Gökyüzüne Bakan İki Ruh

1038 Words
Sabah gözlerimi araladığımda yan odaki art arda gelen adım seslerini işitmemle kaşlarımı çattım. Uyuşuk bir halde kalkıp sesin geldiği odaya gittiğimde Asya'yı voltalar atarken bulmuştum. "Neler oluyor?" "Babamlar gece göreve gittiler ama hala ses seda yok, çok korkuyorum Reyna," dediğinde yanına gidip ona sarıldım. "Aşkım sakin ol, sen benden daha iyi biliyorsun yoğun olduklarını. İlk fırsatta arar o." "İyidir ya benim babama bir şey olmaz ki, o şu anda çocuklara azar çekiyordur Korhan da izleyip gülüyordur," dedi gözleri dolarken. Güçlü durmaya ve gülümsemeye çalışıyordu. Ona sımsıkı sarıldım. "Kıyamam sana ben." "Babamı bugün bize çağırsam hatta burada kalsa olur mu?" dediğinde sorusunun absürtlüğüyle gözlerimi büyüttüm. "Tabi ki çağır, soruya bak." "Tamam bu sefer de ben güzel yemekler hazırlayayım," dedi ve mutfağa koştu. Ben de hızlı adımlarla odama geçip Hakan hocamı aradım. "Ben de senden haber bekliyordum Reyna." "Buraya ne için geldiğimi unutmadım hocam," dedim tebessüm ederek. Bir taraftan da ekipmanlarımı hazırlıyordum. Her şey hazırdı. "Anlaştığımız gibi bugün senin için bir araç gelecek." "Ekin gelmeyecek mi?" dediğimde güldü. "O zaten gelecek, anlaştığımız saatte hazır ol." "Tamam hocam, lütfen kimseye bir şey söylemeyin." Telefonu kapattıktan sonra ekipmanlarımı büyük çantama koyup üzerimi değiştirdim. Tayt ve bluzumu üzerime geçirdikten sonra hafif bir makyaj yapıp Asya'nın yanına gittim. "Ben sahile gidiyorum, spora." "Çanta fazla büyük değil mi?" dediğinde duraksadım. "Montumu koydum da." Evden çıkıp sahile doğru yürümeye başladığımda yüzümde bir tebessüm oluşmuştu. Kendimle baş başa kalabilmiştim sonuçta, buna ihtiyacım vardı. Hava soğuk olduğu için sahil bomboştu. Gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldım. Buraya gelerek hayatımın en büyük adımını atmıştım. Eski anılar zihnime doluşurken gülümsedim. Ortaokula giderken bir okul çıkışı koşarak eve gelip babamın yanına gitmiştim. "Baba! Hemen basketbola yazılsam, boyumu uzatıp asker olabilir miyim?" "Ne kursu kızım!" Yine heyheylerinin üzerinde olduğu bir gündü. Kafamı eğip parmaklarımla oynamaya başladım. "Ben basketbola gitmek istiyorum." "Sen oraya gitsen altı, yedi yaşında küçücük çocuklarla ders alacaksın. Nasıl öğreneceksin onlarla?" Hava Harp hayalime bu şekilde veda etmiştim. Boyum tutmuyordu, giremezdim. "Pilot olsam peki?" "Çok pahalı, olmaz," dediğinde kafamı sallayıp odama gitmiştim. Pilotaj okuluna o kadar para vermezdi babam ama uyuşturucuya verirdi. Ne istesem ne sorsam hep hayır derdi. Çocukken mantık süzgecinden geçirerek olmayacağını söylediğini sanıyordum ama büyüdükçe fark ettim ki sırf hayır demek için hayır diyormuş. Olay tamamen kontrol kurmakmış. Büyüdükçe görmüştüm, pilotaj için farklı alternatiflerin olduğunu, basketbol kurslarında farklı yaş grupları oluşturulduğunu ama onun tek derdi bana engel olmaktı. Ehliyetimi bile almama karşı çıkmıştı. En sonunda bana gelen bıkkınlıkla gizlice yazıldığımda Hakan hoca ile karşılaşmıştım. Hiç araba kullanmadığım halde hızlı kavramamdan ve sınavları tekte geçmemden dolayı kendisi de motor sporlarıyla uğraştığından bana da tavsiye etmişti. Ailem tüm hayallerimi öldürmüşken kullandığım bu ilk manuel araba, bana yeni bir hayal kurdurmuştu. Ralli pilotu olmak... Hayallerimin peşinden koşarak buraya gelmiştim. Hocam, trafik olmayan hatta boş arazileri olan yerlerde çalışmamı söylemişti. Ben de üniversite bahanesiyle Asya'nın yanına yani ülke sınır bölgesine taşınmıştım. Büyük yarışa çıkmadan önce hiçkimseye ralli pilotu olacağımı söylemeyecektim. Hayalim büyük yarışın birincisi olmak ve herkesin, birinciliğim ilan edildiğinde beni tanımasıydı. Asya'nın, babasının, buradakileri askerlerin ne kadar şaşıracağını hayal edebiliyordum. Yalnızca Korhan'ın tepkisini hayal edemiyordum. Şaşırmasını, gurur duymasını, en çok da hayranlık duymasını istiyordum. Telefonum titrediğinde geldiklerini anlamıştım. Onlara konum gönderip çantamdan ekipmanlarımı çıkardım. İşte başlıyoruz... - Gece Operasyonu- Gece boyunca Gökhan albayın anlattığı plan detaylarını dinleyen Korhan hiç uyumamış, hazırlıklı bir şekilde görev saatini beklemişti. Balkonda kahvesini içerken gireceği büyük operasyonu düşünüyordu. Her şeye hazırlıklı ve dayanıklıydı. Timine sonuna kadar da güveniyordu. Gökyüzüne baktı ve timdeki hiçbir askerinin kılına zarar gelmeden başarılı bir operasyon gerçekleştirmeyi diledi. Göktürk'lerinin Gök Tengri inancını benimsiyordu ve şimdiye kadar timi hep başarılı olmuştu. Görev saati yaklaştığında Gökhan albay da ayaklanmıştı ve hazırlanmaya başlamıştı. Korhan, timdekileri tek tek arayıp kontrol ederken albayın sesiyle ona döndü. "Korhan arabamın anahtarı kızların evinde kalmış, gidip alır mısın? Ben de komutanımı arayacağım." Korhan hızla ayaklanıp yan dairenin kapısını çaldı. Birkaç çalışın ardından kapıyı Reyna esneyerek açmıştı. Korhan'ın gözleri onun üzerinde dolaşırken genç kadının civcivli pijamaları onda gülme isteği uyandırmıştı. Civcivli pijamalar içerisindeyken ve uykulu gözlerle bakarken o kadar masum görünüyordu ki bu kız. Korhan anahtarı kızdan aldıktan sonra gülümseyerek albayın yanına döndü. Normalde hep sessiz sedasız görevlere giderken bu sefer biriyle vedalaşmak ona destek vermişti. O da hiç bilmiyordu bir "kolay gelsin, dikkat et," cümlesinin ne kadar destekleyici olabildiğini... Arabalara geçip merkezde ekiple buluştuklarında albay tüm timi selamladıktan sonra helikoptere geçmelerini emretti. Korhan onları sıraya dizip görev için gerekli bilgileri verdikten sonra onlara bağırdı. "Göreyim sizi aslanlarım!" Askerler helikoptere geçtiğinde en son Korhan bindi. Sabırsızca operasyon bölgesine varmayı ve teröristleri oradan silmeyi bekliyordu. Belki görevden sonra evine dönüp balkonda sporunu yapar ve görev stresini atardı. Tabi ressam kız yine onu dikizlemezse... Aklına civcivli pijamalar geldiğinde çarpık bir şekilde gülümsedi. Bunu fark eden Erdem astsubay da güldü. "Komutanım? Yüzünüz gülüyor." "Gelirken küçük civcivler gördüm," dediğinde timdekiler birbirine bakarak sırıtmıştı. "Civcivler ha?" Korhan gözlerini timdekilerin üzerinde gezdirdi. "Gece gece eğlence mi arıyorsunuz?" "Komutanım geçenki görevde de aklınız başka şeylerle doluydu," dedi Arda uzman çavuş. Korhan hatırlıyordu. Göreve giderken yolda köpekleri seven bir kızla karşılaşmıştı. O kadar içten ve masum bir gülüşü vardı ki aklına takılmıştı. Teröristlere pusu kurmuş halde beklerken Mert yanına gitmişti. "Sende bir haller var." "Bir şey yok. Sadece bir gülüş..." diye mırıldandığını hatırlıyordu Korhan. Timdeki zevzek uzman çavuş Yunus, Korhan'a döndü gülerek. "Komutanım yoksa evlendiriyor muyuz sizi?" "Kendinizi helikopterden sarkırttırmayın bana," dedi Korhan gülerek. Diğerleri de gülüp konuyu kapatırlarken Korhan, kaskını ve kulaklığını taktı. Bu ekip adeta kardeş gibiydi, böyle şakalar yaptıklarında onlara kızsa da eğer bu şakaları bir gün duyamazsa kahrolurdu. Diğer tim askerleri için de geçerliydi bu. Komutanlarına delicesine bağlıydılar onu, kurşun gelse önüne atlayacak kadar çok seviyorlardı. Görev bölgesine indiklerinde Korhan'ın talimatlarıyla herkes kendi yerine gitmişti. Etrafı kolaçan ederek birbirlerine haber verirlerken Korhan'ın gözü ileride harabelerdeydi. Kulaklıktan konuştu. "Harabeyi kontrol edin." "Komutanım içine girilmiyor," dedi uzman çavuşlardan biri. Korhan kaşlarını çatarak askerlerine baktı. "Arda, duvara patlayıcı yerleştirip patlatın. İçini kontrol edin." Korhan pür dikkat harabeye odaklanmışken kulaklıktan Mert'in sesi duyuldu. "Komutanım bize doğru geliyorlar. Dürbünden gördüm." Korhan hızlıca keskin nişancılara baktı. "Erdem, ateş edin bize yaklaşmasınlar. Arda, patlattınız mı?" "Emredersiniz komutanım!" diyen Erdem onlara yaklaşmakta olan teröristlere ateş etmeye başlamıştı. Korhan'ın kulaklıkta duydukları vücudunun gerilmesine neden oldu. "Komutanım patlattık, burada çok ceset var. Yunus'u vurdular." Herkes Korhan'a bağırıp bir şey demesini bekliyordu. "Yunus vuruldu ne yapacağız?" "Komutanım daha fazla terörist geliyor!" "Komutanım ilerimize patlayıcı döşemişler!"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD