Dört ay… Dile kolay, tam dört ay… Hayat, bazen insana en acımasız oyunlarını oynar, en umulmadık anda en derin yaraları açardı. Elif için de, o dört ay, böyle geçmişti işte. Yusuf'un yokluğu, Afra'nın hamilelik iddiası, belirsizlik, korku, şüphe… Bütün bu karanlık duygular, bir girdap gibi Elif'i içine çekmiş, onu yutmuştu sanki. Ama hayat, her şeye rağmen devam ediyordu. Güneş, her sabah yeniden doğuyor, kuşlar cıvıldıyor, çiçekler açıyordu. Ve Elif, bu hayata tutunmak, güçlü kalmak zorundaydı. Yusuf için, kendisi için, sevdikleri için… Yusuf, o korkunç olaydan sonra, mucizevi bir şekilde hayatta kalmıştı. Hastanede geçen uzun haftalar, zorlu ameliyatlar, fizik tedavi… Hepsi, Elif'in gözünün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu. Ama en önemlisi, Yusuf'un yaşamasıydı. Onun, tekrar nefe

