1.Bölüm
Murat, uzun boyu, atletik yapısı, üstünde giyindiği beyaz badisi ve altında siyah kotu, ayaklarında ise deri çizmesi vardı.. Genç adam elinde ki kırbacı sert bir şekilde kanepeye fırlattı.
''Anne, sen ice aklını kaçırdın ha.. Ben senin şaka yaptığını sanarak umursamadım ama sen işin rengini kaçırdın artık'' sert sesi çiftlik evinde yankılanıyordu..
Sultan hanım, oturduğu koltuktan kalktı.. Yaşlı kadın oğluna baktı.. Onu canından daha çok seviyordu.. Ve her şeye rağmen mutlu olmasını istiyordu, o kızı gördüğünde oğluna iyi geleceğini düşündüğü için bu evliliği istemişti.. Kalbini unutan oğluna iyi gelecekti o kız buna adı gibi emindi ..
''Ben bir anneyim oğlumun mutluluğunu düşünmekte hakkım diye düşünüyorum Murat efendi''
Murat, kirli sakalının güzel görüntüsünde kaybolan gamzesini sundu annesine.. ''Parayla sosyete kızı almak.. Güzel bir mutluluk seni tebrik ederim Sultan hanım ''
''Murattt'' derken, Sultan hanım çiftliği yankılanmıştı..
Bu sırada onları dinleyen evin iki çalışanı kapıda misafir oldular..
Murat, annesinin gece karası gözlerine devirdi gözlerini ''Yalan mı Sultan hanım, o İstanbulluyu bana para karşılığı almıyor musun.. O kadın bu eve giremez hele ki karım olarak asla giremez''
''Haddini aşma dedim sana, zamanında baban, Cengiz beyden yardım isterken koşa koşa gelmişti. Şimdide Cengiz bey bizden yardım istiyor.. Onu nasıl geri çeviririz''
Murat öfkeyle güldü ''Anne babam manevi destek oldu.. Buna rağmen, o adam babamın cenazesinde bile yoktu... Anne yapma Allah aşkına, istediği mevla ortada, resmen para için kızını satıyor bana.. ''
Sultan hanım, parmağını kaldırdı oğluna sert bir şekilde salladı ''Bana bak, benim tepem atıyor artık ha.. Bu evliliği ben istedim diyorum anlamıyor musun.. Evleneceğin kız hakkında, onun ailesi hakkında nasıl bu şekilde konuşursun sen''
''Bu evlilik olmayacak Sultan hanım.. Sen unut bu işi.. O kız benim karım falan olmaz''
Murat, annesine her kızdığında ''Sultan Hanım'' diye konuşurdu.. Sultan hanım, oğlunun bu huyundan nefret etse de alışmıştı.. Murat'ın inadı asla kırılmazdı, bir şeye hayır cevabı aldıysa oğlu bir daha evet demezdi.. Yaşlı kadın ne yapacağını düşünürken,
Kerem, kapıdan giriş yaptı.. onları dinleyen çalışanlara göz kırparak içeri girdi..
''Ne oluyor yahu size, sesiniz dışarıdan duyuluyor''
Murat, bu kez arkadaşını umursamadı.. Sultan hanımın elini öptü Kerem..
''Ne oldu Sultanım, sizi bu adam niye kırıyor söyleyin hemen vuralım kellesini''
Sultan hanım, bu sinirli haliyle bile Kerem'in o espiri sayesinde gülmeyi başarmıştı..
''Bu adam beni öldürecek Kerem oğlum ya.. Vallahi öldürecek.. Gelmiş 30'na hala bekar gezeceğim havasında''
''Niye evlenmiyorsun oğlum sen.. Ne bu bekarlık Sultan hanım senden torun bekler soyunun devamı için evlilik şarttır.. Hemen bulunsun bir kız evle nilsin''
Murat, arkadaşına sert kaşlarını devirdi.. Kerem o an yutkundu Sultan hanıma dönerek ''Ben karışma yım en iyisi, ana oğul nede olsa''
Sultan hanım, Kerem'e kızarak baktı.. ''Deli edeceksiniz sonunda beni deli.. Ecelim senin elinden olacak en sonunda ''
''Söylesene anne Kerem'e.. Hadi anlat.. Niye delirmek üzere olduğunu''
Kerem anlamayan gözlerle anne oğluna baktı.. ''Ne oluyor hangi kısmı kaçırdım''
Murat, kaşlarını dikti arkadaşına ''Annem, sosyeteden para karşılığı bana kız alıyor Kerem, İstanbul'un sosyetesi kızını başlık parasına satıyor.. eğer istersen annem sana da bir sosyete kızı alır, özelliklerin neler dostum''
Kerem o anda gülme krizine girdi.. ''Çok pardon'' Genç adamın sesinde ki gülücük evin içinde yankılanmasına sebep oldu..
**
"Baba yapma, Engin ile nişanlıyım ben biliyorsun.. Bunu benden isteme.. Seviyorum Engini ben"
"Sevgi, sadece parayla oluşan bir saçmalık.. Para yoksa sevgi karın doyurmaz, Parmakta duran saçmalık atılıp gider.. Ama ben bu işlerimi kaybedemem anladın mı.. Elime bir fırsat geçti Yasemin, sakın bu fırsatı yok edeyim deme.'' yaşlı adam gözlerini kaçırarak ''Tabi ölmemi istemiyorsan kızım .. Ben bu servetimi kaybedersem ölürüm. Babanın ölmesini istemiyorsan"
"Baba " Dedi yalvaran gözlerle
"Bu kadar basit , Engin den ayrılıp benim istediğim o adam ile evleneceksin.. O adamın servetine ihtiyacım var Yasemin. . Tek kurtuluş bu evlilik.. Baban için yapacaksın bunu, benim için evleneceksin"
''Baba yapma ne olursun istemeyin bunu benden.. Evleri falan satarız o kadar ev var, yani bu saçma evlilik neyin nesi üstelik o köylü adamıyla.. Tanımadığım etmediğim daha önce hiç görmediğim bir adam ile... köylü bir adam ile evlenmemi istiyorsun.. Bunu isteme benden.. O adam ile evlenirsem asıl ben ölürüm'
''Ölmemi mi istiyorsun sen Yasemin''
Selma hanım, kızına öfkeyle baktı.. ''Sen sadece kendini düşün kızım, elin adamıyla nişanlıyım diye sen sadece kendini düşün''
Annesinin bu ani çıkışı yüzünden şok olmuştu Yasemin ''Ya Allah aşkına siz delirdiniz mi.. Nişanlıyım, ben bu adama ne diyeceğim ailem para için beni çok zengin arkadaşının oğluna mı sattı diyeceğim''
Cengiz bey öfkelendi, yüzünü döndü kızına.. O an düşündü kızının aklını nasıl çelebilir di.. Ve o anda, kalbini tuttu yaşlı adam..
''Ahhhh'' diyerek bir inleme sesi geldi.. Selma hanım, koşarak eşine yardımcı olup kanepeye uzandır dı.. Yasemin de, babasının gömleğinin üst düğmelerini açtı..
''Suu'' diye bildi sesinin tınısıyla.. Cengiz bey..
Selma hanım kızına dönerek ''Hemen su getir çabuk''
Yasemin koştu mutfağa.. Selma hanım ise, Cengiz bey'in elini yüzünü okşadı
''Ne olur kendine gel, canım ne olursun''
Cengiz bey, mutfağa doğru baktı.. kızının gelmediğini görünce ''Numara yapıyorum.. Sakın belli etme''
''Tamam''
Yasemin, elinde ki bardak ile , mutfaktan koşarak içeri girdi.. ''Baba ne olur kendine gel''
Selma hanım, kızını etkilemek için ''Aşkım ne olur kendine gel, halledeceğiz bu bitişten de sağ çıkacağız.. Ahh ahh kızımıza bile güven kalmamış artık.. Ne olur sende dağıtma kendini. Benim senden başka kimsem yok''
Yasemin sert bir şekilde savurdu saçlarını annesine doğru ''Anne''
''Ne yalan mı.. Babanın haline bak Yasemin, yakında bu evi de elimizden alırlar, ne olacak biz nerede kalacağız.. Ahh doğru ya sen Engin beyciğim ile mutlu ol senin mutluluğun çok önemli.. Ne yapacaksın anneni babanı sen nişanlını düşün.. Mutlu olmaya bak biz ölsek umurunda olmayacak''
''Anne , kırıcı oluyorsun.. Babam duyuyor''
''Duysun duysun, onca yıl seni okuttuğu halde bir dediğini iki etmeyen baban, şimdi duysun kızını nasıl ikilettiğini.. Anlamıyor musun Yasemin, babanın haline bak.. Eğer sen evlenmezsen o adamdan parayı nasıl alacağız.. Bu evlilik bizim tek kurtuluşumuz.. Bu evlilik geri de kalan servetimizin tek kurtuluşu.. Biz seni o köylü adamıyla evlendirir miydik , annesi olacak o kadın bize bunu sundu eğer senle evlenmezse oğlu bize bir zırnık vermeyecekler miş''
Yasemin ne kadar çırpınsa da annesinin gözlerinde suçluydu artık. Bu konuma çoktan gelmişti..
**
Murat ve Kerem konuşurken, Sultan hanım bir anda kalbini tuttu..
''Çocuklar kötü oluyorum''
Kerem ve Murat, panikleyerek ''Anne'2 diye bildi Murat
Kerem de, Sultan hanımı annesini gibi severdi.. ''Sultan annem '' diye bildi oda..
Sultan hanım, küçük bir baygınlıktan sonra kendisine gelmiş, odasında yatıyordu.. Murat annesinin elini sıkıca tuttu..
''Annem, ne olur kendine gel.. Doktor yolda çağırdım''
Sultan hanım elini çekerek ''Gerek yok istemem.. Benim ilacım doktor da değil, oğlumun ağzından çıkacak tek kelimede''
''Anne'' dedi Murat hafif sinirle, annesinin tekrar fenalaşmasından korkuyordu Murat.. Kerem, Murat'ın omuzuna dokunarak .. Murat gözlerini kıstı.. Derin bir nefes aldı..
''En azından tanış, yani beğenmezsen yok deriz.. Ama kırma anneni işte, bir kere tanış''
''Tamam anne kabul ediyorum''
..
"Murat Cevher gibi bir adamdan bahsediyorum, Soy isim bile parasının ve gücünün katkısı. Anlamış olman lazımdı öyle değil mi? Ben o adamın karısı olacağım. Senin gibi ezik bir adam ile ne işim olabilir ki . O adamın karısı, parasının da hükmü ben olacağım"
Murat hızla ayağa kalktı.. Kerem kocaman açtı gözlerini.. Arkadaşı şuan, hatta her an burayı dağıta bilirdi ve onu tutmak için etrafta kaslı adam yoktu.. Bu an için küfür etti.. Murat ellerini sıktı.. O kadar sıkıyordu ki, damarlarının patlaması an meselesiydi. Arkasını dönüp bu masayı dağıtmak istese de, en sonunda hızlı çıkış kapısına yöneldi.. Kerem'de koşar adımlarla arkadaşını takip etti. Arabanın yanına gelerek..
''O kız, o kıza bu sözlerini yedireceğim''
**
Yasemin, uykunun kollarında kendini koparmayı başarmıştı.. Kötü bir baş ağrısı ile uyanmak bu gerçekten de korkunç bir şeydi.. Diye düşündü.. Gece yaşadıkları geldi, sevdiği adamı nasıl incittiğini düşündü, uzun dalgalı saçları yüzüne düştü.. Elleriyle yüzünü sildikten sonra. Derin bir nefes aldı..
''Affet beni aşkım, affet ne olur.. Ailem için bunu yapmak zorundayım.. Off Allah'ım off'' dedi genç kadın. Onun için bir ölümdü. Hiç tanımadığı bir adam ile evlenecek ve birde üstüne hiç bilmediği köy hayatı sürecekti.
Bu saçmalığa ne kadar katlanacak orası bile muammaydı. Saatine baktığında, öğleni çoktan geçiyordu.. Genç kadın, kısa geceliğini düzelterek, yatağından kalkıp hemen banyoya geçti.. Jakuzinin suyunu hazırlayıp hemen içine girdi.. Bu banyo onu en rahat ettiren yerdi.. Sıcak suyun vücuduna isabet etmesi keyfini yerine getiriyor acılarını unutturuyordu.. Güzel bir banyonun ardından, giyinme odasında bulduğu bir elbiseyi geçirdi.. Saçlarını da kurutup, hafif makyaj ve elbisesine uygun bir de topukluyu giyinip hazır olduğunu anlamıştı. Kendisine çeki düzen verip, ailesi ile bu saçma meseleyi konuşmak için odasından çıktı..
Merdivenlerden inerken annesinin öfkeli sesi geniş salonda yankılanıyordu.
''Bu adam aklını kaçırmış Cengiz.. Bu adam cidden aklını kaçırmış''
Genç kadın kendi kendine düşündü.. Annesi neye bu kadar sinirlenmiş olabilirdi ki, hafifçe içeri girdiğinde.. Arkası dönük olan bir adamı fark etti. Uzun boyu, geniş yapılı fiziği dikkati çekiyordu.. Annesi ve babası salonun etrafında tur atıyordu öfkeden.. Adam ise, elinde dosya ile gayette sakin duruyordu.. Kimdi bu adam
''Sen sen aklını kaçırmış olmalısın yeter artık bu saçmalık'' dedi bu kez Cengiz bey..
''Seçim hakkı sizde, ister kabul edin ister etmeyin'' dedi, arkası dönük olan adam.. Adamın sesi gayet sakin bir o kadarda güzel bir ses tonu vardı.. Sesinin tınısında dalga geçer bir zariflikte yatıyordu..
Annesi o an, gelen kızını gördüğünde. ''Hıh, Yasemin de geldi.. Hadi anlat ona, bakalım şimdi ne olacak'' diye bildi emin bir tavırla..
Murat, gamzesi ni ekledi, dudağını hafif kıvırarak, müstakbel karısına baktı.. Genç kadın ile göz göze geldiğinde ikisi de öylece durdu.. Yasemin genç adama baktığında, kısa olmasına rağmen saçlarının dağınık duruşu, ve üstünde giyindiği rahat kıyafetleri.. Ve yanağında kirli sakalına inat görünen şahane gamzesi, gayette yakışıklı olduğunu fark etti. Ama o an aklından silerek..
''Kimsin sen. Ne oluyor burada''
Murat, tekrar güldü ''Müstakbel kocan'' dedi Murat..
Yasemin o an gözlerini kocaman açtı.. Hafifçe yutkunarak ''Anladım'' diye bildi bıkkınlıkla.. Ama yinede baktı genç adama, köylü olarak durmadan savurduğu sözleri.. Şimdi ise alakası olayan bir adam çıkmıştı karşısına.. Bu adamı dışarıdan gören birisi İstanbul'u falan sanırdı.. O kadar iyi duruyordu ki, tarif etmek imkansızdı..
''Bu adam bizi deli etmeye gelmiş Yasemin.. Aklını kaçırmış bu ''
Murat, bu kadının savurduğu sözlere gülmeden edemiyordu.. Kayın validesi gerçekten de iyi laf ediyordu ama tabi ki umurunda bile değildi. Onun bu kendini beğenmiş sözleri.
''Anlamadım, ne oluyor'' diye bildi genç kadın..
''Aslında, annenin söylediği kadar aklımı kaybetmedim.. Deli de değilim.. Sadece makul bir teklif ile geldim.. Eminim duyunca kabul edeceksin'' Murat'ın kendinden emin duruşu vardı..
Yasemin, gecenin karası gözlere baktı..
''Ne oluyor dedim, ne teklifi'' diye bildi
''Murat bey oğlum, bu saçma bir sözleşme'' diye bildi ürkek tavırla Cengiz bey
''Ne oluyor dedim, artık anlatacak mısınız bana da ''
Murat, aslında bir bakıma sağır olmuştu.. Karşısında gördüğü duru güzellik ile ne olduğuna anlam veremediği kalbinin tekmesi onu sağır ediyordu.. Gece gördüğü kadından sonra, bu kadın ona yabancı geliyordu.. Sanki çift kişilikli bir kadındı. Gece başka gündüz başka.. Ama aklını yitirmeyecek bu sosyete gülüne haddini bildirecekti.
''Al oku, ,içinde 100 madde var.. Aslında noter huzurunda hazırlanmadı, yani bu sözleşme bir değeri yok.. istediğin zaman yırtılıp atıla bilirsin.. Ama eminim sen bunu istemezsin''
Yasemin elinde ki dosyaya baktı.. Aslında sadece göz gezdirdi.. Umursamadı içinde yazılan hiç bir maddeyi de okumadı.. Onun derdi bu saçmalığın sebebiydi. Ne olup bittiğini hala anlamıyordu..
''Ne bu ya''
''Bu adam.. diyorum ya aklını kaçırmış diye, 3 aylık evlilik sözleşme siymiş, sen o kağıdın içinde yazan 100 maddeye uyacak mışsın.. bu üç ay içerisinde sen uygularsan, babanın tefecide ki senetlerini de her ay sana verecekmiş''
Yasemin, öfkeyle tek kaşını kaldırıp, gayet rahat tavırla duran genç adama baktı ''Sen ciddi anlamda aklını kaçırmışsın''
''Kaçırmadım, gayette ciddiyim'' Murat, dalga geçiyordu, aslında çokta tarzı değildi bu şekilde konuşmak ama, bu kadın akşamki görüntüsünden sonra bu şekilde konuşmayı çoktan hak etmişti.
''Yok yok kesin aklını kaçırdı'' dedi Semra hanım.. ''Bunu aklı başında kimse yapmaz''
''Ben yanlış anlamadım demi.. Babamın, tefecide ki senetleri sizin elinizde.. Ve ben bu saçma dosyanın içinde yazan maddelere uyacağım ve sizde her ay bana o senetleri vereceksiniz''
''Gerçekten de annenin o kadar sinirle söylediklerinden bir anda anlaman beni mutlu etti'' Semra hanıma bakarak ''Teşekkür ederim'' dedi dalga geçerek.. ''Aynen öyle, sen o 100 maddeye uyduğun takdirde, bende sana her ay 2 senet vereceğim.. Babanın tefecilere kaptırdığı 6 senette bende.. Her ay 2 senet, bence gayette güzel bir anlaşma..''
Yasemin hala elinde ki dosyaya bakmıyor umursamıyordu.. Şuan bu adamın elinde, kendisini zorla evlik saçmalığına iten senetler duruyordu.. Ve bu senetlere yaklaşık 3 ay içinde kavuşmuş olacaktı.. Toplam 6 senet vardı.. Elinde ki dosyaya bakarak ''Bu saçma dosyada ne tür bir madde olabilir ki'' diye düşündü..
O an aklında sadece sevdiği adama kavuşmak vardı.. 3 Ayın sonunda özgürlük olmalıydı özgürce hayatına kaldığı yerden devam etmek zorundaydı..
''Peki ya evlilik''
Murat, yine güldü ''Tabi ki, hatta nikah günümüzü de aldım bu gün için.. ''
''Saçma, madem bu 100 maddeye uymam gerekiyor neden evleniyorum seninle.. 3 aylık sözleşme değil mi''
Murat, kendisini çok akıllı sanan genç kadına baktı ''Sonuçta seni tanımıyorum haliyle güvenmiyorum da.. Babanın senetlerini tefeciden alırken, yüklü miktar para baydım.. Eeee karşında geri zekalı durmuyor değil mi kendimi garantiye almak içinde evlilik şart.. Sonuçta karım olarak yakana yapışa bilirim.. Ama başka türlüsü sana sorun olur''
''Madem güvenmiyorsun neden evlenmek istiyorsun''
''Madem güvenmiyorsun neden kabul ediyorsun'' diye bildi Murat gayette ciddi bir tonda ''Bizim aramızda gerçek bir evlilik olmayacak, aklından ne geçiyor bilmem.. Ama dediğim gibi bizim aramızda gerçek bir evlilik olmayacak.. Benim derdim o sözleşmede yazan maddeleri senin uygulaman..3 ayın sonunda özgür olacaksın.. Sonunda da senetleri sana vereceğim..Tabi kendine güvenin varsa, imzayı atarsın.. Güvenin yoksa, o halde, en az tefeciler kadar korkmanız gerekiyor benden''
Yasemin, sevdiği adamı düşündü tek kurtuluş bu saçma sözleşmeye uymak olsa bile sonunda ona kavuşmak vardı.. Ne kadar zor olabilirdi ki bu saçma maddeler.. Noter huzurunda bile hazırlanmayan bir sözleşme ona ne zorluk yaşatabilirdi ki. Sonuçta gerçek bir evlilik olmayacak ve bu saçma süreç sadece 3 ay geçerli olacaktı.. 3 ayın sonunda sevdiği adama kavuşmak vardı.. Sonsuz ayrılık değil sadece 3 ay..
''Tamam kabul ediyorum''
Selma hanım öfkeyle araya girdi ''Sen ne saçmalıyorsun, sahte bir evlilik ile 3 ay mı kalacaksın''
Yasemin annesine baktı ''Zaten evlenmeyecek miydik anne, bak elimde tuttuğum bu dosyayı imzaladığım an 3 ay katlanıp sonrasında özgürlüğüme devam edebileceğim''
Murat, dudağını kıvırarak güldü ''Kendine o kadar güvenin varsa, yapman gereken her sayfanın altına bir imza''
''Yaparım tabi ne var ki.. Hayır bu saçma sözleşmede ne yazıyor olabilir ki?'' dedi dalga geçerek
Yasemin sinirle, hepsine imzayı atmıştı.. ''Demi ne yaza bilir ki o SAÇMA SÖZLEŞMEDE '' diye bildi gülerek.. Murat ''O halde ben dışarıda seni bekliyorum, hazırlanıp gelirsen birde şu evlilik meselemizi de halledelim''
''Tamam'' dedi yasemin.. Bu adama 3 ay katlana bilirdi.. Kendinde bu güveni görüyordu genç kadın.3 ayın sonunda bir özgürlük meselesi vardı..
Murat, kapıya çıktığında, Kerem hızla geldi yanına. Murat'ın gülmesinden anlamıştı Kerem..
''Nasıl yani harbi imza attı mı''
''Aynen öyle'' dedi genç adam elinde ki dosyayı arkadaşına göstererek..
Kerem gülerek, imalı bir şekilde ''Okuyarak mı imza attı yoksa okumadan mı. Hayır, o maddeleri okuduysa çoktan bağırmasını beklerdim.. Kesin okumadı''
Murat dudağını büktü ''Okumadı, ama zamanla okuyacak.. O SAÇMA GÖRDÜĞÜ SÖZLEŞMEYİ''
**
Selma hanım öfkeli gözlerle baktı kızına.. Cengiz bey öylece kala kaldı.
''Sen aklını kaçırmışsın. Cengiz bu kız aklını kaçırmış ne yaptığını dahi bilmiyor''
''Aklımı falan kaçırmadım gayette doğru olanı yapıyorum.. 3 aylık bir evlilik ve sonrası özgürlük. Siz senetlerinize ben özgürlüğe kavuşacağım'' derken kendinden emin tavrını koydu ortaya genç kadın..
''Kızım, biz etrafa ne diyeceğiz.. Kızımız bizim borçlarımıza karşılık adamın birisiyle 3 aylık evli kalacak ama korkulacak bir durum yok adam kızımıza yan gözle bakmayacak mı diyeceğiz.. Allah'ım deli olmamak elden değil''
''Baba zaten evlenmeyecek miydim bu adam ile.. ha öyle ha böyle ne değişecek. Bak, kimseye evlendiğimi söylemeyeceksiniz. Sorun olursa da tatile gitti dersiniz.. Kafasını dağıtmaya yurt dışına gitti deyin.. Kimse bu saçma evliliği öğrenmeyecek.. Bana işkence olan bu evlilik etrafa tatil olarak bilinecek''
''Sözleşmeyi de okumadan verdin adamın eline.. Allah bilir ne saçma şeyler yazıyor.. ''
Yasemin dalga geçerek ''Ne yapabilir ki o saçma maddelerde anne.. Hayır ne yazıyor olabilir ki.. Aklınca, zırvalamış tır bir kaç saçmalık.. Ne yapacak canımı alacak değil ya.. En fazla çalıştırır her halde''
''Ay ne bileyim.. İnsan bir merak eder bir bakar demi.. Vermedi ki adam dosyayı elimize.. Ben hemen bakardım, gelir gelmez bu saçmalığı sundu.. bende delirdim, isteyemedim.. Cengiz bak bu adam hırlı mı hırsız mı onu bile bilmiyorum.. Kızımızı da vereceğiz''
''Kahraman, memleketinde tanılan bilinen bir aile.. Oğlu da çok sayılıyor.. Kızımıza yanlışı olacak değil ya Selma..Yasemin emin misin''
''Eminim baba, bu saçmalığı seçmekten başka şansım yok.. 3 ay, çalışır çabalarım sıkarım dişimi.. Senetleri de alır gelirim işte.. Etraf sorarsa tatile gittiğimi söylersiniz.. ''
''Vallahi en doğrusu bu.. Zaten bu saçmalığı kime nasıl anlata bilirsin ki''
''Ben eşyalarımı toparlayayım''
Yasemin hızla odasına gitti. Kapısına yaslanarak, derin bir nefes aldı.. Genç kadın bir an gülümsedi.. Sonunda huzura gülümsedi.. Sevdiği adamı düşündü..
''3 ay, ne var ki göz açıp kapatıncaya kadar geçip gidecek''
Genç kadın, çantasından telefonu çıkarttı. Engin'i aradı hemen. İkinci çalışta açtı genç adam.
''Canım'' dedi Engin.. Akşam ki konuşmayı umursamadan
''Engin, ben bir süreliğine yurt dışına gidiyorum. Dönünce, seninle konuşacağım.. Lütfen beni bekle olur mu''
''Ayrılmıyoruz yani değil mi'' dedi mutlulukla..
Yasemin mutlulukla ''Hayır, sadece bekle.. Söz veriyorum her şeyi anlatacağım''
''Ya evlilik''
Yasemin derin bir nefes alarak ''Yok öyle bir şey, olmayacak''
Genç adam mutlulukla ''Seni ölene kadar beklerim canım'' dedi
İkisi de telefonu kapattı.. Genç adam telefonu kapattığında ise Çıkan kadına baktı... Esmer kadın, Engin'in halini görünce mutlu olmuştu..
''Ne oldu'' dedi
''Sonunda... cepte, bir süre tatile gidecekmiş''
Genç kadın hızla gelip, Engin'in dudaklarına öpücüğü bıraktı '' sonunda''
''Kızım, o beni bırakamaz demiştim.. Deli gibi aşık bana''
''Aptal aık'' Derken, derin bir sevişmeye kaptırmıştı ikisi de..
**
Murat ve Kerem önde oturuyor arkada ise, Yasemin dışarıya bakıyordu.. Nikah kıyılmış, Üçü de memleketin yolunu tutmuştu.. Yasemin, en sonunda bilinmeze doğru yola çıkmıştı.. Murat memleketine sürüyordu arabayı.. Dikiz aynasından, kendisine hiç bakmayan kadına bakıyordu.. Yolun seyri devam ederken bile o kadına bakmaktan kendini alamıyordu.. Resmi karısıydı ama öteki yönüyle de en nefret ettiği kadındı..
''Murat, yorulduysan ben alayım mı'' dedi Kerem
''Gerek yok, sen uyu'' dedi Murat..
Yasemin pencereden dışarı bakıyordu.. Bu yol oldukça uzun ve yorucuydu.. Ama geçmiş olduğu güzergahlara bakıyordu.. Derinlikler de ise, sevdiği adamın özlemi vardı.. Bilinmeze çıktığı bu yolculukta onu neyin beklediğini dahi bilmiyordu.. Ama buna rağmen her şeye sevdiği adama, sonunda kavuşmak olduğu için katlanacaktı..
''Ne zaman orada oluruz''
Murat sessizliğine alıştığı genç kadının, bıkkın ses tonunu duyunca, kendisine gelmişti
''Akşama orada oluruz.. Acıktın mı''
''Hayır'' dedi Yasemin..
**
Çiftliğin Mutfağında herkes koştur koştur uğraşıyordu.. Hanife yemeklerin altını yakarken, evin emektarı Saniye ise ıspanakları doğruyordu.. Mutfakta bulunan masa, yemek hazırlıkları için bir çok malzeme vardı.. Ve hepsi sırayla yapılmak için bekleniyordu..
''Bana bak, şimdi ciddi ciddi Murat bey o istanbullu ile evlendi mi''
Salih efendi saldalye çekip yorgunluk kahvesinden bir yudum çekti ''He dedik ya hatun, alıp geliyor muş kızı..''
''Amanın niye burada evlenmediler, ben anlamadım.. Köylüler hep bu anı beklerken, Murat bey'in yaptığına bak hele.. Sultan hanım nasıl köpürdü telefonda, istanbula gittiğini bile demedi.. Vallahi Murat beyden beklemezdim.. Çok ayıp etti, neyse Sultan hanım, boş bırakmaz kesin bu hafta büyük düğün hazırlığına başlarız''
Hanife araya girerek ''Abla, Ben gelin hanımı çok merak ediyorum.. Acaba güzel mi.. ''
Ali eline aldığı elma ile içeri girdi ''İstanbullu sosyete kızı ne olacak. Neyini merak ediyorsun ki.. Güzel olsa kaç yazar.. Şımarık zengin kızı işte '' dedi sitemle Ali..
Salih, sert bir şekilde baktı oğluna ''Bana bak düzgün konuş, o bu evin gelini''
''Yalan mı baba, dua edelim de Murat beyde değişmesin o sosyete yüzünden''
Hanife, Ali'nin yüzüne bakıyordu. Onun gözlerinde kaybolduğunu anladığında hemen kendini toparlayıp yemeğe döndü genç kız.. Çocukluktan beridir aşık olduğu tek kişiydi Ali.. Ali'nin gözü hiç Hanife'yi görmemişti.. Genç 20 li yaşlarda daha yeni sakalları çıkan yağız uzun boylu esmer bir çocuktu Ali. Asi ruhu, dili ile insanları döverdi.. Çekinmeden karşı taraf sitemini belli ederdi.. Onun bu haline herkes alışkındı artık.. Salih ve Saniye'nin tek evladıydı ve bu yüzden onlara saygıları için kimse Ali'ye de laf etmez, onu böyle kabul ederlerdi..
''Kes dedim Ali, gelin hanımın yanında da böyle gevşek gevşek konuşma''
''Bakın, buraya yazıyorum, o kız bu evde her şeye karışacak.. Kesin Murat abi de, onun ağzına bakar''
''Ali gene başladın bakıyorum da, sana ne oğlum''
''Bize patlan masında''
''Ya sabır'' diyerek çıktı Salih efendi..
**
Sultan hanım, Kolunda ki saatte baktı.. Salih efendiyi görünce hemen yanına gitti
''Kaç gibi gelecekler miş''
''Bilmiyorum ki hanımım, akşama burada olurlar mış''
''Murat telefonda bir şeyler geveledi ama anlamadım Salih ne oluyor''
''Kerem bey de bana, bir şey söyledi.. Ama vallahi anlamadım hanımım.. Önemli bir mesele konuşacaklar mış''
''Allah Allah deli edecekler bunlar beni. Kızla da evlenmiş orada, İstanbula gittiğini bile söylemeyen adam birde üstüne evlenip geliyor.. Bu adam beni öldürecek Salih öldürecek''
'Allah korusun hanımım... Bana da işimiz var diye çıktı vallahi hanımım bende bilmiyordum''
Gözleri yoldaydı Sultan hanımın, oğlunun kendisi ile ne konuşacağını merak ediyordu..
**
Murat ve Kerem arabadan inmişti.. Gök gürültüsü de yavaşça başlamıştı.. Ama henüz yağmur yağmıyordu.. Yasemin de arabadan indi.. Ona bakan gözler eşliğinde etrafa bakındı genç kadın. Uzun bir yol ve yolun sonunda görüntüsü şahane olan büyük bir ev.. Etrafında ise köylülerin olduğunu düşündüğü ordu.. Onların neden burada olduğunu düşündü genç kadın..
Etrafına bakmaya devam etti genç kadın.. 3 katlı bu büyük ev, muhteşem görünüyordu.. uzun ve kocam bir avlusu vardı... Avlunun olduğu bazı alanlarda ise, tek büyük küçük kapılı ev şeklinde duran yerler de vardı.. Etraf ne kadar ışık saçsa da, karanlığa uzanan da büyük bir tarla vardı.. Uzaklık ürkütücü duruyordu.. Ama alışacaktı genç kadın bu ürkütücü yere.. Köylülerin hepsi yavaş yavaş Murat'ın elini sıkıyordu.. Yasemin'e de baş selamı veren herkes teker teker evlerine dağılıyordu..
''Hadi bakalım 3 aylık saçmalığa başlayalım'' dedi Yasemin..