bc

Baron

book_age18+
5.9K
FOLLOW
45.0K
READ
HE
powerful
mafia
bxg
enimies to lovers
like
intro-logo
Blurb

Yağmurlu bir günde şemsiyesini yanına almadığı için okul yolunda sırılrıklam yürüyen Maral o gün yanına yaklaşan mavi arabaya binmemesi için çığlık atan her hücresine kulak tıkayarak binmişti. Bindiği araba onu okula değil hayatının değişeceği yere götürmüştü. Organlarının almak için onu kaçıranlar ölmek için fazla güzel olduğunu düşünerek satmaya karar vermişlerdi.

Maral Taşçı kaçırıldıktan on gün sonra 12. yaşına ingiliz bir iş adamının leziz, çıtır hediyesi olarak girmişti.

O gün ölmüştü aslında.

Hep 11 yaşında kalmıştı.

******

"Sen de mi benden faydalanacaksın? " diye soran küçük kıza baktı adam. Göz altlarındaki mor halkalar, solgun yüzü, hissiz bakan mavileri bile güzelliğini gölgeleyememişti. Büyüdüğünde çok güzel kadın olacaktı.

"Kaç yaşındasın? "

Kız hissiz kahkaha attı. Önüne gelerek pantolonunun önüne dokundu.

"Yaşın ne önemi var ki? Seni her türlü memnun edebilirim yakışıklı. Tecrübeliyim. "

Kurtuluş erkekliğindeki narin eli ittirdi. Sinirlenmeye başlıyordu.

"Sana kaç yaşında olduğunu sordum küçük fare."

Kız gözlerini devirerek karşı koltuğa oturarak bacak bacak üstüne attı.

"15 yaşımdayım yakışıklı. Oldu mu şimdi?"

Genç adam kafasını iki yana salladı.

"Hem keş, hem küçük hem de hırsız. "

"Kusura bakma yakışıklı. Sana iyi aile kızı rolü yapamayacağım. Çünkü terbiye görmem gereken yaşlarımı tanımadığım adamların altında inleyerek geçirdim."

chap-preview
Free preview
TANITIM.
Selam yeni hikayenin tanıtımı ile karşınızdayım. ÖNEMLİ NOT: Hikaye uyuşturucu madde kullanımı, argo, küfür ve cinsellik içeriyor. Etkilenecek olanlar ve 18 yaşından küçükler başlamadan kitaptan ayrılsınlar lütfen. Günlerdir gittiği her mekana, anlaşma için oturduğu her masaya yanında spor çantası gibi taşıdığı genç kız tadım için tepside gelen beyaz tozu görünce koltuktan kalktı. Bir zamanlar uğruna ruhunu satacak kadar bağımlısı olduğu şeye şimdi hissizce bakınca içten içe mutlu olmuştu. O lanet illetten kurtulana dek yaşadıkları ve yanında oturduğu adamın inadı azmi aklına gelince kapıdan çıkmadan önce boynunu öpen kadının saçlarına yapışan Kurtuluş Beyoğlu`na baktı. Adam onun bakışlarına tepki vererek gözlerini ona dikti. Kadını kendinden uzaklaştırdığı için mızmızlanıyordu ama o kadını duymuyordu bile. Maral gözlerine dokunan kara gözlerin alaylı bir pusla kaplandığını görünce her hücresini kaplayan sinire yenilerek adama dil çıkardı. Dil çıkardıktan sonra hemen odadan çıkmıştı. Fakat kapıyı kapatmadan önce adamın gür kahkahasını duymuştu. Yaptığı şey çocukça idi elbette ama elinde olmamıştı. Ona ne yaparsa yapsın bir etkisi olmayacağını bildiği için sadece dil çıkarmıştı. O da zaten adamı güldürmeye yetmişti. "Al işte adamı anca böyle güldürürsün sen geri zekalı. " diye kendine ayar veren genç kız uzun, loş ışıklı koridorda yürüdü. Küçük ve Baron`un yanında taşıdığı süs köpeği olduğu için Malezya`nın tüm arka sokakları onu tanıyordu. Kendine biçtiği sıfata göz deviren genç kız tuvaleti bulmaya çalışıyordu. Koridorun sonunda olduğunu tahmin ettiği tuvalete doğru giderken kapısı açık olan birçok odada kafayı bularak kiminle ne yaptığını bilmeyen insanları görmüştü. Bir zamanlar onlardan biriydi. O zamanlarda ne yaptığını bilmediği için böyle iğrenç gözüktüğünü elbette bilmiyordu. Bir sene öncesine kadar üç yıl boyunca tek hedefi bir doz uyuşturucu almak iken şimdi o günleri uzak bir hatıra gibi hatırlıyordu. Kendi kendine kafasını sallayarak tuvalete girdi. Boş bulduğu kabine girerek ihtiyacını giderdi. İşini bitirip iç çamaşırını çekti ve kabinin kapısını araladı. Tam o sırada tuvalete iki adam girdi. "Bu gerzeklerin kadın tuvaletinde ne işi var? " dudaklarını oynatarak kendi kendine sorduğu soru kafasında bir ampul yanmasına neden oldu. Yüzünü buruşturarak alnına vurdu. "Salak, salak, salak Maral. Erkek tuvaletine girmeyi bir tek sen başarırsın zaten. " diye kendi kendine içten küfürler etti. Saniyeler sonra kendine gelen genç kız duruşunu dikleştirdi ve kabinden çıktı. Onu gören o iki adam şaşkınlıkla baksalar da bir şey söylemediler. Daha doğrusu bir ağzını açmaya yeltendiğinde bürü koluna yapışarak onu susturdu. Maral kendisine merakla bakan iki adamı umursamadan ellerini yıkadı ve aynadan kendisine bakan sağ yanağında derin yara izi olan adama baktı. Adam kızın bakışlarına dayanamıyormuş gibi gözlerini hemen ondan çekti. Ellerini yıkadıktan sonra tuvaletten çıkan kız hızlı adımlarla az önce çıktığı odaya doğru yürüdü. Odaya girer girmez az önce kalktığı yere doğru gitti. Yerinin çoktan kapıldığını gören genç kız kollarını göğsünde toplayarak sağ ayağı ile yerde ritim tutturdu. Yanındaki diğer kadına bir şeyler söyleyen Baron onu fark edince tek kaşını kaldırarak baktı. Maral onun kendisi için asla bir şey yapmayacağını anımsayarak ofladı ve uzanarak yerine tüneyen sarışının koluna yapıştı. Kendisi gibi zayıf olan kadın neye uğradığını anlamadan çoktan oturduğu yerden kalkmıştı. Maral az sonra boşalan yerine kurulurken sarışın kadın "Seni pis cüce. Kimin yerine - " diye hırlayarak üzerine atlamak istediğinde az önce yanında ayılıp bayıldığı adam kolunu küçük kızın omzuna atarak kendine çekince geri basmak zorunda kalmıştı. Kendisine büyük zafer kazanmış gibi bakan küçük yılan Baron`un himayesindeki meşhur kızdı. Bundan sonra ona bir şey yapamayacağını anlayan kadın ayağını öfke ile yere vurarak odadan çıktı. Maral az önce yaşananlardan memnun olsa da aklına gelen şeyle adamın kulağına "Odanın ücra köşesinde oturan sağ yanağı derin yara izi ile kaplı adam alacağı işaret ile seni vuracak Baron. " dedi. Kafasını çevirerek gözlerine bakan adam kaşlarını çattı. "Nasıl bir işaret o Küçük fare ? " diye soran adam kızı sorgulamadı bile. Biliyordu ki, Maral uçarı kaçarı ele avuca sığmayan bir kızdı ama boşuna konuşan biri asla değildi. Hele yalan hiç söylemiyordu. Maral sesini kısarak adamın duyacağı şekilde "Şu an kafamın içinde bulutlar uçuşuyor. Biri beni oradan indirsin. " dedi. Fakat kurduğu cümleyi sanki başka birinin sesinden duydu. O an kız işaretin çoktan verildiğini anlamıştı. Gülümseyerek oturduğu yerden kalktı ve hızla adamın kucağına oturdu. "Küçük Fare! Hayır! " diye bağırarak onu kucağında atmaya çalışan adam geç kaldığını kızın gülümsemesi acı dolu ifadeye evrildiğinde anlamıştı. ACABA MARAL ÖLECEK Mİ? HAYDİ MAYIS`TA GÖRÜŞMEK ÜZERE. 27.03.2023...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

AŞKLA BERDEL

read
78.8K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.3K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.7K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
519.1K
bc

HÜKÜM

read
222.9K
bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.9K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook