1
"Şaka gibi Chris! Resmen yeni komşum bir Türk. Bu Tanrı'nın bana verdiği yeni ceza olmalı. Uzun zamandır hayatım güzel ilerliyordu da, battı bu ona."
Asansördeki kokuya daha fazla dayanamadığım için iki kat aşağıda inip merdivenleri tek tek çıkarken yukarıdaki kattan gelen sesler dikkatimi çekmişti.
Bir erkek isyanla bir şeylerden söz edip yanlış anlamadıysam Türkler'e karşı olan kinini kendi dilinde dile getiriyordu.
Aksanının iyi olmasının yanı sıra sürekli tonlayarak konuşması şu an bir konferansta olsak ve o konuşmacı olsa onu rahatlıkla dinleyebileceğime işaretti.
Merdivenleri yavaş ve temkinli adımlarla çıkmaya devam ederken aynı zamanda da ses çıkarmamaya özen gösteriyordum.
"Sanki karşı komşumun iğrenç bir insan olması yetmiyormuş gibi anahtarımı içeride unutmam tam bir rezalet!"
Ara ara söylenmeleri ve sürekli olarak Türkler'i eleştirmesi canımı sıkmaya başlamıştı.
Çünkü yüksek ihtimalle sırf doğduğu ülke yüzünden şu anda 'iğrenç insan' diye nitelendirdiği kişi bendim.
İngiltere'ye geldiğim gibi evi daha gezmeden bir arkadaşımın önerisiyle taşınma kararı aldığım apartmana girdiğimde buranın benim için en doğru yer olduğunu düşünen ben, şu anda geldiğim gibi yaşadığım ırkçılıkla neye uğradığımı şaşırmıştım.
O, beni tanımıyordu ki.
Neden bu derece kin kaplamıştı içini?
Telefonumda yazan daire ismine ve katına baktığımda doğru yere geldiğimi gördüm.
Evimin hemen karşı tarafındaki bir elinde telefon diğer eliyle sıkıntıyla saçlarını karıştıran adama baktım.