Ateş
Başım zonklayarak uyandım.
Odaya ağır bir viski ve pişmanlık kokusu sinmişti. Perdeler kapalıydı, hava aydınlanmışmıydı yoksa hâlâ gece miydi bilmiyordum.
Bir süre koltuğun kenarında öylece oturdum.
Elim hâlâ dün gece masaya vurduğum yerden sızlıyordu.
Kendime düşüncelerime o kadar kızgındım ki
Sadece yaptıklarımdan değil… hissettiklerimden de.
Aklıma Duru’nun yüzü geldi.
O saf, kırılgan ifadesiyle bana baktığı o an.
Gözlerindeki güven…
Ve ben o güveni paramparça etmeye yemin etmiştim.
Ama başaramıyordum.
Ne kadar uğraşsam da kalbimi o kızdan söküp atamıyordum.
Telefonum masada titreşti.
Ekranda Tan’ın adı yazıyordu.
Bir süre baktım, açmadım.
Sonra ikinci kez aradığında mecbur cevapladım.
“Abi, iyi misin? Dünden beri kapın kilitli rahatsız etmek istemedim ama merak ettim.”
“ iyiyim merak edilecek bir şey yok.Sadece biraz başım ağrıyor öyle sızmışım.”
“Basında haberler çıktı.”
“Ne haberi?”
“Restoran çıkışında Aslı Hanım’la görüntülenmişsiniz. Başlık: ‘Ateş Hanoğlu yeni aşkıyla görüntülendi.’”
Gözlerimi kapattım.
Planın bir parçasıydı bu ama içimde bir şey koptu sanki.
Hemen haberi durdur bütün internet mecralarından sildir.
Abi bu planın parçası değil miydi
Hayır tan basın için çok erken hemen hallet hemen diye resmen bağırdım.
Lanet olsun duru bu şekilde öğrenmemeliydi daha çok erken deyip onanın içinde dolaşmaya başladım
On dakika sonra Cengiz aradı.
“Ateş Bey, haberi bütün mecralardan kaldırdık; yayılmasını engelledik, yayın yasağı getirildi. Bilgi vermek istedim.” Cengiz’in sesi profesyonel, soğuktu iş tamamlanmıştı.
“Sağol Cengiz,” dedim, minnet dolu ama yarım kalmış bir sesle.
Telefonu kapattıktan sonra ikinci telefonumu çıkardım; iki gündür bakmamıştım. Duru iki kere aramış, bir de sesli mesaj bırakmıştı.
Özlemiştim onu sesli mesajı açıp dinledim
Selam çok yoğun olduğunu biliyorum ama seni çok özledim beni uzun süre sensiz bırakma seni seviyorum diyordu. Yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu sesi o kadar güzel ve nahifti ki Allahım bu kızın her şeyi çok hoşuma gidiyordu. Off duru şuan hissedeceklerimi hissedeceğimi tahmin etseydim seni asla bu kirli planın içine çekmezdim diye iç çektim ve onu aradım.
Kerim dedi özlem dolu sesiyle
Durum nasılsın güzelim
İyiyim çok iyiyim sadece seni çok özledim biliyorum çok yoğunsun ama senden ayrı kalmayı sevmiyorum. Dedi mahcup ve utangaç sesiyle
Bende güzelim bende seni çok özledim birkaç güne kadar yanında olacağım
Bir süre telefonda konuştuk sanki onunla konuşurken bütün dertler tasalar bitmişti.
Telefonu kapatmadan önce duru benim için çok kıymetlisin dedim
Sende benim için öylesin çabuk gel deyip telefonu kapattı.
Tam kafamı koltuğuma yaslayıp duruyu düşünmeye başlamıştım ki telefonum tekrar çalmaya başladı,
Yine ne oldu tan
Abi panik yapma sevgi teyze kriz geçirmiş annemle korumalar onu hastaneye götürmüşler bu cümlelerle beynimden vurulmuşa döndüm arabayı hazırla hemen çıkıyoruz.
Babamın ölümünden sonra annem uzun süre psikolojik tedavi görmüştü ve uzun zamandır bu krizlerden geçirmiyordu onu tetikleyen bir şeyler olmalı öfkeyle arabaya binip anneme doğru yola çıktık.Yol boyunca kafamda bir şeyler yer değiştirdi öfke, suçluluk, korku birbirine karıştı.
Duru
Sabah erkenden uyandım.
İçimde garip bir sıkıntı vardı, sanki bir şey olmuştu ama ne olduğunu bilmiyordum.
Elimi kalbime koydum, çarpıntımı hissedebiliyordum.
Bir rüya görmüştüm; sisli bir odada biri bana sesleniyordu.
“Duru… dur gitme…”
Ses tanıdıktı ama yüzü görememiştim.
Ayfer sultanla kahvaltı yaparken ne iştahım vardı nede keyfim.
Ne oldu kuzum diye sordu?
Ayfer teyzeye kerimi anlatmıştım ve onu tanımadan sevdiğini söylemişti.Beni bu kadar mutlu ettiği için Ayfer sultandan geçer not almıştı.
Ayfer sultan kerimi çok özledim ve dün gece kötü bir rüya gördüm deyip rüyamı anlattım
Güzel kızım rüyalar tersine çıkarmış bir rüyamı bu kadar canını sıktı deyip kızdı .
Asma o güzel yüzünü kuzum senin kalbin o kadar temiz ki kötülük sana uğramaz diye beni teselli etti onun ısrarıyla kahvaltımı tamamlamak zorunda kaldım ona göre can boğazdan gelir karnı aç olanın işi de rast gitmezmiş güzel insandı Ayfer teyze benim için çok kıymetliydi.Kahvaltıdan sonra Kahvemi alıp televizyonu açtım,bir süre televizyonda oyalandım ama zaman bir türlü geçmiyor içimdeki sıkıntı bitmiyordu ta ki telefonumun tanıdık melodisini duyana kadar arayan kerim di iki gündür onun sesini duymamıştım büyük bir özlemle açtım telefonu.
Kerim dedim
Güzelim nasılsın diye soran sesini duyunca bütün sıkıntılarım bir bir uçtu onun sesini duymak benim için şifa gibiydi.Onu şimdiden çok özlemiştim ama onu sık boğaz edip dikkatini dağıtmak istemiyordum.Bir süre telefonda konuştuk.kapatırken bana sadece benim için çok değerlisin demişti kerim sadece birkaç kez bana beni sevdiğini söylemişti ama benim için bu problem değil di sürekli söylemese de olurdu; çünkü bana hissettirdikleri ve bakışlarındaki o yoğunluk benim için yeterliydi kerim benim bu hayattaki en büyük iyikim di.
Ve hayatımdaki en önemli birinci adam olan babam yarın yanımda olacaktı ve o kadar mutluydum ki hayatımın hiçbir döneminde olmadığım kadar huzurlu ve mutluydum.
Ateş
Delirmiştim annemin kriz geçirdiğini öğrendiğim andan beri delirmiştim kendime lanetler okudum aptal gibi duygularıma kapılmış bize yapılanları unutmuştum. Tam bir aptal gibi hareket etmeye başlamıştım bana bize yapılanları bir an bile olsun ikinci plana atmıştım
Hastaneye gittiğimde koşarak annemin bulunduğu odaya çıktım.
Dilem teyze kapıda oturmuş yaşadıklarının ağırlığıyla omuzları çökmüştü.
Dilem teyze annem iyimi deyip yanına oturdum.
Şimdi iyi kuzum sakinleştirici verdiler uyuyor.
Ne oldu ne zamandır bu krizler yoktu ne tetiklemiş olabilir dedim merak dolu sesimle,
Dilem teyze ellerini yüzünde gezdirip bilmiyorum kuzum her zamanki gibi oturuyorduk birden bire çığlık atıp ağlamaya başladı öncesinde bir şey yoktu her şey dakikalar içinde oldu bende bir şey anlamadım baktım kendine zarar vermeye başlayacak korumalarla hemen hastaneye getirdik .
Dilem teyzenin ellerinden öpüp Allah senden razı olsun sen benim ikinci annemsin sen olmasaydın ben ne yapardım annem ne yapardı yıllardır ona kardeşlik yoldaşlık ediyorsun dedim minnet ve sevgi dolu sesimle.
Kuzum sende benim deli baştan sonra ikinci oğlumsun deme öyle ben anneni dilşahımın yerine koydum ona ablalık yapamadım sahip çıkamadım ablalık edemedim ama sevgi benim ondan sonraki kardeşim oldu.Dilşahıma yapamadığım her şeyi sevgime yapacağım diye söz verdim kendime biz kan bağıyla değil can bağıyla abla kardeş olduk evladım dedi sevgi dolu sesiyle
Dilem teyze anneme bize bunları yaşatan herkes bunların bedelini en ağır şekilde ödeyeceğim. Bir gün bana dilşah teyzenin hikayesini anlatırsan sana söz onunda intikamını alırım deyip ellerinden öpüp ona sıkıca sarıldım bir süre kucağında dinlenip annemin odasına girdim.
Melekler gibi uyuyordu,eğilip alnından öptüm anne özür dilerim affet beni kendi aptal duygularıma kapılıp çok kısa bir sürede olsa intikamımızı ikinci plana attım sana söz bir daha böyle bir saçmalık yapmayacağım seni bu hale getiren herkesin aldığı her nefesi burunlarından getireceğim diye söz veridim.
Odadan çıktığımda ilk günden daha öfkeli daha nefret dolu bir ateştim artık öyle bir yangın başlatacaktım ki bizi yakan herkes bu yangında cayır cayır yanacaktı. Sevgiye merhamete bu savaşta yer yoktu.