Telefonu tutarken ellerim titriyordu ağrıdan. Elimden düşürmemek için bütün gücümü topladım. Asil’ i aradım. Sesi duyulur duyulmaz ağlamaya başladım. Kendime engel olamıyordum. “Asil… Karnım… çok ağrıyor… Bilmiyorum ne oluyor… Lütfen gel… Agit yok… Korkuyorum…” Sanki o an ne kadar korktuğumu, ne kadar yalnız hissettiğimi sadece o anlayabilirdi. Asil ’in sesindeki ciddiyet hemen kendini belli etti. “Geliyorum.” dedi. “Beş dakikaya oradayım. Sakın kapatma telefonu.” Gerçekten de çok kısa sürede geldi. Gözüm kapıdan başka bir yere kaymamıştı. Onu görünce ağlamam daha da şiddetlendi. Kardeşim gibi olmuştu. Beni usulca yürütüp arabaya taşıdı, konuşmadan, sadece omzuma yavaşça dokunarak sakinleştirmeye çalıştı. Sultan Hanımağa ile Said Ağa sorunca biraz sancısı var ben haber veririm dedi ve y

