Ben annem gibiydim bugün çaresiz ve kimsesiz ..
Avazım çıktığı kadar Fırat’a bağırdım “neden beni de anmadın çok hainsin anne “
Diye avaz avaz bağırdım sesim yankılanırken kendimi taş köprüden aşağı atmak ta buldum çareyi tam kenarında durdum taş köpründen suya bakıyordum
Cesaretimi toplayıp atlamak için gözlerimi kapattım arkamdan biri beni tutmuştu düşmemiştim
Arkamı döndüğümde şiyar amcamın oğlu asir,di
Bana doğru bakarak sinir bir şekilde “ sen kafayı mı yedin dilzar “dedi
Yok ben kafayı yememiştim olanları kaldıramıyordum sadece
Onunla bir süre daha otururken
Bana dönüp “ne kadar kötü olurlarsa olsunlar bunlardan kötü değillerdir “dedi
“ben annemin ve kardeşlerimin sebebi olan adama bedel olamam “dedim
Asir bana bakarak “ o zaman malagel ,e git onlara sığın “
Onlar kim değince
Surıye Hükümetin yapmadığını yapan aşiretir devlet gibi düşün “dedi
“Ya birsey yaparlarsa bana “
“Merak etme mala gel en çok kadın ve çocuklara değer veriyor emirlerinde yüzlerde insan çalışıyor kendi kendine devlet kurmuşlar gibi bu adalet erkekler den çok kadınlar ve çocuklar için var
Asit “Geçenlerde küçük bir kızı taciz etmişlerdi ya işte onu arabanın arkadasında sürükleyip meydanda taşlatıp öldürmülerdi ölüsünde orda kaldı kurda kuşa yem oldu “
Söyledikleri ile hayretler içinde kaldım
“Ama duyduklarını kimseye söyleme izin vermezler dışarı çıkmana onlara gideceğin için korkup bırakmazlar “
“Tamam “dedim
Sessizce biraz daha oturup kalkıp Eve geldim ..
Sara hanımağa hazırlan Türkiye ye gideceksin dedi or*spu anan gibi yapma orda” deyince ses etmedim ama o da biliyordu anneme her o lafı kullandığında beni öldürdüğünü
Saçımdan tutup beni kendine doğru çevirdi.
Acıyan saç köklerim ile acıyla yüzüne baktım ..
Bende isterim o it baban da sende geberin ama merak etme size yapacakları binde biri değil ölüm kurtuluş olur sizin için “ değince sustum
Kimsenin beni sevme gibi bir derdim yoktu olmamıştı zaten .. babasının sevmediğini
Başka biri neden sevsin..
Sessizde mutfağa geçtim soğan doğramaya başladım gözümden alan damlarlar göz yaşı değildi .
Biliyordum
göz pınarlarım Fıratın hırçın suyundan sonra kurudu sanki ..
Yemekleri yaptım ve ahıra doğru yürüdüm
Şerine yaklaşıp elimle yularını severken
Bana ne olacak ne yapacaklar bilmiyorum dedim ..
Şerin kafasını benim kafama sürdü…
Bilmediğim bir ülke ve bilmediğim bir hayat bilmediğim bir adam
Başıma ne geleceği hakkında ufak bir fikrim yoktu ..
Tek bildiğim ben babam için babam yaşındaki biri ile evlenmeyecektim
Sadece gitmek istemiyorum diye yerden yere vurulup dövüldüm oysa en ağır olan şey annemin ve kardeşlerimin sebebi olan babam için bedel olmamdı ..
Bununla nasıl yaşıyacaktım bilmiyorum çok ağır geliyordu..
Kaçmak istesem kaçamam gidecek yerim bile yoktu..
Çareyi malagel ile konuşmakta buldum
Onlar bana yardımcı olurdu yüzümle peçeyi kapatıp şerinin sırtına bındım yolda bir kişiye nasıl giderim diye sordum evlerini herkes tarafından bilinmesi beni şaşırttı ben nasıl bilmiyormuşum kadın öyle söyleyince
Ses etmemiştim .
“Oraya sığınırsan kimse seni alamaz “dedi
Ben atla hızlıca girmeye çalışken az ileride hocaman bir yalı yada saray gibi etrafında silahlı adamlar vardı .
İlk başta korksamda cesaret edip gitmeye karar verdim…
Arabayla önümde duran araca baktım ..
Dedem ve şiyar amcam içindeydi..
Ses etmeden yüzlerine baktım dedem beni kolumdan tutup zorla arabaya koymaya çalıştı ..
O an da bir çığlık bastım “yardım edin “diye adamlar bize doğru döndüğünde dedem
Hızlıca arabaya bindi..
Kaybedecek bir şeyim yoktu can mı canımı alsınlar zaten bir tek o vardı ..
Amcam arabayı hızla sürerken adamlar arkamızdan arabaya bindiler amcam dedeme doğru dönüp” bizi yakalasalar sağ bırakmazlar “ dedi malagel en çok kadınları tutarmış kadın hakkını savunurmuş ..
O yüzden arkamızdan gelmişlerdi..
Amcam bir süre sonra izini kaybettirdi..
Dedem bana bastonunu kaldırıp vurdu elim başımın üzerine koyduğum için dayanılmaz bir acı hissetim ellerimde
Şiyar amcam “dur artık yeter “dedi
Dedem durdu ben elimin acıyla kucağıma çektim
“Bak sen bu utanmaza arsız yüzsüz “
“Baba yeter artık atlattık yakalansaydın bizi topa tutarlardı “dedi şiyar amcam
Demek ki anlatılanlar doğruydu malagel
Kadınlar ve çocuklara sahip çıkıyormuş
Keşke daha önce bilseydim onlara giderdim
Belki bu kadar acı yaşamazdım..
Ama insanın kendi ailesinden zarar gördüğünde kimseye karşı ne güveni ne de umudu kalıyor..
Amcam soran aşiretinin ağası olduğu için
Hesap ona kesilirdi .
O yüzden gelip beni aldılar şerinde orda kaldı can yoldaşımdı dert ortağımdı..
Konağın önünde durduğumuz da amcam beni süreklüyerek çıkardı..
Elimin acısından konuşamamıştım bile nefesim kesildi sanki amcamın pek te umurunda olmadı sesiz çığlıklarım..
Beni büyük salona kadar sürükledi .
Üvey babaannem beni görünce eli ile yerden destek alıp ayağa kalktı yüzüme tükürdü
Başlarına bela olmuşum keşke ölseymişim anneme çekmişim başlarını önlerine eğdirmek için yapmışım sara hanım ağa öyle dedi..
Dedem gelip bastonu ile beni dövmeye başladı.
Amcam beni onun elinden alırken
“Daha bu beladan kurtulmadık malagel bizi bulsa asıl o zaman yandık “dedi
Dedem “başımıza çıkardığım dertleri gördün mü “dedi
Ben bedenimin acısıyla ses edemezken sara hanımağa konuştu .
“Sana demiştim onu da öldürelim “dedim
Dedem de “ben onu ağlumun diyeti için sağ bıraktım “dedi
Zor çıkan sesimle “öldürün ama ben annemin ve kaşdeşlerimin sebebi olan bir adama diyet olmam”
Dedem hırsla bastonu kaldırdı amcam onun elini tuttu .
Boston’u yere inerken “arsız yüzsüz Buda anasi gibi “dedi
Çok zoruma gitti beni öldürsünler ama anneme laf etmesinler onlarda anneme laf ederek beni öldürüyorlardı..
Beni alt katın kilerine kitlemişlerdi ..
Yine ağlamadım daha hiç bir acı Fıratın benden aldığı canlar kadar yakmamıştı canımı belki ondandır ağlayamamam
Gece kapı kilidi sesi geldi ..
Bana yaklaşan gölgeden konağın çalışanı olan yaşlı bir teyze vardı suzan teyze
Ekmek ve su getirmişti .
Yüzüme dokunup ağlanmıştı parmaklarım morarmaya. Başlamıştı acı içinde kıvranırken babamın bize yaptıklarını
Aklıma geldi çok zoruma gidiyordu onun yerine ölmek istiyordum annem hayır görmemişti ki
Bende hayır beklemiyordum…
Ekmekleri görünce için için ağlamak istedim kalbim kor gibi yandı ..
Çünkü benim kardeşim ölürken ekmek için ağlamıştı ve ben o günden sonra hep kuru ekmek yedim ..
Elimi hiç taze ekmeğe uzatmadım annem kuru ekmek için namusuz damgası yemişti..
Suzan teyze yaralarımı temizledi temizlerken başımdan öptü..
“Hadi ye “deyince bir lokma yedim
Beni bir annenin küçük bir çocuğu yıkar gibi yıkadı ..
Anneler nasıl yıkardı cocuklarını ben onu unuttum anne özür dilerim beni nasıl yıkadığını unuttuğum için..
Halime oturup küçük bir çocuk gibi ağlamak istedim içim kor gibi yanarken gözümden tek damla yaş gelmedi .
Sabahın erken saatinde sara hanımağa
Gelip baş ucumda durdu “kalk hadi kalk git “
Değince
Anlamaz bakışlarla ona baktım