Pencerenin önünde dışarıda ki kuşları seyrediyordum. Bir anda belime dolanan kollarla titreyerek arkamı döndüm. Ivan yorgun bir şekilde bana bakıyordu.
"Beni affet." dedi ve bana sarıldı. Onu itmek istiyordum. Ve bunu yaptım. Ivan geri çekildiğinde "Daha ne kadar sürecek?" dedi. Onu inceledim. Sakalları tekrar çıkmaya başlamıştı. Gözlerinin altında koyu halkalar vardı. Zayıflamış gibi duruyordu. İstemsizce elimi uzattım ve çenesine dokundum. Ivan gözlerini yumdu.
"Seni affedemiyorum..." diye fısıldadım. Ivan tek kelime etmedi. Duygusuz muydu? Bunca gün hiçbir şey söylememişti. Kimi kandırıyorum. O eski Ivan değildi.
"Bunu nasıl yapabildin?"
"Pişmanım." nefesimi tuttum. Bunu söylemesini bekliyordum. Kendime acıyordum. Bunu yapmasına rağmen, tek bir özürle affetmek istiyordum. Onu olduğu durumdan daha kötü hissettiremezdim.
Başımı salladım. "Deneyeceğim." dediğimde Ivan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Sıcak dudakları, beni sertçe öperken içimde alevlenen tutku bir yanardağ gibiydi. Ivan beni kollarına aldı ve duvara bastırdı. Sertleştiğini hissedebiliyordum. Beni özledi. Kendi kendime sırıttım. Ivan dudaklarımdan, boynuma geçti. Israrla boynumu öperken, uzanıp saçlarına dokundum. O kadını da böyle öpmüş müydü? Aklımdan geçen düşünceler ile Ivan'ı çektim ve "Hızlı ol." dedim. Ivan başını salladı ve elini yanağıma koydu. "Seni çok özledim." dediğinde cevap vermedim.
Eteğimi çıkardı. Nefesinin kesildiğine şahit oldum. "Çok ıslaksın." diye mest olmuş şekilde fısıldadı. Eskiden utanmama sebep olurdu ama - derin bir nefes aldım. Ivan iç çamaşırımı çıkardı ve yere attı. Eliyle beni duvara sabitledi ve tek bir hareketle içime kaydı. Çığlık atarken başımı omzuna yasladım. Islaklığıma tam olarak girememişti. Çekilip tekrar içime girdi ve kadınlığımı büsbütün doldururken hareket etmeye başladı. Aldığım zevk ile gözlerimi yumdum. Sert darbeleri canımı yakarken, Ivan sessizdi. Kalçamı tuttu ve hafifçe kaldırdı. Aç gözlü darbeleri ile kadınlığıma eziyet ederken, sona yaklaştığımı biliyordum. Ivan kulağıma "Bitmesini istemiyorum." diye fısıldadı. Kendini çok az geri çekti ve tekrar içime gömüldü. Daha derinlere girerken, her yerimde onu hissedebiliyordum. Sonunda rahatladığımda bırakacağını düşündüm ama Ivan önümde eğildi ve bacaklarımı iki yana açtı.
"Ne yapıyorsun?" şaşkınlıkla ona baktım. Ivan bacak arama üflediğinde titredim. "Seni tatmak istiyorum." dedi ve ağzını kadınlığıma yaklaştırdı. Başımı duvara yasladım. Ivan şişmiş noktayı ısırdığında zıpladım. Diliyle klitorisimi boylu boyunca yaladı. Ortamın sıcaklığı terlememe sebep olmuştu. Dilini ustaca kaygan yerlerde gezdirdi. Bacağımı omzuna attı ve derince dilini içime soktu. Gözlerimi sıkıca kapattım. Dilini girebildiği kadar derine sokarken, sıkıca ona tutundum. Çok geçmeden tekrar boşaldım. Bacağımı indirecekken, parmağını bacağıma bastırdı ve indirmemi engelledi. Ne yapmaya çalıştığını anlamazken Ivan parmağını kaygan içime rahatça soktuğunda inledim ve "Delirdin mi!" diye çok zevk alsamda bağırdım.
"Seni özledim." derken derinliğime daldırıp çıkarmaya başladı. İkinci parmağıda içime girdiğinde diğer bacağımı da omzuna doladım ve başını tuttum.
"Sakın durma." kalçamı elleriyle tuttu ve kendine çekti. Ivan parmaklarını tek bir an durdurmadı. Islaklığımda parmakları en derinlerime ulaşırken, zevkle başımı geriye attım. Sarsılarak sona gelirken Ivan gelen suyu diliyle yaladı. "Tadın bir kutu bal gibi" dedi ve ıslak dudaklarını silmeden ayağa kalktı. Sarsılarak yere düştüm. Beni yormuştu.
"Özür dilerim."
Ivan bedenimi kucağına aldı ve banyoya götürdü. Hiçbir şey söylemedim. Bedenim rahatladı ama ruhum hayır. Birlikte banyo yaptık ve odaya döndük.
Kollarında yatarken, düşüncelerim beni rahat bırakmıyordu. "Neden Angelina?" diye sorduğumda Ivan gerildi ve ağzını açtı ama konuşmasına fırsat vermedim.
"O kadar kadın varken... Neden o?" sorumun acizliği ağzımda acı bir tat bıraktı. Parayla istediği kadınla sevişebilirdi ama o onu seçmişti.
"Anlık bir şeydi." dediğinde sessiz kaldım. Ona ne demişti? Seninle sevişmek istiyorum mu? Yoksa hemen onu öpmüş müydü? Arkamı döndüm ve gözyaşlarımın yanağımı ıslatmasına izin verdim. Ivan bana sarıldı, boynumu öptü. "Sana böyle bir şey nasıl yaptım bilmiyorum Lana... Aklım başımdan gitti. Bir daha asla böyle bir şey olmayacak. Sana yemin ederim. " başımı salladım. Ona inanmıyorum. Belki de biz küsken yine gitmişti. Uyuyamayacağımı bildiğim halde gözlerimi kapattım. Acı artık bedenimi uyuşturmuştu. Normal bir insan bunlara dayanabilir miydi? Ben dayanırdım. Bir sonraki gün ona baktığımda daha az canımın yanmasını umarak uykuya dalmaya direnen bedenimi gevsetmeye çalıştım. Çok geçmeden uyku beni esir aldı.