Bazen tüm kaçışlar saklanmak için değil kendini saklamak içindir. Kimse seni bilmesin istersin. Bir şey yaptığından da değildir bu saklanış insanlardan kaçtığından yalnızlığa kendi içinde kurduğu dünyaya alıştığındandır. Demet de kendi içinde yaşamaya alışmıştı. Acısını, sevdasını, kayıplarını ve keşkelerini hep yüreğindeydi. Küçük evinde ve yaylasında saklıydı. Şimdi açık olmuştu. Ilk başta yıllar önce Niyazi’ye şimdi ise onun kızına. Sakin kalmaya çalışıp “Birine benzettin galiba evladım” dedi. Buna kendi bile inanmamıştı. Aslı ciddi ve emin bir tonla “Hayır, benzetmedim. Yüzünüzü tam göremedim ama o sizsiniz. Aynı tülbent vardı başınızda.” derken içinden kendine kızan Demet oldu. Genç kız ise gözlerinden yüzüne yüzünden bedenine kadını hızlıca tarıyor kim olduğunu anlamaya çalışıy

