sessizliğe Yazılan Aşk 🍂🍂🍂🍂

426 Words
O gün Mira daha gözlerini açmadan yorgundu. Bunu bedeninden önce zihni hissetti. Sanki gece boyunca hiç uyumamış gibi, göğsünde ağırlık vardı. Yatağın kenarına oturup bir süre bekledi. Ayağa kalkmak için acele etmedi. Acele, artık onun hayatında yeri olmayan bir şeydi. Pansiyonun mutfağına indiğinde Nermin Hanım onu fark etti. Mira’nın yüzüne uzun uzun baktı ama soracak kelimeyi seçmedi. Bunun yerine önüne sessizce bir kase çorba koydu. “Sabah için erken ama…” dedi. Mira itiraz etmedi. “İyi olur,” dedi. Nermin Hanım başını salladı. Gözleri Mira’nın ellerinde gezindi; incelemiş, hafif titreyen parmaklarında. Bir şeyler sezdi ama adı yoktu o sezginin. Adı olursa yük olurdu. O yüzden sustu. Deniz’le buluşmaları biraz gecikti o gün. Mira atölyeye geldiğinde Deniz kapının önünde duruyordu. Onu görünce hemen yürüdü. “İyi misin?” diye sordu. Mira gülümsedi. Bu gülümseme biraz zordu. “Biraz yavaş bir gün,” dedi. Deniz bunu kabul etti. Elini Mira’nın beline koydu, içeri yönlendirdi. Ama o sırada atölyenin önünden geçen bir adam Mira’ya bakıp gülümsedi. Tanıdık değildi, belki bir turistti. Ama Deniz bunu gördü. İçinde çok hafif bir şey kıpırdadı. Rahatsızlık değil… bir sıkışma. Deniz hiçbir şey söylemedi. Sadece elini biraz daha sabit tuttu. Mira bunu hissetti ama anlam yüklemedi. Çünkü Deniz’in kıskançlığı sessizdi; sahiplenmekten çok, korumaya benziyordu. Atölyede Mira otururken Deniz çalıştı. Mira’nın başı dönüyordu. Bunu saklamak için gözlerini kapadı. Deniz bunu “dinleniyor” sandı. Ama Elif, o gün uğradığında durumu fark etti. Elif Mira’nın yanına oturdu. “Bugün seni biraz soluk görüyorum,” dedi. Mira cevap vermeden önce durdu. “Geçer,” dedi sonra. Elif başını salladı. Gözlerinde anlayan bir ifade vardı ama ağzından tek kelime çıkmadı. Deniz’in yanındaki yerinden kalkıp mutfağa geçti. Sessizliğin de bir saygı olduğunu biliyordu. Bir süre sonra Mira ayağa kalkmak istedi ama dizleri onu taşıyamadı. Deniz hemen yanındaydı. “Dur,” dedi. “Acelemiz yok.” Mira o an gerçekten durdu. Deniz’in göğsüne yaslandı. Kalbinin ritmini dinledi. Kendi bedeni dağınıktı ama Deniz’inki sabitti. “Özür dilerim,” dedi fısıltıyla. Deniz kaşlarını çattı. “Ne için?” Mira sustu. Çünkü açıklayamazdı. “Bilmiyorum,” dedi sonunda. Deniz saçlarını okşadı. “Gerek yok,” dedi. “Buradayız.” O akşam sahilde kısa bir yürüyüş yaptılar. Mira çabuk yoruldu. Deniz bunu fark edip yolu kısalttı. Elini hiç bırakmadı. Yoldan geçen biri Deniz’e baktı, sonra Mira’ya. Deniz bunu gördü. İçindeki o küçük kıskançlık bu kez biraz daha netleşti ama yine de sessiz kaldı. Mira farkında değildi. O an tek düşündüğü şey şuydu: Bedenim beni zorluyor ama sevgi zorlamıyor. Kasabada kimse bir şey sormadı. Ama bazıları anlamaya başlamıştı. Ve bazıları, anlamanın susmak olduğunu biliyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD