Saplantılı

" Demirkan 'ların tek varisi olarak onlarında soyunun sürmesini sağlayacak kişiyim. Demirkan aşiretin tek erkek erkek çocuğum. Aşirete sözü geçen babamdan sonra tek kişiyim. Ve bunun üzerine çok baskı yiyiordum. Artık evlen diye! ha deyince evlenilmiyor. İnsan sevmediği kişiyi alırmı yatağına ya da öpebilir,mi? kolay,mı? daha doğrusu evlilik nedir yada nasıl bir şey bilemezdim bilmezdim de hatta evlilik adını duyduğumda tiksinerek bakardım anneme, babama ta ki Berfan'ı 3 yıl önce o okulda görene kadar " **** Berfan ben sınava hazırlanmak için gelip okuldan bazı kitaplar almak zorundaydım. Ama takip edildiği mi bilmiyordum. İşimi bitirip bir kaç A4 kağıtları alıp eve dönmek için çıktım okuldan. Nereden bile bildirdim ki o kapıdan çıkan yol evime gitmeyecek? Annem aradı "Alo anne?"telefonu açtığım gibi kalbim attı nedense anlamadığım garip bir hisle doldu içim! "Alo kuzum nerdesin annem ?" "Okuldayım annem noldu hayırdır inşAllah bir sıkıntı yoktur umarım?" diye sordum bir kere içim huzursuz olmuş bu gün illa başıma bir iş gelecek. Ama nereden bile bilirdim ki demir bozuntusu gibi bir , bela gelecek başıma. "Yok güzel kızım eve erken gel gelirken ekmek al olurmu kuzum?" "Tamam annem alır gelirim yarım saate " "Tamam kendine dikkat et Allah'a emanet ol kuzum " " Tamam Anne sende Allah'a emanet ol. Kendine dikkat et gelirim yarım saate" Dedim ve kapattım. İnsan bir birini Allah'a emanet ettiği zaman bir birini görmeden, ölmezmiş işimi hallettikten sonra okuldan çıktım ana yola çıkacakken kendimi bir lux minibüs içinde buldum. Ve gözlerim fal taşı gibi açıldı! Karşımda boyu 2 metre nerdeyse dev gibi saçı siyah, yüzünün üst kısmı hafiften Yuvarlak, ama çene tarafı hafif uzun oldukça abartılı kaslarıyla karşımda durmuş simsiyah rengi gözleri ile insana silah çektirmeden ateş eden gözlere sahipti. Ve ben ne yapacağımı bilemiyordum. Orada öylece şok içerisinde dondum kaldım. "Siz kimsiniz ne istiyorsunuz benden? "diyince sanki gözleriyle yiyecekti Beni neydi bu adam haydut mu? yahu yoksa canavar mı? Bu denli düşünürken korkmuyorda değilim. "Kimsin ne istiyorsunuz benden? "diye yine sordum. Ama adam taş cevap yok Bir başını sağ omuzuna eyişi vardı birde bakışı benim ödümü koparıyordu ney bu insan değil mi ? Ben son kez sordum. "Kimsin Allah aşkına ne istiyorsun benden" dedim korkmuş bir şekilde içim titriyordu sinirden. "Ben Demir Demirkan. "Nihayet konuştu kibirli duvar! Ben yaşlı gözlerle sordum yine "Neden burdayım?... Ne yaptım ne istiyorsun?"dedim gözlerimi diktim gözlerine sordum. "Seni, sana ait olan her şeyi!"Durdum öylece bakım. Konuştuğu cümleleri idrak edemedim. ' babam yüzünden burda olduğumu bilmiyordum ha bir de şu şizofrenik hastalığı vardı?" Bir kaç dakika adamın yüzüne baktığımda konuşamıyor daha doğrusu beynim Kelime üretmiyor çünkü bu adamı hayatım boyunca hiç görmemiş ve tanımıyordum. Bir kere görmüş oda hayal meyal hatırlıyordum. Ama idrak edemiyordum. "Nasıl yani? ben senin kim olduğunu bilmiyorum tanımıyorum bile, sen benim ki-"konuşmadan lafımı kesiti. "Ben senin kim olduğunu biliyorum Berfan, seninle ilgili her şeyi biliyorum atığın adımı, yaptın işi, okuduğun okulu yani kısacası hayatınla ilgili her şeyi." Diyip bana baktı. Ben şaşırmış gözlerle bakıyordum. Telefonum hayla açıktı ve polis çoktan yerimi tespit Edip peşimize düşmüştür bile. yolu yarılamış , gelmek üzereydik konağa sahi bu saatten sonra ne olacak? daha doğrusu neler olacak? kapıya gelirken birde neyle karşılaştıkm Polis Demir'in babasıyla konuşuyordu olayı anlamaya çalışıyordu ki Demir arabadan inip izah edene kadar. Demir: "Bu da neyin nesi noluyor lan" diye kükredi. sonra bana döndü ve dedi ki "Eyer bu polisleri annen yada senle alakalı bir nedenle gelsin bak gör noluyor" hakkaten napcak bu hastalık taşıyan yoltunmamış odun? Demir arabadan indi polislere doğru gitti. "Hayırdır inşAllah komiserim, bir sorun mu var?" Diyince pür dikkat gözlerine baktı. Komiser," Bir ihbar aldık Berfan Çalık'ı zorla kaçırma nedenleri ile buradayız." dedi sert ve otoriter bir şekilde . Demir, "komiserim, öyle bir şey yok evet Berfan yanımda ama isteyerek ortada zor kullanma yada istememe gibi bir durum söz konusu değil!" dediğinde dişlerini birbirine sürttü arabadan inmeden telefonu görmüş açık olduğunu anlamış ve bir güzelde tehdit etmişti beni. Ben daha neler görecem 'psikopat yahu haydut!'Dedim içimden. komiser, Demir'in arabasına doğru geldi ve içeriye baktı " Merhaba. Ben komiser Yılmaz sönmez. Sizin telefonunuzdan sinyali aldık neler oldu? telefonunuz nerde?" dediğinde Keskin ve sert bakışlarıylada ödün vermeden sordu. Ben korkak ve titrek gözlerle başımı hızlı hızlı iki yana sallayıp '" Bir sorun olduğunu sanmıyorum. Telefonum bozuk zaten eski tuşlu bir telefon bir kere daha geldi böyle bir şey başıma. "Dedim ama tabiki de yalan söylüyordum. komiserin bakışları keskin bir şekilde gözlerimi buldu. "Sen aramışsın ve bağırış sesi geldikten sonra ses alamadık zaten ama sinyalin aktifti "' Ben çok korkmuştum. Bir şekilde komisere baktım belli etmemeye, çalıştım ve ekledim. "Biz tartışıyorduk o ara olmuş nasıl olmuş inanın ki bilmiyorum"tâbi komiser buna inanırdı öylemi? Demir girdi araya "Söylediğim gibi komiserim, olan dışı bir konu." diyip durdu bir süre sonra Eşref ağa girdi ara ve komiseri uzaklaştırdı. Eşref ağa;" Bakın komiserim ortada bir sorun yok. Gördüğünüz gibi kendinizi rahatsız edip buralara kadar geldiniz geçin bir çayımızı için?" konuyu hemen kapatmak istiyor ki kapattı. Avukatlar ve arkası sağlam tanıdık kişiler araya girerek. Komiser'in telefonu çaldı ve açtı kısa bir süre durdu dönüp baktı ve sonra ekledi "Tamam geliyoruz" dedi sonra Eşref ağaya başını hafif sol omuzuna yatırarak baktı " Bu işin arkasından bir şey çıkarsa ki çıkacağından eminim ağa da olsanız kimse sizi elimden alamaz." Dedi buz gibi soğuk duruşundan ödün vermeden Keskin gözlerini dikti gözlerine ve ekledi. "Gözüm kulağım Berfan'ın üzerinde haberiniz olsun."Diyip daha çok ciddiyetini korudu. Eşref ağa," komiser sen beni tehdit mi edersin?" son derecede ciddi bir şekilde konuştu. Sesleri arabaya kadar geliyordu. "Yok hayır bilmenizi istedim sadece. "Dedi azıcık yumuşak ve ciddi bir şekilde "hade gidiyoruz." Dedi ve bütün jandarmalar hazırladı gitmeye koyulurken, Demir," Komiserim bir bardak çayımızı içseydiniz? "diye azıcık yüksek bir sesle konuşurken komutan arkasını döndü ve ekledi " Yok biz gidelim zaten görüşürüz diye umuyorum birdahakine." diyip jip'e atladı ve yavaştan gittiler onlar gözden kaybolana kadar eşref ağa ve Demir tek kelam etmedi, ve eşref ağa tam konuşacakken arkadan öyle bir ses geldi ki Demir dondu kaldı annesi Güzide hanım . "Sen ne ettin oğul? biz sana ne dedik sen gittin ne ettin?"sesi o kadar baskın ve korkutucu ki Ben arabanın içinde Öylece kala kaldım konuşmaya dilim varmıyordu Annesi arabanın içine baktı. Ben oturmuştum titriyordum ve konuştu " Nereden aldıysan bu or_" sesi bir anda kesildi. Demir öyle bir bağırdı ki sesi sokağa yankı yaptı. " ANNAAA" dedi öyle kızgın ,dargın ve keskin bir şekilde! Neydi sahi Beni ne olarak görüyorlardı? devamı gelecek