"Chin Sun, orada mısın?" "Buradayım bebeğim. " Rahat bir nefes alıp tuvaletimi yapıp elimi yüzümü yıkadım. Gerizekalı kapı kilitlenince açılmadığı için ve yaşadığım sıkıntıdan dolayı Chin Sun'u kapının önüne dikmiştim. Onun da verecek bir hesabı vardı ama onu şu lanet yattan indiğimizde alacaktım. Başıma gelenlerin hepsi onun zengin koca sevdası yüzündendi. Ellerimi kurulayıp çıktığımda Chin Sun'a ters bir bakış atıp elindeki çantamı çekip aldım. "Aşkım benim ne suçum var ama? Nereden bilebilirdim ki?" Mahcup bir ifadeyle konuştuğunda göz devirdim. "Bunu daha sonra konuşacağız. Burada değil." Bakışlarım arkamdaki boş tuvalet kabinine gitti. Ardından aradığımı bulamamış olmanın verdiği panik ile çantama baktım. "Telefonum yok." "Bende." Merdivenlerden gelen tanıdık ses ile bakışlarımı

