bc

Aşka Düşkün +18

book_age18+
686
FOLLOW
3.0K
READ
teacherxstudent
submissive
drama
bxg
betrayal
first love
rejected
slice of life
addiction
Neglected
like
intro-logo
Blurb

+18 YETİŞKİN İÇERİKLİ SAHNELER VAR...

Ben aşkı masallarda okuyup mallardan öğrendim. Hayat bana sadece kitaplarda gülüp göz kırptı. Kitapların arasından sıyrılıp gerçek dünyaya geldiğimde kalbim sıkışıyor, darlanıyorum....

♡♡♡♡♡

Yavaşça yerimden kalkıp Lowell'a doğru ilerledim. Ellerimi masaya yaslayıp yüzüme bakmasını beklediğimde ağır çekimdeymiş gibi başını kaldırıp yeşil gözlerini gözlerime dikti.

"Buyur Aıscha?"

İfadesiz yüzüne rağmen sinirle "Hocam bu dersi 2 yıldır vermeye çalışyorum!" dedim tane tane.

Bana uzunca bakıp "Evet!" demesiyle ellerimi masadan çekip "Ne istiyorsunuz?" diye sinirle soludum.

Beni umursamadan ekrana geri dönüp "Çıkarken bu sefer kapıyı yavaş kapatmazsan dersi 1 yıl daha almak zorunda kalırsın!" dedi.

Bu adamın saçlarını yolmamak için kendimi zor tutuyordum!

"Benden dersi 1 yıl tek aldın!" diye hatırlatma da bulunca "Özel nedenlerden ötürü devamsızlık yaptım. Biraz daha anlayışlı olabilirdiniz!" dedim.

"Fakülteden çıkıp aşağıya doğru 15 dakika yürüdükten sonra kilise olacak. Orada oturup anlayış dilenebilirsin!" diye sert bir sesle konuşup bilgisayarını kapattı. Ayağa kalkıp askıdan kabanını alırken "Geri zekâlı!" diye tısladım.

Sert bakışları beni bulunca "Aklıma bir şey geldi de ona söyledim!" dedim.

Sert bakmaya devam edince çantamı koltuktan alıp kapıya doğru ilerledim. Açtığım kapı birden kapanınca hışımla arkamı döndüğümde Lowell ile burun buruna geldim.

"Bir daha ki sefere diline hakim ol Aıscha!"

"Üstünüze alınmayın hocam!"

"Ben üstüme değil altıma almayı daha çok severim!"

Anlamsız bakışlarla Lowell'a bakarken "Altan!" diyerek geri çekildi.

Tam bir geri zekâlı!

♡♡♡♡♡

Ezva-i Meftun anlamı nedir bilir misiniz?

Ezva-i Meftun; "Aşka Düşkün" demek...

Tarih profesörü olan Lowell ile öğrencisi Aischa arasında meydana gelen yanlış anlaşılmalar tutkulu, saplantılı, dorukları zorlayan bir aşka dönüşür....

Peki Aischa gerçekten Lowell'e aşık mı yoksa amacına giden yolda gördüğü bir araç mı?

Aıscha ve Lowell'ın aşkını okumaya hazır mısınız?..

Not: Lütfen hikâyeye ön yargı ile yaklaşmayın!.. Yaklaşacaksanız da hiç yaklaşmayın!!!

Kapak tasarımı @theguldesign aittir...

Ücretsiz Türkçe Hikâye

Türkçe Hikâye / Türkçe Hikâyeler

Ücretsiz Türkçe Hikâyeler

chap-preview
Free preview
1. Bölüm
#Aischa Fırsattan istifade edip bugün derse girmeyecektim ama nereye gideceğimide bilmiyordum. Acaba gidip birilerini... Hayır, hayır şimdi ki işine odaklan! Caddeden karşıya geçmek için kırmızı ışığın yanmasını bekledim. Yanan ışıkla beraber karşıya geçerken kulaklarımın duyulmadığı sesle yukarıdan hızla bir araba geliyordu. Geçiş hakkı bana ait olduğundan arabaya bakma gereği duymadan yoluma devam edecektim ki sol bacağıma değen araba kaputuyla yeri boyladım! Geri zekâlı! Dibime gelip ani fren yaptı! Hızla açılıp kapanan araba sesiyle müziksel tınıyı kulağımda hissettim. "Hanımefendi iyi misiniz?" Etrafta toplanmaya başlayan kalabalığın bakışlarıyla uğraşamayacağım için bayılma numarası yapmaya karar verdim. Bir el yüzümü avuçlayıp beni kendine çevirince hafif bir şekilde yüzüne bakmamla gördüğüm yüzle şaşırmamak için bayılmanın farz olduğuna karar verip başımı boşluğa bırakır gibi eline bırakıverdim. #Lowell Kadının birden bayılmasına şaşırsam da vatandaşlardan biri "Ambulans çağırın!" diye bağırıp telefonuna sarılmasıyla gözüm kolumdaki saate kaydı. 11. 28! Gözüm baygın kadına ulaşınca şansıma lanet edip onu kucağıma aldım. Arabaya doğru götürürken "Biriniz kapıyı açsın!" diye bağırdım. Açılan kapıyla kadını içeriye bırakıp şofür koltuğuna geçtim. Aracı süratle sürerken toplantı başlamadan bu kadını hastaneye yetiştirmeyi hedefledim. #Aischa Arabanın durmasıyla gözlerimi açmaya karar verdim. Yavaştan açılan gözlerimle arabanın hastanenin önünde değil trafik ışığında durduğunu fark etmemle gözlerimi kapatacakken duyduğum sesle geç kaldığımı anladım. "Ay, başım!" diye başımı tutup ayağa kalmaya çalıştım. "Hanımefendi iyi misiniz?" Adamı şu an net bir biçimde inceleme fırsatı bulduğumda gayet yakışıklı olduğunu fark ettim. "Neredeyim ben? Başım çok ağrıyor. Bana ne oldu?" Adam cevap verecekken duyduğumuz korna sesiyle "Bir dakika." diyerek aracı sürmeye başladı. ♡♡♡♡♡ Kocaman bir halk evinin önünde durduğumuzda şaşkınlıkla adama baktım. "Beni halk evine değil hastaneye götürmeniz gerekiyordu!" Arabanın anahtarının eline alıp bana döndü. "Hanımefendi ilk öncelikle özür dilerim ama yetişmem gereken çok önemli bir konferans var!" Adamın söylediğiyle ağzım o şeklini alırken o konuşmaya devam etti. "İçerde doktor arkadaşım var. O sizi revirde kontrol edecektir." diyerek araçtan inmesiyle sinirle ardından indim. "Siz bana çarptınız ve bu çok normalmiş gibi işinize mi yetişmeye çalışıyorsunuz!" Adam etrafına bakınıp bana döndü. "Yakınlarda karakol var ama iki saat sonra şikayetçi olunuz. Konferansa yetişmem gerekiyor." Adam elimden tutup beni kendisiyle yürütürken şaşkınlıktan nasıl cevap vereceğimi bilemedim. İçeriye girdiğimizde resepsiyona yönelip "Antakya Peolatik Dönem Kazıları için düzenlenen konferans solunu nerede?" diye sordu. Adam "2. kat, sağdaki ilk kapı." dedi. Adam elimi bırakmadan beni yürütmeye devam ederken adamın neden düşüncesiz olduğunu anladım. Malum Peolatik dönemden kalma birinden 22. yüzyıl kibarlığını beklemek tarihi devirleri yazısız başlatmaya çalışmaya benzer. Asansöre bindiğinizde 2. kata basıp elimi bıraktı. "Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" Kollarımı göğsümde kavuşturup "Süper ötesi!" diye serzenişte bulundum. "Özür dilerim." Açılan kapıyla elimi tekrar kavrayıp benide kendiyle beraber konferans salonuna soktu. İçeride bir sürü insan vardı. Arada bakışlar bizi bulsa da sonra kendi işleriyle ilgileniyorlardı. Bize doğru gelen bir kadın görünce beni beraberinde sürükleyip "Mari sana durumu mesajla özet geçtim. Sana zahmet ilgilenir misin?" diye kibar kibar sordu. "Elbette Lowell." Demek beyimizin ismi Lowellmiş! Kadın koluma dokunup "Revire gidelim hanımefendi." dedi. Elimi Lowell'den ayırıp "Benim ismim hanımefendi değil Aıscha!" dedim. Lowell saçını karıştırıp "Kusura bakma yoğunluktan dolayı soramadım." diyerek üst bölüme geçince sinirden gülmemek için kendimi zor tuttum. Mari "Gidelim mi?" diye sorunca "Gidelim!" dedim. Revirde hemşire beni kontrol edip bir şey gözükmediğini ama her ihtimale karşı hastaneye gidip kontrol ettirmekte fayda olduğunu söylese de bilerek bayıldığımdan başımı sallayıp işi geçiştirmekle yetindim. Maria beni alıp Lowell'in konferans verdiği salona geri getirdiğinde bıkkınlıkla adama dinledim. Konferans iki saate yakın sürdükten sonra sonunda bitmişti ve ben de kafetarya da oturmuş Lowell'in özrünü dinliyordum. "Tamam, anladım. Artık gidebilir miyim?" diye kızgınlıkla konuştum. "Sizi eve bırakayım." diye teklifte bulununca başımı onaylar biçimde salladım. Lowell masadan kalkınca ben de onunla birlikte ayağa kalkıp çıkışa ilerledim. Arabaya binip evimin adresini verdiğimde şaşırarak "Ben de orada yaşıyorum." deyince gözlerimi şaşkınlıkla açıp "Gerçekten mi?" diye sordum. Başını olumlu anlamda sallayıp "Demek ki daireye yeni taşınan kişi sizmişsiniz." deyince "Öylemiş!" diyerek konuşmayı kısa kesip başımı cama yasladım. "Konuşmayı sevmiyor musunuz?" "Eve gidip uyumak istiyorum. Belki başka zaman." dedim. Lowell cevap vermeden aracı sürmesiyle ben de kafamdaki kurtlarla beraber gözlerimi yumdum. ♡♡♡♡♡ Kolumun dürtülmesiyle gözlerimi açtığımda Lowell gülümseyerek "Baya uykunuz varmış." dedi. "Pardon!" diyerek kendime gelmeye çalıştım. Araçtan indiğimde apartmana baktım. Daha sonra Lowell'e dönüp "Teşekkür ederim." dedikten sonra apartmanın giriş kısmına doğru ilerledim. Lowell'de ardımdan gelince ikimizde asansör beklemeye başladık. Sessiz bir şekilde gelen asansöre bindiğimizde Lowell'a baktım. Onun mavi kristalleri beni bulunca "Yemek yapmayı biliyor musun?" diye sordum. Başını sallayınca "Bu akşam sana gelsem!" dedim. Bana önce dikkatlice bakıp sonra belimden kavradığı gibi kendisine çekti. "Devamı gelmeyecekse neden olmasın?" demesiyle başımı sallayıp dudaklarımızı birleştirdim. Birbirimizden ayrıldığımızda "Akşam görüşürüz." dedi. Başımı sallayıp açılan asansörden indim. O da inince "Yok artık!" dedim. Gülümsemesi yüzünde genişlerken "Fazla geç kalma." diyerek dudaklarıma uzun soluklu bir öpücük bıraktı. Ayrıldığımda "Tamam." deyip daireme doğru ilerledim. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde "Çok kolay olacak!" diyerek anahtarı vestiyere bırakarak odama doğru yöneldim. ♡♡♡♡♡ Akşam için kısa mini bir elbise seçmiştim. Saçlarıma verdiğim su dalgası şekille gayet çekici duruyordum. Lowell'in bakışları arada beni bulsa da yemeğine odaklanmaya çalışan tavrınıda görmezden gelemezdim. Şaraptan bir yudum alıp ayağa kalktım. "Yemek için teşekkür ederim." dedim. Hafif gülümseyip "Rica ederim." diyerek çatalını bırakıp ayağa kalktı. Bana yaklaştığında şarabı masaya bırakıp aradaki mesafeyi kısalttım. Dudaklarına sarıldığım an kendimi tutkuya bırakıp davetkâr öpüşüne karşılık verdim. Elim saçını bulurken o elini elbisenin fermuarına götürmüştü. Tek bir çırpıda üzerimden sıyrılan elbiseyle önünde iç çamaşırlarla duruyordum. "Odaya!" demem üzerine kalçalarımdan avuçlayıp beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline dolayıp dudaklarına sarıldım. Sırtım buz bir yatakla buluştuğunda bir an titresem de üzerime doğru eğilmesiyle ısınmış oldum. Hızlıca üzerindekilerden kurtulup çırılçıplak kalınca memnuniyetle vücudunun her zerresini inceledim. Üzerime eğilip "Birazda ben göreyim." deyince "Hadi." dedim. Eli külotuma gidip tek bir harekette üzerimden sıyırdı. Daha sonra sütyenimi çıkarıp memnuniyetle vücudumu inceledi. "Tam istediğim gibisin!" demesiyle gülümsedim. Başını göğüslerime gömüp ısırmaya ve sıkmaya başlayınca arzuyla omuzlarına tutundum ve beklemeye başladım. Lowell'in yavaşladığını fark edince biraz daha bekledim ve başı göğsüme hareketsiz yatınca "Salak!" dedikten sonra onu üzerimden itip hızlıca yerdeki iç çamaşırlarımı alıp giyinmeye başladım. Odadan çıkıp salona geçtiğimde elbisemi giyip çantamdaki bilgisayarı alarak hızlıca Lowell'in çalışma odasına geçtim. "Hadi Aıscha yazıtları al ve tüy!" Merhaba arkadaşlar❣❣❣ Umarım kitaplarımı beğenerek okuyorsunuzdur. Bir de bu hikâyemi beğendiyseniz diğer hikayelerime de şans verip profilimdeki "Suerisi" yazan yerin hemen altındaki "Follow"a tıklayıp profilimi takibe alabilir misiniz❣❣❣ Bana ulaşabileceğiniz iletişim adresleri: Insta gram: Suerisii Facebook: Suerisi Suerisi Wattpad: Suerisi Tiktok: Suerisi

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Mor Salkım +18

read
21.8K
bc

SENİ TANIYORUM

read
5.7K
bc

KANLI LEKE

read
116.5K
bc

Kara Kalem 156 Numara

read
56.8K
bc

SAPLANTI

read
23.1K
bc

Tatlı Bela

read
11.6K
bc

Yaz Düşü

read
5.6K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook