Buğulu gözlerimle indim arabadan
Mirza kolumu kavrayıp sıkınca yine acıyla inledim
Beni villaya doğru sürüklüyordu
O kadar zenginlerdi ki konakları villaları her şeyleri vardı
Biz karnımızı zor doyururken onlar lüks içinde yaşıyorlardı
Villanın kapısını açıp beni içeriye itti
Dengemi sağlayamayıp yere düştüm
Bugünlerde hem ruhen hem bedenen ne kadar acılar çekiyordum değil mi?
Ama bu bir başlangıçtı biliyordum
Mirza saçımı sinirle kavrayıp beni kkendine döndürünce sinirli bakışlarımı ona yolladım
"Bu villa da sevgilimle yaşıyorum. Ona en ufak bir saygısızlık yaparsan seni gebertirim duydun mu beni? Düşman kızı"
Pislik birde düşman kızı diyordu bana
Ben tepki vermeyince saçımı daha da sıktı acıyla inledim
"Duydun mu beni dedim?"
Yine tepki vermedim
Merdivenler den aşağıya topuklu ayakkabı sesi gelince bakışları orayı buldu ve gülümsedi
İlk defa güldüğünü görüyordum sadist piçin
Saçımı bırakıp ayağa kalktı
İlerden ona doğru koşan sevgilisi için kollarını açıp beklemeye başladı
Kız yanına gelince önce sımsıkı sarıldılar ardından dudak dudağa öpüşmeye başladılar
Gözümün önünde hiç utanmıyorlardı
Bakışları mı çeksem de ıslak öpüşme sesleri kulağıma doluyor beni fazlasıyla rahatsız ediyordu
Dakikalarca o eziyete maruz kaldıktan sonra nihayet ayrıldılar
"Seni çok özledim bebeğim. Sensiz iki gün zor geçti hasretinle yandım tutuştum"
"Bende seni özledim sevgilim"
Kadın bana dönüp bakınca yüzünü buruşturdu
Elbette buruştururdu perişan haldeydim
Elimi kaldırmaya gücüm yoktu
"Onu dert etme bebeğim o artık bu evin kölesi gibi bir şey"
"Zaten dert edeceğim biri değil. Güzel bir şey olsaydı o zaman korkabilirdim belki. Şimdi bir ona bak birde bana"
"Haklısın bebeğim hadi gidelim ve erkeğini memnun et 3 gündür bal kutuna hasretim seni deli gibi istiyorum"
"Olur aşkım gidelim"
İkisi de son kez bana bakıp yürümeye başladı
Mirza merdivenlerin önüne gidince
"Makbule hanım" diye bağırdı
Biraz sonra 30lu yaşlarda genç bir kadın önüne geldi
"Buyrun Mirza bey?"
Arkasını dönüp beni gösterdi ve
"Onu al evin işlerini öğret bugünden itibaren yemekler sende tüm villanın temizliği onda olacak anlaşıldı mı?"
Kadın bana şaşkınlıkla bakıp boğazını temizledi
"Emredersiniz efendim"
Mirza merdivenler den çıkıp gözden kaybolunca kadın bana doğru yürümeye başladı
Yavaşça önüme gelip elini bana uzattı
Titrek bir nefes verip eline baktım
Bana güzel bir gülümseme sunup
"Kim olduğunu biliyorum gelin ağam lütfen benden korkma"
"Ama sen nasıl nerden biliyorsun?"
"Telefonla konuşurlarken duydum bu önemli değil hadi yerden kalk üşütür hasta olursun"
Uzattığı elini tutup düştüğüm yerden kalktım
Elimin üzerini nazikçe okşayıp
"Kaç yaşındasın?"
"18"
Kadın durup yüzüme baktı
"Daha çok küçüksün"
Zorla yutkunup
"Öyleyim" dedim
Beni bir odaya götürdü
"Çıkar üstündekileri sana yeni kıyafetler vereyim"
Çekingen bir şekilde durduğu mu görünce gülümsedi
"Ben sana kıyafet ayarlayıp çıkayım sonra sen beni mutfakta bul olur mu?"
Başımı yukarı aşağı sallayıp onu onayladım
Yatağın üzerine bir etek ve bir gömlek bıraktı
Odadan çıkarken bana bakıp gülümsedi
İyi birine benziyordu umarım hayatımda ilk defa şans yüzüme gülerdi ve o iyi bir insan çıkardı
Odanın kapısını kilitleyip üzerimde ki kıyafetleri çıkardım
Etek ve gömleği giyinip aynaya baktım
Bana biraz bol olmuşlardı ama önemli değildi
Banyoya girip gözlüğü mü kenara koydum
Elimi yüzümü yıkayıp yüzümü kuruladım
Tekrar gözlüğü mü takıp önce banyodan ardından odadan ayrıldım
Mutfağı bulunca çekingen adımlarla içeriye girdim
Boğazımı temizleyip makbule ablanın bana bakmasını sağladım
"Geldin mi? Geç otur bir şeyler ye önce"
"Şey"
"Bende doğuluyum hanım ağam ve töreleri çok iyi bilirim. Eğer yemek yemezsen bu sadece kendine zarar olur onları mutlu etmiş olursun. O yüzden lütfen kendine zarar verme onların inadına iyi ol"
Dolu gözlerimi yere indirdim haklıydı
"Erkek kardeşimi benden kopardılar nasıl yiyeyim? Midem kabul etmiyor. O daha çok küçük ve bana ihtiyacı var" diyerek ağlamaya başladım
Makbule abla yanıma gelip elini omuzuma koydu
"O nerde?"
Boğuk sesimle
"Onu çocuk esirgeme kurumuna verdiler"
Bir süre sessizlik oluştu
"O zaman daha güçlü olup Mirza beyin zayıf noktasını aramalısın. Ben eminim ki bulacaksın"
Bir süre sakinleşmeye çalıştım
"Bilmiyorum"
Beni omuzumdan dürterek masaya doğru yürütmeye başladı
Ben sandalyeye oturunca önüme bir tabak yemek koydu
Güçsüz kollarımla kaşığı elime alıp bir süre tabağa baktım
"Hadi bakalım hanım ağam yemeğini ye güçlü ol"
Beni teşvik etmesiyle yemeye başladım
Belki gerçekten Mirza'nın bir zayıf noktasını bulurdum ve kardeşime kavuşurdum
Sonuçta Doğu güvenli ellerdeydi yani şimdilik
Tabağın çoğunu yedim midem bulanıyordu
Bir anda yiyince ağır gelmişti
Bir süre boş boş oturdum
Birazdan Mirza gelip kafamda dikilirdi
"Merak etme onlar odaya girince kolay kolay çıkmaz"
Derin bir nefes alıp oturmaya devam ettim
Makbule abla bana ağrı kesici verdi
Ağrı kesici etkisini gösterince ayağa kalktım
Makbule abla bana yapmam gerekenleri göstermeye başlayınca dediklerini yapmaya başladım
Elim işte olsa da aklımda Mirza'yı nasıl ikna etmem gerektiğine takılı kalmıştı
Onu ikna edip erkek kardeşimi yanıma aldırmalıydım
Bir kaç gün sonra onunla konuşmayı deneyecektim
1 hafta sonra
Mirza'nın çalışma odasını toplarken gözlerim üzerindeydi
Gözlüğü mü geriye itip boğazımı temizledim
Mirza dönüp bana bakınca
"Seninle konuşmak istiyorum"
"Ne hakkında?"
"Şey erkek kardeşimi ne zaman göreceğim?"
Mirza'nın kaşları çatıldı
"Hiç bir zaman göremeyeceksin düşman kızı"
Titrek bir nefes bırakıp sakin kalmaya çalıştım
"Ne istersen yapıyorum bu kadarı benim hakkım diye düşünüyorum lütfen onu buraya getir"
Mirza arkasına yaslanıp yüzüne şeytani bir gülümseme yerleştirdi
"Böyle savunmasız ve üzgün olman bana zevk veriyor ufaklık o yüzden erkek kardeşini bir daha göremeyecek, görmeyi bırak sesini bile duymayacaksın"
Sinirle soluyup ona doğru yürümeye başladım
"Onu bana getireceksin yoksa hayatını zindan edeceğim duydun mu beni?"
Mirza sinirle ayağa kalkıp elini bana uzattı eline vurup ilk saldırıyı engelledim ama boşta kalan eliyle çenemi kavrayıp sıktı acıyla inledim
"Bir daha bana emir verme seni küçük sürtük. Eğer sabrımı zorlarsan erkek kardeşini çocuk esirgeme kurumundan çıkarıp onun için şartları hiçte iyi olmayan bir yere yollarım. Benim sabrımı sınamayı kes artık o çeneni kapalı tut"
"Ben sana ne yaptım?"
"Büyüklerin büyüklerime yapmış bu benim için yeterli ucube o yüzden kes duygu sömürüsünü ve layık olduğun şeyi yap evi temizle. Eğer sabrımı sınamaya devam edersen"
Durup vücudumu süzdü boşta kalan eliyle boğazımdan aşağıya göğsüme kadar okşadı
Kalbim son sürat atmaya başladı
Yüzünde ki kötü gülümseme beni korkutuyordu
Neyse ki onu tatmin eden bir sevgilisi vardı ki bana bulaşmıyordu
"En derin acıları yaşamak istemiyorsan benden uzak duracak sadece temizlik yapacaksın ufaklık"
Ufaklık kelimesinden de beni soğutmuştu
Elini çenemden çekince rahat bir nefes aldım
Elimi ağrıyan çeneme koyup hafif ovuşturdum
"Benim olduğum ortamlar dan mümkün olduğunca uzak dur seni görmeye bile tahammülüm yok"
Sinirle arkamı dönüp odadan ayrıldım
Sanki ben onu çok görmek istiyordum ya
Benim Doğu'yu kurtarmam gerekiyordu ama nasıl?