Eve dönene kadar tek kelime etmedim. Her tarafım sinirden ve hayal kırıklığından buz kesmişti. Ona bakarken, eskisi gibi gülümsemedim. Dudakları bir başkasını öpmüştü... Elleri bir başkasının bedenine dokunmuştu. Benim olan her şeyi tek tek kayboluyordu.
Eve girdiğimizde doğruca odaya gittim. Peşimden geldi ve kapıyı kapattı. "Sorunun ne?" diye bağırdığında ona döndüm.
"Sensin!" diye daha yüksek sesle bağırdım. Aniden durdu. Dediğimin anlamını tartıyor olmalıydı. Ona bu fırsatı vermedim.
"O-o kadınla seviştin." diye nefes nefese fısıldadım. Duydu. Vücudu gerildi, gözleri yüzümde gezindi. Beni ne kadar incittigini görüyor muydu?
"Tek bir geceydi." nasıl söylerdi? Yanına gittim ve göğsüne yumruk attım. Sinirim geçmiyordu. Çekildim ve yüzüne sert bir tokat attım. Hiçbir tepki vermedi. "Kahretsin! Her şeyi mahvediyorsun Ivan! Seviştiğin kadının yanına götürdün beni. Öğreneceğimi biliyordun! O kadın seninle birlikte olduğu için gurur duyuyor. Susmayacağını biliyordun ama yine de götürdün. Beni kaybetmekten korkmadın." gözyaşlarım benden habersiz yanaklarımı ıslatmıştı. Ivan parmağını yanağımda gezdirdi.
"Benden gidemeyeceğini biliyorum." sertçe elini çektim. "Sakın yanıma yaklaşma." dedim ve yüzüne bakmadan odadan çıkıp koşarak banyoya girdim.
Suyu açtım ve sesimi bastırdım. Özür bile dilemiyordu. Daha soracağım çok soru vardı ama önce kendimi toplamalıydım. Bu kadar güçsüz değildim. Sonunda banyodan çıktığımda Ivan orada dikiliyordu.
"Ne zaman?" dedim ve yanına gittim. Ivan derin bir nefes aldı. "Birkaç hafta önce." nefesim kesilirken kalbim acıyordu. Yutkundum ve "Onun evinde mi?"
Ivan başını salladı. Onun evinde birlikte olmuştu. Başka bir kadının bedeninde huzuru aramıştı. Kaşlarımı çattım ve "Sen kimsin Ivan? Başka biriyle birlikte oldun ve bunun sorun olmadığını düşünüyorsun. Ya ben? Ben başka bir adamla-" Ivan elleriyle çenemi sıkıca tuttu. Konuşmamı yarım kesti. Sakin olan gözleri alev alev yanıyordu. "Sakın." dedi dişlerinin arasından. Gözlerim dolarken çenemde ki elini ittirdim ve onun yanından gittim.
Odaya girdiğimde o yatağa yatmak istemesem de mecburdum. Anılarımız aklıma doluşurken umursamadan yattım ama aklıma gelen fikirle kalkıp kapıyı kilitledim. Araba sesi ile cama gittim. Ivan gidiyordu. Belki de ona gidiyordu. Yavaşça yatağa girdim ve ağladım. Biz diye bir şey var mıydı gerçekten?
***
Günler birbirini kovalarken Ivan'dan uzak duruyordum. Ve asıl garibi canımı yakmıyordu. Ondan uzak durmak, beni üzmüyordu. Ivan bu duruma saygı duyuyordu. Sonunda tekrar eskisi gibi olacağına emindi. Ona yardım etmek isteyen yanım bunu yapmamamı söylüyordu ama onu dinlemedim. Kitapları attım. Ivan hasta değildi. Beni aldatacak kadar acı içindeydi ama hasta değildi.
Villanın havuzunda yüzerken, güneş tenimi yakıyordu. Soğuk suya daldım ve hemen çıktım. Şezlonga uzanırken, ıslak vücudum saniyesinde kurudu. Güneş kavurucuydu. Bedenim karıncalanırken, hoş bir his tüm vücuduma doldu.
Boş olan yan villadan ses gelirken, başımı çevirdim. Yıllardır kimse yoktu. Biri taşınmış olmalıydı. Umursamadan içeceğimi yudumladım. İçimde ki acı hiç yokmuş gibi davranıyordum. Sanki hiçbir şey olmamış gibi. Kendimi kandırmak sinirimi bozsa da sürekli acı çekmek istemiyordum.
Yarım saat sonra içeri geçtim. Ivan'ın aracını pencereden görürken, istemsizce merdivende durdum. Yüzünü incelerken, özlemle iç çektim. "Aptal." dedim ve o gelmeden yukarı koştum. Bikinimi çıkarmak isterken, odanın kapısı açıldı ve Ivan içeri girdi. Elimi hızla çektim. Utanmıştım. Neden? Ivan yarı çıplak bedenimi incelerken, arkamı döndüm. Sanki beni ilk kez görüyor gibi heyecanlanmıştım. Derin nefesler aldığına şahit oldum. Yanıma geldi ve elimi tuttu. "Seni çok özledim." içimde bir şeyler kıpırdadı. Ona döndüm. Gözleri kararmıştı. Eğer şimdi evet dersem... Başımı salladım. "Git." dedim.
Ivan elini uzattı ve karnıma götürdü. Bedenim titrerken, yutkundum. Elini itmem gerekiyordu ama yapamıyordum. Ivan karnımdan yukarı doğru çıktı ve göğüslerimde durdu. Eğilip üzerlerine öpücük kondurduğunda, tüm bedenim titredi.
Çekildiğinde gidecek olmasını umarken o elini kadınlığıma götürdü. "Ah!" çığlığımı tutamamıştım. Ivan gülümserken, utançla ona baktım. Parmağı hareket ederken, ihtiyaçla kendimi ona bastırmak istiyordum. Dudağıma dişlerimi geçirdim. Tepki verme. Parmağı kumaşı sıyırdı ve girişime dokundu. Parmağı içime gireceği an onu ittim. Bunu beklemiyor olmalı ki çekildi. Ona bakmadım banyoya koştum. Soğuk suyun altına girerken, bacaklarımı birbirine bastırdım. Alev alev yansam da onunla birlikte olamazdım. O başkasıyla sevişmişti. Bana ihanet etmişti. Asla unutmayacaktım.