bc

Hokey bxb

book_age18+
30
FOLLOW
1K
READ
student
comedy
sweet
bisexual
queer
straight
mercenary
realistic earth
like
intro-logo
Blurb

(20:18)

'Sayın seyirciler görüntüyü ekrana puslu veriyoruz fakat yine de anlaşıldığı üzere dokuz numaralı oyuncu yaralı olarak buz zeminde yatıyor.'

'Sol patenindeki demir sağ ayağına saplanmış durumda ve buzdaki kanlardan da anladığınız gibi ağır bir yaraya benziyor.'

(20:24)

'Sanırım kusacağım.'

'Pus olmadan izlemek isteyenler için aşağıya ayrı bir link bırakırım.'

(20:32)

'Şuanda sedyede ambulansa taşınmakta, maalesef ki yayını burada kesiyorum.'

-

(××:××)

'Sizinde tanıdığınız üzere ünlü hokeyci ,buz sahaların akılda yer edinmiş olan dokuz numarası, Bartun Demirel hastaneye yatırıldı.'

'Son durum ne kimse bilmiyor.'

-

(14:02)

'Üç gündür hastanede yatan Bartun Bey'in çıkışı şuan gerçekleşmekte, söylenen söylentilere göre spor hayatına veda edebilirmiş.'

'Sorulan sorulara yanıt vermek istememesi tuhaf olsa da rahatsız etmemek amaçlı üstelemedim.'

'Yayını izlediğiniz için teşekkürler, en önemli bir bilgide tekrar sizinleyiz.'

Böyle bir kurgu geldi aklıma, değişik olduğu için yazayım dedim.

chap-preview
Free preview
1
(20:18) 'Sayın seyirciler görüntüyü ekrana puslu veriyoruz fakat yine de anlaşıldığı üzere dokuz numaralı oyuncu yaralı olarak buz zeminde yatıyor.' 'Sol patenindeki demir sağ ayağına saplanmış durumda ve buzdaki kanlardan da anladığınız gibi ağır bir yaraya benziyor.' (20:24) 'Sanırım kusacağım.' 'Pus olmadan izlemek isteyenler için aşağıya ayrı bir link bırakırım.' (20:32) 'Şuanda sedyede ambulansa taşınmakta, maalesef ki yayını burada kesiyorum.' - (××:××) 'Sizinde tanıdığınız üzere ünlü hokeyci ,buz sahaların akılda yer edinmiş olan dokuz numarası, Bartun Demirel hastaneye yatırıldı.' 'Son durum ne kimse bilmiyor.' - (14:02) 'Üç gündür hastanede yatan Bartun Bey'in çıkışı şuan gerçekleşmekte, söylenen söylentilere göre spor hayatına veda edebilirmiş.' 'Sorulan sorulara yanıt vermek istememesi tuhaf olsa da rahatsız etmemek amaçlı üstelemedim.' 'Yayını izlediğiniz için teşekkürler, en önemli bir bilgide tekrar sizinleyiz.'"Şimdi nereye gidiyorsun lan?" Bakışlarımı telefonumdan çekip Nazlı'ya çevirdim. Bildiği soruları sorması sinirime gidiyordu. "Ebenin yanına gidiyorum." Salak salak sırıtmaya başlayınca kapıyı suratına çarpıp merdivenlere yöneldim. Arkamdan kapıyı geri açtıktan sonra, "Yine buz sahasına gidiyorsun değil mi?" diye bağırınca göz devirip binadan çıktım. Oraya gitmiyordum, artık orayla işim kalmamıştı. Çünkü Bartun sakatlanmayı başarınca artık onu izleyemeyeceğimden dolayı evine gidiyordum. Ama evine gidince de ne yapacağım hakkında hiçbir fikrimin olmayışı beni delice korkutuyordu. Haberci kılığında girebilirdim ya da sağlıkçı kılığına girer ayağına bakma bahanesiyle tanışırdım. Aklımdaki düşüceleri başımı sallayarak yok ettikten sonra otobüse atlayıp beklemeye başladım. Evinin nerede olduğunu sapık gibi takip ederek bulduğumdan rahattım. ⭐ Kapısının önünde iki saatlik bir bekleyişten sonra cesaretimi toplayıp zile basmayı başarmıştım. İçim titriyordu ve eminim ki her şeyi boka sardıracaktım. Demir kapı açılmayınca oradan kaçıp gitmek istedim ama her zamanki gibi elim boş dönmekte istemiyordum. Elimi kaldırıp bu sefer kapı tokmağıyla çaldım kapıyı. Yine açılmamıştı. Uyuyordur diye düşünüp suratımı astıktan sonra merdivenlere yönelip aşağı inmeye başladım. Belki kapıyı açarsa geri dönüp tanışma şansım olur diye yavaş adımlar atıyordum. Ama öyle bir şey olmamıştı. Zemin kata geldiğimde demir kapıya yönelip açacakken dışardan başka birisinin açtığını farkedip beklemeye başladım. "Siktiğimin kapısı, ne zaman bu kadar ağırlaştın? Ahh! Bu sakat ayakla markete giden aklıma sokayım." İçeri giren Bartun'u ağzım açık izliyorken yine bir titreme gelmişti içime. Şaka mı bu? Kapıyı kapatıp beni farkedince soran gözlerle bakmaya başlamıştı. Gözlerimi vücudundan çekip gözlerine çevirince şaşkın bakışların yerini tuhaf bakışlar aldığını farkettim. "Y-yardım edeyim?" "İyi olur." derken elindeki poşetleri alıp asansöre binmesini bekledim ama asansörü es geçip merdivenlere yönelmişti. "Asansöre binsen daha iyi olmaz mı?" "Fobim var, sorgulama." Bir şey demeyip elimdeki poşetleri asansöre koyduktan sonra sapık olduğumu anlamasını istemediğimden yalandan, "Kaçıncı katta oturuyorsun?" diye sordum. Bazen kendi aklıma hayran kalıyordum ama neyse. "Beş." deyip sağlam ayağını merdivenin ilk basamağına koydu. Asansörü beşinci kata yolladıktan sonra Bartun'un yanına ilerleyip uzattığı kolunun altına girdikten sonra elimi beline dolayıp merdiveni çıkmasına yardım ettim. Soğuk terler döktüğümü anlamaması için götümü yırtarken sonunda evinin olduğu kata gelmiştik. Merdivende kendimi sıkmama neden olan karın kaslarından elimi çekerken derin nefes verdim. "Yorduğum için özür dilerim." "Önemli değil. Kim olsa aynı şeyi yapardı." Başını sallayıp açık olan asansörün kapısındaki poşetlere yönelince ondan hızlı davranıp poşetleri kaptım. "Ben taşıyayim içeriye." "Sen bilirsin." derken elini cebine sokup anahtarını çıkardıktan sonra kapıyı açıp içeri girdi. Arkasından da ben girip kapıyı örttüm. "Umarım beni öldürmeye falan çalışmazsın, güvenip evime falan aldım hani." İstemsizce sırıtırken mutfağı bulup elimdeki poşetleri tezgaha yerleştirdikten sonra sesin geldiği yöne ilerledim. "Seni neden öldürmek isteyeyim ki?" Şaşkınca uzandığı koltukta başını bana çevirip bakmaya başladı. "Beni tanımıyor musun?" Onu ondan çok tanıdığıma emindim ama yalan söylesem ne değişirdi ki? 'Hayır.' dercesine başımı salladım. "Tanımaman daha iyi." "Ünlü birisi falan mısın yoksa?" "Boşver." diye söylenirken koltuğun yanındaki masadan kumandayı alıp televizyonu açtı. Spor kanalını açıp izlemeye başlayınca ses çıkarmadan ona katıldım. On dakika geçmişti ki ekrana çıkan haberle gözüm fal taşı gibi açılmıştı. 'Sayın seyirciler görüntüyü ekrana puslu veriyoruz fakat yine de anlaşıldığı üzere dokuz numaralı oyuncu yaralı olarak buz zeminde yatıyor.' 'Sol patenindeki demir sağ ayağına saplanmış durumda ve buzdaki kanlardan da anladığınız gibi ağır bir yaraya benziyor.' 'Sanırım kusacağım.' "H-hey bu adam sen misin?" Yalan söylediğimi anlamasın diye bilmemezlikten gelmek en iyisiydi. Yattığı koltukta dikleşip bir bana bir ekrana baktıktan sonra gözlerini bana dikti. "Evet, haberi sunan çocukta sensin." Şimdi sıçtığımın kanıtıydı. "Ya, öyle mi?"

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

ALIN YAZISI

read
5.1K
bc

Tavan Arası

read
6.3K
bc

Masamune 3 Kahin

read
1.0K
bc

SARAYLI

read
9.3K
bc

Güç Savaşı

read
6.7K
bc

Aşk Sarrafı

read
8.2K
bc

Masamune 1

read
2.0K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook