bc

YASAK ELMA

book_age18+
2.6K
FOLLOW
12.6K
READ
sex
badboy
kickass heroine
twisted
bxg
like
intro-logo
Blurb

Aşık olmak, benim dünyam da zayıflıktı ve zayıflıklar her zaman savaşı kaybettirirdi.

Babamın intikamını tüm yer altı mafyalarından almayı umuyordum. Yapacaktım da çünkü ben babamın kızı Choi Haneul, kafama koyduğum şeyi hep yapardım.

chap-preview
Free preview
1
Havaalanından çıkar çıkmaz havayı içime çektim. Yaklaşık beş yıldır bu ülkeye adım bile atmıyordum. Babam, böyle olmasını istemişti. Bizi korumanın en iyi yolunun bu olduğunu söylemişti. Çok değil yaklaşık beş ay önce onu kaybetmiştim ve cenazesine dahi katılmamıştım. Elbette nedeni düşmanlarından korkmam değildi. Annem büyük bir yıkıma uğrayıp akli dengesini kaybetmişti. Onun yanında olmak adına Berlin'de kalmıştım. Babamdan boşalan koltuğa anında erkek kardeşim geçmişti ve bu işte tecrübesiz olduğu için oldukça bocalamış ve bocalamaya devam ediyordu. Öyle ki beş ay geçmesine rağmen hala babamın katilini bulamamış ve intikamını alamamıştı. Bu durumda ona kızamıyordum çünkü tecrübesiz ve çok toydu. İkimizde yer altı diye adlandırılan dünyada büyümüştük ama son beş yılımız bu ortamdan uzakta geçmişti. Eun woo yani erkek kardeşim aslında en başından beri bu hayatı benimsememişti ama babamın vasiyetine de sahip çıkması gerekiyordu. Onu yalnız bırakmamak ve işleri uzatmamak adına yıllar sonra Kore'ye dönmüştüm. Ben yine bu işe bulaşmak istemezdim, yani onun oteritesine zarar vermemek adına ama kendisi arayıp yardımıma ihtiyacı olduğunu ve yapamadığını söyleyince onu geri çeviremezdim. Ayrıca babamın katili ya da katilleri her kimse bir an önce cezasını ödemeliydi. Bahsettiğim şey hukuken verilen bir ceza elbette değildi. Öğrendiğim bildiğim tüm yöntemleri onun veya  onların üzerinde uygulayacaktım. Tabii önce bulmam gerekiyordu. Beni karşılayan adamların eğilip saygı selamı vermesi üzerine sadece kafa selamı vererek arabaya bindim. Kore'ye dönüşüm muhteşem olacaktı. Yer altında kim varsa hepsi önümde eğilecekti. Babamı içine çeken bu yer altı suları bana itaat edecekti. Babamın intikamını tüm yer altı mafyalarından almayı umuyordum. Yapacaktım da çünkü ben babamın kızı Choi Haneul, kafama koyduğum şeyi hep yapardım. *** Eun woo ile girdiğimiz mekanda gözlerimi gezdirdim. Dans eden bedenler onları izleyen takım elbiseli kendini bir bok sanan modeller. Bu tarz ortamları severdim aslında disko bar tarzı yani ama tercihim genç kesimlerin ve normal insanların olduğu mekanlardı. Eun woo mafyatik tiplerin genelde bu mekanda takıldığını söyleyince gelmek istemiştim. Sonuçta bir yerden başlamak gerekiyordu ve tabii ki kendimi tanıtmak. Localardan birine doğru ilerlerken aynı zamanda insanları inceliyordum. Zihnime iyice kazımalıydım. Ne zaman nerede karşılaşacağım belli olmazdı. "Abla sana kısaca tanıtayım." Eun woo'yu kafamla onaylayıp devam etmesini bekledim. "Sağ köşede duranlar Suho ve çetesi tüm uyuşturucu akışı onlardan geçiyor. Çok araştırdım ama babamla husumetleri olacak bir durumları yok." Gözüyle işaret ettiği yere doğru baktım. İsimlerini elbette duymuştum ama Suho'dan çok babasını tanıyordum. Babamla bir tür arkadaşlıkları vardı. Zaten ben muhtemelen yer altında ki herkesi tanıyordum ama yeni jenerasyon hakkında pek bilgim yoktu. "Şurada gördüğün Jb'nin çetesi ama genelde Jb burada takılmaz. Sağ kolu Jackson müdavimidir buraların. Tarihi eser kaçakçılığı ve kara para aklama." Jb'yi tanıyordum. Almanya'ya gitmeden önce bir kaç kere babamı ziyarete gelmişti. Babası o zamanlar yeni ölmüştü ve babamdan destek almıştı. "Sol köşede gördüğün ise Namjoon hyungun çetesi." Kaşlarımı çatarak bir anda ona bakınca cümlesini tamamlayamadı. "Hyung?" Bu insanlardan herhangi biriyle bu şekilde yakınlık kurması hiç sağlıklı değildi, yanlış duymayı umuyordum. "Yani çok olmasa da bir samimiyetimiz var." Çekinerek konuşuyordu, öyle de olmalıydı. "Bu insanların hiç biri ile en ufak bir samimiyetin olmamalı. Samimiyet güven duygusunu getirir. Babamın katili belki de şu an bunlardan biri ve biz bilmiyoruz. O yüzden sadece işine odaklan." İtiraz etmeden kafasını olumlu anlamda salladı. Zaten bana itiraz edeceği bir durumda yoktu. "Bu Namjoon kimin oğlu tanımıyorum." "Tanımaman normal çünkü yaklaşık iki senedir bu piyasadalar." İki senedir bu piyasadalar ve kendilerine sağlam bir yer edinebilmişler, işte bu kulağa tuhaf geliyordu. "Alanları ne?" Eun woo çekinerek yüzüme baktığında ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sorduğum soru çok basitti ve cevabını bildiğine çok emindim. Önce bir yutkundu ardından boğazını temizledi. "Silah kaçakçılığı." Neden çekindiğini şimdi anlıyordum. Bizimle aynı alanda çaylak bir grup. Hızlıca yükseliyor ve babam ölüyor. Babamın ölümünün en çok kime yaradığını tartışmaya bile gerek yok. Ve benim salak kardeşim bu çetenin liderine hyung diyor. "Abla bak ben de ilk başta senin gibi düşündüm ama öyle insanlar değiller. Tanıman lazım hepsi asl-" Elimi bir anda masaya vurmam ile cümlesi yarım kalmıştı. "Salak mısın sen? Sabrımımı zorluyorsun! Şu an bana kimi övdüğünün farkında mısın? Baş şüphelilerimizi." Gözlerimden ateşler çıktığına emindim. Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Yanlış düşünüyorsun önce tanış." Histerik bir kahkaha atıp kafamı olumlu anlamda salladım. "Emin ol tanışacağız." Sakin kalmam gerekiyordu sadece sakin. Onlar olduğu net değildi benimkisi sadece bir şüpheden ibaretti ve netleştirmek için sadece sakin olmam gerekiyordu azıcık sakin. Lavaboya giderek elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendimi kontrol ettikten sonra lavabonun kapısını açar açmaz sert bir bedene çarptım. Beklemediğim bir şey olduğu için afallasam da kendimi toparlamam uzun sürmedi. Kafamı kaldırıp çarptığım bedenin yüzüne baktığımda biraz önce gördüğüm yüzlerden birini görmem ile başımın sol tarafına bir ağrı saplandı. "Kadınlar için miydi burası ya?" Önümde ki bedeni iterek bir iki adım gerilemesini sağladım. Anında bilegimden tutarak beni duvara yasladığında histerik bir kahkaha attım. Eceli gelen köpekten başka birşey değildi. "Sen kimi ittiğini sanıyorsun?" Yüzüme cici bir gülümse yerleştirerek gözlerimi kıstım. "Seni." Kaşlarını çatarak bileğimde ki elini sıkılaştırdı. Salak canımın acıdığını falan sanıyor olmalıydı. Elbette elinden tek hamlede kurtulacaktım ama önce biraz eğlenmem gerekiyordu. "Benim kim olduğumu biliyor musun?" İçimden kahkaha atmak geliyordu ama yapmadım. Ulan it asıl sen benim kim olduğumu biliyor musun?! Kafamı olumsuz anlamda sallayarak dudaklarımı büzdüğümde bakışları anında dudaklarıma kaydı. "Canım acıyor yalnız." Şu fok balığı gibi konuşan kızlar gibi konuşmaya çalışmıştım ama ne kadar başarılı olmuştum bilemiyordum. Bakışlarını dudaklarımdan ayırarak bileğime dikti. Elini gevşetti ama çekmedi. "Kimsin sen?" Biraz önce ki siniri yerine meraklı bakışları gelmişti. Boşta kalan elimi gömleğinin yakasına getirip kendime doğru çekerek yüzlerimizi yakınlaştırdım. Kafa atmak için çok uygun bir pozisyondu ama yapamazdım, önce neler olduğunu öğrenmem gerekiyordu. "Ben haneul sen kimsin?" Kısık sesle kulağına doğru fısıldayarak konuştuğumda yutkunduğunu hissettim, gerizekalı. "Kiminlesin?" Sorduğu sorunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordum. Buraya gelen kadınlar genelde birilerinin altına girmek için onlarla beraber gelir ya da burada birilerine yamanırdı, klasik ortamlar. Biraz daha oynamak işime gelebilirdi. "Kimseyle, yanlızım." İşaret parmağımla omuzunda daireler çizdiğimde gülümsediğini gördüm. Hoşuna gitmişti pezevenkin. Bileğimde ki elini çekerek ellerini belime yerleştirip beni kendisine cekmesine izin verdim, yani şimdilik. Kulağıma doğru eğilip sıcak nefesini üfledi ve kulağıma fısıldadı. "O zaman seninle yukarı çıkalım. Böyle bir güzellik boş kalmamalı." Kafa göz dalmak istesem de cilveli bir şekilde gülümsedim. "Adını bile bilmediğim bir adamla mı yatacağım?" Ben de aynı şekilde kulağına nefesimi üfleyerek konuşmuştum. Etkilediğini nefes alışverişlerinden hissediyordum. "Jungkook, Jeon jungkook." Yüzünde ki pezevenk gülüşünü silen benim ani bir hamle ile kollarını arkasında birleştirip ona diz çöktürmem olmuştu. Yapılı bir adamdı ve beni alaşağı edebilirdi ama yaptığım sürtüklükler nedeni ile boş bulunmuştu. Babamı öldürmüş olma ihtimali olan bir adamdı. En azından o çetenin üyesiydi. İhtimali bile onu öldürmem için yeterliydi aslında ama yanlış şeyler yapıp yanlış kişileri öldürüp doğru insanı elimden kaçırmak istemiyordum. Ama yine de onlar için bir tehdit olduğumu bilmeleri gerekiyordu. "Jeon jungkook, sen beni değil ben senin hayatını sikeceğim."

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Vampir Ve Mafya 2

read
1.6K
bc

Mafyanın Barbi Bebeği

read
118.8K
bc

YERALTI KRALİÇESİ +18

read
18.8K
bc

Mafyanın Namusu

read
98.0K
bc

Kaybolan Hisler +16

read
5.2K
bc

Kehribar Lisesi

read
3.3K
bc

Kedicik

read
5.2K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook