6

744 Words
⭐ Orkun: daha iyi misin (23.42) Bartun: İyiyim. (00.17) Orkun: araban bende kaldı bu arada Orkun: seni eve çıkardıktan sonra arabanın anahtarları vermeyi unutmuşum Orkun: eve de yürümek istemedim Orkun: yani araban şuan evimin önünde duruyor Orkun: çaldım sayılır Bartun: Al senin olsun. Bartun: Yenisini alırım. Orkun: nEEe Orkun: beleş araba oowow Orkun: karşılığında nude ister misin yakışıklı Bartun: Orospu musun amk? Bartun: jswkmeıdnwımdo Bartun: Hem kıllı vücudunun fotoğrafını ne yapayım? Orkun: üst üste şoka girdim aq Orkun: kıllı vücut mu Orkun: kıllı vücut?¿ Orkun: Orkun: kıllı? Orkun: kıllı? Bartun: Oha! Bartun: Ağda mı? Orkun: tabiki de mk Orkun: ama keşke köse olsaydım Orkun: ağda acısı çekmek zorunda kalmazdım Bartun: Her neyse. Bartun: Bugün yoruldum, uyuyacağım. Bartun: İyi geceler. Orkun: ig >3 Orkun: 3> Orkun: <2 Orkun: kalp nasıl yapılıyordu amkkk Bartun: <3 Orkun: ayy Orkun: sende bana aşıksın Orkun: biliyordumm :3 Bartun: Sende derken? Bartun: Bana aşık mısın? Orkun: ha Orkun: hayır ya Orkun: lafın gelişi Bartun: Umarım öyledir. Görüldü. ⭐ 102 102.539 beğenme. @bartundemirel: Hayır daha ölmedim. ... 10.218 yorum. ⭐ "Sarp hadi bacağımı bırak artık. Bak morarmaya başladı." "Hayır." "Hokeye götürmem bak seni." "Götürmüyorsun zaten." Bartun sıkkınca oflarken uzaktan onları izlemeye devam ettim. Her seferinde gülmek istesemde Bartun'un delici bakışları bunu yapmama engel oluyordu. "Çocuğum anan baban ne zaman gelecek senin?" "Bilmem." "Hay anasını ya." Kendimi tutamayıp güldüm. "Baba potansiyelin sıfır amk." Bartun sert bakışlar atsada umursamayıp gülmeye devam ettim. "Amk ne?" "Al ne güzel yaptın Orkun. Çocuk küfürde öğrendi." Şaşkınca ağzımı kapatırken alttan alttan kıkırdıyordum. "Sarp hadi uyku vakti." "Yoo değil." "Telefonumu verim onunla uğraş ve yalvarırım bacağımı bırak artık." "Sarp sen benim bacağıma gel. Bırak o kıllı bacağı." "Yok Bartun abiminki daha iyi." "Ne?" Bartun, Sarp'a göstermeden bana hareket çekince surat asarak onları izlemeye devam ettim. İki saattir burdaydım ve geldiğimden beri Bartun, Sarp denen kuzeniyle ilgileniyordu. Dediğine göre de kuzeni Sarp'ı beş dakikalığa bırakmıştı. "Lunaparka gidelim." "Otur oturduğun yerde velet." "Sarp ben seni götüreyim mi lunaparka?" "Olur." diye sevinçle çığlık atarken Bartun'un bacağını bırakıp kucağıma atlamıştı. Anında Sarp'ı kapıp havaya kaldırdım. "Orkun abim çok yaşa. Bartun abim ölsün." Seslice haykırırken, Bartun'a dil çıkartan Sarp'ın yanağından öptüm. "Yürüyerek nah gidersiniz lunaparka." "Benim arabam yok mu sanıyorsun?" "Var mı?" Yoktu ama blöf yapmak her zaman işe yarardı. "Var." derken sırıtıp kapıya yöneldim. "Sarp şimdiden seç hangi oyuncaklara bineceğini. Oraya gidince dediklerinin hepsine bineriz." "Tamam Orkun abi." Kapıdan çıkacakken belimden tutulan elle olduğum yere mıhlanmıştım. Dokunduğu yer alev alıyordu sanki ya da bana öyle geliyordu. Hayır kesinlikle alev alıyordu. "Çocuk bana emanet edildi. Ben götürürüm." "İyi." deyip ayakkabımı giydikten sonra Sarp'la aşağı indik. Bahçe kapısının yanındaki duvara sırtımı dayamış Sarp'la beraber Bartun'u beklemeye koyulmuştuk. O ara Sarp bana gördüğü her şeyi, 'Bu ne?' diyerek eliyle gösteriyordu. Tek tek söylemekten vazgeçip kelime sallıyordum her seferinde. Ağacı gösterince köpek diye sallamıştım. Umarım bu onun bilinç altına işlemezdi. "Geldim, hadi binin arabaya." Gözlerimi boş yoldan çevirip Bartun'a baktım. Gri kapşonlu bir sweat giymişti altında da kar tanesi desenleri olan bir eşofman vardı. Gözlerimi Bartun'dan çekip, Sarp'ı kucağımdan indirmeden arabanın ön kapısını açıp oturdum. Bartun sürücü koltuğuna otururken kaşlarını çatarak baktı bana. "Çocuğu arkaya oturtsana." "Yavaş sürersen bir şey olmaz aşkım." Tek kaşı havaya kalkarken dediğim şeyi yeni idrak ediyordum. "O mâna da demedim." Bir şey söylemek yerine önüne dönüp arabayı çalıştırdı. "Bartun abimin sevgilisi misin sen?" Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken bakışlarımı kucağımdaki Sarp'a ardından Bartun'a çevirdim. İfadesiz bir şekilde yola bakıyordu. "Bartun benim kocam. Geçen hafta evlendik hatta." Gülerken bakışlarımı tekrardan Sarp'a çevirdim. Bu lafımın üzerine Bartun'la göz göze gelmek istemiyordum. "Ama erkeksiniz." "Sorun olur mu?" "Keşke benim de iki babam olsaydı." Kendimi tutamayıp haykırırken göz ucuyla Bartun'a baktım. Güneş gözlüğünü ne ara taktığını düşünürken sırıtmasına kaydı gözlerim. Homofobik değildi. ⭐ "Eğlendin mi Sarp?" Bartun, kucağındaki çocuğu bir iki kez hoplatınca Sarp elindeki dondurmasını yalayarak başını aşağı yukarı salladı. "Yüzümü boyamana gerek var mıydı?" Sarp yine aynı şekilde dondurmasını yalayarak başını aşağı yukarı sallamıştı. Karşımdaki ikili gözüme o an çok tatlı gelmişti. Bartun'un kucağına bir çocuğun bu kadar yakışabileceğini hiç düşünmemiştim. "Sen neden yemiyorsun Bartun abi." "Aynen Bartun abisi, neden dondurma yemiyorsun." "Hokeye başlayacağım, sağlıksız şeyler yemem yasak." Soran gözlerle Bartun'a bakarken sanki ona baktığımı anlamışcasına gözlerini bana çevirmişti. "Halledeceğim merak etme. Psikolojik bir travma sadece." "Sen bilirsin." deyip önüme dönerken, "Ne zaman başlayacaksın peki?" diye sordum. "Yarın antrenmanım var." Gözlerimi tekrardan Bartun'a çevirdim. Bu sefer bana bakarken yakalamıştım onu ama normalin aksine tedirgince bakıyordu. "İzlemek istersen eğer, gelebilirsin. Hoşuna gittiğini söylemiştin." Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde kalakalmıştım. Böyle bir şey diyeceğini beklemiyordum. "Gelirim."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD