Kıyamet Yakın

1185 Words
Turgut Türkova Odamdayken o çağrı geldi. Oydu! Yıllar sonra sesini duymak da varmış tekrar. " Kardeşim" " Turgut ne yaptığını sanıyorsun?" " Yaklaşıyorlar kardeşim, bizim onlara yaklaştığımız kadar onlar da bize yaklaşıyor" " Sen de ortaya çıkayım beni öldürsünler mi dedin?" Sesinde bariz bir öfke vardı. " Kızma dostum, Sana ulaşabilecekleri tek bir kanal kaldı o da benim. Benimle zaman harcarken sen planı devreye sokabilirsin. Benim görevim seni gölgelemek. " " Saçma sapan konuşma Turgut, sen benim kardeşimsin. Senden böyle bir şeyi nasıl beklerim? " Derin bir nefes aldım verdim. " Şırnak!" dedim sustu bir süre " Amına koyayım daha unutmadın mi?" " Unutmak mümkün mü?" " Yapmam gerekeni yaptım!" kısa kes dramaya bağlama diyordu. Anlamıştım. " Şimdi de ben yapmam gerekeni yapacağım" " Ne demişti Yüce bey ölmeden önce, Türkün nefes almadığı toprakta ...?" " Ot bitmeyecek!" " Yine konuşacağız" dedi sesindeki bariz öfke ile. Konuşmayı sonlandırmamla aklıma evime gelip başıma silah dayayan damat adayım geldi. Ailemi emanet edebileceğim birisini sonunda bulmuştum ama o da can pazarındaydı. Yasemin' e - Herşey ile ilgilen- dedim. Biraz olsun rahatlamıştım ama bakalım sonuç ne olacaktı. Pek iç açıcı değildi durumu. Umarım sevdiğin birsine daha veda etmezsin güzel kızım. Buket Başımı Cenk'in omzuna dayamış hastane duvarına yaslanıp oturuyorduk. Ayaklarımızı uzatmıştık. Diğer yanıma Mete gelip oturdu. Üstü başı kan içindeydi. Gözüm sürekli botundaki kana dönüyordu.. Acaba onun kanı mı? Ben Cenk'in omzuna başımı yaslamıştım, Mete de benim omzuma yasladı başını. Beklemek... O kadar acı ki! Razıyım, o yaşasın her şeye razıyım ben! Gökhan sürekli telefon ile konuşuyordu, koridorda aşağı yukarı durmadan hareket ediyordu. Bir sürü üst düzey asker gelip gidiyordu. Siyasisi, belediye başkanı, kaymakamı,valisi... bizim gözümüz ise kapıda. herkesin ameliyatı bitti. Selim akciğeri için makinaya bağlı destek alıyordu. Aynı anda kaç kişi için canınız acır. Selim, Hakan... ameliyat odasında yaşam savaşı veren sevdiğim adam! Hakan yoğun bakımdaydı. Karaciğerinde ciddi hasar oluşmuş durumu çok ağır... Ailesini bekliyorlardı. Tanımıyordum Hakan'ı ama sanki kardeşimdi... O kadar içimi kavuruyordu acısı. Etrafımız sık sık kalabalıklaşıyor, güvenliğin belli bir süreden sonra müdahalesi ile tekrar tenhalaşıyor biz bize kalıyorduk hastane duvarına çökmüş oturur vaziyette. Selim'in anne babası abisi gelmişti. Abisi tekerlekli sandalyedeydi. Gaziymiş. Volkan'ın en yakın arkadaşıymış. Sık sık gelip Volkan'ı soruyorlardı Her yerde hüzün! " Keserler mi?" dedim göz yaşlarım Cenk'in omzuna süzülürken. Cenk ise Mete'ye baktı. " Nasıldı durumu?" Yok Mete konuşmasın, birisi bana teselli ise teselli, yalan ise yalan söylesin... Şuan Mete hiç doğru adam değildi. Mete böyle durumlarda sanki kapatıyordu duygularını. " Derin doku hasarı var, tibia kemiğinde çoklu kırık vardı. Semitendinosus kası ile deri tutuyordu bacağını" dedi derin derin nefes alarak Başımı yasladığımdan fark etmiştim tüm vücudunun gerildiğini Cenk'in " Bu ne demek?" dedim Cenk'e bakarak. Gözüme bakarken yüzünde - ne söyleyeyim ben şimdi sana?- bakışı vardı " Operasyon ciddi demek güzelim, bekleyeceğiz " "Mesele o değil" dedi Mete " Konuşturmak için ilaç vermişler. Doktorun çok hızlı şekilde toparlaması gerek ki bu da çok zor" Başını omzumdan kaldırdı. " Eğer ampute ederlerse sana çok iş düşecek. Önemli olan hayatta kalması ama o bunu algılayacak kadar kendinde olmayacak. Ruh hali çökmüş olacaktır. " Gözlerime beklenti ile bakıyordu. Cenk araya girdi " Bu adam ülkenin en iyi mikrocerrahı. Ekibi ile geldi, gatanın profesörleri de var. Şuan 6 profesör başında, doçentleri saymıyorum. Her biri ülkenin gururu ,en iyileri. Kurtaracaklar kardeşimi, bacağını da kurtaracaklar. Bakma sen bu gamlı baykuşa" dediğimde Mete gözlerini kapatıp başını duvara yasladı. Gerilen çene kası, dişlerinin arasında çıkan kısık sesi ile konuştu. " Ülkenin en iyi profesörleri Vera'yı kurtaramadı. Kıza boş umut verme. Önemli olan hayatta olması. Volkan bir bacaktan çok daha fazlası" Evet önemli olan onun hayatta olmasıydı. Bunun dışında hiç bir şeyin önemi yoktu. 4. saatin içindeydik. Normal şartlarda 8 saatten 12 saati bulan hatta daha uzun bile sürebilen bir ameliyatı en kısa 6 saatte yapılabilirken doktorların 1 saatleri kalmıştı. "Tam şu an karar alıyorlar " dedi Gökhan yanımıza gelerek. " İçeriden bilgi geldi, şu an karar alıyorlar. ...Sonlandırmak ile devam etmek konusunda..." dediğinde elimle kalbime dokundum. Hiç dua etmediğimi o an fark ettim. En son abim kurtulsun diye etmiştim. Yanan arabadan yükselen dumanları görmeme rağmen etmiştim. O günden sonra birdaha dua etmedim. Tanrıya küs değildim ama aramız o kadar iyi de değildi artık. Ona sığınıp beni koruyacağına olan inancımı kaybetmiştim. Kalbimdeki sızı ile yine kapısına geldim. " Tanrım lütfen, yalvarırım onu bana ver. nasıl olursa olsun razıyım. Onu da üzmeyecek incitmeyecek şekilde beni de üzmeyecek incitmeyecek şekilde. Onu bana bağışla" Mete ile Cenk komutanlarının yanına gelen başhekimle konuşuyordu. Gitmem gerekti ama gidemedim. Ayaklarım kalkmadı. Gökhan " İstersen yardım edeyim " dedi kalkmama... Kalkamadım. " Sana amenet, sana bıraktım. " dedim elimi kalbimin üstünden çekerken Tanrıya. Yanımıza geldi Cenk. Konuşmasa bile anlardım aslında o halinden... " Doktor birbuçuk saat lazım demiş, riski göze almış devam edecek. kimse olmadığı için kendisi verdi kararı. " " Karısı nerede?" Dediğinde gökhan, " Ulaşamadılar, uçakta sanırım" diye cevapladı Cenk Karısına soracaklardı. Onun için ölen benken onlar karısına... Ona soracaklardı! Neyse ki doktor onun yerine karar verdi kimseye ulaşamayınca. " Bu iyi bir şey değil mi ?" dediğimde yüzleri karma karışıktı " 30 dakika uzun bir süre, yoğun ilaç aldı, dalagı gitti, anestezi aldı, kanaması... uyandırılması gerekti. Lüzumsuz risk almışlar" dedi Gökhan kafasını sağa sola sallayarak Ameliyatın amputeye dönüp sonlandırılması gerektiğini düşünüyordu İlk defa Mete'den teselli cümlesi duydum o gece Beni kollarının arasına sarıp kafamı öptü " Gel bakalım buraya ufaklık. Merak etme, dağ gibi adam. Kolunda kurşunla, şarapnel kesiği ile beni taşıdığını bilirim onun ben. Başkası olsa dayanamazdı ama bu Volkan. O cüssenin hakkını verir piç" dediğinde kim ne derse desin Mete kadar beni rahatlatamayacaktı. Koridorda koşarak gelen elleri sargılı adamı gördüğümde benimle birlikte herkesin dikkati ona dönmüştü. Belki ki o da Mete gibi operasyondaymış. " Noldu çıktı mı?" "Tetanoz falan yaptılar mı ?" diye sordu Mete "Lan yaptılar, bırak şimdi ... Ne oldu çıktı mı durumu ne? " "Birbuçuk saat sonra kapatacaklar yarasını" dedi devam etti " bacağın bütünlüğünü sağlayabileceğini düşünüyor profesör" dediğinde " İlaç ? "diye sordu "Dayanır demiş" dedi Cenk bakışı ile beni işaret ederek. " Kusura bakma yenge, ben Yüzbaşı Doğan Atmaca" Yenge? "Karıştırdınız sanırım ben Seda değilim. adım Buket? " dediğimde " Biliyorum yenge" dedi başı ile selam vererek Ne demek şimdi bu, beni mi anlatıyor yani arkadaşlarına. Beni mi kabul etmişti herkes yenge olarak. Gözlerim doldu yine. Cenk'e sarılıp ağlamaya başladım " Kız bir daha ağla bana sarılıp yemin ediyorum senin o sarı saçlarını yolacağım" Bir taraftan söylenip bir taraftan sımsıkı sarıldı. " Şu Volkan piçi görse şimdi sedyeye tekme atıp kalkardı bak" dediğinde etrafındakiler de gülmeye başladı " Kıskanç köpek" diye devam etti. " Esen rüzgardan kıskanır manyak " dedi Mete gözümdeki yaşı silerken yanağımdan da makas almayı ihmal etmedi. " Sanki siz öyle değilsiniz yarraklar! Laf yok kardeşime. " Doğan da katılmıştı aralarına. 4 tane kocaman adamın arasında pamuklara sarılıp nazlanıyordum. Sanki 4 tane abim varmış gibi. Kendimi ilk defa bu kadar kalabalık hissettim. Yalnızlık o kadar işlemiş ki ruhuma, bu 4 adam beni nasıl sarıp sarmaladı ise kimsesiz Buket artık kimsesiz hissetmiyordu. Tabi ki her güzel anın bir katili vardı ve o katil de koridorun sonunda görülmüştü. Bize doğru geliyordu Aramızda nerden baksanız 7 metre varken bağırmaya başladı " Noldu kocama? Yaşıyor mu?"
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD