Anlaşma

1121 Words
"Mmm Hoş bulmadığın ne küçük Hanım?" Gözlerini gözlerime diken despot adamın harelerine hapsolmuş gibi oluyordum. "Sigara.." "Rahatsız mı oluyorsun?" "Evet, dikkat ederseniz sevinirim." "Asi.. peki küçük Hanım" asi lafını kendine söyler gibi söylese de ben duymustum . Omzumu teğet geçip masasına oturdu. "Kararını verdin mi?" "Hayır" kahveleri keskinleşmişti. " O halde gelişinin sebebi nedir Küçük Hanım?" "N-nasıl olacak ?" Bunu söylerken bilinçsizce kekeledim. "Ne nasıl olacak,bebek mi?" Arsız bı yan sırıtışla dudaklarından dökülen bu kelimeler kıpkırmızı olmama sebep olmuştu. Duruşumu bozmamaya gayret ettim "Evlilik dışı mi olacak bu dediğiniz?." Sert konuşmamla yüzündeki sırıtışın yerini ciddiyet aldı ,'sana benimle uğraşma zevkini yaşatmayacağım Bay Dəspot!' Yüzüne ciddiyet oturmuş bana doğru geliyordu ben ise refleksle geri geri gidiyorum sırtım duvarla buluşunca sıkıştırılmış haldeydim. "Ne sanıyorsun Küçük Hanım ,gayrı meşru olacağımızı mi?" "Hayır Büyük Bəy bişey sanmıyorum yanıtını öğrenmek için burdayım Ha şayet dediğiniz gibi gayri meşru olacaksa teklifi reddediyorum." beni sıkıştırmasıyla omzunun altına gelen boyum eğilmesinden ötürü yüzüne yakın olmuştum çok surmeden ellerimle göğsünü itmeye çalıştım kıpırdamadı. Koca cüssesinin yaninda ben de ellerim de küçücük kalmıştık. Üstündeki gömleğe rağmen sanki çıplak teniymiş gibi sımsıcakti kalbinin çarpıntısıni sessizliğimizde net duyabiliyordum. Bir kez daha itmemle geriye sendeledi. Karşı karşıya gelmiştik . "Sen hep böyle misin Asi Küçük Hanım.." Gözlerimden ayrılmayan gözleri beni afallatıyordu.. "Usulünce gelip seni Pederinden isterim Küçük Hanım, Başka takıldığın bı yer var mı?" Bunu söylerken gözlerindeki memnuniyeti anlamamak namümkün. "..Var" "Nedir?" "Eğitim hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Hamilelik olduktan sonra bana bı daha dokunmayacaksin. Bebek doğduğunda çok geçmeden boşanmış olalım. Boşanma sonrası cocuğumu görmeme müsaade edeceksin. Ve son olarak.." bu saydıklarım karşısında kaşlarını çatmış beni dinleyen bı adam vardı karşımda "Son olarak?." "Bu Evliliğin anlaşmalı olmasından,babam için yapıldığından babamın haberi olmayacak." Bir süre sessiz kaldık "Has-siktir" 'yine kendi kendine söylenmeleri..derdi ne bu adamın istediğini bu şartlar karşılığında kabul edeceğim neyi düşünüyor'diye kendine kendime düşünürken "Zaman, gidişat neyi gösterir bilemeyiz.Peki Kabul" 'Ne demek zaman, gidişat neyi gösterir bilemeyiz neden böyle bişey söyledi bu soğuk nevale' "O zaman yarın akşam istemeye geliyoruz o senin için de uygunsa.." "O-olmaz babam henüz kendine gelemedi" "Tamam o zaman şöyle yapalım Küçük Hanım madem babanın bu evliliğin anlaşmalı,onun için olduğundan haberi olmaması gerekiyor inandırıcı olması için iyileşene kadar ziyaretine geliyim Müstakbel pederim damadını bi' tanısın " arsız gülüşleriyle benimle eğleniyordu "Suyunu çıkarmayin isterseniz Büyük Bəy" bunu dememle beni belimden tutup kendine çekti dudaklarımız nerdeyse birbirine değiyordu Nefesinin, teninin sıcaklığı beni geriyordu. " Suyunu çıkarmak mı.. Suyu nasıl çıkarılır gösteririm Küçük Hanım ayrıca siz demeyi kesip alışmaya çalış şimdiden malûm inandirmamiz lazım.." imalı konuşmaları beni şaşkına çeviriyordu.. Bu adamla işim var ,resmen eğleniyordu Agresifliğim asiliğim bu despot adama işlemiyordu. Belimden tutan ellerini kendimden çekip onu ittim "bı daha bana dokunma" çıkmak için kapıya doğru gittim "dokunma mı?.. Küçük Hanım o anlaşma dokunmak içindi unuttuğun zaman hatırlatırım sorun değil Zevkle.." Her kelimesini itinayla zevkle söylüyordu onun o keyfi beni sinir etmişti istemsizce canını yakmak istiyordum,Sinirden sıktığım dişlerim ve utanmış kırmızıya dönen yanaklarım alev almıştı sanki. "Lütfen yeter artık daha anlaşma bile yok." Bana kısmış olduğu gözleriyle bakara "Olucak Küçük Hanım" Gözlerimi hapsettiği adem elması kıpırdandı . Derin nefesler alıp sinirli gözlerle despot adamın gözlerinin içine dik dik baktım. "Evet maalesef bir sıkıntı çıkmazsa olucak." öfkemi dışa vurup arkama bakmamak üzere odadan çıktım.Bekleme yerine geldiğimde Eda oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Yanına gittiğimde beni fark edip "Eee ne oldu?" "Çıkalım yolda söylerim " Eda başını salladı ve oradan uzaklaştık. Taksi çağırıp bindikten sonra Eda'ya birkaç şeyi sensürleyerek ve üstünkörü anlattım. "E tamam sen ona çocuk vericeksin o da sana babanın kurtuluş biletini.Bak Asayra bunu söylemek istemezdim ama tekrar söylüyorum, o adama ihtiyaçın var ve onun da sana ihtiyacı var.Bunu bir düşün güzel arkadaşım." "Biliyorum Eda biliyorum.Babam için bunu yapıcam ve dayanıcam." Eda bana üzgünce bakıp boynuma sarıldı ve beni teselli etti. Birkaç dakika sonra Eve geldik ve dinlendik. 2 saat sonra babam için birşeyler alıp hastanenin yolunu tuttuk. Hastaneye geldiğimizde yine kendimi kötü hissettim.Hastane benim ruhuma ağrılık katıyordu sanki. Bu düşüncelerle babamın kapısına ulaşmıştık ama içerden bir adamın sesi geldi ve bu babam değildi.Doktoedur diyip fazla üstünde durmadım ve içeri girdim.Ama gördüğüm kişiyle sinirden küplere bindim. Yememiş içmemiş hemen babamın yanına damlamış.Tam ona doğru gidip ağzıma geleni söyliyecekken babamın kahkahasını duydum ve durdum.Babamın uyanık olduğunu hatta kahkaha attığını duymak beni sevindirmişti. Kendime çeki düzen verip gülmeye çalıştım. "Babam uyanmışsın." Babam ve Demir Bey kahkahlarını yarıda kesip bana döndüler.Babam gülen gözlerle bana bakıp "Kızım.Asayram.Gel buraya.Babanın yanına gel." Hiç beklemeden Demir Bey'i geçip babamın elini tuttum. "Buyur babam bir ihtiyaçın mı var?" dedim. "Yok kızım sağol...Asayram babana neden bir sevdiğim var demedin kızım.Ben kızmazdım, darılmazdım ki sana" Babamın ağzından dökülenler beni Demir Bey'i öldürmek istemek için bir sebep daha verdi.Ve içim acıdı babamın böyle konuşmasından.Ah babam bir bilsen.Senin için senin için babam. Bu arada ise Demir Bey yatağın ayak ucunda bizi izliyordu. " Babam ben...ben yapamadım, Emre'nin ölümünden sonra kendini yanlız hissedeceğini düşünmeni istemediğim için söylemedim.Affet beni babam.Senin için yaptım." evet senin için yaptım baba. Kurtulman için yaptım.Gözlerim dolmuştu ve başımı utancımdan indirmiştim. "Kızım yapma böyle.Ben biliyorum sen beni yanlız bırakmazsın.Benim için geleceğini ertelemeni istemiyorum.Sakın kızım itiraz istemiyorum.Ayrıca baban hâlâ sapasağlam.Biz sen gelmeden önce Demir oğlumla uzunca konuştuk.Münasipse bu hafta içinde seni istemeye gelmek istedi.Sakın ona kızıyım deme Asayram.En münasibi bu ." Üzgün ve kızgındım.Babama bunları kendimin anlatmasına nasıl izin vermez?Babam kestirip atmıştı.Bana artık pek bişey söylemek düşmedi.Canım babam gerçekten sevdiğimi sanıyor ama ne bilsin onun kurtulması için bu yola girdiğimi. "Peki baba öyle olsun." dediğimde gözlerindeki mutluluğu yıllardandır tekrardan görmek bana dünyaları vermişti. "Babacım izninle ben Demir B...Demir'le biraz konuşayım olur mu?" Ayağa kalkıp babama tebessüm ettikten sonra kibirli despot Demir Bey'e döndüm. "Olur kızım.Konuşun siz." Babama teşekkür ettikten sonra Demir Bey'e ters ters bakıp olacaklardan haber vererek yanından geçtim.Demir Bey ise kendinden emin bir şekilde bana baktı ve sırıttı. Odadan çıkıp sinirle onu bekledim. Demir Beycik çıkınca hemen kapıyı kapatıp geriye gittim ve "Sen ne yapıyorsun ya ? Nasıl gidersin de babama birbirimizi sevdiğimizi söyleyip o yetmiyormuş gibi bide istemeye gelmek istediğini söylüyorsun?" "Kayınpederimi görmek istedim.Benim kim olduğumu sorunca bende herşeyi anlattım. " "Ne?Sen ciddi misin?" Sinirlerim tavan yapmıştı.Onun bu rahatlığı ayrı bir beni sinirlendiryordu. "Yalan söylemeyi sevmiyorum" Bana sırıtarak söylediği şey beni iki katı sinirlendirdi. "Bu kadar sinir bozucu davranmak zorunda mısınız?" Demir Bey bir nefes verip "Sinir bozucu davranmıyorum.İşimi şansa bırakmıyorum." "İşimi şansa bırakmıyorum da ne demek ya. Bakın bana Demir Bey sakın beni küçümsemeyin.Babamla beni kendinize bağlayamazsınız.Bunu yapmaya hakkınız yok." "Bakın Küçük Hanım ne beklemeyi severim ne de istediğimi alamadığım zaman mutlu olurum.Ki bu zamana kadar isteyip de alamadığım bişey yok." Egoist bir şekilde konuşması benim sinirlerime biraz daha koyuyordu. Ama artık iş işten geçmişti.Ve bu olmasaydı da ona evet demek zorundaydım. "Tamam lütfen yeter.Sizinle uğraşamıyacam. Hafta içi Çarşamba günü gelirsiniz." Pislik herif zafer kazanmış gibi baktı ve dudakları kıvrıldı. Allah'ım sen bana yardım et. Dayanma gücü ver.Beni şu pisliğe ezdirtme
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD