Kod Adı:Baş belası

1057 Words
Doğan Atmaca " Yavrum sen bensiz yapamıyorsun galiba, karını boşayıp beni mi alacaksın, nedir niyetin? Bu gün 4. defa aradı, artık insan sabrının da bir sınırı var. Ben bir kere telefon seven bir insan değilim. Ne o öyle sürekli neredesin, ne yapıyorsun sorulma cesareti! Haftada bir aranıp hal hatır sorulma dönemine geri yollasınlar mümkünse beni " Neredesin lan?" " Al işte, en uyuz olduğum soru! Sana ne lan? Ne diyeceksen de" Bunun da bacak kurtulunca başka yerleri tutuştu. Bir yandan Volkan iti ile uğraşırken telefonda bir taraftan da gözüm beni kesip duran kızıldaydı " Yavrum ne diyeceksen de, bak kısmetimi kesiyorsun? " " Yarın kutlama yemeği yapacağız kalk gel hangi cehennemde isen!" Sesi neden bunun gereksiz derecede şen ki! " Tamam canım, kapat! kapat Yavrum senin götünü kurtarırken bunun benim götüme gireceğini biliyordum zaten! Kapat şeref konuğu olarak gelirim elbette. " " Senin ben şerefini..." Kapattım, Volkan ile 3 dakikadan sonrası ömürden israf demektir. Hayatta en sevmediğim şey şu gözlükler, kız beni mi kesiyor, arkamdaki ağaca mı bakıyor... Ben dururken kime bakacak lan! Gayet ikna oldum etrafa bir göz gezdirip. Benden yakışıklısı, yoooooğ... Benden kaslısı, yoooooğ... Bu kızın benden başkasına bakıyor olma şansı yoooooğ! Hadi Doğan, av zamanı! Yanına kadar geldim ve masaya elimi koyup " Afedersiniz amacım rahatsız etmek değil. Ankara'ya yeni geldim. Pek kimseyi bilmiyorum. Size bir kahve ısmarlayıp Ankara mı İstanbul mu muhabbeti yapalım mı? Tek başıma can çekişiyorum çünkü!" " Gerçekten mi?" dedi kız kınayan ses tonu ile. Siktir ! Al işte kem kem ötecek. Ağaca bakıyormuş demek ki Doğan... Ulan bari taciz ettin demese! " Kusura bakmayın rahatsız etmek istemedim?" Tam ellerimi masadan kaldırıp doğrulurken gözlüğünü hafifçe burnunun üstünde düşürüp gözleri ile beni süzdü " Hayır gerçekten bu mudur kız tavlama metodunuz komtanım?" Bu ses, o bakışlar! " Lan !" deyip yanına oturdum " Görevde misin?" dediğimde telefonuma bir mesaj geldi -Senin ben zamansız uçan kuşunu sikeyim, otur kızın yanından kalkma! Ağzınızı okuyabilirler ,sus!- Mete' den geliyordu mesaj. Dudağımı kımıldatmadan konuşmaya başladım " Ulan ben şansımı sikeyim, şu koca Ankara'da seninle tekrar karşılaştım ya, benim o şansımı gece gündüz dinlenmeksinizin sikeyim" Kıza bakmıyordum ama emindim pis pis sırıtıyordu ki bana doğru bir hamle yaptı. Eli yanağımda dolaşırken aniden dudağımda dudaklarını hissedince herhalde görev icabı diye düşündüm. Kesin birisi fark etmesin diye yapıyordur deyip bende elbette görev baltalanmasın diye öptüm ! Kim olsa aynı şeyi yapardı. Bir süre sonra kızın bana şaşkınlıkla bakıp dudağını oynatmadan " Napıyorsun geri zekalı, öpüyor gibi yapmaya ne oldu?" Doğan, her hareketinle çuvallıyorsun Doğan! O nasıl dudak lan öyle, sıcacık etli etli... birdaha mı öpsem? " Görev diye, mecburiyetten... yoksa meraklı değilim" Bir müddet havadan sudan konuşanı oynarken kıza kızıl saçın ne kadar yakıştığını yeni fark etmiştim. Ela gözlerini açığa çıkartmış, teni buğdaydı, kızıl saçlarla o çöldeki kızdan eser yoktu! " Tamam o zaman bebeğim, sen beni eve bırak " dedi göz ucu ile yan masadaki 5 kişiden birisini süzerek. Belli etmeden ben de baktığımda masa üstünde araba anahtarı, malum marka çakmak, tesbih görünce bizim kızıl cadının neyin peşinde olduğunu anlamıştım. Masadan kalkar kalkmaz hesabı ödeyip tam yanımdan geçerken bir daha sarıldım beline. Şaşkınlıkla bedeni bedenime çarptı. Gözlerini kocaman açmış kaşını çatmış pür dikkat bakışı üstümdeydi " Napıyor.." Birdaha öptüm. Vallahi görev için yaaa! Belli ki hanzoyu baştan çıkartmaya çalışıyor. Az ısının altını açtım. Yalnız açtığım ateşte ben de kavrulmadım desem yalan olur. " Çok özlemişim seni... dayanılmazsın" deyip birdaha öptüm. Şimdi kaç kere yemin etsem boş ama rekabet yaratıyorum aşiret boy'a. Açık arttırma kafası! Kızın dağ gibi sevgilisi var, gözünün önünde kızı götürüyor. Acele et sinyali veriyorum. Normalde kendini bırakırken bu defa sanki, bir an karşılık verdi. Yakamdaki eli gömleğimden bir çekti sanki kendine! Ayrıldığımızda sudan çıkmış balık gibiydi. Elini tutup yürüttüm. Yürürken diğer elimle de gözlüğümü taktım " Aptal aptal bakmayı bırak da arabaya binerken senin aşiret oğluna bir bakış at, kurtar beni yiğidim bakışı olsun!" dedim kız arabanın kapısını açarken. Araca bindiğimde elim dudağıma gitti. O nasıl dudak lan öyle... Isıra ısıra... Ne diyorum lan ben! Akşam pavyon yolu göründü bana! Bu kıza bile yükseldiysem! Arabaya biner binmez çantasını kafama geçirdi manyak " Lan ne yapıyorsun geri zekalı?" " Ahmak o adam başkasının dokunduğu kadını ister mi sence? bağnaz bunlar adamın önünde bir sikmediğin kaldı" Güldüm, bir yandan kızdan kafama çanta yiyip diğer yandan gülüyordum " Yavrum onu yapmama gerek yok, şuan onun kafasında dönüyor o senaryo zaten" Durdu, elindeki çanta da tam kafama geçmek üzereydi yine, donmuş kalmıştı " Ya niye niye gerizeklı? Sen niye benim operasyonumu baltalıyorsun?" " Ben sana yardım ettim yardım" dediğimde kıza mesaj geldi. " Aç bak " dedim gözüme anlamaz anlamaz bakan kıza! " Lan açıp baksana şu siktiğimin mesajına" Çantasını yavaşça indirdi, bende kollarımla kafamı korumaktan çekilip arabayı çalıştırdım " Nasıl ya? " dedi " E ben haftalardır bundan adım atmasını bekledim atmadı" Kıza sinsi bir bakış attım " Çünkü artık bir rakibi var, hem de dağ gibi rakibi! Markete ya da pazara gitsen ne alırsın, evde olayanı! etrafı o tip kızlarla dolu! ihtiyacı olan tam olarak bu! " deyip göz kırptım. " Şimdi anlat bakalım Mete ne alaka?" Şaşırmıştı, " O da operasyonda!" dedi bakışını kaçırarak. Bir mesaj daha geldi... "Hadi ama, siktir! " diye homurdandı sesinden memnuniyetsizlik akarak " Noldu? gel 2. karım ol mu yazmış? kaç kilo altın takacakmış onuu da sor. Bana da iki bilezik ateşlersin, çöpünüzü çattım sayılır!" Kızdan ses çıkmadı. Bir müddet sürdüm aracı ama halen ses yok, sonra yandan yüzüme doğru uzanan bir telefon ekranı gördüm Hayalet " Artık operasyondasın!" " Siktirin lan!" diye bağırdım. " Bunun nerden haberi oldu şimdi?" Kız arkasına yaslarak cevapladı " Onu şap şup beni öperken düşünecektin" Yanımdaki kıza baktım, baştan aşağı süzüp " Tipim değilsin bir kere, hiç şansın yok!" dedim " Hah! sizin tercih ettiğiniz bir tip mi var? nefes alsın yeter gibi görünüyordunuz! Kafede kıza yazmak nedir ya! Ne yapacakmışsınız ne, İstanbul mu Ankara mı ? yok kutup ayılarını konuşalım deseydiniz" deyip daha da sinirlendirdi beni " Sen ne anlarsın kızıl! Çok konuşma da adresini söyle! " deyince bana 2. mesajı gösterdi " Yok ebesinin amı artık, yatayım sikin beni de siz de rahatlayın ben de ! " Mesaj tam olarak şu " Kız artık sevgilin, attığım konumdaki eve götür, birlikte yaşıyorsunuz. operasyon detaylarını konuşmak için bekliyoruz!" Hale bak, eve kız atmak evet ♡ eve iş atmak hayır ¿ ve ben şuan eve iş atmak üzereyim. Üstelik ne iş! Tam bir baş belası!
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD