bc

mafyanın tutkulu esiri

book_age18+
1.0K
FOLLOW
10.0K
READ
revenge
dark
family
forced
mafia
mythology
like
intro-logo
Blurb

CİHAN karanlık dünyasına sevdiği kadını esir eder. Aralarında ki bağ esaretten çok daha farklı bir boyut kazanır CİHAN sevdiğini zorlada olsa yanında tutarak belki hayatının hatasını belkide en güzel olayını yapmıştı

chap-preview
Free preview
KAÇIRILMA 🔞🔞🔥
İstanbul’un serin bir yaz gecesi… Gökyüzü yıldızlarla kaplıydı, ama onun görebildiği tek şey, eski bir depoya açılan paslı demir kapıydı. Ayşe’nin kalbi göğsünde deli gibi çarpıyordu; ne olduğunu bile anlamadan kendini bu soğuk binada bulmuştu. Kaçırıldığı o anı hala hatırlıyordu, Eve dönerken önüne aniden çıkan siyah bir minibüs, yüzüne bastırılan nemli bir mendil, başı dönerken duyduğu sert erkek sesleri… Sonrası karanlık. Ve şimdi… Beton zeminde çıplak ayaklarıyla titreyerek beklerken kapı açıldı. İçeri dolan adım sesleri yankılandı. O ses sert, buyruk dolu, aynı zamanda tuhaf bir biçimde güven veren bir sesti. “Hoş geldin, güzelim.” Ayşe irkildi. Önünde duran adam, tüm karanlığıyla bile etkileyici görünüyordu. Uzun boyu, geniş omuzları, ince işlenmiş bir takım elbisenin içinde kaslı gövdesi… Gözleri, bir kurdun avına baktığı gibi bakıyordu ona. “Benden ne istiyorsunuz?” diye kekeledi Ayşe. Adam yaklaştı, yüzüne kadar eğildi. Sert çenesinde taze tıraş kokusu hala hissediliyordu. O kadar yakınındaydı ki Ayşe nefesini tutmak zorunda kaldı. “Adım Cihan. Ben senden bir şey istemiyorum.” dudaklarında alaycı bir gülümseme belirdi, “Ben seni istiyorum.” Ayşe’nin yutkunduğunu duydu. Bu adam bir suç örgütünün lideriydi, şehirde korkulan bir isim. Onun eline düşmek bile başlı başına kabustu. Ama Cihan’ın gözlerindeki karanlık, Ayşe’nin aklına anlam veremediği bir sıcaklık da taşıyordu. Cihan, onun çenesinden tuttu ve yüzünü kendine doğru çevirdi. “Bundan sonra bana aitsin. Kaçmaya kalkarsan, sonunu düşün.” Ayşe’nin boğazında düğümlenen korku, aynı anda göğsünün derinlerinde başka bir şeyle çarpışıyordu. O bakışların altında yatan tutku mu? Belki de… Cihan bir an bile gözünü kırpmadan onu izliyordu. Ardından ani bir hareketle onu kollarına aldı. Ayşe istemsizce bağırdı, ama bağırışı yarıda kesildi. Adam dudaklarını onun boynuna dayamıştı, sıcak nefesi tenine dokunuyordu. “Ürkme…” dedi fısıltıyla, “Sana dokunacağım ama zarar vermek için değil.” Ayşe’nin zihni altüst olmuştu. Bu nasıl bir tutsaklıktı? Bu nasıl bir sahipleniş? Korkunun içindeki o yabancı istek, iliklerine kadar titremesine sebep oldu. Cihan onu yavaşça yere bırakırken, bakışlarında ateşli bir sabırsızlık belirdi. Ellerini Ayşe’nin ince beline koydu, parmak uçları teninde gezindi. Ayşe gözlerini kapattı, vücudu korkuyla karışık bir teslimiyetle kasıldı. “Güzel vücudunu saklama benden,” dedi Cihan, dudakları kulağının kenarına dokunarak. Ayşe’nin tenine dokunduğunda, utançla karışık bir haz yükseldi içinde. Böyle bir adam tarafından istenmek… korkunçtu… ama aynı zamanda aklını delirtici biçimde çekiciydi. Cihan, gömleğinin düğmelerini açarken kaslı gövdesini sergiledi. Ayşe bir an için gözlerini kaçırmak zorunda kaldı. O kadar güçlü, o kadar erkeksi görünüyordu ki… “Bak bana,” dedi Cihan, emreden bir sesle. Ayşe gözlerini ona dikti. “Benimle birlikte olacaksın. İstesen de istemesen de… ama sonunda beni arzulayacaksın. Söz veriyorum.” Ayşe’nin boğazından bir inleme döküldü; Cihan’ın dudakları dudaklarına yaklaştı, önce usulca değdi, sonra vahşi bir açlıkla sahiplenerek öptü onu. Ayşe artık direnemiyordu. Dudaklarının arasına sızan bu sert, sıcak öpücük, vücudunda esir aldığı her hücreyi yakmaya başlamıştı. Ve o an fark etti ,bu adamdan asla kaçamayacaktı. Cihan’ın öpücüğü öylesine yoğundu ki Ayşe kendini bir anda nefessiz buldu. O dudaklar, teninin her hücresine hükmediyordu sanki. Kalbi deli gibi atarken, bir yandan da tarifsiz bir istek doluyordu içine,kendine bile itiraf etmekten korktuğu bir istek. Cihan onu aniden kavrayıp eski koltuğa doğru yürüttü. Ayşe’nin dizleri titriyordu, adam onu oturtup karşısına geçti. Gözleri Ayşe’nin üstünde gezindi; ince vücudu, titreyen dudakları, iri gözlerinde parlayan korku… Cihan’ın dudaklarında şeytani bir gülümseme oluştu. “Ürkek bakışların hoşuma gidiyor,” dedi, sesi buz gibi ve bir o kadar da baştan çıkarıcıydı. “Ama yakında başka türlü bakacaksın bana.” Parmaklarını Ayşe’nin çenesinden kaydırarak boğazına doğru ilerletti. Tenine dokunuşu hem korkutucu hem büyüleyici bir sıcaklıktı. “Benimle oyun oynama,” dedi. “Sana nasıl dokunacağımı, nasıl zevk vereceğimi göstereceğim.” Ayşe dudaklarını araladı, bir şey söylemeye çalıştı ama kelimeler boğazına düğümlendi. Cihan eğildi, dudaklarıyla Ayşe’nin boynunu öpmeye başladı. Sıcak nefesi, Ayşe’nin içinde bir alev yakmış gibiydi. Cihan elleriyle onun beline dokundu, tişörtünü yavaşça yukarı sıyırdı. Ayşe’nin ince teni, depodaki loş ışıkta daha da savunmasız görünüyordu. Göğüsleri, nefesinin hızlanmasıyla inip kalkıyordu. Cihan bir an durdu, o manzarayı izledi, sonra birden sert bir hareketle Ayşe’nin göğsünü avucuna aldı. Ayşe istemsizce inledi. Gözleri dolu dolu olmuştu; bu kadar yoğun bir dokunuşu daha önce hiç tatmamıştı. Cihan’ın sesi koyu bir hırıltıya dönüştü, “Bunu seviyorsun, değil mi? Söyle bana.” Ayşe cevap veremedi. Ama bedeni zaten çoktan ona teslim olmuştu. Cihan, parmak uçlarıyla onun sertleşen ucunu okşarken, diğer eliyle beline dolanmıştı. Ayşe’nin içinden bir titreme geçti, başını geriye attı. O an kendisini bir mahkum gibi değil, Cihan’ın gözünde tek bir kadın gibi hissetti ,sahip olunacak, arzulanan bir kadın. Adam dudaklarını Ayşe’nin göğsüne götürüp öpücükler kondurdu, sonra hafifçe dişlerini geçirdi. Ayşe’nin içinden gelen tiz bir ses, aralarındaki havayı bıçak gibi kesti. Cihan durmadı, yavaş yavaş daha ileriye gitti. “Beni istiyorsun… Hissediyorum,” diye fısıldadı, parmakları Ayşe’nin kalçalarına inip onu kendine daha da yaklaştırırken. Ayşe kendini geri çekmek istedi ama güç bulamadı. Aralarındaki çekim çok kuvvetliydi, mantığı kaçmaya direnirken bedeni ihanet ediyordu ona. Cihan, bir elini onun bacakları arasına götürdü, ince kumaşın üzerinden bastırdı. Ayşe’nin nefesi düzensizleşti, parmakları koltuğa tutundu. “Islanmışsın,” dedi Cihan, gözlerini Ayşe’nin gözlerine kilitleyerek. “Korkuyla değil… arzuyla.” Ayşe’nin utancı gözlerinden okunuyordu. Ama Cihan onu ayıplamadı, aksine gülümsedi. Sonra bir hareketle pantolonunu çözmeye başladı. Ayşe gözlerini büyüterek baktı; Cihan’ın kaslı vücudu, güçlü kolları ve şimdi ortaya çıkan sertliği gözünü korkuttu ama aynı zamanda içini deli bir merakla doldurdu. Cihan, Ayşe’nin yanağına dokundu, “Bana güven, ikimizde zevk alacağız.” dedi, yumuşak bir sesle. Sonra pantolonunu tamamen çıkardı ve kendini ona daha yakına çekti. Ayşe gözlerini kapattı, kalbini dizginleyemiyordu artık. Cihan, bacaklarını aralayarak onu altına aldı, pozisyonunu ayarlarken bakışları hala tutkuluydu. “Hazır mısın?” diye sordu, nefesi kesik kesikti. Ayşe titreyerek başını salladı. Ve o an, Cihan, tüm gücüyle s****i, Ayşe 'nin pürüzsüz kadınlığına itti ve o ince zara gelene kadar Cihan durmadı, ilerlemekte zorlansada durmadı ve artık bekaretini almıştı. Ayşe’nin çığlığı depoda yankılandı, gözlerinden yaş geldi, ama bu gözyaşı korkudan değildi. Acı ve haz birbirine karışmıştı. Cihan, onu ritmik ve sabırsız darbelerle doldururken, Ayşe’nin zihninde sadece tek bir şey kaldı, Artık bu adamdan kaçamayacaktı. Her geçen gün, daha da fazlasını isteyecekti. Onun tutkusu, vahşeti, şehveti, hepsi Ayşe’yi sonsuza dek mühürlemişti.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

HÜKÜM

read
222.6K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

AŞKLA BERDEL

read
78.8K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.6K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
518.5K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
1.8K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook