“ATEŞ”

2235 Words
Acı... Üç harf ,iki hece binlerce sızı ... Umutsuzluk , pişmanlık , kaybediş ... Karlar altında kalmış bir toprak Kendi içini ısıtmaya yetmeyen güneş Hayatlarında ilk bu öğretildi onlara , yüzlerine ilk bu çarpıldı . Yürümeyi öğrenmeye çalıştıklarında yere düştüler , canları yandı Okul sıralarında çizdikleri gökkuşağına , siyah gözyaşları damladı Gülen yüzlerine gölge düştü ; içine çekildikleri çukur acı bir inleme kopardı Korktular , çok korktular Yanlarına döndüklerinde tek başınaydılar Kalabalığın içine fırlattılar onları ; kendi bilinmezliklerinde kayboldular Geceye selam yolladılar , karanlığını gönderdi onlara yine kayboldular Göklerde aradılar ışığı Ay küstü onlara yıldızlar bir anda söndü Geçmişlerinin tozu toprağında boğuldular Bu karmaşa geleceğe bakmalarına engel oldu Yaşamak artık zor geliyordu öldüler yine canları yandı Sahi hayat onlar sana ne yaptı? Oldukları yerde yine aynı şaşkınlıkta Koray'ı izlerken ondan acı bir gülüş koptu . Halkalara bakmayı bıraktı dumanlar tüten koluna baktı . Bu kez daha korkunç bir kahkaha patlattı . "Acıyı hissetmiyorum " Bu iki kelimeye gizliydi bundan sonraları. Onlara verilen ödül mü ceza mı kararsızlardı. Acı bir insanı güçlü yapar derlerdi , buna inanmayacak kadar çok yaşamışlardı .Ama hiç canları yanmadan nasıl yaşayacaklardı? Duran sandalyeyi çekerek kendine yer yaptı Koray .Masaya gözlerini diktiğinde diğerleri de öylece duruyordu. Gözlerinden akan yaşlara inat zaferini kutladı . "Bu , bu harika bir şey !" Tekrar güldü , umarsızca dönüp arkasında kalan kara geçmişine baktı . Karanlıkta kalan anılarına bir ateş yaktı ; bu ateşe sarıldı canı yanmadı . Çalan kapı sesi halkaları daldığı yerden kurtardı .Tok ses kulaklarına yayıldı gözlerini birbirine bağladı . Vira'ya sorgular bakışları ulaştı , aynı bilinmezlik onda da ortaya çıktı . "Kim bu ?" Tılsım dan çıkan bu soru hepsine bulaştı Vira da son buldu . "Bilmem Ela'dır herhalde " Koray'ın gülen gözleri soldu o an ihaneti yüzüne doldu O gün geldi aklına tekrar ; sahi nasıl unutmuştu olanları ? Nasıl içi rahat bir şekilde kara kıza açmıştı yüreğini ? Huzursuzca sallandı oturduğu yerde ama kapıyı açacak cesareti kendinde bulamadı . Melisa hızlı adımlarla merdivenlere uzandı ; kısa bir zaman sonra kapıya vardı . Kapıyı açtığında şaşkınlık bütün bedenini ele geçirdi .Karşısındaki adama baktı ; tepkisiz kaldı . Adam başını eğdiği önünden kurtardı ; solgun yüzüne yakışmayan bir gülümseme yaydı . "Ben geldim civciv " Melisa aynı donuk bakışlarla adamı izledi ;yavaşça kapıyı sonuna kadar açtı . Gözlerine yükselen denizden kaçamadı , dalgalar yüzüne uzandı . Titreyen sesinden onun adını sayıkladı . "Fatih!" Fatih gözlerinin mavilerinde bulunan kırmızı güneşin yansımasından Melisa 'ya baktı .Onu ne kadar özlediğini fark etti ; daha fazla dayanamadı . Kolları onun bedenini sardı bu huzurlu dakikanın tadını çıkardı . Mutfakta sessizlik hala hüküm sürerken halkalar dayanamayarak merdivenlere doğru yol aldı . Vira ve Tılsım kapının önüne geldiklerinde aynı şaşkınlık onları da sardı . Donuk bakışlarına canlılık geldi her şeye rağmen gözleri ışıldadı . Melisa dan sonra onlarda Fatih 'e sarıldı . Koray ağır ağır indiği merdivenlerden kurtulduğunda bakışları önüne serilen beden bütün sinirini tekrar ortaya çıkardı . Kızların sevgisi arasına sığınmış bu hak etmeyen adama olan kızgınlığı yeniden gün yüzüne çıktı . Kızlar ne olduğundan bilhaber onu karşılaması için kollarını Fatih'ten kurtardı . Fatih yavaşça içeriye girdiğinde kapı kapandı . Koray 'a doğru ilerlediğinde bunu tahmin etmediği çok açıktı . Koray burnundan solumaya başladığında gözlerinde yanan ateş külden karasına kavuştu . Ayaklarının yerden kesildiğini farkına varmadığında Fatih'in üzerine hırlayarak atladı . İçinde tutamadığı öfke Fatih'e uzanırken ardı ardına yumruklar yüzüne atladı.Nefretini kusan Koray'a bir süre tepkisiz kaldı . Birkaç dakika sonra yerde kalan Fatih'in de gözleri karardı ; homurtusu evin içine yayıldı . Bu kez Koray'ın sırtı yerle buluştuğunda yoğun bir rüzgar etraflarını sardı . Kendilerini kaybetmiş gibi oradan oraya zıplarken bedenleri birbirini bırakmadı . Kızlar gözlerinin önüne serilenlere inanamazken bunu daha fazla izleyemediler . Hızlarına yetişemezken yine de bir umut onları uyardılar . Ama Fatih ve Koray onları duymuyordu .Sanki başka bir dünyada ya da başka bir boyutta birbirlerine düşmanlık besliyor gibiydiler . Vira ve Tılsım onları ayıramadıkları için öfke rüzgarından etrafa sıçramışlardı. Ev yerinde yoktu sanki , göklerin boşluğunda oradan oraya savruluyorlardı . Melisa daha fazla dayanamadı başına saplanan ağrıyı avuçları içinde yok etmeye çalışırken içinde barınan kontrol edemediği gücü etrafa yayıldı . Eşyalar , odanın içinde oradan oraya atladığından Melisa'nın gözlerinden bir karaltı yayıldı . Fatih ve Koray 'a yaklaştığında onları farklı yönlerdeki duvarlara fırlattı . Parmağını kaldırması yetmişti sanki ; belki de gözleri ona bu yetkiyi vermişti . İliklerine kadar dolu hissediyordu Melisa dünyayı avucunun içinde yok edecekmiş gibi hissediyordu . Fatih ve Koray 'on gözleri tekrar kırmızıya döndüğünde tüm bakışlar Melisa da buluştu . Melisa nın da gözleri kırmızıya döndüğünde öfke rüzgarı onlardan uzaklaştı . Havada bulunan eşyalar tekrardan yerli yerine oturdu . Melisa hala öfke kırıntılarıyla beslenirken ağzından sorgular kelimeler kurtuldu . "Sizin derdiniz ne?" Koray ve Fatih birbirine baktığında ikisinden kopan hırıltı halkaların kulaklarına yayıldı . Koray bir kez daha uzanmak istedi düşmanına ama Vira buna izin vermedi . Koray'ın bulunduğu yere güçlü bir akımla gönderdiğinde Melisa'nın sorusunu tekrarladı . "Sizin derdiniz ne?" Vira'nın çıkan sert sesi Fatih'e dokunduğunda her şeyden bir haber başını salladı . Vira'nın gözleri bu kez Koray 'a ulaştığında saklı duran ihaneti ortaya çıkardı . "Her şey onun suçu " Kızlar ve Fatih bu cümleyi anlayamazken Koray aynı öfkeyle konuşmaya devam etti . "Bir aydır çektiğimiz acıların , benim vurulmamın her şeyin sebebi o !" Fatih kendisine ulaşanan suçlamaya anlam veremezken kendini savunmayı seçti . "Ben mi ? Ben size hiçbir şey yapmadım yanınızda bile yoktum. Ayrıca ne vurulmasından bahsediyorsun?" Her şeyden habersiz görünüyordu kızlar için.Ama bu Koray'ın öfkesini harlamaya yetmişti yalnızca . Ayağa kalkıp yavaş yavaş odanın ortasına yürüdüğünde ellerini bağlayarak konuşmaya başladı . "Seni gördüm ! Bakalım bu sefer nasıl savunacaksın kendini ! " Bakışlarını kızlara çevirdiğinde konuşmasını tamamladı . "Bu adi Araz'ın kardeşiymiş! Tüm hayatı yalanmış ; yaşadıklarımızı acılarımızı gördüğü halde bizi kandırmış ! Buna ne diyeceksin bakalım ?" Fatih'in solgun yüzü bir ton daha açıldığında gözleri çaresizce kızlarda buluşmuştu . "Sen bunu nasıl öğrendin?" dökülüverdi beyninin orta yerinden . Şaşkınlığı gizlemeye yetmeyecek bir gerçeği de gün yüzüne çıkarmıştı . Tılsım'ın adımları Fatih'e uzanırken Vira onu yakalamıştı . Aynı sinir onda da hayat bulurken Vira tek bir siteme sığdırmıştı yaşadıklarını . "Doğru öyle mi ?" Fatih umut arzuladığı gözlerini Melisa'ya çevirdiğinde aradığını onda bulamamıştı . Ne bekliyordu ki ? Ne diyebilirdi ? "Doğru " diyebildi sadece . Solgun yüzü bile onu masum göstermeye yetmezken Melisa adımlarını merdivenlere çevirdi . Tek kelime edecek gücü yoktu . Onun savunmasını isteyecek gücü bile yoktu . Vira Fatih'in bedeni önünde durduğunda eli boş olduğunu düşündüğü göğüs kafesine kaydı . "Bizi kandırdın ; üstelik her defasında sana inanmayı seçtik .Koray'ı senin aşağılık abin vurdu .Ölüyordu az daha ölüyordu !" Yumrukları Fatih'in göğsünde cirit atarken Koray yanına gelerek onu bu adamın önünde aciz düşmekten kurtardı . "Şimdi geldiğin gibi dön çukuruna ; senin artık bu evde yerin yok !" Koray'ın söyledikleri karşısında bakmıştı sadece Fatih . Kendini savunacak gücü yoktu ; ne Araz'ın yanına neden gittiğini söylebiliyordu , ne de yıllardır içinde tuttuğu özlemi onlarla paylaşabiliyordu . Umutla çaldığı kapı sonsuza dek yüzüne kapanmıştı ,ve ona sadece bu kapıdan çekip gitmek bırakılmıştı . Anlam veremediği dakikalar geride kaldığında kolu çaresizce kapıya uzanmıştı . Bundan sonrası yoktu Fatih için halkalarsız yaşam onun için anlamsızdı . Eli kapının koluna uzandığında bir ses durdurdu onu . Fatih başını arkasına çevirerek sesin sahibini selamladı . "Gidemezsin " döküldü Vira'nın dudakları arasından . Fatih şaşırmıştı ; kafasında yankılanan kelimeye yöneldi .Vira az önceye inat yanlarında kalmasını istiyordu . Koray durdurdu Vira'yı ; sözleri zırh gibi dikildi önüne . "Ne demek gidemezsin ne yapmaya çalışıyorsun sen ?" Vira durdu bir süre ; Fatih anın tadını çıkardı .Kafasını toplayacak vakti buluyordu , ve en azından bir umut dokunuyordu kulaklarına . " Görmedin mi onun da gözleri bizim gibi kırmızı .O da ölümsüz ...Bizi tehlikeye atmasına izin veremeyiz ." Koray çıldırdı tekrardan sıkıldı bu halinden ama karşı koyamadı . "Bu adam burada bizimle yaşayacak öyle mi ? Sen ne dediğinin farkında mısın ? Bu hainin sizin yakınınızda olmasına asla izin vermem !" Vira Koray 'ın öfkesinin önüne dikildi tekrardan . Ateş gözlerini onun yangınında birleştirdi . "Buna mecburuz ." Koray döndü baktı iğrendiği adama .Siniri zerre azalmamıştı her saniye daha da katlanıyordu . Yaklaştı Fatih'in bedenine .Omuz hizasına ulaştığında kulağına eğildi . "Eğer aklın varsa gözümün önüne çıkmazsın ; eğer aklın varsa bu evde olduğunu bana hatırlatmazsın " Fatih sustu öylece saklanmak istedi gözleri merdivenlere kaydı . Melisa düştü aklına ona yaşattıkları yüreğine damladı . Nasıl göründüğünü tahmin edebiliyordu , her şey çok hızlı olmuştu . Bu kısacık an kendini anlatmasına zaman tanımamıştı . Onun da bir gerçeği vardı ; tüm olanlara perde çekecek bir gerçek . Ama en tehlikeli doğrusu gün yüzüne sarılmıştı , ve bu hakkı ondan almıştı . Adımı attı merdivene Koray tekrar dikildi karşısına . "En çok ta Melisa dan uzak duracaksın " Fatih soluk bedenini alarak en kuytu odaya saklandı . Sonsuza dek oradan çıkmamaya yeminliydi . Koltuklarda kalan Vira ve Koray olanların mahkemesini tutacak gücü buldular . "Sence bu doğru bir karar mı Vira ? " diye yöneltti ilk sorusunu Koray . Cevap beklemeden konuşmasına devam etti . "Bir günümüz bir ömür gibi ; buraya döndüğümüzden beri yılların omzumuza yüklediği sancıyı ayakta tutmaya çalışıyoruz .Geçmişe perde çektik dedik ; bu zincirin anılarını toprağa gömdük , o toprakta tekrar hayat bulduk . Geleceğe adım atmayı bırak koşmak için hazırdık . Daha geldiğim ilk gün sizi yalnız bıraktım .Ama beni dinleyeceğini biliyorum . Eve dönmek üzereydim o gün .Kapının önüne yaklaşırken Fatih'i gördüm . Nereye gittiğini bilmiyordum ama peşinden gitmeyi uygun buldum . Bilmediğim bir yere gelmişti ; gerçi bu dünyayı neredeyse tamamen unutmuştum ama neyse . Evin bahçesine girerken bakışlarım etraftaki adamlara kaydı .Alışmaya zorunlu tutulduğumuz adamlardı karşımdaki . Fatih'in burada ne halt ettiğine akıl erdiremiyordum . Etrafta yine bir sürü adam vardı ve yine hepsinin silahları belindeydi . Bekledim ... Olacakları tahmin edemeden bekledim . Sonra o geldi ; hayatımızı mahveden adam . Dikildi Fatih karşısına ; korktum onu öldürmesinden korktum Vira . Her an hazırdım onun için kendimi feda etmeye . Hayatım sizin için vardı ; Fatih için de böyleydi . Araz beklediğim aksine davrandı ona ; yine de bu duyacaklarımı tahmin edememiştim . "Sevgili kardeşim " dedi ona sevgili kardeşim... O an yıkıldım paramparça oldum . Eve girdiklerinde ne yapacağımı bilemedim , ama böylece duramazdım . Gözümün önünde hepimize ihanet etmişti . Sizi düşündüm ,size zarar vermesinden korktum . Karşımdaki adamların , bellerindeki silahların farkındaydım . İnan bir saniye bile korkmadım ölmekten . Yaptığım aptallıktı belki , Fatih beni çok kolay alt edebilirdi . Ama bir umutla attım o adımları . Eğer ben öleceksem o da ölmeliydi . Ama sizin umutlarınız yaşama olan bağlılığınız ölmemeliydi . Onu sizden koruyamadım yine de ben hastane odasında hiçbir işe yaramadan uyurken o size bir zarar verebilirdi . Kendimden tam bu yüzden nefret ettim tekrar ." Vira olanları ağzı açık dinlerken aklında her zamanki soru işaretleri cirit atıyordu . "Aklım almıyor Koray , biz nasıl bu kadar saf olabildik .Ya da o nasıl bu kadar zeki olabildi ? Duyguları hissettirdikleri bir an bile kendinden şüphe ettirmedi . Sanki onun hiçbir zaman suçlu olma ihtimali yok gibiydi . Araz'ın koruması olduğunu öğrendiğiniz gün bile yine sen ona şüpheyle yaklaşmıştın . Ben onu hep senin öfkenden korumaya çalışmıştım . Sonrasından suçsuz olduğu içinde kendimi iyi hissetmiştim . Ama bunun hiçbir açıklaması olduğunu sanmıyorum " Koray elini Vira'nın omzuna koyarak gerilen bedeni gevşetmeye çalıştı . "Kara geçmişimize bir hayal kırıklığı daha eklendi .Önemli olan bundan sonramız .Bu adamı evde tutmak istedin ; ama onunla beraber nasıl yaşayacağız ?Üstelik attığım hiçbir yumrukta onun canını yakamadığımı bilerek nasıl yaşayacağım ? " Vira durdu o an .Dizleri üzerinde tuttuğu ellerini inceledi . Cevap veremedi haklıydı Koray . "Fark ettin mi ?" diye söze başladı Vira . Koray sorgular bakışlarını ona gönderdiğinde beklediği cevaba ulaşamamıştı . "Acıdan bahsettik , canımızın yanmadığını söyledin ." Koray kaşları çatık olmasına rağmen başıyla onayladığında Vira konuşmasına devam etti . Elini göğsünün sol tarafına dokunduğunda devam etti . "Ama burası hala çok acıyor Koray " Koray anlamıştı o an . Acıların en büyüğü hala onlarla yaşamaya devam ediyordu . Bıçak gibi kesilen sözler dokunduğunda kalplerine ; akan kanı göremeyeceklerdi. İçleri yandığında , koluna değen ateşte olduğu gibi dumanlar çıkmayacaktı . Ama canları çok yanacaktı . Tek bir şey ortaktı . Gözyaşları devam edecekti akmaya . İşte bu yüzden gözlerine ateş düşmüştü . Tılsımın gözlerindeki yeşilin cıvıltısına, toprağın kokusuna ateş düşmüştü . Fatih 'in deniz mavisi gözlerine ateş düşmüştü . Üstelik sayısız su damlası bile bu ateşi söndürmeye yetmemişti . Olanları farkına vardığında omuz silkti Koray . "Ben de bir kez olsun bu hayat tarafından ödüllendirildik sanmıştım .Meğerse cezaların en büyüğünü vermiş bize " "Hayır !" diyerek durdurmuştu onu Vira . "Bence bu bir ödül" Şaşırmıştı Koray ; merakla bekliyordu Vira'nın cevabını . "Biz sadece hissiz kaldık , duygularımız hala canlı .Kalbimiz bizi yalnız bırakmadı .Eğer göğsündeki acıyı hissedemeseydin kara kıza olan aşkın belki de son bulacaktı ; kalbin seni terk edecekti çünkü." İnsan bu yüzden kalbi durduğunda ölür . Duygusuz kaldığı için ... Sustu Koray , başını önüne eğdi . "Bilemiyorum Vira .Yine de canımız yanmaya devam edecek ama " Güldü Vira .Gülümsemesi Koray ' a da dokundu . "Acıdır bir insanı ayakta tutan .Eğer yüreğin sancıyorsa o insan senin için değerlidir işte . Biz bu zamana kadar hüzün yağmurunda ıslandık , değer verdiklerimiz , anılarımız sevgisizlik bizi yıktı. Ama unutma ki o yağmur yağmasaydı gökkuşağımız da olmazdı . Neden sevinmelisin biliyor musun ?" "Neden" diye sabırla sorguladı Koray . "Çünkü gökkuşağında siyah yoktur "
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD