Bölüm 2

1900 Words
YAZAR'DAN Soğuk depo bozması bu büyük yerde kaç saattir sopa yiyordu? Sızlayan kemikleri ve ağrıyan yüzü bu sefer çabuk toparlanmayacağını belli edercesine hala kanıyordu. Zihni baygınlık ile bilincin ortasında gidip gelirken zaman kavamını iyice yitirmişti. Yan çaprazında ki büyük kapı gürültü ile açıldı içeri girenlerle yüzünü daha da buruşturdu. ''Yeni dayak seansı başlamak üzere'' diye geçirdi içinden. ''Yok anasını satıyim nereye gitti bu kız'' adeta kükrerken 4 erkeğin içinde en sinirlisi oydu. Biricik pilotonik aşkını bulamadığı için mi yoksa, o aşkının başına açtığı onca dertten sonra sırra kadem basması mı çıldırtıyordu bilinmez. Diğerlerine göre daha kısa ve çelimsiz olanı koyu kahve kıvırcık saçlarını sıkıntı ile karıştıdı. ''Amir abi çek vur beni burda. Bulamıyorum. Yer yarıldı yerin dibine girdi sanki. Herşeye, heryere baktım yok en son 2 buçuk ay önce pariste aktifleşti telefonu bir daha yok neyle gitti o bile yok, uçak bileti yok, ülkeden çıkışı yok, hesaplarını tek tek kendim hackledim yok, Afel Bıçakçı'lar adında tek bir hareket dahi yok, sanki hiçbir zaman varolmamışçasına.'' Birden döndü dev gibi adam mavi gözlerinde okyanuslar çağlıyordu. Hiç dinmeyen siniri tüm benliğini tekrar ele geirirken. ''Lan lan lan delirtmeyin beni!'' Bağırmak değildi bu kükremekti adeta. Tüm bunlar olurken depoya takım elbiseli korumalardan birisi geldi. Telaşlıydı. ''Efendim birşeyler bulduk.'' dedi elinde ki tableti sıkı sıkıya tutarken. ''Abilerim müsadenizle ben bi bakıp geliyim.'' dedi kıvırcık saçlı adam. ''Git Ensar git.!'' Son hızla depodan ayrılıp neler olduğuna bakmaya gitti. Ensar gözden kaybolurken Amir sinirini atmanın en iyi yoluna başvurdu. Sinsi bir gülümseme ile ağızı yüzü dağılmış adama döndü. ''Eee nerde kalmıştık Kayra.'' Aradan geçen 40 dakikanın sonun da genç adam yediği sopaya dayanamadı ve yeniden bayıldı. ''Yumruklarına iyi mi dayanıyor yoksa sen mi yumuşak davranıyorsun anlamak güç Amir.'' dedi içlerindeki en yapılı ve set olanı. ''Evet tek yumrukta adamın amel defterini kapatıp tek şansımızı da kaybedelim dimi kardeşim.'' Çam yeşili gözlerinde bir anda milyonlarca yıldız parladı koca devin. ''Hadi Amir sıra bana da gelsin artık.'' 1.94lük boyu ve yapılı vicudunun altında ki heyecan yapıcaklarının vereceği haz ile daha da artıyordu. ''Hayır Demir onu öldüreceğimiz zaman sıra sana gelicek.'' Sinirlenen koca dev ağız dolusu homurdanmaya başladı fakat umursandığı yoktu çünkü sağ lazımdı Kayra ölüsünü son çare için kullanmayı planlıyorlardı. Açılan depo kapısından Ensar girdi. Telaşlıydı fakat bu telaşı bulduklarını biran önce anlatıp daha fazlasını bulmak içindi. İçinde ki tilkiler kulaklarnı kaldırmış daha fazlasını hevesle bekliyorlardı. İlk Demir ile göz göze geldi aldığı onayla bakışları diğerlerine kaydı. ''Abilerim müsade var mı?'' Çam yeşili gözlerini yavaşça kapatıp açtı koca dev. ''Sahne senin Ensar.'' dedi sert ve biriton sesiyle. Aldığı onay ile Kayra'ya döndü. Dudaklarında sinsi gülümsemesi aldığı zevkin en büyük kanıtıydı. ''Telefonunda ki Cennet Bal'ı kim Kayra Civan?'' Elbette ki ayıldığının farkındaydı yasaklı kelimeyi duyduğu anda kaldırdı başını kapanan sol gözü yüzünden midir bilinmez puslu gördüğü adama baktı. ''evet'' dedi genç adam doğru yoldayım. ''Seni arıyor durmadan açmadık merak etme ama merak edip bi baktık ki ne görelim?'' Şeytani gülüşü ile Demir'e döndü. ''Abi sandığımızdan çok farklı bir tezgah var ortada. Hat Asel Yel'e ait, YEL GRUP'un varisi, şuan düştüğümüz duruma sebep olan Mihrimah Yel'in yasal tek varisi fakat tam da burda işler iyice sarpa sarıyor.'' Bakışlarını tabletten kaldırıp gözlerinin içinne baktı. Depoya dolan gerilim dolu elektirik en ufak bir sözü kaldıramayıp patlıcak duruma gelmişken birazdan söylüyecekleri depoda bomba gibi patlacağının farkındaydı. Yutkundu genç adam elindeki tableti önünde duran masaya koydu. ''İşte YEL GRUP'un ilan edilen varisi Asel Yel.'' Ekranda basına varis ilan edilirken paylaşılan fotoraf vardı. Tek kişilik koltukta tüm ihtişamı ile oturan Mihrimah yel ve sağ yanın da babannesinin omzuna konan eli kırık beyaz dizlerinin az üzerin de elbisesi hafif makyajı, dalgalı beline kadar inen saçları ile Asel vardı. ''Afel'in aynısı'' dedi o zaman kadar hiç konuşmayan savaş bile şok olmuştu. Sağlam bir siktir çekip yumruğunu masaya geçirdi buzulların adamı. ''Abi daha garibi de var bulduğum resimlere bakın.'' Bir hışımla tableti eline alan Demir hızlıca resimlere bakmaya başladı. Bir sonra ki resim de beline kadar inen koyu kahverengi saçları kameraya uzatttığı kapkeki ile ağzı burnu çikolataya bulanmış kocaman içten bir gülüş atan Asel. Buz kesti koca devler tebessüm ettiğini görmedikleri Afel şuan tabletin ekranından onlara bakıyordu. Uzanıp yana kaydırdı Amir gördüklerine inanmak istemedi çünkü fazlasıyla imkansızdı. Bu sefer ki resim daha da beterdi bebe mavsi gözüken kazağı iki yanından toplanıp topuz yapılmış saçları ile devlere dil çıkartıyordu. ''hahhh'' dedi savaş diyecek sözü kalmamıştı. Ekran yine yana kaydı sayısız kez kaykay ile kayarken, gülerken, kedi severken ve daha bir sürü anı. Bir şimşek çaktı Amir'in beynin de, sinsice süzüldü bir ansı beyninin ücra köşelerinden. ''Çek şu pire porbasını Amir.''kulaklarına dolan ses ile kaldırdı başını gözlerin de saf nefret vardı kadının. Tek kaşını kaldırıp ''Neden?'' ''Nefret ediyorum çünkü, özellikle kedilerden.'' dedi hiç düşünmeden. Güldü buzulların adamı. ''Senin nefret etmediğin ne var ki?'' Daldığı düşüncelerden bir an da çıktıp kıkırdayan kadın sesine doğru baktı. Kameranın görüş açısında koyu kahve saçları iki yanından ayrılıp balık sırtı örülmüş etrafına gülücükler saçan Asel.!! Çınlıyan kulakların da geçmişten gelen bir anın sesi yankılandı. ''Salak mısın sen çocuk mu var senin karşın da ne örgüsü toplarım gider çok meraklıysan ilk okul bebesi olmaya sen ör saçını!'' Beyninin girdapların da dönen anılara rağmen karşısında örülü saçları, kot tulumu ile konuşup gülüyordu. Delirmesine ramak kala yine sesi duyuldu. ''Kayra beni sırtına al öyle çekilelim.'' Telefonu sabitleyip ayağa kalktı iki genç. Asel Kayra'nın sırtına atlayıp kahkahalar atmaya başladı. ''Bu ne kızım ayı gibi olmuşsun az ye biraz Asel.'' Kaşlarını çattı genç kadın hızla Kayra'nın kafasına sağlam bir tane patlattı. ''Pisliksin'' ''Tamam tamam.'' diyip sırtına aldığı Asel'le etrafın da dönmeye başladı. İkisinden yükselen kahkahalar ile video bitti. Önlerindeki tablete baka kalan adamlar uzun süre konuşamadılar. yaşadıkları şok beyinlerini yakıcak kadar ağır gelmişti. Kıkırdayan, gülümseyen, kahkaha atan bir Afel! Sarılan bir Afel! Sarılan bir Afel!!! Hangisine şaşırsalar bilemediler. Elini omzuna attı diye Savaş'ın bileğini kıran Afel sarılıyordu tüm içenliği ile ... Dakikalar geçti biten videoya bakan adamlar kendi içlerindeki mahkemelerini verdiler. En sonun da ilk konuşan Savaş oldu. ''Bu manyak benim bileğimi kırdı lan sırf elimi omzuna koydum diye.'' Sesinde ki şaşkınlığı gizlemeden devam etti. ''Gülüyo lan kahkaha atıyo gözlerinin içi parlıyor nasıl oluyor bu!'' Hepsinin cevabını bilmedikleri tek soruydu bu. Aslında hepsi birbirinden zeki adamlardılar fakat bu yaşadıkları şok beyinlerini uyşturmuş gibiydi. Birkaç öksürük ve inleme sesi duyuldu önce. ''O Afel değil uzak durun ondan, hiç birşeyden haberi yok o Asel.'' Sese doğru döndü devler. ''Ne dedin sen.'' Dedi buz gibi sesi ile sanki ruhu çekilmiş gibiydi ama cevap alamadı, tam yumruğunu geçirecek iken. ''Abi dur yine arıyor.'' dedi Ensar elinde ki telefonu uzatırken o anda arama bitmişti. Telefonu aldı ruhsuz bakışlar ile ekranı açtı gelen arama bildirimin üzerine tıkladı ardından mesajlara geçti. Konum* hadi bekliyorum Konum* Konum* Konum* Help mee! yardım et azcık bok kafalı pislik! Nerdesin aç telefonu. Fotoraf* cidden mi kayra Babannemin şüphelendiği şeyler varmış ona göre konuşalım. 17 yeni mesaj* Aç telefonu! Kayra aç telefonu! Pislik! Seni kesicem çocuk! Babannemin anlatıkları doğru mu Kayra Ekrana tekrar arama düştü ''Cennet Bal'ı '' Kayra'nın saçlarına asıldı. ''Madem öyle konuşta görelim.'' Demir sinirden buz kesen elleri ile aramayı cevapladı. ''Nerdesin sen Kayra!'' Depoda yankılanan kadın sesi ile birbirlerine baktılar. Kayra bir iki kez öksürdükten sonra ''Şimdi değil Asel'' dedi ciğerlerine inen ağrı ile ''Hayır Kayra cevap ver bana babannemin söyledileri de ne? ya sen de mi bana oyun oynadın?'' Sesindeki kırgınlık koca devlerin akıllarına yeni soruların tohumlarını attı. ''Gelicem Asel gelicem balım tamam mı.'' Hiç tereddüt etmeden cevapladı Asel tüm siniri ile ''Hayır artık seni görmek istemiyoruum sen o şeytan ile birlik olmuşsun. Benim yaşadıklarıma rağmen o şeytan beni hergün öldürürken yanında mıydın?'' Öksürüklerinin ardı arkası kesilmezken konuşamadı. ''Geber bok kafalı umarım o şeytan ile aynı cehenemde yanarsın!'' derin bir nefes çekti. ''Senin için Asel şurdan kurtulduğun an yanındayım sakinleş ve ilaçlarını iç daha yeni iyileşmeye başladın.'' Telefonun ucundan hiddet ile bağırdı Asel. ''Ne yaptı o? Ne planı var Kayra bana doğruyu söyle babannem senin de bildiğini söyledi. O şeytan hepinizi kandırıp parmağında oynatmış.'' ''Asel güzelim nerdesin babannene git.'' telefonun ucundan histerik bir kahkaha duyuldu. ''Ahh bilmiyor musun? Neden acaba? halbuki bilmen lazım doğum günümde aldığın kolyeden hediye aldığın bileklikten ya yıl başında aldığın kar küresinden bile birşeyler çıkardılar. Evin her tarafından bir şeyler söktüler deliricem yaaa!!'' Kaşlarını çatmak istedi adam ama yapamadı açılan kaşı ona inanılmaz bir acı bahşetti. ''Kim?'' Diyebildi. ''Bilmem kim acaba? Sen? Babam? Annem? Banannem? Afel? hepiniz yüzüme gülüp sırtımdan bıçakladınız! Ama dur bir tek Afel rol yapmadı bana direk 'Savaşamıyorsan öl Asel!' demişti. E o da 3 ay önce gitti.'' Keskin gözler birbirine deydi bir anda. Konuşmadan anlaşırcasına baktılar. Hiç düşünmeden sordu buzulların adamı. ''Nereye gitti?'' Duyduğu biriton ses ile irkildi genç kadın. Beklemiyordu. ''Ait olduğu yere gitti cehennemin dibine.'' Sinirlendi alay edişine koca dev halbuki Asel doğruyu söylüyordu. ''Düzgün cevap ver bana yoksa çok sevgili aşkını bir daha göremezsin onu kendi ellerim ile öldürürüm.'' Gözleri gibi buz gibi çıkan sesini genç kadın zerre umursamadı. Buram buram alay kokan sesi ile konuştu. ''Bilmiyor musun o Afel, benim karanlığımın başlangıcı.'' Bu sefer Demir sinirle soludu. ''Ölmemesi için ya konuş ya da tek sefer de boynunu kırarım.'' Ölüm kokan o sesi duydu genç kadın için de bir yerler hatırladı fakat bulanık zihni bahşetmedi ona dair olan anısını. ''Bak ne yap biliyor musun elin deymişken bi tane de benim için patlat!!.'' Sinirlendi bataklığın koca devleri, sandıklarından farklı şeyler dönüyordu ortada ve bu bilinmezlik onlara sadece huzursuzluk getiriyordu. ''Hepinizin canı cehenneme bok kafalılar! Afel'i mi istiyorsunuz o orada cehennemin dibinde!!! Benden uzak durun!'' Bir hışım kapattı telefonu genç kadın ardında bir birine baka kalan devleri bıraktı. ''Son kez söylüyorum Kayra ya anlat ya da olucaklardan ben sorumlu değilim.'' Şimdi sahne sırası Demir'deydi ve biliyordu Kayra anlatmazsa ölürdürürdü onu hiç acımadan. Herşey patlak vermişken çabalamanın bir anlamı yoktu. ''Kahretsin ki bilmiyorum benim hiçbirşeyden haberim yoktu beni de kullanıp planlarına ortak etmişler. Yani tek sizi değil beni de kuklaya çevirip elimi kolumu bağlamış her yerde aradım ama cehennem olmuş.'' Hala eksikti birşeyler Demir'de şüphe ile sordu. ''Bu kız kim peki?'' Hiç düşünmeden cevapladı. ''Asel o Afel'in ikizi'' Derin derin nefesler çekti önce içine. ''Afel, Yel'in gecesi ise Asel de gündüzü iki farklı ucu yönetmek için yetiştirildiler fakat işler sarpa sardı ve ortalık savaş alanına döndü size burda koca sülalenin entirikalarını anlatırdım ama halim yok. Ensar oğlum söylediklerimi not al araştır sana da eylence çıkar bali malum 3 sezon dizi olur. Sizde çözün elimi Asel'i öğrendiniz madem saklamaya değer birşeyim kalmadı.'' Birbirlerine baktı devler kafaların da dönen yüzlerce soru işaretleri ile. Ciddileşti Kayra ''Ben bu zamana kadar sizden sadece Asel'i sakladım elim de olsa onu da tüm dünyadan saklardım ama yapamadım. Sebebini öğrendiğiniz de anlayacaksınız beni.'' İlk hareketlenen Savaş oldu Kayra'nın arkasına geçip ellerini çözerken konuştu. ''Kardeşim ne zaman bi durum olduğunda yadırgadık birbirimizi anlatsaydın bunlar olmucaktı. Hepimizi ihanetinin ateşi ile yaktın sen.'' ''Ben bize ihanet etmedim Afel'in tilkilerine kurban oldum ilk beni yaktı o şeytan.'' Sert ifadesini bozmayan Demir sordu bu sefer. ''Sana nasıl bi tuzak kurup avladı onu anlamıyorum.'' Çözülen ellerini ovalarken konuştu tekrar. ''Asel'e kıyamayacağımı biliyordu bu ona yeterli zamanı kazandırmış olmalı şimdi kim bilir nerdedir.'' Suskunluğunu bozup tam soru soracakken Kayra susturdu onu. ''Hayır aşık olduğum kadın o değil, Umay. O benim kuzenim. Sahip olamadığım kardeşimin yerine koydum Asel'im.'' Tik Tak Tik Tak Tik Tak Zaman'ın sonsuzluğu dokurken kader'in kadim geleceğini. Yeni zelzeleler yarattı genç kadının ruhun da Acı ile sarmalandı genç kadın. Ruhu'nun intkamı için Savaş açarken tüm bilinmezliklere Hiç tereddüt etmedi yırtıp attı ruhun'dan tüm bilinmezlikleri... Tik Tak Tik Tak Tik Tak Ve genç kadın yarattı kendi ihtimallerini Sonra ince ince işledi planlarını zamana karşı...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD