6

1119 Words
Kaan Barlas'tan Cesaretten gelen ve sonsuzluğa giden günlerin ardında, siyaha boyanmış ruhların bıraktığı ahlar vardı. Ve her şey, çaresizlik içinde birer birer yok olacaktı. Önümdeki kavgayı umursamadan müptelası olduğum sigaradan bir nefes daha çekip sırtımı arkamdaki soğuk duvara yasladım. Soğuk, ince bir sızı gibi bedenime yayılırken ateş basmış gibi sıcaktı içim. Neydi bu, intikam hırsı mı? Depoda, sesler yankılanırken kavgaları artık tahammül edemeyeceğim bir boyuta ulaşmış, arbede şiddetini arttırmıştı. Ağzımda tüttürdüğüm sigarayı parmaklarım arasına sıkıştırıp onlara döndüm. İyi bir azarı hak etmişlerdi. "KESİN SESİNİZİ!" Deponun pencereleri inletecek kadar yüksek çıkan sesime eşlik eden bakışlarımı onlara çevirdim. Onlar ise anında susmuş, bana bakıyorlardı. "Barışın! Hemen şimdi!" Sözlerimi daha bitirmeden Mert sanki bu anı bekliyormuş gibi "Özür dilerim kardeşim." deyip elini Anıl'a uzattı. "Siktir git! Affetmiyorum seni!" Anıl sertçe geri çekildiğinde derin bir nefes verip sigarayı bir kez daha içime çektim. Yeterince sorunum yokmuş gibi bir de bunlarla uğraşıyordum. "Vay piç! Affetmezsen affetme! Küstüm ulan sana!" Adım gibi emindim birazdan barışacaklardı. Hiçbir şey yapmadan öylece kırık pencerenin çevrelediği ormanı izledim. Ama keyfim uzun sürmemişti. Aklıma Kerem'in siması geldiği an ağzındaki duman bile tat vermiyormuş gibi kurudu boğazımda. Ben bastırmaya çalıştıkça, daha çok geliyordu gözlerimin önüne o günün bıraktığı kırık düşler... "Annem senin yüzünden öldü!" Ağlıyordu. O kadar çok ağlıyordu ki konuşması anlaşılmıyor, işaret parmağını bana sallarken eli titriyordu. Ama ben, onun aksine sakindim. Kendimi öfke hariç bütün duygulardan soyutlamış gibi baktım gözlerine. "Hiç aynaya baktın mı? Beni suçlamadan önce sordun mu kendine? Sen var ya... Nankör bencilin tekisin! Yaşanılanların kefereti benim üzerime değil. Ve yaşanan hiçbir şeyin sorumlusu ben değilim, bunu o olmayan beynine sok!" Istıraplı bir sancı gibi kıvrıldı zihnimde son sözlerim. Yıllar önce kurulmuş birkaç cümle, yıllar sonra hezeyan ediyordu içimde. Yaşanacak çok gün vardı yaralı hayallerin pençesinde kalmış. Ve kaybolan yılları kimse tutamamış... Elimdeki sigarayı sertçe yere fırlatıp defalarca ezdim ayağımla. Yaşadığım her şeyi ayağımın altında ezilen sigaradan çıkarmak ister gibi art arda vurdum. Ben vurdukça, sözler kulağımda yankılanıyordu. Hiçbir şey böyle olmamalıydı çünkü hiç kimse böyle bir sonu hak etmedi. "Kaan! Kaç saattir sana sesleniyoruz, baksana buraya." Kin kusan gözlerim, karanlığa boğulmuş ruhumun girdaplarında kaybolup gitmişti. Dış dünyadan tamemen koptuğumu Kutay'ın sesini duyduğumda anladım. Homurdanarak ağzımdan çıkan sözlerle kısık sesle mırıldanıp başka yere çevirdim yüzümü. "Aklım başka yerdeydi." "Aklın ne zaman bizde oldu ki zaten!" Pencere kenarına yaslanırken başımı yana yasladım. Kutay ise yanımdan ayrılmadan gözlerini üzerime dikmiş, ağzında bir şeyler geveliyordu. "Kutay!" dedim bıkkın bir sesle. "Konuşacaksın konuş benim asabımı bozma." "Ulan!" Tam benim yanımda durup sırtını duvara yasladı. Ne istediğini çok iyi biliyordum. Yıllar geçen dostuğunuzda artık konuşmadan anlaşır olmuştuk çünkü. Cebimden hızlıca sigarayla çakmağı çıkartıp ona uzattım. "Sana bir şey söyleyeceğim ama kızma." Sigarayı çakmakla alevleyip dudağına götürdüğünde anında kaşlarımı çattım. "Bu günlük bu kadar kaos yeter." dedim bizden uzakta sözlü kavgaya terfi etmiş süper andaval ikilisi Mert ve Anıl'ı işaret ederken. Kutay gülerken içine çektiği dumanı üfledi. "Kaan, şimdi yapa..." "KANKALAR BARIŞTIK BİZ ANIL'LA!" Anıl'ın kolundan tutup buraya doğru sürükleyen Mert'i gördüğümde kaşlarımı çatıp öfkeli gözlerle baktım karşıya. Bu andaval ikilisi ne zaman uslanacaktı? "Daha iki dakika önce küstünüz lan! İnsanda biraz gurur olur, bari on dakika bekleyip öyle barışsaydınız." Kutay sözlerini söyledikten sonra hafifçe gülümsedi. O sırada da Anıl ile Mert yanımıza gelmişti. Ve Mert, hiç beklemeden hızlı hızlı söze girdi. Nasıl barıştıklarını anlatacaktı muhtemelen ve bu konu benim hiç ilgimi çekmiyordu. "Anıl'ı iki çikolata, üç cips, bir kutu kolayla kandırdım ve barıştık. Çok harika değil mi?" Anıl, Mert'in omzuna vurup bakışlarını ona çevirdiğinde koyu kaşları çatılmış, her an Mert'in üzerine atlayacakmış gibi bakıyordu. "Çocuk mu avutuyorsun lan sen, göt herif?" Sanki çok komik bir şey söylenmiş gibi gülen Mert'e baktığımda tek gördüğüm saflığın ve salaklığın arasındaki ince çizgide oluşuydu. Yine de aralarına girmek istemediğim için sustum. Ama Mert, boşboğazlığını konuşturup insanı çileden çıkarmayı bir şekilde başarıyordu. "Evet, kanka. Seni küçük çocuk yerine koyunca, dünya iki saniyeliğine güzelleşiyor. Tabii senin gibi sevimsiz çocuk zor bulunur ama neyse..." Anıl, Mert'i gözleriyle öldürmek ister gibi bir bakış atıp kaşlarını çattı. "Sensin lan sevimsiz! Pis sevimsiz götelek!" Mert tam cevap verecekken sert bir sesle ondan önce konuştum. "Tamam bu kadar kaos yeter. Şimdi susun." Sözlerim üzerine ikisi de susmuştu. Ve ben derin bir nefes verdim. Tozlu mahzenin paslı anıları zelzele yaratmak ister gibi yankılanıyordu zihnimde. "Geçmişin intikamı kanlı olur." Kutay yüzündeki düşünceli ifadeyi bana çevirdi. "Aklımda bir plan var mı? Kan dökmeden bitirelim bu işi." "Var." Sırtımı arkamdaki duvara yasladığımda beni günlerdir uykusuz bırakıp düşünmekten delirtecek hâle getiren planımı düşündüm. En ince ayrıntısına kadar düşünmüş ama en önemli eksiği bir türlü halledememiştim. "Lan madem aklında plan var ne diye iki saattir kıçımızı yırttık adamı konuşturmak için?" Sinirli sinirli konuşan Mert'e ters ters baktım. Hayatımın yarısı Mert'in aptallıklarına kızmakla geçiyordu zaten. Yine de çoğunlukla sakince cevap vermeye çalışıyordum çünkü ona kızdığımda bana küsüp çocuk gibi trip atıyordu salak. "Eğer bana karşı hamle yapmayacak olsaydı ben de ona bir şey yapmayacaktım. Ama madem savaş istiyor, savaşırız." "Canım Kaan'ım." Anıl sözlerinin aksine öfkeyle elini saçlarından geçirip her zamanki siniriyle konuşmaya devam etti. "Hayatın tehlikede, her yerden sikimsonik bir düşmanın çıkıyor, hepsi birlik olmuş seni bitirmek için plan yapıyor sen ise ortada hiçbir sik yokmuş gibi sakinsin. Yemin ederim çıldıracağım. Bak ciddiyim çıldıracağım." Anıl sinirli sinirli konuşurken bakışlarımı kan izleriyle dolmuş zemine çevirdim. Fezeyan yaratan düşüncelerim zihnimde dolanırken "Böyle olmak zorunda." diye söze girdim. Sakin olmak için çok çaba gösterdiğimi o da biliyordu. Çünkü en son öfkelendiğimde okulu birbirine kırdırmış, her yeri darma duman etmeden durmamıştım. Ve sonu kötü bitmişti. Zaten içinde ben varsam, her şeyin sonu kötü biterdi. "Kankam be..." Mert bana doğru bira adım attı. "Bu yol nereye gider bilmem ama biz senin her zaman yanındayız." "Yanındayız, ulan!" Kutay ve Anıl, Mert'i desteklemek ister gibi bana baktılarında o an hiçbirimizin beklemediği bir şey oldu. "YARDIM EDİN!" Deponun ilerisinden gelen bir nara, karanlık duvarları inletircesine yankılandı soğuk duvarlarda. Çok güçlü ama bir o kadar da çaresiz çıkan bir kız çığlığı... Saniyeler birbirini kovalamaya vakit bile bulamadan gelen zaman diliminde kapı hiddetli bir şekilde tekmelenerek açıldı. Kumral saçları alnına yapışmış, ela gözleri ıstıraplı bir sancının matemini çeker gibi tek tek üzerimizde dolaşmıştı. Saçından akıp beyaz teniyle bütünleşen teri, dolgun ve kızarmış dudaklarından hırıltılı çıkan nefesi bir yankılanarak döküldü dudaklarından... Karşımda, insanı en riyâkar günahlara davet edecek güzellikteki kıza baktım. Ve ardından gelen soğukluk, aklımda hezeyan eden o leyl gecesine hoyratça nüksetti. Yıllar önce şafak, güneşe kavuşmadan silahların yankılandığı o gece... Sarsıcı bir gerçeği hatırlamak ister gibi baktım gözlerine. Kahretsin! Ben bu kızı tanıyordum. Peki onun, tehlike ve kan kokan bu yerde ne işi vardı? Öne doğru bir adım attı. Yorgun bedeni her an yere yığılmak ister gibi titrerken, duruşundan ödün vermeden dikleştirdi kendini. "Yardım edin." Az önceki narasını yineleyip sanki özellikle beni seçmiş gibi gözlerimin içine baktı. Ve dudaklarından, deponun karanlığını zifiriye boyayacak o cümle döküldü. "Beni öldürecekler!" ☘️☘️☘️
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD