Ece kapıdan içeri adımını attığında, gün boyunca yaşadığı duygular bir çığ gibi üzerine yığıldı. Sabah başlayan karmaşa, görücü usulü randevunun garipliği, ardından Serkan’la geçen rüya gibi birkaç saat ve gecenin sonunda onun içindeki o karanlık tarafla yüzleşmesi... Her şey üst üste binmiş, zihninde yankılanan sorular onu boğmaya başlamıştı. Sendeleyerek ayakkabılarını çıkardı, montunu gelişigüzel yere fırlattı ve kendini yatağa bıraktı. Serkan’a bir şans vermeyi, onu gerçekten tanımayı düşünmüştü. Ama bu akşam, onun sahiplenme kisvesi altındaki tehlikeli yanını gördüğünde tüm dengesi altüst olmuştu. Peki, Serkan hangisiydi? Ona karşı her hareketinde saygı ve sevgi gösteren adam mı, yoksa öfkesiyle birini neredeyse öldürecek hale gelen kişi mi? Böyle olamazdı. Ne kadar güçlü duygular

