmez dinlenmeli sonra kalkıp çalışmalıydı. Yanında duran son model siyah arabayı fark ettiğinde ürkmeden edemedi. Arabanın camı aşağıya indiğinde Tahir'in yakışıklı yüzüyle karşılaştı. 'Binin Ebru Hanım. Sizi evinize bırakayım.' 'Şey teşekkür ederim buna gerek yok. Lütfen zahmet etmeyin. Otobüsüm şimdi gelir.' Genç adam ona aldırış etmeden uzanıp arabanın kapısını açtı. Nede olsa reddedilmeye alışık değildi. 'Israr ediyorum. Binin lütfen.'
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD