15. BÖLÜM AĞIT

1500 Words
Daha oncede boyle gorevlere giden 2 arkadaş sessiz bir şekilde ilerliyorlar idi. "Yürü lan it senin yüzünden iznimden de oldum" Hakan gülerek bakiyordu dostuna. " Neye gülüyorsunuz Hakan bey acaba çok merak ediyorum" dedi Yağiz siniri tepesinde idi. Çimen gözlü kızı da görememisti zaten. Hakan sirıtarak bakti dostuna" şu an deli oluyorsun ona gülüyorum benimle az uğraşmıyordun Korhan Albaya gidince tesekkur edeceğim" dedi. Yağız sinir oldukca o keyif oluyordu. Uzun yürüyüşün ardından sabah'a doğru köye giriş yaptilar. Terkedilmiş bir eve girip Albayla irtibata geçtiler yerlerini bildirdiler. Onlari almaya gelecek ekibi beklerken biraz dinlendiler. Köye girdiklerini gören köylülerden biri dağa haber verdi Yağiz'ların yerini. Köye çok yakin olan terörist bir grup haberi alır almaz geldiler. Hakan terkedilmiş evin penceresinden baktığinda dişardaki hareketliligi gördü " Yağız misafirlerimiz var devrem hazır ol " dedi ve aynı anda silahlarina sarildilar yanlarindaki adam gülunce Yağiz adama tekme atip " Gülme lan şerefsiz öleceğimi de bilsem seni onlara vermem " dedi. Hakan ile yerlerini alıp saldiriya karşi hazir bekliyorlar idi. Yağız' in gözünün onune Zeynep geldi yüzünde hafif tebessüm oluştu. Onun tebessumünu goren Hakan dostuna pis pis bakıp " şu durumda eğer sen tebessum ediyorsan bunun tek sebebi vardir kim bu kız "dedi Göz kırpıp. Yağiz dostuna bakıp " Sen onu boşverde gelenlere odaklan kurda kusa yem olmada burda." Dedi ve dısardan hoporlerden ses geldi. " Asker size 5 dakika veriyem disarı çikip teslim oluysen yoksa ordan sağ çikamazsin bilesin haa" gelen gurubun komutani konusmustu. " Sıkıyosa gelde al lan şerefsiz" dedi Yağiz ve gözüne kestirdigi 2 adami peşpese indirdi. Hakan da 2 tane indirdi Boylelikle de çatışma başlamis oldu. Diger taraftan destek için gelen askerler koye yaklaşmişlardiki silah seslerini duydular. " Hakan sen iskalıyorsun gibi be kardeşim mermileri sayıyorum adam sayisindan fazla " Hakan sinirlenmişti " Yağız eger susmazsan Azade annemi ararim senin evlenmek istediğini soylerim gerisini sen dusun " dedi. Yağiz arkadaşına bakip " ti ti ti ispiyoncu musun oğlum sen çom ayıp çok ayıp" dedi. " Asıl sana ayıp lan burda ölücez mi kalıcaz mı belli değil sen durmuş sırıtıyorsun". Yağız gitikce kalabaliklasan grubu görünce " Evden çikmamız lazim yoksa bizi avliycaklar Hakan dikkatli bir sekilde çikiyoruz sen bunu al git ben sizi korurum " dedi Hakan kafasıni sallayip onayladi. Evden once Haka ile adam çikti onların güvenli bir yere geçtigini düsünup kendide çıktı evden. Desteğin geldiğini silah sesinden anlayınca Hakan ve Yağiz gülmeye başladı. Şimdi işleri biraz daha kolaylaşti. " Geldi bizimkiler devrem Allahina kurban" Yağiz dostununa bakıp " Hadi hadi adamları ben indiriyorum sen onca bakiyorsun" dedi. Dikkatli bir şekilde Kendilerini almaya gelen ekibe doğru ilerlerken 2 askerin vurduğunu duydular. Yağiz çok sinirlenmişti tam gele ekibe yaklasmislardı ki Hakan'a doğrultulmus silahı gördü ve Hakan'ı korumak için itince kendisi vuruldu. Hakan dostunun vurulduğunu görünce öfkelendi ve keskin nişanciyı isabet alip indirdi. Teroristler buyuk kayıp verince geri çekilip kaçtilar. Hakan" Yağiz iyi misin oğlum?" Diye sorarken diger yandan da dostunun omzuna baskı yapıyordu . " Üsteğmenim acil gitmemiz lazim Yağiz vuruldu" diye bağirdi Hakan. Gelen üstteğmen Mustafa ve askerleri idi. En yakin karakol onlarin olduğu icin desteğe onlar gelmişti. Oda yaralı askerlerine bakmaya gitmişti Yağiz'ı ve diğer askerleri alıp hızlı bir şekilde hastaneye götürürlerken teroristi de karakola götürduler ordan Yüzbaşı Selim alacaktı. ************* Azade hanim konakta eltisi ve kaynanasi ile otururken yureğinde bir yanma hissetti kalbi sıkışır gibi oldu oğlunun vurulduğunu hissetmisti. Kaynanasi üzülmesin diye belli etmeden " Ana ben bir mutfağa bakayım " dedi ve odadan çıktı. Hemen odasına gidip oğlunu aradi ama telefonu kapalı idi. Asmini cağirip gorev yaptiği karakolu arattı karsıdan cevep gelince " oğlum Yağiz Miroğlu ile gorusecektim annesiyim" dedi. Muhaberedeki asker Beklemesini soyleyip komutanlarinin yanina gidip kapiyi caldi gel komutu ile iceri girdi. Selam verip " Komutanim Yağiz komutanimin annesi ariyor " dedi. Başçavuş Ahmet yerinden kalkıp telefona cebap vermek icin geldi. Yağiz'ın gizli görevde olduğunu Albay arayip bizzat bildirmisti. " Ana Yağiz görevde gelince sizi aramasini soyleriz" dedi. Zavalli kadına oğlunun vurulduğunu söeyemedi. Azade hanim eli yireğinde oğlundan haberde alamayarak telefonu kapatti ve oturma odasina gecti. Haberleri izleyen Miroğlu ailesi verilen haberle donup kaldi. Son dakika haberinde Sehit olduğunu öğrendiler. Sipikerin " Şirnak ta çikan catismada cok sayida terorist etkisiz hale getirildi. Gece başlayan catişma sabah saatlerine kadar sürerken çikan catismada bir çok terorist ölü ele geçirilirken hastaneye kaldirilan Uzman er Veli Köse ile uzman er Semih Gök şehit olurken, piyade Teğmen Yağiz Miroğlu'nun tedavisi hastane halen devam ediyir Şehitlerimize Allahtan rahmet kederli ailelerine baş sağlıği ve sabır diliyoruz " Azade hanim duyduğu haber ile olduğu yere yığıldı. Yade Zergül fenalaştı, Leyal hanimin ise gözünden yaşlar sicim sicim akmaya başladı. Bir yandan eltisinin bileklerini kolanya ile ovuştururken diğer yandan Leyla'yı arıyordu. Leyla ve kizlar aldiklari haberle konağa geldiler.Bir annenin yureğine ve bir eve ateş düsmüştü.... Miroğlu konağına acı hiç beklemedikleri bir anda düşmüştü. Yade, Zergül ve Azade hanim Yaren yaptiği sakinleştirici ile odalarında uyurlarken Behram ağa oğlundan iyi bir haber almak için telefonu ile gerekli yerleri arıyordu. Senem ve Asmin Yade Zergül' ün basinda iken Yaren Azade hanımın başında idi. Zeynepve Leyla ise Behram ağa ile birlikte Şırnak' a gitmek için hazırlik yapmişlardı. Zeynep bu zor günde dostunu yalniz birakmak istemezken, içinde de derin bir acı vardi yakişikli teğmen için. Berdan haberi duyar duymaz sokuğu Miroğlu konağinda almiş . İlk firsatda da Yavuz'u aramış ve Yağiz'ın durumunu bildirmiş gelmesini istemişti. Yağiz'ın yaralandığını duyan Yavuz bütün işlerini birakip ilk uçak ile önce İstanbul'a inecek ordan da şırnak'a gidecektir. ******************** Yağız apar topar hastaneye getirilmiş ardından uzman doktor ve ekip tarafından ameliyata alınmıştı. Çok şukur ki kurşun omzuna isabet etmiş 3 saat suren ameliyatı başaralı bir şekilde gerçekleşmişti kalıcı herhangi bir hasar yoktu.. Behram ağa kızlar ile 5 saat sonra Şırnak' a girmişler hastaneye doğru gidiyorlardı. Leyla'nın gözünde yaş Zeynep'in dilinde dua bir an önce Yağız görmek istiyorlardı. Leyla en iyi arkadaşı kardeşi cani için incilerini akıtırken, Zeynep hiç tanımadığı delikanlı için neden bu kadar içinin yandığını bilmiyordu tek bildiği onu yeniden sağ salim görme isteği idi. Tahir de duyduğu haber ile Antalya'daki işinden ayrılıp ilk ucak ile Şirnak a gidicekti. Azade hanim ilacın etkisi geçtikten sonra tekrar ağıtlarını yakmaya başlamıştı. Evlat acısı hiç kolay değildi. Anne olmayan bu acıyı nerden bilebilirdi ki. Sesi öyle dokunaklıydı ki duyanların içini