Koku

1400 Words
Eve girdim birkaç parça birşey atıştırıp odama gittim. Duş alma işini spordan sonraya bırakıp mürdüm krem tonlarında olan eşofman takımı giyindim, spor giyinmeyi çok seviyordum, gardrobumda her renk nevcuttu. Başıma rahat şallarımdan taktım.Spor çantam da ortak alana uygun olan geniş kesimlerden oluşan bir takım ve sporcu bonesini koydum çok iyi oluyordu böyle takımlar üretenden 'Allah razı olsun.’ Çantam hazır olunca makinaya çamaşır atıp evden çıktım .'umarım kafama bu kez de birşey gelmez' dün akşam yaşadığım olay yüzünden kafam acıyordu. Şişti, hafif morardı 'dengesiz adam! bak yine sinirlendim.' Spor salonuna gelmiştim kazasız belasız bu sefer üst katta soyunma odasında üstümü değiştirip indim en alt kata, Ahsen hocamda buradaydı.Baş selamı verip ısınma hareketlerine geçtim biraz ısındıktan sonra kum torbasına gidip başladım yumruklamaya. Alaz'dan Eve gelmeden dışarıda yemek işini hallettim ama buna bir çözüm bulmam gerekiyordu dışarıdan hazır yemek yemeği oldum olası sevmem. Spor salonuna gitmeden önce evi biraz düzeltmeye karar verdim aradığımı bulamıyorum temizlikçi evi temizlemişti ama yerleştirme bana kalmıştı. Zaten her şey hazır, mağazadan yeni mobilya gelmişti tek yapman gereken bu hafta annemgil den gelen son eşyalarımdı . Bütün işi bitirdim kısa bir duşun ardından bir spor çantası ayarladım spor için eşofman ve tişörtümü, havlumu koydum kısa bir aramanın ardından da eldivenlerimi bulunca hazırdım. Ağırlık çalışmayı seviyordum onun için spor eldivenimi almam gerekiyordu mutfaktan suyumuda alınca artık hazırdım gidebilirim. Arabama binip yol almaya başladım. Giderken aklımda dünkü kadın vardı 'acaba tekrar karşılaşır mıyız?' diye düşünürken buldum kendimi neden aklıma gelmişti ki? Aracımı park edip girişe gittim ve burnuma o huzur veren koku geldi. 'Demek ki oda geldi' diye düşünürken 'belki başkasıda o kokudan kullanıyor' diyen iç sesime hak verip soyunma odasına gittim. Üstümü giyinip spora başladım.Daha önce spor geçmişim olduğu için hocaya ihtiyaç duymuyordum. Bir saat kadar sonra artık yeterli olduğuna kanaat edip çıktım. Soyunma odasında duşumu alıp üstümü de giyinince hazırdım tam kapıdan çıktım ki yine o kokuya çarptım ama nasıl bir çarpılma... Eylül'den Yeterince çalıştığımı düşünerek bitirdim. Üst kata çıkıp duşumu aldım tam saçlarımı kuruturken telefonum çaldı. ŞAMPİYON ARIYOR… "Söyle şampiyon" "anne ne zaman gelirsin bizi almaya" "Birşey mi var? ne oldu? yarın akşam baban bırakacak sizi…” bu sorusuna pekte şaşırmamıştım aslında orada yapacakları bir aktivite yoktu ve canları çabuk sıkılıyordu her hafta yaşıyorduk bunu… "Yok birşey. Gelince konuşuruz. Sen dayımdan arabayı alabilirsen yarın bizi erken al olur mu?" "Tamam şampiyon ama söz vermiyorum bak yarın haberleşiriz." "Tamam öptüm görüşürüz" deyip telefonu kapattık. Telefonumu masanın üzerine koyup saçlarımı kurutmaya devam ettim kestirsem iyi olacak çok uzamışlar kurumuyor. Hızla şalımı da yapıp çıktım salondan. Bugün çok yorulmuştum yürümek istemiyordum. Otobüsle gitmek iyi fikirdir ama telefonumu almadığımı farkettim, hızlı davranıp gidip almam gerekiyordu. Otobüs gelirdi birazdan yetişmem gerekiyor. Hızlı adımlarla salona doğru gittim tam girişe adım attım ki sert bir şeye çarptım. 'kapı girişinde bu ne arkadaş taş mübarek ' kendime gelir gelmez. "çok pardon acelem var özür dilerim " deyip üst kata çıktım adamın yüzüne bile bakmamıştım. Telefonumu alır almaz hızlı adımlarla indim. Neyse ki otobüse yetiştim kısa bir yolculuktan sonra eve girmiştim ama dinlenemezdim… ilk evden çıkmadan önce makinaya attığım çamaşırları kurutmaya attım sonrada yeniden doldurdum makinayı, her hafta sonu klasiği çamaşır bitmek bilmiyor. Makinalar bitene kadar biraz oturdum tv izledim.Kurutma işi biten çamaşırları alıp odaya götürdüm katlayıp, yerleştirdim makinada ki yıkaması bitenide kurutmaya atıp yatmaya karar verdim. Artık uyuyabilirdim.Günün yorgunluğu ile gözlerimi kapattım…. Alaz'dan "çok pardon acelem var özür dilerim "deyip hızla uzaklaşan kadının arkasından baktım… yine aynı kadın yüzünü yine göremedim ama o koku beni benden alıyor her seferinde. Arabama binip, salondan çıkmasını bekledim. Hızlı adımlarla çıkıp karşıya geçti otobüs durağında bekledi uzaktan da olsa görmüştüm yüzünü…. Otobüse binince bende evime doğru yol aldım aklımdan çıkmadı, öylesine ki eve girdikten sonra bile onu düşünür oldum. Evli mi? Bekar mı? gerçi o benim kadınım olsa asla o kokuyu kullanmasını istemezdim heralde. Dün o kadar asi iken bugün o sesindeki nezaket kulaklarımdan gitmedi. İki akşamdır geliyor spor salonuna yarında giderim belki kader bir daha karşılaştırır… Bir ilişki içine girmeyi ne kadar çok istemesem de nedensizce onu görme isteğime karşı gelemiyorum huzur veriyor bana... Telefonumun çalmasıyla düşüncelerime ara verdim. ANNEM ARIYOR... "Oğlum nasılsın hiç arayıp sormuyorsun. Sevda'nın da yüzüne telefon kapatmışsın kız iki gündür üzgün" çatlak kız birde anneme şikayet ediyor annemde ne anlıyorsa bu kızdan. "Sağol anne iyiyim işlerim yoğun fırsatım olmuyor" dedim bıkkınlıkla annemi seviyorum ama şu kızı başıma sarmasa iyiydi. Gülce'yi hiç sevmemişti bu kızda ne buluyorsa sana göre deyip duruyor. Biraz daha konuştuktan sonra artık telefonu kapattı bende rahat bir uyku çekmeye hazırım. Zihnimdeki o huzur veren koku ile birlikte güzel bir uyku çektim. Sabah olduğunda kahvaltı için arkadaşım Metin ve eşi Melek ile bir kafede buluştum. Melek hafif gülerek; "eee Alaz hangi güzel sebep oldu buralara gelmene?" Melek biliyordu büyük ihtimalle Sevda’ yı, dalga geçiyor benimle. "Yok Melek yok, iş için geldim buralara ha yok istemem derseniz giderim" dedim kırılmış gibi yaparak. "Bir Şey demedik nişanlından uzakta zor olmasın diye dedim ben" benimle dalga geçiyordu ahh anne ne hallere düşürdün beni. "Şu kıza nişanlın deyip durmayın gözünü seveyim bıktım artık." dedim bıkkın çıkan sesimle uzun uzun kahvaltı yaptık eski dostlarla birlikte olmak çok iyi gelmişti. Öğlen sonrasını bulmuştu sohbetimiz. "Benim kalkmam lazım" deyip ayaklandım vedalaşıp ayrıldık, buradan doğruca spor salonunun olduğu bölgeye gittim. Oraya yakın bir avm den evin birkaç eksiğini alıp sonra da salona girerdim. Avm de işimi halletmem biraz zaman aldı. Tam salona doğru yol aldım yakın bir kırmızı ışıkta durmuştum ki onu gördüm karşıdan karşıya geçiyordu. İçimde garip bir sevinçle dudağımın kenarı kıvrılmıştı. Işığın yeşile döndüğünü bile fark etmemişim arkadan gelen korna sesi ile hareket edip spor salonunun otoparkına giriş yaptım. Hızlı hareket etmek istiyordum muhtemelen kokusu yayılmıştır etrafa 'lanet olsun başka erkekleride etkiliyorsa ' off aklımdaki düşünce ile içim burkuldu. Ne günlere kaldık bir kokunun peşine düştüm resmen… Etrafa bakındım ama yoktu çoktan üst kata çıkmış olmalı bende üstümü değiştirip alt katı ziyaret edeceğim bugün.... Eylül'den Sabah erken uyanmıştım işe gitmesemde evde işler beni bekler deyip işe koyuldum ev temizliği, çamaşır, derken öğlen olmuş bile çocukları kardeşim alıp gezdireceğini söylediği için kafam rahattı akşama doğru işim bitti. Kısa bir duşun ardından siyah eşofman takımımı giyip üstüne de renkli şal taktım. Spor çantamda hazırdı çıkarken trençkot ve vazgeçilmez beyaz spor ayakkabılarımı da giyinip evden hızla çıktım. Spor salonuna gelir gelmez üst katta ki işlerimi halledip alt kata uygun kıyafetlerle indim birazda burada çalışacaktım sonra Ahsen hocam ile bir kapışma yapacaktım.Her zaman hoşuma gidiyor bu tür kapışmalar deşarj oluyorum. Isınırken biri beni izliyor hissine kapıldım etrafa çaktırmadan göz gezdirdim bir adama takıldı gözlerim… 'o beni mi dikizliyor ' neyse işime döneyim. Ahsen hocam gelince hazırlandık çıktık ringe, ama bir yandan az önce bana bakan adamı düşünüyordum acaba hala bakıyor mu diye, çok rahatsız olmuştum nedensiz. Raund başlamadan göz gezdirdim evet yine! 'sapık mıdır nedir bir daha denk gelmeyiz İnşallah ' deyip zil sesi ile başladık. Ahsen hocam ile çok çekişmeli bu maçın üçüncü raundun da beni nakavt etmeyi başardı. Yenildim ama mutluydum çok iyi gelmişti.Toparlanıp çıkacaktım ki beni dikizleyen manyakla yan yana geldik birden dibimde bitti. Nezaketi elden bırakmadan içten içe sinir olsam da "buyrun siz geçin lütfen" dedim ama beni duymadı galiba baktım kıpırdamıyor devam ettim onunla mı uğraşacaktım. Eve geldiğimde çocuklarda gelmişti kardeşim ve eşi ile biraz oturduktan sonra gittiler, çocuklarda yatmıştı yarın iş günüydü hafta başı yoğun geçecekti hemen uyku moduna geçtim ve uyudum. Alaz'dan Şansım benden yana oda buradaydı… ne yapacak acaba bu kat savunma sanatları ile ilgili olan alandı hangi dalda çalışma yapacak merak etmiştim. Gözlerimi ayıramıyordum aklıma kazıyacağım bir tek ay gibi parlak yüzü vardı. Birkaç kere göz göze geldik ama seni boğarım bakışları attı sanki, daha ilk gün belliydi çok asiydi. O günü biraz düşününce yüzüğü yoktu alnına koyduğunda görülürdü yoksa ' yada spora geldiği için takmamıştı' Bunu öğrenebilirsem iyi olacak başkasının karısına yan gözle bakmayalım ama nasıl öğrenirim. Ringe çıktı bayada iyi saldırdı üç raund mücadele etti kaybetti ama yüzü gülüyordu ahh hemen öğrenmem lazım evli mi? bekâr mı? 'Ne o kapıldın mı yoksa' diye dalga geçen iç sesimi susturdum. Toplandı gidiyor tanışabilirim tam çıkarken dibine kadar gittim ama bende bittim. "Allah'ım bu nasıl bir koku mest oldum o kadar terledi ama hala huzur veren o parfümü üzerinde" bir an huzura dalıp gözümü kapattım. "buyrun siz geçin lütfen" dedi ama tutulmuştum. Tepki veremedim bakıyordum ama o bana dönüp bakmadı kafası başka yönde, sonrada çekip gitti hepsi saniyeler içinde oldu. 'Acil bir çözüm yolu bulup tanışmam gerekiyor.' oradan toparlanıp evime gittim. Sabah arkadaşımın bahsettiği adamın yanına gidecektim bir bakalım işi birleştirebilirmiyiz. Hızlıca uykuya teslim oldum....
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD