FEELING

Minnie: Bugün seni gördüm ve yine harika görünüyordun. Jungkook: bilmediğim bir şey söylemeyeceksen engelliyorum? Minnie: bu kadar kaba olmak zorunda mısın? Jungkook: fake bir hesaptan biri bana yazıyor. Bence küfür etmediğime göre gayet kibarım. Minnie: şu lanet egondan dolayı kendi hesabımdan yazamıyorum. Jungkook: seni tanıyor muyum? Bizim okuldan olduğunu sanmıyorum. Minnie: neden böyle düşündün ki? Jungkook: üniversiteye giden bir yetişkinin gizli hesaptan yazacak kadar ergen olduğunu düşünmüyorum? Minnie: bu düşünce beni üzer. Jungkook: pek umrumda olduğunu söyleyemeyeceğim. Minnie: umrunda olacağım günler gelecektir. Jungkook: kesin yaşanmıştır bu. Minnie: ben ciddiyim yalnız. Bana geleceksin. Jungkook: bizim okuldaysan ve ben hala sana gelmediysem pek de şansın yok be ufaklık. Minnie: aynı yaştayız yalnız, önce bunu bir aydınlatayım. Aynı fakültede değiliz beni görmemen normal. Jungkook: sana bir şey söyleyeyim mi? İlgimi çekecek bir kız olsa başka şehirde ki bir fakültede bile olsa bulurdum. Minnie: senin ilgini çeken tipler şu yanında gezdirdiğin dolgu dudaklı ve burun estetikli tiplerden mi? Jungkook: vay amına koyayım! Estetik miymiş o? Bilmiyordum ama sorun değil yani. Minnie: göğüsleri söylemedim bile. Bir de elmacık kemikleri var tabi onlar da estetik. Jungkook: olsun güzel. Gideri var yani. Minnie: erkekleri anlamak cidden zor. Ona aşık değilsin ama sevgilisin çok saçma. Jungkook: sevgilim değil, takılıyorum sadece. Minnie: peki onun bundan haberi var mı? Hayır sadece sizin fakültede değil tüm okulda sana etiket yapıştırdı "benim" diye. Jungkook: böyle şeyleri sorun eden bir tip değilim ve evet, onun bundan haberi var. Minnie: ne acı. Birinin takıldığı biri olmaktansa yalnız ölmeyi tercih ederim. Jungkook: zaten bu özgüvensizlikle yalnız öleceksin. Bende hala niye sana yazıyorsam. Şimdi seni engelliyorum ve eğer gerçekten kendine güveniyorsan kendi hesabından yaz. Minnie: sadece bir süre engellemesen? En azından ben emin olana kadar. Jungkook: tam olarak neyden emin olacaksın? Minnie: sana aşık olup olmadığımdan? Daha sonrasında kendi hesabımdan yazacağım sonuca göre. Jungkook: bunun için zamana ihtiyaç yok, başka birine aşık değilsen kesinlikle bana aşıksındır. İyi geceler ufaklık. ...... Minnie: beni engellemediğin için şanslı mıyım? Jungkook: evet çünkü dün gece uyuya kalmışım ve unuttum. Minnie: derste değil misin? Neden telefonla uğraşıyorsun? Jungkook: sadece ders fazla sıkıcı. Minnie: anatomi? Sıkıcı olduğunu sanmam. Jungkook: tıp fakültesinde olmadığını sanıyordum? Minnie: zaten değilim. Sadece ders programını biliyorum diyelim. Jungkook: takıntılı bir sapık olma ihtimalin? Minnie: %0. Sadece seninle ilgili olan şeyleri istemsizce araştırıyorum. Jungkook: bu durum pek hoşuma gitmedi. Minnie: ne zaman soracaksın? Jungkook: ne? Minnie: kabasın. Benimle ilgili bir şeyler öğrenmek istemiyor musun? Neden bir şey sormuyorsun? Jungkook: sana kibar olmak gibi bir derdim yok. Bir şey sormamı istiyorsan hemen sorayım. Minnie: merakla bekliyorum. Jungkook: kimsin? Minnie: bak bu olmadı işte. Bunu söyleyemeyeceğimi söylemiştim. Jungkook: soracak başka sorun yok teşekkürler. Minnie: etrafında ki kadınlara gayet kibarsın ve konuşkansın. Bana neden böyle davranıyorsun? Jungkook: çünkü etrafımda değilsin? Ayrıca bir kadın olduğuna dair şüphelerim var, işletiliyor olabilirim. Gerçi çevremde böyle ergence şeyler yapacak kimse yok ama neyse. Minnie: işletilmiyorsun buna emin ol ve ayrıca kadınım. Yani bildiğin kadın. Jungkook: anladım kadın. Böyle memeleri olanlardan. Minnie: ne? Sjksjsj Jungkook: gülünecek bir şey de yoktu ya neyse. Bana bir fotoğraf at. Minnie: peki bekle. Jungkook: cidden mi? Bu kadar kolay kabul edeceğini tahmin etmemiştim. Minnie: Jungkook: çok da şaşırmadım yani. Minnie: ne? Fotoğraf at dedin ve attım. Jungkook: kendi fotoğrafını at diye belirtmem mi gerekiyordu? Minnie: hayır ama tıp okuyan bir insan olarak zekanı kullanıp bunu yapmayacağımı tahmin etmen gerekiyordu. Jungkook: dün ki basket maçı öncesi mi? Minnie: evet. Jungkook: bu kadar yakınımdan çektiğine göre seni gördüm? Minnie: hayır görmedin. Jungkook: demek ki ilgi alanına girecek bir tip değilsin. Neyse ders bitti konuşmamıza gerek yok. Minnie: zaten buradan yazmamın en önemli nedeni tipimin ilgini çekmesini istememek çünkü sen dış görünüşe önem veren bir budalasın. ..... Minnie: beni ne kadar çok merak ediyorsun öyle. Üç gündür yazmıyorum insan bir öldün mü kaldın mı diye sorar. Jungkook: öldün mü? Yoksa kaldın mı? Minnie: öldüm ama hayattayım tarifi çok zor. Jungkook: finaller? Minnie: yes. Seninkiler bitmedi henüz değil mi? Jungkook: iki tane kaldı. Minnie: sana ders çalıştırmayı isterdim ama bölümler farklı. Jungkook: hangi bölümdesin? Minnie: bölümüm oldukça kalabalık olduğuna göre bunu söyleyebilirim sanırım. Mimarlık. Jungkook: anladığıma göre senin finaller iyi geçmiş. Minnie: bunu nasıl anladın bilmiyorum ama evet her zaman ki gibi iyi geçti. Jungkook: fake hesaptan yazdığın için aptal olduğunu düşünüyordum ama sen baya baya zeki çıktın. Bölüm birincisi falan mısın? Minnie: hayır ama zaten olsam bile bunu sana söyler miyim? Jungkook: şansımı denemiştim. Minnie: çizim yapmayı çok severim. Kitap okumak en büyük hobim. Arkadaşlarım sesimin güzel olduğunu söyler yani ben de öyle düşünüyorum ve bu yüzden şarkı söylemeyi seviyorum. Yaz aylarından nefret ederim favorim bahar. İlk Bahar son bahar fark etmez. Üşümeyi ve kat kat giyinmeyi severim. Bir kedim ve papağanım var. Yalnız yaşıyorum, ailem şehir dışında. Okul için geldiğim ilk sene yurtta kalmıştım ama bu sene eve çıktım, böylesi daha iyi. Fazla kalabalığı sevmiyorum. Bilim kurgu izlemeye bayılırım. Tabiki favorim yıldız savaşları. Jungkook: ne yapıyorsun? Minnie: şu an kahve içiyorum. Jungkook: aptal mısın? Bana bunları neden anlatıyorsun diye soruyorum. Minnie: hee o mu? Baktım sen bana sormuyorsun ben kendimi tanıtayım dedim. Jungkook: yıldız savaşları severim ama bilim kurgu dedin mi aklıma geleceğe dönüş gelir. Minnie: geleceğe dönüş ben de severim ama dediğim gibi favorim yıldız savaşları. Jungkook: tercih meselesi elbette. Minnie: sohbet için teşekkürler sabah erken kalkmam lazım sanırım istemesem de uyumam gerekiyor. Jungkook: finallerin bittiğine göre rahatsın. Neden erken kalkman gerekiyor? Minnie: bir arkadaşımla şehir dışına çıkacağız bir kaç günlüğüne, ufak bir kaçamak. Sana nereye gittiğimi söylemek isterdim fakat beni bulacağın düşüncesi beni endişelendiriyor. Jungkook: seni bulmak için aramam gerekiyor. İyi tatiller. Minnie: bak bu acıttı. Teşekkürler. .... Minnie: tatilim güzel geçiyor ama sanırım seni özledim. Okulda her gün seni görmeye alışmıştım. Jungkook: beni görmek değil o, beni dikizlemek. Minnie: her neyse işte sonuç olarak görüyordum. Jungkook: yapabileceğim bir şey yok. Minnie: bu arada sana küçük bir sır vermek istiyorum. Yani bunu iki gün önce okulda kızlar tuvaletinde duymuştum ama söyleyip söylememe konusunda kararsızdım. Jungkook: kızlar tuvaletinde, benimle paylaşmak isteyeceğin ne gibi bir şey duymuş olabilirsin? Minnie: benden duymuş olma ama senin estetik seni aldatıyor. Yani söylemeyecektim ama kandırılmana gönlüm razı olmadı. Jungkook: çok saçma. Minnie: ister inan ister inanma sana kalmış ama saçma değil yani. Jungkook: saçma olan zaten beni aldatması değil. Benim ona değil de sana inanıyor olmam. Minnie: bak bu beni mutlu eder işte. Jungkook: seni mutlu etmek gibi bir derdim yok. Yalnızca düşüncemi söyledim. Minnie: neyse üstüne gelmeyeceğim sonuçta aldatılmış bir adamsın şu an. Jungkook: kiminle aldatmış bari? Minnie: başka bir üniversitedenmiş adı da Suho. Jungkook: vay amına koyayım. İyiymiş. Minnie: yalnız gerçekten iyi. Ben ufak bir araştırma yaptım ve çocuğu buldum. Senin ki zamanında ne sevap işledi bilmiyorum ama resmen şampiyonlar Ligi'nde oynuyor. Çocuk erik gibi Kütür kütür. Jungkook: bu beni üzer. Minnie: niye üzecek canım? Senden kötüsünü bulursa üzül. İnsan 'buna mı tercih etmiş beni' diye düşünür ama böyle yakışıklı olunca hakkıdır diyor. Jungkook: benden iyi olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bu ne saçma bir teselli? Minnie: katiyen ben de senden iyi olduğunu düşünmüyorum ama o düşünmüş demek ki. Ne bileyim aldatılan insana nasıl teselli verilir ki? Jungkook: sevgilim olmadığını sadece takıldığımızı söylemiştim değil mi? Minnie: evet söylemiştin ama ne bileyim insan yine de bir miktar üzülür zoruna gider falan? Jungkook: üzülmedim, zoruma da gitmedi. Minnie: genişim diyorsun, anladım ben tamam. Jungkook: üzerine vazife olmayan şeylere karışma diyorum. İyi tatiller.