yakıyordu. " Yağız'ım, yiğidim, öpmelere doyamadığım koklamaya kıyamadığım evladım. Ak kundaklara sardığım, gözümden sakındığım, ayağına taş değse dünyayı yaktığım kuzum. Söyle anan nasıl bu acıya dayansın yavrumm".. Yaren annesinin ağlamasına ağıtlarına dayanamıyordu her ne kadar annesine moral vermeye çalışsada anne yüreği evladından başka hiçbir sözu duymaz kimseyi görmez olmuştu. Yade ,Zergül metanetini toplamış vakurlu edası ile oturma odasına girdi. Tam bir hanımağa idi yüzündeki kırışıklıklar alnının ortasında ki deg i yaşanmışlıkların simgesi idi. Haberi alan Azade hanimin kardeşleri konu komşu hep konağa gelmişlerdi. Konakta geleni gideni Azade hanımin buyuk abisi Şiyar ağa ağirlamişdi. Yade Zergül Gelininin yanına oturup " Bana bak gelin ben ne acılar görmüşüm yıkılmamışım sen şimdi nasil yıkılırsın oğlun seni boylemi gorsün istersin." Dedi ve bir nefes aldı. Yuzüne bakan neler yaşadiğini anlayabilirdi. Bu kadin bir insanin hayatına çok şey katabilirdi. Yaşanmişliklari olaylara karşı bakiş açisı acısını saklayip dimdik duruşu kendine hayran biraktırıyordu. Tecrüne edinilecek okudukça bitmeyecek kitap gibiydi konuşmasına devam etti. "Kendini topla Allah'a isyankar olma şimdi ağlamanın zamanı değil dua etmenin zamanı. Kaldir başını ve evladın için elinden geleni yap sen böyle yaparsan bu çocuklar ne yapsin. Ağlama ağlamak acizlerin işidir" Dedi. Azade hanım kaynanasınin sözleri ile kendini toparladı başını kaldırdı omuzlarını dikleştirip evlatlarıni kollarınin arasına aldi. 3 evladi yaninda idi peki ya diğer ikisi onlarda geleceklermiydi kanatlarınin altına. Aradan geçen 1 saatin ardından Yavuz' da uçağına yeniden binmiş Adem'i arayıp havaalanından kendisini almasıni istemişti. Behram ağa Leyla ve Zeynep ile hastaneye giriş yaparlarken Adem Yavuz dan gelen telefon ile havaalaninin yolunu tutmuştu. Danismadan Yağiz'ın alindiği odayi oğrendikleri gibi hemen yanina gitmek icin asansore bindiler 2. Kat da bulunan odanin koridoruna girdiklerinde kapınin önünde ki askerleri gördüler. Kimisi ayakta kimisi çömelmis oturur vaziyet de. Karsidan gelen Behram ağa ve kızları görunce hepsi gelenlere bakmaya çaliştılar. Yüzlerinden belliydi ki komutanları için hepsi de endişeli idi. Behram ağa yavas yavas yaklaştı, hepsinin yüzüne tek tek baktı. Birinin gözünde, birinin yüzünde, birinin saçında, birinin duruşünda, bakisında oglunu görüyordu sanki onlarda ana aba kuzusu idi. Öyle şefkat dolu sevgi ile bakmişti ki karşı taraf yüreklerinde hissettiler bu duyguyu. İçlerinden biri " Hayırdır amca birine mi bakmıştın?" Diye sordu. " Evladima geldim oğlum içerde yatıyor dediler. Siz gördünüz mü benim yiğidimi oda sizin gibi asker" dedi zar zor çıkan sesi ile. Baba yüreği dayanamadı, ne kadar dirayetli olmaya çalişsada başaramadı sesi titredi konuşurken. Askerler ne diyeceklerini bilemiyirlardı. Acılı bir babaya ne denirdi ki. Hepsi başlarını önlerine eğdiler. Behram ağa oğlunun odasınin kapisina gelince eli gitmedi kapınin kulpunu indirip açmaya. Yağiz' ı nasil bulacaklarini bilmedikleri için cesaret edemiyordu baba yüregi evlat acisina dayanamiyordu ne kadar dik durmaya çalişsada omuzlari çöküyordu. Leyla amcasinin kapiyi acamadığini gorünce " Amca sen boyle yaparsan bizler napalim sen dik dur ki bizlerde ayak da duralım hadi" dedi. Behram ağa kafasıni ağir ağır salladi toparlanıp yuzunu gozunu sildi. Yağız ameliyattan yeni çıkmiş hala uyuyor idi. Hakan arkadaşını hiç yalniz birakmamış başında bekliyordu. Bölümün sonuna geldik canlarımm görüşüruz.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD