8. Bölüm: Geçmişin Aynası

420 Words
Adem, ruhu ile mahallede süzülüyordu. Zeynep’in ölümünden sonra sokaklar sessiz, soğuk ve ölüme yakın bir hal almıştı. Her taş, her kapı Adem’in gözünde geçmişin gölgeleriyle doluydu. Ama müdahale edemiyordu. Sadece izleyebiliyor, öğreniyor, anlamaya çalışıyordu. Leyla odasında yalnızdı. Pencereden dışarı bakıyor ama hiçbir şey göremiyordu; gözleri geçmişin gölgeleriyle doluydu. Adem sessizce onu izledi. Leyla’nın yüzündeki ifade, suçluluk ve korkunun birleşimi, ruhunu sıkıştırıyordu. Leyla kendi kendine fısıldadı: “Bunca yıl… sakladığım sırlar… Hepsi buraya geldi… Zeynep… annesi… her şey… benim yüzümden mi?” Adem bunu işitiyordu. Küçük sessizliklerde Leyla’nın nefesi, iç çekişleri, geçmişin ağırlığını taşıyordu. Ruh olarak gözlemlediği her hareket, Leyla’nın hatalarının bugünkü dehşeti nasıl doğurduğunu gösteriyordu. Ayşe sessizce köşede duruyordu. Leyla’nın her kelimesini duyuyor ama hiçbir şey söylemiyordu. Adem fark etti ki Ayşe, geçmişte saklanan sırları bilen tek kişi, Leyla’nın suçluluk yükünü izleyen sessiz tanıktı. Leyla odanın ortasında yürümeye başladı. “Ben… yapmalıydım… engellemeliydim,” dedi kendi kendine. Sesi titriyordu, ama içinde bir kabullenme vardı. “Zeynep’in ölümü… annesi… hepsi… sessiz kaldığım her seçimimin sonucu.” Adem şaşkınlıkla izledi. Bir ruh olarak bile, Leyla’nın kendi hatalarını fark etmesi, geçmişin zincirini gözler önüne seriyordu. Adem’in içindeki şaşkınlık, sessiz bir dehşete dönüştü: “Bir insanın sessizliği… bir zinciri bu kadar büyütebilir mi?” Leyla bir köşeye oturdu. Gözlerini kapattı. “Mehmet… defter… semboller… Ayşe’nin sessizliği… Hepsi… bugüne bağlı. Ve şimdi… ben hedefim.” Adem bunu fark etti: Leyla, zincirin merkezi halkası olmuştu. Zeynep’in ölümü bir deneme, annesinin ölümü bir uyarıydı. Leyla’nın geçmiş hataları, tüm zincirin bugünkü biçimini hazırlamıştı. Ayşe hala sessizdi. Ama Adem fark etti: Ayşe’nin sessiz bakışı, Leyla’nın geçmişini koruyan ve aynı zamanda gün yüzüne çıkaran bir köprüydü. Her şeyi biliyor, hiçbir şey söylemiyordu; ama her hareketi Leyla’yı daha da dehşete sürüklüyordu. Leyla derin bir nefes aldı. “Geçmiş… geçmişi temizleyemem… ama yüzleşmek zorundayım. Belki bu… kurtulmanın tek yolu.” Adem sessizce geri çekildi. Mahalledeki karanlık, Leyla’nın korkusunu ve suçluluğunu yutmuş gibi görünüyordu. Ama Adem gözlemlediği her an biliyordu: zincir devam ediyor, bir sonraki halkada dehşet çok daha büyüyecek. Sokağın köşesinde Salih sessizce duruyordu. Adem’in ruhu, onun boş bakışlarını fark etti. Salih, bir parçaydı ama hangi parçaydı, bilinmiyordu. Gölgeler hareket ediyordu; her kapının ardında, her duvarın içinde başka sırlar saklıydı. Leyla pencereye yaklaştı. Dışarı baktı ama sokak hâlâ sessizdi. İçinde fısıldadı: “Geçmişim… yüküm… ve hatalarım… Hepsi şimdi buradaydı. Ama belki… yüzleşmek, bir adım atmak… bir şans verebilir.” Adem ruhu ile bunu izledi. Gözleriyle her hareketi, her içsel monologu kaydetti. Ve ilk kez şunu net hissetti: Geçmiş hataları sadece geçmişte kalmaz, bugünü şekillendirir. Ve Leyla’nın bugünü… çok tehlikeli bir yola sürüklendi.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD