bc

BEHT

book_age12+
1
FOLLOW
1K
READ
tragedy
kicking
scary
detective
city
office/work place
surrender
like
intro-logo
Blurb

Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Görmek her insanın harcı değildir ve gözlerin gördüğünün ötesine bakabilmek cesaret ister. İnsan görmek istediklerinin ötesine bakmaya cesaret edemediğinde elindeki doğrularla yanlış yola sapması kaçınılmazdır.

chap-preview
Free preview
YANLIŞ GİDEN DOĞRULAR
Bazen , bazen öyle anlar vardır ki bütün oklar doğruyu gösterse de o doğruda bir yanlış olduğunu hissedersiniz. İşte ben şu an tek taraflı aynanın diğer tarafında duran ve ifadesiz yüzünün arkasında alayla bakan adamın itirafında bunu hissediyordum. Sarıyer İblisi, medyanın verdiği bu ismi hak ettiğini göstermek istercesine soğuk bakışlarını aynaya dikmiş adama bakarken içimde tehlike çanları çalıyordu. Bu adam beş ay içinde farklı statülerde, yapılarda ve cinsiyetlerde beş ölümün sorumlusuydu ama ne kadar uğraşırsak uğraşalım bizden hep bir adım öndeydi. Oysa bu sabah arabasındaki delillerle bir trafik kontrolünde yakalanması hiç kimsenin aklına bir terslik olduğu düşüncesini getirmemişti. Emniyette sorguya alındığında verdiği itirafı da kimse yargılamamıştı, ben hariç. " Dünyaya gelen iblisleri ait oldukları yere ben gönderdim." Bu cümle aklımın içinde dolaşırken zihnimin derinliklerinde çığlık çığlığa aynı kelimeler yankılanıyordu. " Bu işte bir terslik var." Ben bu düşüncelerle boğuşurken bulunduğum odanın kapısı açıldığında bakışlarımı oraya döndürdüm. İçeri giren memur sakin bir sesle konuşurken sesindeki kibre gülümsemek istesem de kendimi durdurmayı başarabilmiştim. " Amirim, sizi sorgu odasında bekliyorlar." Memuru başımla onaylayıp kapıya yönelmeden önce beni göremediğini bildiğim aynaya tekrar baktığımda kaşları havalanan adamla derin bir nefes alıp odadan çıktım. Kapıdan çıkar çıkmaz karşıma çatık kaşları ile dikilmiş Hayri baş komiser ile duraksadım. Ne olduğunu az çok tahmin ettiğimden derin bir nefes aldım. " Sakın Adil sakın bir terslik çıkarma. Tüm deliller elimizde, adamın itirafı da var." Hayri baş komiserime gülümseyerek bakarken ellerimi yana açtım. " O zaman beni neden sorguda istiyorsun?" Hayri baş komiser sıktığı dişleri arasından tıslayarak konuştuğunda sakinliğimi korumaya çalıştım. " Bana kalsa senin gibi bir pisliği sorgu odasına değil karakola bile almam ama ne yaparsın emir büyük yerden." Sözleri kendi iğrenç ruhunu yansıtsa da tahammül etmem gereken lüzumsuz bir ayrıntıydı. Ona verilebilecek en güzel yanıtta varlığını yok saymaktı ve ben de tam bunu yaparak yanından geçip sorgu odasına girdim. Sorgu odasına girdiğimde ayağa kalkan çaylağım Sinan'a elim ile oturmasını söyledikten sonra benim için ayrılan yere , tam da maktulün karşısına oturdum. Önümde açık duran bilgisayara gözümü değdirdikten sonra bakışlarımı karşımda dümdüz bir ifade ile beni izleyen adama çevirdim. " Ben baş komiser Adil Öztürk. Şimdi bilgilerinizi okuyacağım. Eğer bir hata varsa lütfen beni düzeltiniz." Bana boş bakan gözlerine inat dudağının kenarı hafif kıvrılırken başı ile beni onayladı. " Bülent Korcalı, 1993 Manisa doğumlusunuz. Mesleğiniz Botanik uzmanı. Bu geçtiğimiz beş ay içinde işlenen beş cinayeti işlediğinizi kabul etmişsiniz, doğru muyum?" " Sonunda tanışabildik Adil baş komiser. Sizi tanımayı sabırsızlıkla bekliyordum." Adamın sesindeki kibiri ve alayı beklesem de kelimelerinin vurgusunda hissettirdiği meydan okumayı beklemiyordum. Sanki yakalanan değil de oyuna yeni başlayan bir avcı gibi rahat ve kendinden emin tarzı hissettiklerimde yanılmadığımın işaretiydi. Ben bunları düşünürken Bülent denen herif ellerini birleştirip masaya dayadı ve söyledikleri kaşlarımın çatılmasına neden oldu. " Deliller de ben de elindeyim peki sence onları ben mi öldürdüm?" Derin bir nefes alıp gözlerimi gözlerine diktim. Orada bir yerde sorusunu bilmediğim cevapları aradım ama bulduğum sadece sadist bir zevkin parıltılarıydı. Yine de bu oyuna devam etmeden cevaplarıma ulaşamayacağımı anladığım için oyununa eşlik etmeye karar verdim. " Bu soruya sizin cevap vermeniz gerekmiyor mu?" Yüzüne hin bir gülüş yerleştirerek geriye yaslandı. Yüzümü gözleri ile taradıktan sonra : " Sizi bilmem ama diğerleri katil olduğuma emin gibi. Ancak benim için önemli olan sizin ne düşündüğünüz." dediğinde bir şeylerin yanlış olduğuna emin olmuştum. O sırada sorguyu açılan kapı bölerken kaşlarım çatık bir şekilde bakışlarımı kapıya yönelttim. İçeri sadece başını uzatan genç polis memuru tedirgin bir şekilde bana bakarak: " Baş komiserim özür dilerim ama acil bir durum var gelebilir misiniz?" dediği zaman odanın sessizliğine ufak bir kıkırtı karıştı. Kafamı çevirip şüpheliye baktığımda dişlerini gösterir şekilde sırıttığını fark ettim. Derin bir nefes verip sakin ama seri bir şekilde yerimden kalktım. Kapıya ulaşıp memur ile birlikte dışarı çıktığımda genç memur bana telefonumu uzattı. " Askeriyede Binbaşı Doğan Kurt arıyordu ve çok önemli olduğunu söyledi baş komiserim." " Anladım teşekkürler ." Memurun uzattığı telefonu aldığımda açık olduğunu fark ettim ve hemen kulağıma götürdüm. " Doğan binbaşım acil demişsiniz bir sorun mu var?" " Açıkçası olmamasını dilerdim Adil ama ne yazık ki an itibari ile kayıp bir subayımız var." İşte bu beklemediğim bir durumdu zira askeriye kendi bünyesindeki personeli için sivillerden veya polisten yardım istemezdi. Bu hem itibar açısından hem de gizliliğin korunması nedeniyle büyük bir sorun teşkil ediyordu. Ama bu kural çok önemli durumlarda bozulabiliyordu ki biz bu kuralı iki sene önceki bir vakada bozmuştuk. " Hayırdır binbaşım siz basit bir kayıp vakası için beni aramazsınız. " " Haklısın Adil ama ne yazık ki bu pek basit bir kayıp vakası değil. Kaybolan yüzbaşı bu bölgeye güvenliği için gönderilen ve aynı zamanda önemli bir davada gizli tanık olan biri." O an aklıma sorgu odasından çıkarken sırıtan adam geldiğinde içime kuşku tohumları ekildi. Ancak elimde kesin deliller olmadan konuşmak benim mizacıma ters olduğu için temkinli davranmaya karar verdim. " Doğan , bana yüzbaşının genel bilgilerini ve adresini yollarsan Suat ile gün içinde bakıp sana dönerim." " Daha iyisini yapayım Yusuf ile sana yüzbaşı Murat'ın müdahil olduğu dosyayla birlikte istediklerini iki saate yollayayım. Bir şey bulursan bana haber verirsin." Doğan'ı onayladıktan sonra telefonu kapatıp yüzümü sorgu kapısına çevirsem de içeriye girmek şu an için bana zaman kaybı geldiği için vazgeçtim. Üstelik içerideki adamın bana cevapları vermeye niyetli olmadığını anlamak için alim olmaya gerek yoktu. Hızla odama geçerken karşıdan bana doğru koşan adli tıp uzmanımız Behiye eli adımlarımı hızlandırdım. " Baş komiserim, bu gerçekten önemli." " Dinliyorum Behiye hocam" Behiye ben konuşurken dizlerine ellerini koyarak nefeslenmişti. Ardından doğrulup bakışlarını bana dikti. " Sternum kemiği, halk arasındaki ismi ile iman tahtası. Birinci kaburga ile 7. kaburga arasında kaburga kemiklerini birbirine bağlayan düz bir kemiktir. Bütün kurbanlarda bu kemiğin 4. kaburgaya denk gelen kısmına bir hançer saplanmış halde bulundu. Ama ilginç olanı bu hançerlerin yönleri, her kurbanda farklı yönde olduğundan ufak bir deney yaptım. Ve sonuç olarak her hançerin farklı yönlerden saplandığını fark ettim." Behiye hocamı dikkatle dinledikten sonra kafama takılan soru dilimde hayat buldu. " Bu neden önemli diye sorsam çok mu cahil görünürüm." Behiye hocam sakince bir tebessümle başını sağa sola salladıktan sonra kurduğu cümle ile şaşırmamı sağladı. " Hayır baş komiserim. Normalde dış bir gözlemci ya da herhangi bir uzmanın dikkat edip anlam yükleyemeyeceği bir konu bu. Ama buna dayanarak size bu cinayetlerin aynı kişi tarafından işlemediğini söyleyebilirim." İşte bu beklediğim cevap değildi. O an gözlerimin önüne içerideki adamın ifadesi ve söyledikleri geldi. " Peki sence onları ben mi öldürdüm?" Bunun bir seri katil işi olduğu su götürmez bir gerçekti ama gerçekten aradığımız tek bir katil miydi?...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

YANLIZ KURT

read
3.7K
bc

Buzdan Kalpler +18

read
21.2K
bc

İlk İYE; Sare

read
3.6K
bc

Kuma

read
12.6K
bc

𝘼𝙎𝘼𝙇𝙀𝙏𝙄̇𝙉 𝘽𝙀𝘿𝙀𝙇𝙄̇

read
4.1K
bc

GERÇEĞİN VEBASI +18 (MAFYA SERİSİ 1)

read
6.6K
bc

Karanlığın Mirası +18

read
3.5K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook