Ayberk’le yaptığım konuşma beni öylesine iyi hissettirmişti ki. Bugüne kadar onunla zıtlaştığım ve bana dostça yaklaşmasına izin vermediğim için kendime kızarak dönmüştüm eve. Bizimkiler de onunla konuştuktan sonra rahatladığımı ve dost olmaya karar verdiğimizi öğrendiklerinde muhtemelen en az benim kadar rahatladılar. Okula döndüğüm sabah eşyalarımı yurda bıraktıktan sonra üzerimi giyip dersliğe yürüdüğümde Ayberk’i okulun girişinde beklerken buldum. Ama yalnız değildi, Göktuğ da yanındaydı ve ikisi de ben yaklaşırken konuşmayı bırakıp bana döndüler. Gülümsedim ve ‘’Günaydın beyler.’’ dedim ikisini de selamlayarak. ‘’Günaydın Çiçek.’’ Cevap verirken Ayberk’in gözleri gülüyordu. Bu benim de hoşuma gitmişti. ‘’Günaydın.’’ Göktuğ yüzünden pek bir şey okunmadan bakmıştı bana. ‘’Hava soğu

