Ellerimle çarşafı sıkıca kavramışken aynı zamanda da sürekli çekiştiriyordum. Bacaklarımı fazlasıyla ayırmıştım. Marcus, o aralığa girip kafasını kadınlığıma gömmüştü ve beni deli gibi yalıyordu.
Dilini önce deliğimin etrafında dolaştırıyor, ardından da teması asla kesmeden boylu boyunca üste kadar sürtüyordu. Dilinin ucunu klitorisime değdirip orayı dillemeye başladığında iki parmağını içime soktu. Belim bir yay gibi kıvrıldı. Gözlerimin anlık bir kararma yaşadığına emindim.
Boşta kalan elini göğsüme çıkardı ve ucunu kavradı. Parmaklarıyla hem ucunu sertçe sıkıyor hem de çekiştiriyordu ve ben her çekiştirip sıktığında daha fazla inlemeye başlıyordum.
Bir süre daha göğüslerimle oynayarak beni yalamaya devam etti, sonrasındaysa göğüslerimdeki eli tekrar kadınlığıma ulaşmıştı. Ne yapacağına bakarken kadınlığımın dudaklarını parmakları yardımıyla ayırdığını hissettim, ardından dudaklarını az önce dillediği yere, klitorisime, bastırarak o noktayı emmeye başladı ve emmeye başladığı gibi iki olan parmağını üçe çıkartıp içimi o şekilde kurcalamaya başladı.
İçimdeki büyük baskı ve klitorisimin delice emilmesiyle hırsla saçlarına yapışıp o tutamları çekiştirdim. Ardından nefes almasına asla izin vermeyerek başını kadınlığıma tamamen bastırdım.
“Ah, devam et Marcus, devam et!” Parmakları hızlandı emme şiddetini arttırdı. Emerken minik ısırıklar da bırakmaya başlayınca boşalacağımın farkındaydım ama Marcus boşalacağımı anlamış gibi bir anda geri çekildi üstümden.
Kadınlığımın boşalamadığım için deli gibi zonklamasına dayanamayarak ben elimi kadınlığıma götürdüm. Bir elimle kendimi okşuyor bir elimle de tek parmağımı içime sokuyorken buna çok fazla devam edemedim çünkü Marcus ellerimi kadınlığımdan uzaklaştırdı.
Hemen ardından yatakta dizlerinin üzerine çıkarak doğruldu. Aletini eliyle sıkıca kavradı ve kadınlığıma boylu boyunca sürtmeye başladı.
Her aşağı yukarı sürtmesinde aşağıya doğru geldiğinde aletinin başını deliğime hafifçe sokuyor başını içime aldığım gibi çıkartıp sürtüyordu. Bir süredir birbirimizi ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanıyorduk ve bedenlerimizi hemen hemen tanımıştık. O da benim bu yaptığı hareketle ne kadar azdığımı bildiği için her içime girmeden önce beni bu şekilde çıldırtırdı.
Aynı hareketi bir kere daha tekrarladığında daha fazla dayanamayarak sinirle omzuna tutundum ve tırnaklarımı etine geçirdim.
“Sikerler Marcus, gir artık içi…” Marcus sözlerimi bitirmeme bile izin vermeden aletini içime doğru köklediğinde ağız dolusu inlemiştim. Fazla uzun bir aleti yoktu ama içimdeyken bana yeteri kadar zevk verebiliyordu. En azından seksin başlarında.
Ardı ardına hızla içimde git gel yapıyor, göğüslerimi sıkıp uçlarını parmak ucuyla sıkıştırarak beni delirtmeye çalışıyordu. Bacaklarımı sardığım belini iyice sıkılaştırıp tırnaklarımı omuzlarına geçirdim.
“Sokayım, Scarlett! Ah!” İnleyip belindeki bacaklarımın birini çözdü ve omuzuna koydu. Yıllardır pilates yapıp dans ettiğim için fazlasıyla esnek olan bedenim bu pozisyonda zorlanmamıştı. Kendini üzerimden çekip omuzundaki bacağıma yasladığında artık aletinin içime nasıl girip çıktığını görebiliyordum.
Yandaki komodinin üzerinden telefonumu aldım, Marcus’a elimde dur işareti yaptığımda fotoğraf çekeceğimi anlamıştı. Buna alışıktı çünkü böyle fotoğraflara bakmayı severdim ama bu seferkinin sebebi başkaydı.
Elimle onu biraz geriye iteleyip aletinin hafifçe içimden çıkmasını sağlamıştım. Böylece fotoğrafta bedenimle birlikte onun aleti de gözüküyordu. İçime yeni giyormuş gibi duran fotoğraf son derece tahrik ediciydi. Fotoğrafı çektikten sonra Marcus telefona uzandı ve onu yakalayarak yatağın bir tarafına fırlattı.
Bacağım omuzundayken daha da hırslanmış olacakki hızlanmaya başladı. Aleti en derinime inecek kadar büyük olmasa bile dediğim gibi zevk almamı sağlıyordu.
“Ah, bebeğim geli…” Sözünü bitiremeden aletini içimden çıkarıp üstüme doğru sıvazlamaya başladı. Çok değil birkaç saniye sonra da tüm menisini üzerime bırakmıştı.
“Oh, çok iyi bir seksti! Sen boşaldın değil mi? Boşalamadıysan eğer bir postayı daha kaldıracak gücüm kalmadı benim.” Bu durum artık sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Şu an kendimi o kadar rahatsız hissediyordum ki acıdan ağlayacaktım. Sona gelmek üzereydim ama daha ben gelemeden içime girdiği gibi boşaldığı için yarıda kalmıştım.
Ona hiçbir şey söylemeden yataktan kalkarak odasındaki banyoya ilerledim. Banyoya girdiğim gibi kendimi duşa atarken hızlıca köpüklenip durulanmayı planlıyordum çünkü burada daha fazla kalmak istememiştim. Ben kendimi köpükleyip durulanmaya geçmişken Marcus içeriye girdi.
“Hadi ama bebeğim, harika bir seksti.” Gözlerimi ona çevirip dik dik baktım. Onun için harika bir seks olabilirdi çünkü seviştiği kadın bendim. Bembeyaz tenim ve dolgun hatlarımla hemen hemen her erkeğin yatağında isteyeceği bir kadındım. Marcus’a bu şansı verdiğim için gerçekten kendime kızıyordum.
O s****i gayet rahatlatmış, içimin sıcaklığını tatmıştı peki bunun karşılığında bana olan neydi? Söyleyeyim, sikildiğimle kalmıştım.
Tamamen durulanıp önceden benim için koyduğu havluya sarındım ve tam önünde durdum.
“Senin için iyi olması normal, boşalabildin çünkü. Benim içinse başı iyi sonrası leş gibi bir seksti. Bunun tekrarı olmayacak, Marcus. Kendine yeni bir f**k buddy bulsan iyi edersin.” Direkt olarak düşündüklerimi söylediğim için kendimi iyi hissediyordum. Bunu zevkim için yapıyordum ve zevk almadığım bir şeyin daha fazla tekrarlanmasına izin vermeyecektim. Zaten ona defalarca kez kendini toparlaması için fırsat vermiştim.
“Hadi ama Scarlett, boşalamadıysan seni boşaltacağım. Bizi böyle bitirme.” Sözlerinin hemen ardından kollarını bedenime sarıp beni kucakladı ilk önce, yüzüme eğilmeye başladığındaysa beni öpmeye çalışacağını anlamıştım ama buna izin vermedim. Sadece zevkim için hiçbir duygu duymadan seviştiğim adamlarla öpüşmezdim. Öpüşmek duygusal bir şeydi, onlarda bunu hak etmiyordu.
“Kurallarımı biliyorsun, Marcus. Öpüşmek, duygusal bir temas kurmak, iyi ya da kötü anılar paylaşmak yok. Zevk almadığım bir yerde karşımdaki kişinin de zevk almasına izin vermem. Bu iş bitti.” Çok rahat bir şekilde kollarından çıktım, yatağın yanındaki kıyafetlerime doğru ilerledim ve üstümü giyindim. Çantamı da toparladıktan sonra gitmeye hazırdım ama birinin beni bırakmaya hiç niyeti yoktu.
“Eğer bitirirsen bu ilişkimizi herkes öğrenir.” Beni tehdit edebileceğini mi sanıyordu? Bu aptallıktı. Kurduğu cümleye karşı kahkaha attığımda bana deli görmüş gibi bakıyordu. Haklıydı, delirmiştim.
“Seninle sikiştiğimi zaten herkes biliyor Marcus. İlişkisini açık yaşayan bir insanım, bunu bilmeyen bazı kişilerin de öğrenmesi benim için sorun değil. Bu şey, bitti!” Başka bir şey konuşmaya gerek yoktu. O da söyleyecek söz bulamamış olacak ki beni durdurmaya çalışmadı ve rahatça evini terk ettim.
Arabama binip evime doğru giderken o çektiğim fotoğrafı artık sahibine ulaştırmak istiyordum.
Kısa bir süre sonra evime geldim, odama çıkıp hızlıca üzerimdekilerden kurtulduğumda yatağımda sadece iç çamaşırlarımla uzanıyor haldeydim. Telefonumu elime aldığım gibi fotoğrafı sahibine ulaştırdım.
Bilinmeyen Numara: *Fotoğraf. (tek oynatım)
Bilinmeyen Numara: Onun yerinde sen olmalıydın, o zaman bedenim bu adamın altında ziyan olmamış olurdu.
Alanzo: Tanrı aşkına kızım, bir durağın yok mu senin?
Alanzo: Seviştiğin bir fotoğrafı bana atman da ne demek?
Bilinmeyen Numara: Bu öğrenci sizinle deli gibi sevişmek istiyor, lütfen buna odaklanabilir miyiz artık?
Alanzo: Odaklanamam.
Alanzo: Fazla iyi durduğunu ve normalde senin gibi bir kadını altımda inim inim inleteceğimi inkar etmeyeceğim.
Alanzo: Sen tüm şansını öğrencim olarak kaybettin.
Bilinmeyen Numara: Bu yıldan sonra öğrenciniz olmayacağım gerçeği benimle sevişmeniz için yeterli değil mi?
Alanzo: Değil.
Sinirle nefesimi dışarı doğru üfledim. Sabırsızdım ve hemen benim olsun istiyordum.
Bilinmeyen Numara: Bana dokunduğun zaman geri adım atamayacaksın.
Alanzo: Bunun farkındayım, bu yüzden seni aramıyorum ya da merak etme çabasına girmiyorum.
Alanzo: Seksten daha çok sevdiğim bir şey varsa o da işim. Bir çocuk yüzünden bunu kaybetmeyeceğim.
Ona hiçbir şey yazamayacak kadar kırılmıştım.