Kulağımın uğultusu başımın içine doğru sızarken sert bir hamleyle gözlerimi açmaya çabaladım .İlk başta etrafı bulanık görsem de biraz daha uğraştığımda tamamen açabilmiştim. Yerde değildim ; aksine bulunduğum zemin ne soğuktu ne de rahatsız ediyordu .Başımı kaldırdığımda gözlerim tanıdık alanımda oradan oraya koştu .
Evdeydim ; her zaman yattığım odada ...
Ayaklarımı yorganın yakıcı sıcağından kurtarıp yere sarkıttım .Çıplak ayağım zeminde buluştuğunda biraz da olsa ürpermişti .
Gözlerimin önüne yığılan saçlarımı elimin tersiyle iterken ayakta durmayı başardım .
Kapının kenarında bulunan boydan aynaya ilerledim .Aynadaki yansımama bakmadan boynumu süpüren saçlarımı havaya astım .Bakışlarımı gözlerimle buluştuğunda refleks olarak bir adım geriledim .
Kaşlarımı çatıp aynaya tekrar yaklaştığımda yansımamdan ürperdim ; en çokta gözlerimden ...
Tenim her zamankine göre daha canlıydı , güçsüz görünen bedenimden eser kalmamıştı .
Kül olmuş gözlerimin karasında ise tekrardan güçlü bir ateş yanmıştı ;
gözlerim kırmızıydı .
Beynimin içine bir uğultu düştü o an ; tiz çığlık tüm bedenimi ele geçirdi .
İlikleriminden doğup kulaklarımda hayat buldu .
Gözlerim kapandı ; o beyaz odaya beni geri götürdü .
Monitör sesi tekrardan bütün zerremi ele geçirdi .
Aklıma düşen görüntüyle gözlerim aniden açıldı .
Ve benden tek bir haykırış kurtuldu ; Koray!
Yaşadıklarım rüya gibi görünse de gerçek olabilecek kadar canlıydı .
Merdivenlerden koşarak indiğimde altımdan kayıp giden zamanı , mekanı hissedemedim .
Sadece koştum ; nereye gideceğimi bilemeden ...
Salona vardığımda bastığım son basamaktan göklerin en uzağına fırlayacakmış gibi hissettim , ama olmadı .
Vira sol koluma asılarak beni kaçtığım bilinmezlikten kurtardı .
Bakışlarım ona değemezken beni yaptıklarımdan dolayı sorguladı .Tek bir soru sordu ; cevabını bilmediğim bir soru ...
"Nereye gidiyorsun "
Ona ne anlatacağımı bilmiyordum , sıraya koyamıyordum ; sadece tek isteğim ona gitmekti .
Yine de Vira'yı ikna edebilmek umuduyla bakışlarım ona kilitlendiğimde bir kez daha irkildim .
Vira'nın da gözleri kırmızıydı .
Gördüklerimin gerçek mi aldatmamı olduğuna karar veremezken yine de ona sığınmaya seçtim .
"Koray " döküldü dilimin orta yerinden .
"Onun yanına gitmemiz gerekiyor "
Vira tahmin ettiğimin aksine endişeden uzak sırtımın ortasına elini yerleştirdi , bedenimi kendine düşürdü .
Şu an beni sakinleştirmesiyle kaybedecek vaktim yoktu.
Ondan kurtulmaya çalıştığımda koltukta oturan Melisa'ya gözlerim ilişti .
Soluk sarı saçları gitmiş yerine gelen canlılık bakışlarıma güneş gibi doğmuştu .Yanakları yaşam sevinciyle pespembe parıldıyordu .Ve o da etrafa kırmızı bakıyordu .
Bakışlarımı ondan kurtarmamışken bana gülümsedi .
Nedense o an bu gülüş içimi ısıttı ; az önceki halimden eser kalmadı .
Bakışları içimi ısıttı benden istemsiz bir gülüş kurtuldu .
Oturduğu yerden ayağa kalkarak yanıma geldi .
Kulağıma eğilerek merakla beklediklerimi fısıldadı .
"Hepsi gerçekti .Koray uyandı ve biz her şeyi biliyoruz "
Duyduklarım beni mutlu etmişti ; olanları nasıl anlatacağımın yükünü sırtımda taşıyamazken bundan kurtulmuştum .
Onlara ne zaman anlattığımı hatırlamıyordum ; ama bilmeleri içimi rahatlatıyordu .
Yine de endişemi dile getirmekten kendimi kurtaramadım .
"Ama o hastanede ve tek başına .Onun gözlerini gördüm sizi de öyle görüyorum .Ve eğer gözümün önüne serilenler gerçekse başına işler açılabilir .
Lütfen onu oradan almaya gidelim "
İçimi saran korkuyu damla damla dışarı akıtırken gözlerimin önüne serilen adam kafamın içindeki tüm soru işaretlerine son verdi .Bu yükten tamamen kurtulmuştum .
Karşımda sapasağlam duruyordu işte !
Alev kırmızısı gözlerinden bir damla yaş aktı ; ama bana gülümsemeye devam etti .
Ağzını açıp tek kelime etmedi ; bende onu sorgulamadım .
Kollarını bana açtığında bu davete istekle cevap verdim .
Gövdesine sığındığımda bir ayda yaşadığım tüm acılar silindi ; yeniden doğmuş gibi oldum .
Gelmişti ; çağrıma kulak vermişti .
Burnunu saçlarımın dibinde hissederken huzurla dolup taştım .
Kollarımı ondan ayırdığımda gözlerimin ayrılacak cesareti olmadığını anladım .
"Geri döndün" diye sayıkladım .
Sesim kısık bir tonda çıksa da sevinç çığlığımı herkes duymuştu biliyordum .
"Geri döndüm " dedi ve beni tekrar gövdesine hapsetti .
Zincirin en çok bu halkasına bağlıydım biliyordum ; ve ömür boyu bu esaret canımı hiç yakmayacaktı .
Koray bana göz kırptığında daldığım düşünce denizinden çıkarak ona en sıcak gülümsememle karşılık verdim .
Odanın ortasındaki gri l koltuğa yayıldığında kızlar ve ben gözümüzü ondan ayırmadan izliyorduk .
Eski zamanlarımızdaki gibiydik ; karşımızda bir anlatıcı kafamızda milyarlarca soruyla baş başaydık.
Koray Melisa'nın yanağını sıkarken elimde olmayan gülümsemem en kaynar ısıda yüzüme yayıldı.
Onu kıskanmıyordum ; her hareketi beni kendine çekiyordu yalnızca .
Vira Koray'ın tam karşısına oturduğunda , yine sakin ve ama sabırsız olmayan haliyle bizi aydınlatmaya çalışacağını anlamıştım .
Bakışlarını sırayla hepimizde gezdirdikten sonra işaret parmağının tırnağını dişlerinin arasına aldı .
Onun bu düşünceli hallerini özlemiştim .
Başını iki yana sallayarak kendine geldiğinde kendi kafa mahkemesinde en haklı bulduğu soruyu yöneltmişti .
"En başta gözlerimizin neden böyle olduğu hakkında bir fikri olan varsa bunu konuşalım "
Vira böyle der demez bakışlarımız tekrar birbirimizde buluştu; sanki hala böyle miyiz diye onaylamak istiyorduk .
Gözlerim Koray'a kaydığında Vira'nın kurduğu cümleyi kendi cümlelerimle tekrarlamakta karar kıldım .
"Sen uyurken bununla alakalı bir kesit görmüş olabilirsin .Herhangi bir şey hatırlıyor musun ? Seni hastanede gördüğümde ilk kez senin gözlerinin kırmızıya dönüştüğünü gördüm .Sanki hepimiz sen böyle olduktan sonra bu hale geldik gibi .
Ne diyorsun ?"
Koray bir süre dudak büzerek bana baktığında ; söyleyebileceği tek bir kelimede bile hayatımızın yeniden değişeceğini hissetmiştim sanki .
Yutkunuşu çok net bir şekilde kulaklarıma değdikten sonra konuşmaya hazırlandı .
"Size belki imkansız gibi görünecek ama bu konuda bir fikrim olabilir "
Vira da dahil hepimiz heyacandan yerimizde kıpırdanırken Koray'a bir an önce anlatması için gözlerimizle emirler veriyorduk .
Bizi daha fazla bekletme cesaretinde bulunmayarak konuşmaya başladı .
"Vurulduğum ilk günden beri ; her anımda bir sürü olayla karşı karşıya geldim .Hem geçmişi yaşadım hem geleceğe dair hayallere kulak açtım .Karmaşık bir dünyanın ortasındaydım ; hem buraya bağlıydım hem de hiç bağlı değildim .Gözlerim kapalıydı onları açmaya gücüm yoktu ; ama konuşulanları yaşananları hissediyordum sanki , hem de her bir hareketinizi "
Gözlerimiz olabildiğince açılırken söze atlayan Melisa olmuştu .
"Sonra ne oldu peki ?"
Koray bu soruyu elbette bekliyordu , ama yine de vereceği cevaba odaklanabilmek için bir süre beklemişti bunu anlamıştım .
"Şu zamana kadar yaşadığımız her an gözümün önünde aktığı an bana ne olduğuna karar verebildim .Vira'nın anlattığı gibi olmuştu ; öldüğümü böylece anlamış oldum "
Derin bir nefes aldığında hepimiz almayı unuttuğumuz nefesi onda bulmuştuk .
"Sanırım ben tekrar öldüm ; ve bu sayede ölümsüzlüğe kavuştum ; tabi ki benimle beraber siz de .Biliyorsunuz ki birimizin yaşadığı ne varsa diğeri de bununla karşılaşmak zorunda "
Koray 'ın dediklerini içimizde sindiremezken ben de onu tasdiklercesine sözlerime başladım .
"Bugün hastanede yanındayken bedeninin titrediğini gördüm ; daha sonra tamamen hareketsiz kalmıştı doğru .Ben olanlara karşı ne yapacağımı bilemezden sonra Koray bir anda gözlerini açtı .Ve sanırım o an korkudan ya da heyecandan bayıldım "
Vira ve Melisa bana bakmak yerine birbirlerine baktıklarında onların da analatacağı ilginç bir hikaye olduğunu biliyordum ; ve buna hazırlıklıydım .
"Bence korkudan değildi " diye söze atıldı Vira ."Ya da heyecandan ... Çünkü Melisa ve ben de bugün bir anda yere yığıldık ve uyandığımızda birbirimize kırmızı bakıyorduk "
Olaylar iyice içinden çıkılmaz bir hale doğru uzanırken bunu çözmenin varsayımlarda bulunmak olduğuna karar vermiştik .
Vira her zamanki gibi odada volta attıktan sonra sorusunu önümüze atmıştı .
"Farz edelim ki ölümsüz olduk ; zaten eski yaşamımıza geri dönersek bunun olacağını gördüğümü ben de söylemiştim .Ama asıl önemli olan bir ölümsüz olarak yaşamayı nasıl başaracağız ?"
Kaşlarım birbirine yaklaşırken Vira'nın sorusunu anlamaya çalıştım .Kendimce en uygun cevabı bulduğumda konuşmaya hazırdım .
"Biz zaten geldiğimiz ormanda ölümsüz olarak yaşıyorduk .Bizim için değişen tek şey dünyada bu şekilde yaşamaya devam etmek olacak öyle değil mi ? "
Bakışlarım cevap umuduyla Vira da durduğunda beklediğimin aksine konuşan Melisa olmuştu .
"Ama buradaki en büyük farklılık o ormanda tek başımızaydık ; şimdi ise milyonlarca ölümlü insanın içinde yaşamaya devam edeceğiz "
Haklıydı , bu kendimizi tehlikeye atmak olurdu ; üstelik daha nasıl gizleyeceğimizi bilmediğimiz gözlerimiz varken bedenimize doğan başka farklılıkları onlardan nasıl gizleyebilecektik ?"
Koray saçlarını arkaya atarak ayağa kalktığında söze girmişti .
"O zaman ilk olarak ölümsüzlüğün bize ne farklılıklar getirdiğini çözeceğiz ; ki bence bu eğlenceli bile olabilir . Farklılıklar hoşumuza gidebilir hatta bazen işimize bile yarayabilir .
Belki de düşündüğümüz gibi olmayacak ve tek farklılığımız gözlerimiz olacak .O zaman lensle bile bunu halledebiliriz "
Hala burada olduğuna inanamazken kurduğu cümlelere odaklanamamıştım .
Neyse ki Vira beni bu durumdan kurtaracak hamlede bulunmuştu .
"Sanırım Koray haklı şu an en mantıklı fikir bu gibi duruyor . O zaman başlayalım aklınıza ne geliyorsa söyleyin ve deneyelim ; ölümsüz bir insan düşünün ; diğerlerinden farklı ne yapar , ya da ne yapmaz ?"
Düşüncelerim kafamın içinde ne aradığını bilmeden ilerlerken bakışlarım Melisa da buluşmuştu .
Melisa odaya baktığında ne yapacağını bilmeden etrafı inceliyordu .
Mutfağa ilerlediğinde koşar adımlarla elinde bir bardak sütle geri dönmüştü .
Koray'ın önünde durduğunda elindeki bardağı onun ağzına sokmaya çalışıyordu .
Koray irkildiğinde Melisa'nın uzattığı sütten kaçmaya başlamıştı .
Melisa heyecanla zıpladı , ve çığlıklar eşliğinde konuştu .
"Bakın buldum işte ! Sanırım artık yemek yemeye ihtiyacımız yok !"
Vira ve ben Melisa'ya baktıktan sonra birbirimize baktığımızda ne yazıkki bunu mantıksız bulmuştuk .
Koray yanımızdaki koltuğa oturduğunda bu hayal kırıklığını yüzüne vurmaya kararlı gibiydi .
"Yanlış tespit civciv .Ben zaten sütten nefret ederim ölsem bile içmem ; gördüğün gibi öldüm ve içmiyorum .Elinde kalmasın iç yarasın sana "
Melisa elindeki bardağa baktığında Koray'ın da emriyle kafasına dikmişti .
Koray haklıydı ; yemek yemek ya da içmek bizden uzaklaşmamıştı .
Aklıma gelen fikirle Koray 'a sinsice yaklaşırken kimse ne yapacağımı kestirememişti farkındaydım .
Aniden kucağına zıpladığımda ikimizde yere düşmüştük .Sanırım ben de yanılmıştım .
Onun reflekslerinin güçlendiğine dair inancım havada asılı kalmıştı .
Koray işi dalgaya vurduğunda her zamanki halinden bir şey kaybetmediğini anladım.
"Tamam kara kız beni çok özledin de böyle kucağıma atlama istersen sonra tutamazsın beni haberin olsun ."
Ayağa kalkıp Vira'nın yanına oturduğumda beni kurtarması için yalvaran bakışlarımı ona gönderiyordum .
Vira gözlerini kıstığında umutla ondan dökülecek kelimeleri bekledik.
Çünkü biliyorduk ki bunu çözse çözse Vira çözerdi .
"Aslında benimde bir fikrim var " diye söze girdiğinde rahat bir nefes almıştık ; geriye kalan tek şey aynı rahatlıkla o nefesi geri verebilmekti ."
Vira kolumu sıktığında bakışlarımı ve düşüncelerimi ona çevirdim .
"Hatırlasana Tılsım ?" diye beni sorguladı .
Ne diyeceğini beklerken konuşmaya devam etmesi için sabırsızlandım.
"Ormanda kapıyı açmaya çalıştığımızda bacağını kırdığını düşünmüştük .Ama biraz zaman sonra bacağın iyileşmişti .Yani demek istediğim belki de yaralarımız normal insanlara göre daha çabuk iyileşiyordur ? "
Bu olabilecek en mantıklı fikirdi .Ama önemli olan bunu nasıl deneyeceğimizdi .
Şüphesiz gönüllü deneğimiz Koray olacaktı .
Melisa Vira ve benim gözlerimiz Koray da buluştuğunda gözlerini devirerek tavana dikti .Onun bu haline kıkırdarken merakla ne tepki vereceğini bekliyorduk .
Ellerini havaya kaldırdığında konuşmaya başladı .
"Pekala bunu deneriz ama öncesinde biraz bir şeyler yiyebilir miyim ? Hani bir aydır yemek yemedim ve eğer ölümsüz bir kurt adama dönüştüysem aç hareket edemem "
Ayağa kalktığında biz de peşinden mutfağa ilerledik .
Mutfak masasına kurulduğumuzda Koray da çay için ocağın altını yakıyordu .
"Söyleyin bakalım ben yokken neler yaptınız ?"
Bir yandan ocakla uğraşırken bir yandan da bizimle sohbet ediyordu .
"Aslında hayatımız çok renkli sayılmazdı "diye söze girdim ."Hatta biraz fazla siyahtı. "
Gözlerini bana çevirdiğinde hüzünlü bulutların tekrar başının üstünde yer aldığını anlayabilmiştim .
Cevap vermeden tekrardan elindeki yiyecekleri kesmeye döndüğünde söze devam eden Melisa olmuştu .
"Aslında biliyor musun hayatımızda büyük değişiklikler oldu .Mesela sen uyuyordun seni çok özledik .Ama bir de Fatih ; uzun zamandır ondan haber alamıyoruz .
Koray ani bir hareketle elinde tuttuğu bıçağı tahtaya batırdığında hepimiz irkilmiştik .
Gözlerinin kırmızısının iyice koyu bir renk aldığını gördüğünde bir nebze olsa da endişe hepimizin içini sarmıştı .
Ona ne olduğunu sorduğumuzda tekrar sırtını döndü ve elindeki domatesi doğramaya devam etti .
"Peki sen Vira " diyerek konuyu kapattı .
"Senin hayatında neler oldu "
Tezgaha sırtını dayadığında bakışları Viradaydı.
Vira'nın yüzünü saran mutluluk hepimizin içine işlerken bildiğimiz halde onun anlatmasını bekledik .
"Aslında "diye uzatarak söze başladı .Yüzündeki neşe çok uzaklardan hissedilebiliyordu .
"Ben birisiyle tanıştım .Kızlar da biliyorlar onunla tanıştılar .Hayatıma bir anda girdi ve bu süreçte bana iyi gelen tek şey o oldu "
Vira'nın gülümsemesi Koray 'a değerken Vira anlatmaya devam etti .
"Çok farklı hissediyorum Koray .O sizin gibi sanki .Daha onu tanıyalı bir ay oldu ama sanki bana bir ömür gibi geldi .O çok farklı .O , Barın "
Koray kaşlarını çatarken Vira 'ya baktığında dayanamayarak konuşmuştu .
"Barın mı ? Ama bu nasıl olur ? "
Vira anlamaz gözlerle Koray 'a bakarken Melisa ve ben de durumu kurtarmak için birbirimize bakıyorduk .
Ayağa kalkıp onun yanına gittiğimde onu susturmanın başka bir yolu aklıma gelmemişti .
"Bunları çok doğramışsın yeter ordu yemeyecek sonuçta "
Hazırladıklarını masaya dizerken kulağına eğilip "O çeneni hemen kapa " dedim .
Anlamasa da sözüme karşı çıkmadığında şansım olduğuna dair sevinmiştim .
Koray tezgaha yaslanmış bize bakarken Vira'yı izliyordum .Başına gelenleri düşündüm ; şansını , kaderini yargıladım .Onun için sevindim ; Melisa'ya olan ihanetinin bu şekilde cezalandırılmamasına mutlu oldum .
Melisa 'ya kaydı gözlerim .Sanki düşüncelerimi okuyormuş gibi hissettim .Bana baktıktan sonra Vira'ya baktı ve gülümsedi .
"Onu affettim " diyordu sanki .
"Barın onun kaderi ; buna ben bile engel olamadım " diyordu .
Kızgın değildi biliyordum , belki geçmişte yaptığımız şey için de pişmandı .
Ama şu an mutluydu görebiliyordum .
Melisa bir anda çığlık attığında Vira ve ben daldığımız yerden kurtulup irkilmiştik .
Çığlığın ardından gelen uyarıyla Koray'a döndüğümüzde yine de tam olarak anlayabilmiş değildik .
"Koray Ocak !" diye bağırmıştı Melisa .
Hepimiz dönerek ocağa baktığımızda cevap veren Koray olmuştu .
"Ne oldu ocak mı taşıyor ?"
Melisa başını hızlıca salladığında söylediği cümleyle gerçekten şaşırmıştık .
"Hayır kolun yanıyor ve sen hissetmiyorsun !"