İsteme

915 Words
Babamı ilk defa böyle mutlu görüyordum. Dün taburcu olduktan sonra Demir Bey gelip bize eşlik etti ve bizi evimize bırakmıştı. Babamın beni seven biri olduğunu düşünmesi bana da iyi geliyordu. Eda ile birlikte evi temizledik ve elbiselerimizi giydik.Babam da takım elbisesini giymiş yüzü ne zamandır ilk defa güller açıyordu. Eda'dan ve babamdan izin alıp biraz dinlenmek için odama çekildim.Aynanın önüne geçtim ve kendime baktım. Üstümdeki elbiseye sonra gözlerime uzunca baktım.Ve gözlerim dolmaya başladı. Çünkü çok yorgundum.Herşeyden,herkesten ve kendimden dolayı yorgundum. Abimi çok özlemiştim.Emre burda olsaydı bizi kimseye muhtaç etmez ve etmemek için de herşey yapardı. Keşke burda olsaydı. Birkaç dakika sonra yatağa oturdum ve herşeyimle ellerimi göğe açıp Allah'ın bana yardım etmesi , bana güç vermesi için dua ettim.Sonra gözlerimdeki yaşı silip yüzüme en az sahte bir samimiyet gibi sahte bir gülücük takındım.Odamdan çıkıp babam ve Eda'nın yanına gidecekken kapı çaldı.Demir Bey olmayacağını düşünüp kapıyı açmak için elimi kulpa atıp kapıyı açtım. Karşımdaki arkası dönük elleri çebinde, sırtı geniş ve siyah saçlı adam kapıyı açtığımı fark edip bana döndüğünde Demir Bey olduğunu gördüm.Ama daha akşam olmamıştı.Neden şimdi gelmişti ki? "Demir Bey daha akşam olmadı ki " Demir Bey kısmını kısık bir sesle söylerken o beni baştan aşağı süzüp yutkundu. Elbisem uzun ve bebe mavisiydi.Saçlarımı da salık bırakmıştım.Yani o kadar çok abartmamıştım da neden bu kadar uzun süre süzdü beni.İçten içe biraz utandım ve onun dikkatini başka bir şeye çekmeye çalıştım. "Demir...Bey" Demir Bey gözlerini kısıp gözlerime baktı. "İçeri geçmeme izin vermeyecek misin? Müstakbel karım" Üstüme yavaşca gelerek bana söyledikleri beni geri gitmeye zorladı. "Asayram kim gelmiş." Babamın içerden gelen sesi ikimizinde o tarafa doğru bakmasına neden oldu. "Baba Demir geldi." Demir Bey'in bana doğru dönüp hafif tebessüm ettiğini fark ettim. "Kızım içeri al Demir oğlumu." Demir Bey'e son kez bakıp önünden çekildim ve girmesine müsaade ettim. Demir Bey içeri geçip arkasından bir kaç adamı da elleri dolu bir şekilde içeri girdiler. Ya ne gerek vardı bu kadar şeye.Ben bunları hediye olarak görmem ki bir yük olarak görürüm. Demir Bey odaya geçip babamla birlikte otururken Eda benimle birlikte kahve yaptı. "Eda bir kaç fincan daha yapalım dışardaki adamlara da götürelim malum kış ayı içleri ısınsın." Eda başını sallayıp "He bide şu fincan Demir Bey'in tamam mı kuzum" başımı salladım Eda mutfakta bir kaç fincan daha yaparken ben tepsiyi Demir Bey ve babamın bulunduğu odaya götürdüm.İçeri girdiğimde babam ve Demir Bey bana döndü.Babama tebessüm edip Demir Bey'e döndüm ve bir kaç adımda önüne geldim ve eğilip kahvesini alması için bekledim.Ama o sadece beni röntgenliyordu. Bende kirpiklerimin arasından kızgın bir şekilde ona bakıp mesaj verdim.Demir Bey tebessüm edip kahvesini aldı.Doğruldum ve babamın da kahvesini verdikten sonra kapının yanındaki sandalye de oturdum.Demir Bey kahvesini içtikten sonra bana dönüp sırıttı. Neden şimdi bana sırıtıyordu.Bu adamı anlamak zor gerçekten. "Ömer Amca sebebi ziyaretim belli biliyorsun. Böyle özel bir günde tek geldiğim içinde özürlerimi üzülerek dile getiriyorum.Asayra biliyor benim annem hasta olduğu için gelemiyor." Babam anlayışla başını sallayıp "Olur mu öyle şey oğlum? Sıkıntı yok.Hem ben kızıma güveniyorum.Sonuçta ne zamandır birlikteymişsiniz." Babamın söyledikleriyle gözlerim doldu ve başımı babamın beni görmeyeceği şekilde çevirdim.Ama bu sefer de Demir Bey beni fark etti.Kaşları bana bakarak çatılmıştı fakat kızgın değil gibiydi.Demir Bey tekrar babama döndü ve ona gülümsedi. "Ben de öyle düşünüyorum.Harika bir kızın var Ömer Amca." Demir Bey'in söyledikleri beni mutlu etmişti.Biliyorum sahte bir samimiyet ama beni yinede mutlu etti. "Ben izninizle sadete geçicem.Allah'ın emri peygamberin kavli ile kızın Asayra'yı kendime istiyorum." Demir Bey bunları söylerken kendinden çok emin gözüküyordu. "Demir oğlum biz zaten hastanede de konuşmuş tanışmıştık seninle.Yani seni az çok tanıdım.İyi birsin ve bey efendi birisin. Söyle ki kızımın sevdiği biriyle evlenmesi beni çok mutlu eder fakat o sevdiği onu üzerse iki dünya bir olsa da, o aşk Leyla ile Mecnun aşkı olsada ben kızımı ateşe atmam.Demir... Oğlum ben şimdi sana güvendim,kızımı sana verdim ama eğer bir gün onu sevmeyi bırakırsan onu kırmadan,üzmeden bana geri getireceksin.Bu konuda bana söz ver oğlum." Babam konuştukça benim gözyaşlarım akıyordu.Çok özür dilerim baba .Ama senin yaşaman gerek. Demir Bey üzülmüş gibiydi ama sert görüntüsünden bir şey kaybetmemişti. "Söz Ömer Amca söz" Demir Bey sanki gerçekten birbirimizi seviyoruz gibi bana bakıp söz verdi.Sanırım o çok iyi bir oyuncuydu.Çünkü ben bile o derin bakışlarına inanıcaktım.Demir Bey ayağa kalkıp cebindeki yüzükleri çıkarınca bende ayağa kalktım.Babam yüzükleri parmağımıza takıp Eda'nın elindeki makası aldı ve besmele çekip kurdeleyi kesti.Babam çok mutlu gözüküyordu.Babama bakıp gülümsedikten sonra yanımda duran Demir Bey'e başımı kaldırıp baktım ve bana bakıp tebessüm ettiğini fark ettim.O an bana tuhaf gelmişti. Çünkü gerçekten birbirmizi seviyormuşuz gibi bakıyorduk.Başımı önüme eğip babamın elini öptüm ve Eda'ya sarıldım. Bir kaç dakika sonra Demir Bey gitmek için kalktı "İzninizle ben kalkayım artık." Demir Bey ayağa kalkıp giderken bende arkasından gittim.Ve kapıya yaklaşırken bir anda durunca Demir Bey'in Demir gibi sırtına çarpıp sendeledim.O da hızlı bir hareketle önüne döndü ve elimi tutup yüzüme baktı. "İyi misin?" Demir Bey yüzüme gözlerini kısarak bakıp ellerimi tutmaya devam edince Ellerimi seri bir şekilde elinden çekip "İyiyim ben " dedim.Demir Bey yaptığım ani harekete sinirlenmiş gibi bakıp arkasını dönüp kapıyı açtı ve bana arkası dönük bir şekilde "Dokunuşlarıma alışsan iyi olur Küçük Hanım.Aksi takdirde senin için iyi olmayabilir." dedi ve gitti. Pis Despot kendini ne sanıyor bu ? Yine sabır dileye dileye Eda'nın yanına mutfağa gittim.Eda tepsiye bakıp gülümsüyordu. "Kız Asayra ben o kahveye kaç ton acı biber ve tuz koydum.Hiç şikayet etmeden içmiş.Bide bir damla su bile içmemiş.Valla helal olsun adama." Eda'nın söylediğiyle şok oldum.Kahveye bunları koyduğunu bilmiyordum. Ve bende görmüştüm.Resmen kahveyi şerbet gibi içmişti. Kahveyi böyle içen adam bana neler yapmaz.Korku dolu bir şekilde yutkunup gözlerimi kapattım.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD