Bir çift ela

1131 Words
Oğuz Öztürk İnternet sitesinde kiralık daire ilanını görünce numarayı tuşlayıp cevap verilmesini bekledim. "Alo" Kırk elli yaşlarında bir erkekti cevap veren. "İyi günler efendim, kiralık ilanınız için aramıştım.Bugün müsaitseniz bakabilir miyiz?" "Evet, annemin dairesi. Ben şehir dışındayım ama annem evde olur size kapıyı açabilir" "Annenizle nasıl iletişime geçebilirim? Bugün bakmak istiyoruz" "Ben anneme haber veririm. Baktıktan sonra olumlu olursa tekrar haber verirsiniz. annemle de tanışırsınız gidince ama baştan söylemek isterim annem kolay kolay evi vermez, zor ikna olur" "Öyle mi? Neden peki?" "Babam vefat edeli 5 yıl oldu tek başına olunca kimseye güvenip veremiyor evi. En son kiraya vermişti ama lise çağında bir çocuğu vardı ve uyuşturucu kullandığı ortaya çıktı, kendi evi diye annemin kapısını zorlayınca korktu kadın. O zamandan beri kimseye vermiyor bizde şehir dışında yaşıyoruz kimsesi yok yanında." "Anladım, Babanız için çok üzüldüm başınız sağolsun. Biz yine de bir umut gidip bakalım belki kabul eder ikna ederiz" "Tamam ben haber vereyim. Adres zaten ilanda yazıyor evi bulursunuz, mahalleden birileri de yardımcı olur gidince size gösterirler." "Peki efendim sizden haber bekliyorum " deyip kapattım telefonu. Nefesimi bıraktım. Duygu olmasa ben yurtta idare diyordum ama evde hem Duygu rahat ederdi hemde annemin içi daha rahat olurdu.Tekrar telefonu elime alıp annemi aradım. "Anne, ne kadar yolunuz kaldı?" "Az kaldı oğlum bir saatte bilemedin bir buçuk saate ordayız" Arkadan duygu seslendi "Abi gelir gelmez kayıt yapmaya gidelim " "Tamam güzelim siz bir gelin de gideriz, bu arada bi ev buldum konuştum haber bekliyorum ne zaman müsaitse gidip bakalım siz burdayken anne" "Tamam oğlum ona da bakarız, bir kaç gün burdayız biz zaten, gelmişken halledip döneriz babanla." "Yalnız ev sahibi kolay biri değilmiş çok umutlanmayalım yine de anne" "Tamam oğlum, belki bize vercek bilemeyiz" "İnşallah anne, ara ara haber verin bana aklım sizde kalmasın" "Tamam oğlum görüşürüz dikkat et sende kendine" "Ederim anne sizde dikkat edin" -------- Annemler gelmişlerdi, Duygu sabırsız olduğu için okula kayıt için gittik birlikte. Annemle babam yurtta kalmışlardı daha okul başlamadığı için yurt sakindi sorun olmayacağını düşünüp biz gelene kadar benim odamda dinlenmelerini söylemiştim. Güvenlikten geçip içeriye girdik. "Öğrenci işleri şu tarafta " diyerek elimle işaret ettim. Bir yandan Duyguyla konuşup bir yandan da telefona bakıyordum. Bizimkiler ha bire mesaj atıyordu. Sonra bakarım deyip telefonu cebime koydum. Başımı kaldırıp baktığımda bir çift elayla karşılaştım.Bu zamana kadar kaç tane ela göz gördüm saymadım ama bu başkaydı.Bu, tarifi imkansız bir şeydi. Hem çok sıcak hem çok soğuktu. Duygunun sesiyle düşüncelerinden koptum. "Abi neden durdun?" "Hiç öyle biri tanıdık geldi ona baktım" tekrar döndüğümde çoktan uzaklaşmıştı. Duygu'nun kaydını yaptıktan sonra annemlerin yanına geçtik. Hazırlanıp bulduğum eve bakmaya gittik.Annem evi çok beğendi ama kardeşim ve benim için büyüktü tabi. Kirası uygun olduğu için büyükte olsa tutmak istedik. "Meryem hanım evi çok beğendik, biz şehir dışında yaşıyoruz. Oğlum iki yıldır burda okuyor yurtta kaldı bu süre zarfında. Bu yıl kızımda burayı kazandı.Kızım biraz hassas yurtta kalamaz o yüzden abi kardeş burda yaşasınlar istiyoruz sizle de anlaşabilirsek " "Tek başlarına mı kalacaklar?" "Evet efendim, kardeşim ve ben kalacağız" "İşte şimdi olmadı, ailecek kalacaksınız sanıyordum" "Eşimde bende öğretmen emeklisiyiz. En son Adana da görev yaptık uzun bir süre. Çocuklarda okullarına ve arkadaşlarına alışmıştı, o yüzden orda kalmak istedik.15 yıl Adana da görev yaptıktan sonra emekli olduk, orada bir düzenimiz var ha deyince kalkıp nasıl gelelim buraya. Hiç oluru yok mu? Sık sık gelip kalsak çocukların yanında olmaz mı?" "Yok olmaz güvenemem kimseye" Kadın çok inattı. Meryem hanımı görünce Duygu'ya şükrettim resmen. Duygu'nun inadından dert yanardım bazen ama Meryem hanım daha inattı. "Meryem hanım sizi de anlıyorum tek başınıza yaşamak zor, önceki yaşananlardan oğlunuz bahsetti ama herkes bir değil ki.Evlatlarıma kefilim ben hiçbir kötü huyları yok sigara ne onu bile bilmezler. Hemen kestirip atmayın lütfen bir kez daha düşünün, bir kaç gün buradayız sizden haber bekliyorum ben " "Tamam düşüneyim ben, numaranızı bırakın arayayım sizi" "Çok teşekkür ederim Meryem hanım, olumlu cevabınızı bekliyorum." bir kağıda numarasını yazıp verdi annem. Gelmişken mahalleyi de biraz sorup soruşturdular. Sakinleri kendi halinde insanlar kavgasız gürültüsüz bir mahalleymiş. Eskiden bir olay olmuş yüzeysel bahsedildi ama artık olaya karışan kişi hapiste ailesi de olaydan sonra taşınıp köylerine döndüler deyince annem bi oh çekmişti. Ertesi gün Meryem hanım annemi aramıştı ama annemin yüz ifadesinden anladığım kadarıyla evi vermek istemiyordu. Hepimiz pür dikkat annemi dinliyorduk. "O zaman biz temelli buraya taşınırız" deyiverdi kadına ve en kısa zamanda gelip kontratı imzalayacağını söyleyerek konuşmayı sonlandırdı. "Filiz sen nasıl öyle hemen taşınırız dedin. Her görev yeri değiştirmemizde demez miydin taşınmak zor iş yeter artık temelli kalalım bir yerde diye, o yüzden Adana da kalmadık mı zaten?" "Derdim Ayhan ama çocuklarım için yapmayacağım şey yok. Kadın çok inat ne yapayım. Evde çok güzel içime sindi arasak böyle evi böyle bi mahalle ortamını bulamayız. Oğuz tamam ama Duygu yurtta zor kalırdı rahatına düşkün. Benimde içime sinmiyor işte." "Anne ben bir şekilde idare ederdim benim için neden taşın altına elimizi koyuyorsunuz?" "Yok kızım ikniz içinde iyi olacaksa benim için sorun değil." "Madem gidip kotratı imzalayalım da Adana'ya geri dönelim haftaya okul başlayacak hızlıca toparlanmamız lazım." "Tamam Ayhan hadi biz kontrat işini halledelim, Oğuz yurttan çıkma işini halledip toparlansın duyguyla birlikte." Annem ve babam hızlıca gidip dedikleri gibi kotratı imzalayıp gelmişlerdi. Bu arada bende yurttan ilişiğimi kesmek için gerekenleri halletmiştim. Çok bir eşyam olmadığı için ben odaya dönene kadar küçük bir çantaya eşyalarımı yerleştirmişti Duygu. Annemler de gelince yola çıktık. Adana ya gelir gelmez taşınma için eşyaları toparlamaya başladık. Bir kaç gün içinde toparlandık ve tekrar yola çıktık. Temizlik işi için birini ayarlamıştık biz gelmeden bütün evi temizlemişti. Nihayet mahalleye girmiştik. Hızlıca eşyaları taşımaya başladık.Babam içeriye taşıdığımız eşyaları kurmaya başladı, ben de Ahmet abiyle birlikte kamyondan içeriye taşıyordum. Bir iki dakika soluklanmak için bekledim. Başımı çevirdiğimde bir kaç ev ötemizde genç bir kız ve bir erkek dikkatimi çekti, ayak üstü sohbet ediyorlardı sanırım. Uzun süre izlememin yanlış olacağını düşündüm ve kolinin bir tanesini alıp içeriye götürdüm. İçeriye geçtikten sonra arkamdan Ahmet abi babama seslendi. "Ayhan hocam buraya bi bakabilir misin?" Babam meşgul olduğu için ben çıktım dışarıya. "Ben yardımcı olayım Ahmet abi?" "Oğuz oğlum bu hanım kızım ev sahibini sordu bi bakıver" Dönüp baktığımda içime şaşkınlıkla beraber bir mutluluk doldu. Bu kız okulda gördüğüm kızdı. O elaları unutmadım, görünce hemen hatırladım. Nasıl yani, biz aynı mahallede mi yaşayacaktık şimdi. İçimdeki sevinç çığlıklarımı bastırdım bir süreliğine. "Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?" "Öncelikle hoşgeldiniz." deyip elindeki termosu ve saklama kabını uzattı bana doğru " Annem size kek ve çay göndermişti onu getirdim" dedi o güzel, hayran olacağım ses tonuyla. Şu an karşımda duruyordu. Belki arasam bulamayacaktım onu ama kader bizi bir araya getirmişti sanki. Tebessüm ettim bu halimize, bekletmemek adına ve uzanıp elindekileri aldım. " Teşekkür ederiz, zahmet etmiş anneniz, lütfen teşekkürümüzü iletin kendisine. Ellerine sağlık ayrıca." "Rica ederiz tekrar hoşgeldiniz, kolay gelsin" deyip evleri olduğunu tahmin ettiğim eve girdi. Arkasından bakakaldım ama aklımdan geçen soru içime bir hüzün çökertti. Deminki konuştuğu kişi kimdi acaba ?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD