Shaabani Sarayı’nda rüzgâr artık barıştan değil, kılıçtan yana esiyordu. Taş duvarlar arasında yankılanan adımlar hızlanmış, avluda yürüyen her gölge bir hazırlığın parçası hâline gelmişti. Saray hanımları ipek yerine zırh yaması dikiyor, genç cariyeler örs başında askerler için keçe başlıklar hazırlıyordu. Haremde bile savaş kokusu hâkimdi. Herkes bir şekilde savaşa hazırlanıyordu.
Babür donanmasının Velmora yakınlarında görüldüğü haberi saraya ulaşır ulaşmaz, Sencer Efendi başta olmak üzere divan, olağanüstü hâl ilan etti. Şah Ulubek, taht salonunda soğuk bakışlarla oturuyor, tek tek istihbarat raporlarını okuyor, kararlılığını koruyordu. Oğlu Uraz, bedenindeki iyileşmemiş yaralara rağmen harita masasında yerini almıştı. Sağ elini göğsüne bastırıyor, sol eliyle sancakların yerini göster
