Sandalyelerin arkasına pembec kurdeleli tüllerden geçirecektik öyle konuşmuştuk Selma Hanım.
Organizatör öfke dolu gözlerle Belgine baktı ardından yüzüne sahte bir tebessüm kondurdu.Derin bir nefes aldı.
''Pembe kurdelelerden vazgeçmiştiniz Belgin Hanım''
Belgin kocaman açılmış gözleriyle kadına bakıyordu.Elleri beline kaydığında gözlerimi sımsıkı yumdum. Beyaz tüllü sandalyelerden birini çekip bir köşeye oturdum. İşte şimdi başlıyorduk. Bu Belgi,nin düğünüydü ve her şey ama her şey onun istediği gibi olmalıydı.Fikrini değiştirmiş olsa bile onun o an ki istediği gibi olmalıydı. Kadınla olabildiğince ciddi bir ses tonu ile konuşmaya başladığında gülümsedim.Dirseklerimi masaya yaslayıp dalgınca onları izlemeye başladım.
Gözlerimde bir ağırlık vardı.Tıpkı kalbimdeki gibi koca bir ağırlık.
Derin bir nefes aldım.Çantamdan telefonumu çıkardım.Birkaç alışveriş sitesi mesajı hariç hiç mesaj yoktu. Bıkkınca üfledim. Yalnızlık bir insanın bu kadar gözüne sokulmazdı.
Belginin benimle bağır çağır konuşmasının üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti ve ben değişmeye çalışıyordum elimden geldiğince onu düşünmemeye çalışıyordum ama bu mümkün değildi. Gözlerimin önüne o kızın elini sımsıkı tuttuğu an geldiğinde gözlerimi sıkıca yumdum. Delirmek üzereydim. İki elimi birden yüzüme kapadım. Canım yanıyordu.Hızlı soluklar alıp veriyordum.
Düşünmemeliydim.
Düşünmemeliydim.
Kalbim de keskin bir ağrı vardı.Sanki kocaman bir el kalbimi avuçlarının içine almış sıkıyordu. Elim boğazıma gitti.Nefes alamıyordum. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Derin bir soluk bıraktım. Gözlerimi ürkekçe araladım. Masadan destek alıp yavaşça ayağa kalktım.Başım dönüyordu bir anda kötüleşmiştim. Üzerimdeki boğazlı kazağı aşağı çekiştirdim. Bir iki adım attım. Kazak boğazımı sıkıyordu. Elimle kazağı gevşetmeye çalıştım ama o inadıma yaparmış gibi daha da çok sıkıyordu boğazımı. Bir anda terlemiştim. Su içinde kalmış gibi hissediyordum kendimi. Alnımda biriken terleri elimin tersi ile sildim. Başım dönmeye başlamıştı. Gözlerim kısa bir anlığına Belgine kaydı Hala sandalyeler hakkında konuşuyorlardı. Sandalyelere tutunarak yavaş yavaş yürüdüm.Koridora çıktığımda daha da kötüleşmiştim. Bembeyaz duvarlar üzerime geliyordu. kendimi kaybediyordum. Yanımda beliren bedene sımsıkı tutundum.Bir ses geliyordu ama çok uzaktı.Dilim damağım kurumuştu. Konuşamıyordum sesim çıkmıyordu.Bedenimin havalandığını hissettim.Biri beni kucağına almış hızlı adımlarla yürüyordu. Kazağımın boğazını çekiştirdim. Derin bir nefes aldım gözlerimi aralayıp beni taşıyan insana bir şeyler söylemek istedim ama hiçbir şey diyemedim. Sesim çıkmadı. Etrafımda sesler vardı. Yoğun bir gürültü vardı ama hiçbir şey anlamıyordum. Her şey çok karanlık ve boğuktu.Sırtım yumuşak bir şeye değdiğinde korkarak gözlerimi araladım.Bir arabanın içerisindeydim.Biri gözlerimin içine bakıyordu. Kim olduğunu seçemiyordum. Yüzümde dolanan soğuk şey beni ferahlatıyordu. Başımı arkaya yaslayıp yüzümde dolanan soğuğun beni ferahlatmasına izin verdim. Bilincim soğuğun etkisinden midir bilinmez kapanmaya başlamıştı. Kendimi kaybediyordum ve bu başıma ilk defa gelmiyordu.
**********************************************************************************************************
''Ahu''
''Ahu''
''Ahu aç gözlerini birtanem''
Belginin sesi ile gözlerimi araladım. Endişeli gözlerle bana bakıyordu. Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu.Yüzümde asılı duran elini sıkıca tuttum. Ona iyi olduğumu söylemek için ağzımı açtım ama sesim çıkmadı.
''Tamam birtanem yorma kendini''
Alnıma soğuk bir bez koyduğunda derin bir nefes aldım. Soğuk beni rahatlatıyordu. Gözlerimi kapapdım. Neler olmuştu?Yarım yamalık gözlerimde canlanan sahneler ile bıkkınca gözlerimi araladım.Belgin endişeli gözlerle bana bakıyordu.Ona küçük bir tebessüm gönderdim. Yattığım yerden destek alıp yavaşa doğrulmaya çalıştım. Bir koluma Belgin öteki koluma ne zaman geldiğini bilmediğim Alperen girince şaşkın bakışlarla ona baktım. Yüzündeki morluklar hala yerini koruyordu.Belgin sırtımın arkasını yastıklarla doldurduğunda kıkırdadım.
''İyiyim Belgin endişelenme''
diye mırıldandım.İki elimi birden sımsıkı tutup yatağın kenarına oturdu.Gözleri dikkatle beni izliyordu.
''Gerçekten iyi misin Ahu?''
Gülümsedim.Başımı usulca aşağı yukarı salladım.Derin bir nefes bıraktı.
''Çok korkuttun beni Ahu.Sana bir şey oldu sandım.Sen ne ara dışarı çıktın ben onu bile fark etmedim.Hepsi o aptal sandalyeler yüzünden''
Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladığında gülümsedim.Ellerimde ki ellerini sıktım.Bana bakmasını salladım.
''Saçmalama Belgin.''
Başını olumsuzca salladı.Yanakları ıslanmaya başlamıştı. Başını öne eğdiğinde yanaklarından akan yaşlar hızlanmıştı.
''Sandalye falan istemiyorum ben düğünümde''
Gözlerim kocaman açıldı. Bakışlarım Alperene kaydığında bezgin bir halde Belgine bakıyordu. Kahkaha atmamak için dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım.Belgin başını kaldırıp Alperene döndü.
''Sandalye istemiyorum Alperen''
Alperen sesli bir şekilde offf dediğinde dayanamayıp kahkaha attım.İkisi de şaşkın bir şekilde bana baktığında gülmemi durduramıyordum.Yüzüme dökülen saçlarımı geriye savurdum. Derin bir nefes aldım ellerimi sıkıca ağzıma bastırdım.
''Ne gülüyorsun Ahu ya''
Konuşmak için ağzımı açtım ama gülmekten bir şeyler diyemedim.Belgin şaşkın şaşkın bana bakarken Alperen de gülmeye başladı.
Gözlerim ona kaydı.
''Sandalye diyor''
dedim kahkahalarımın arasından .Alperen gülerek kafa salladı.O da yatağın diğer tarafına oturup gülmeye devam ediyordu.Belginse şaşkın şaşkın ikimize bakıyordu. Alperen gülerek Belginin ellerini tuttu.
''Sandalye olmadan ...''
Gülmekten konuşamıyordu.Ben elimle dur yapıp devam ettim.
''misafirler nereye oturacak''
dedim kahkahalarımın arasında.Belgin daha yeni fark ediyormuşçasına gözlerini büyüttü.Bu hali bizi daha da güldürmüştü.Belgin önce ofladı ofladı sonra o da bizim gibi gülümsemeye başladı.
''Ay gülmeyin ya ne bilim öyle çıktı ağzımdan işte''
Üçümüz hastanenin bir köşesinde kahkahalarla gülerken birden perde açıldığında karşımda beliren yüzlerle gülümsemem donuklaştı.
''Bende acilde bu kahkahalar nereden geliyor diyorum''
Alperen beni korumak istercesine ayağa kalkıp bir iki adım öne çıktı.Belginse sımsıkı elimi tuttu.
''Daha iyi misin Ahu''
Dilrubanın içten sorusu ile bakışlarımı kaçırdım. Bu kız neden u kadar samimi geliyordu bana.Sanki beni kırk yıldır tanıyordu.
''İyi iyi sağ olun ne zaman çıkabiliriz''
Dilruba biraz daha yaklaşıp masanın kenarında duran dosyayı açıp içinde bir şeylere baktı ardından bri iki bir şey yazdı.Gözlerim onun hemen arkasına saklanmış pür dikkat bana bakan adama kaydı. Bakışlarım onun üzerinde sabitlenmişken Belginin elimi sıkması ile bakışlarımı hızla kaçırdım.
''Asaf gelsene yanımıza sevgilim. ''
Dilruba ondan bir iki adım ötede duran adama elini uzatmış gülerek bakıyordu.Asaf gözlrini benden çekmeden Dilrubanın elini tutup bize bir iki adım yaklaştı.Bakışlarımı kaçırdım ondan.
''Geçmiş olsun''
Onun sesi etrafımı sıkıca sarıp sarmaladı.Tıpkı boğazlı kazağım gibi sımsıkı sarıyordu beni.Nefes alıp vermemi engelliyordu.Derin bir nefes aldım.
''Ne zaman çıkarız Dilruba''
Belgin elimi bırakıp yağa kalktı.Bakışlarım beyaz önlüğün içinde ışıl ışıl parlayan Dilrubaya kaydı.Yüzündeki ışıl ışıl gülümsedi ile parlayan gözleri ile bizlere bakıyordu.Saçları sapsarı omuzlarından aşağı dökülüyordu.Üzerinde ki beyaz önlük onu daha da havalı yapmıştı.Bakışlarımı ondan çekmeye çalıştım ama o kadar güzel görünüyordu ki ona bakmamak mümkün değildi.
''Çıkıcasınız çıkıcasınız ama önce Ahu bana neler olduğunu anlatmanı isteyeceğim ki bir daha böyle bir şey yaşanmasın''
Derin bir nefes aldım.Herkesin gözü bir anda bana dönmüştü.Diğerleri çok da önemli değildi ama Asafın keskin bakışları sanki kalbimi delip geçiyordu.Hafifçe öksürüp boğazımı temizledim.
''İyiyim ben bir şeyim yok''
Dilruba bana bakıp başını olumsuzca salladı.
''Ahucuğum sana yardım etmemi istiyorsan bana neler olduğunu çekinmeden anlat lütfen''
Derin bir nefes aldım.Bakışlarımı kaçırdım.Omzumu silktim
''İyiyim dedim ya neden ısrar ediyorsunuz ''
Dilruba bize doğru bir iki adım attı.Dosyayı tekrar açıp bir şeylere baktı ardından bakışları tekrar beni buldu.
''Burdan çıkmak istiyorsan önce bana her şeyi olduğu gibi anlatmalısın ki bir an önce buradan çıkabilsin''
Ofladım.
''Hatırlamıyorum''
Dilruba ağzını açmış bir şey diyecekken Asaf bir adım öne çıktı.
''Ne olduysa anlat artık Ahu ''
Bakışlarım onu buldu.Bana bağırmıştı.Ellerimle sıkıca ince pikeyi kavradım.Dudağımın kenarına dişlerimi geçirdim.Gözlerim bulanık görüyordu.Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım.
''Çocukluk yapma Ahu.Anlat her şeyi ya tekrar aynı şeyler yaşanırsa''
Bakışlarımı ondan kaçırdım.Derin bir nefes aldım.
''Hatırlamıyorum dedim ya ''
diye fısıldadım. Yanaklarımdan yaşlar akmaya başlamıştı.Kendimi sıkıyordum.Rezil oluyordum onların önünde ağlamak istemiyordum.Elimin tersi ile hızla yanaklarımı sildim.Derin bir nefes aldım.Üzerimde ki pikeyi kenara savurup ayaklarımı sarkıttım.
''Gidelim Belgin''
Belgin hızla yatağın etrafına dolanıp yanıma geldi.Bakışlarım yere odaklanmıştı.Ayakkabılarımı yaklaştırıp giymeme yardım etti.
''Ahu anlatsana''
Asafın öfkeli sesi ile hareketlerim donuklaştı.Burnumdan soluyordum.Derin bir nefes aldım.
''Hayatım sakin ol bağırma .Kokutuyorsun kızı''
Dilrubanın sözleri beni öfkelendirmişti.Onu ne ilgilendiriyordu neden her şeye karışıyordu.Belgin kulağıma bir şeyler fısıldıyordu ama ben duymuyordum.Derin bir nefes aldım.Yataktan sıkıca tutunup ayağa kalktım.Belgin omuzlarıma ceketimi bıraktı.Alperen koluna girmem için bana doğru kolunu uzattığında ona gülümseyip başımı olumsuzca salladım.
''İyiyiym ''
Dilrubayla karşı karşıya geldiğimizde ona bir şeyler söylemek için ağzımı açtım ama içimden hiçbir şey gelmediği için sustum.Bakışlarımı ondan çekip bir iki adım ötesinde duran Asafa baktım.Gözlerimle anlatmak istedim ona olan tüm öfkemi,kırgınlımı.Kısa bir bakışın ardından gözlerimi ondan çektim.Bir iki adım atmıştım ki önüme geçti.ŞaŞkınlıkla ona baktım.
''Napıyorsun''
Bir eli sımsıkı dirseğime dokunduğunda nefesim kesildi.Kalbim duracak sandım.Bir anda soğuk soğuk terlemeye başlamıştım.Nefesim kesilmişti.
''Önce neler olduğunu anlat sonra gidersin Ahu''
Nefes alamıyordum.Dirseğimi kendime doğru çekiştirdim ama o sımsıkı tutmaya devam ediyordu.Dirseğimde vücuduma yayılan sıcaklık beni delirtiyor düzgün düşünmemi engelliyordu.Dirseğimi tekrar tüm gücümle çekiştirdim ama bu daha da fazla sıkmasına sebep oldu.
''Bir kez olsun beni dinlesen olmaz mı Ahu?''
Bakışlarım ona kaydı.Yanaklarımdan yaşlar süzülüyordu.Gözleri gözlerime kilitlenmişti.Derin bir nefes aldı.
''Lütfen hastalanma''
Kalbim yavaşça durdu.
''Lütfen hastalanma Ahu''