Bu cümle… Odaya bir bomba gibi düştü. Babası öne doğru eğildi, kaşları çatıldı: “Yanında mı? Ne işi varmış onun yanında?!” diye sordu. Selim başını eğdi; sesi buz gibi çıktı: “Evlenmişler… Baba, Berzan Ağa Nazar’ı nikâhına almış,” dedi. O anda… Babasının avazı odada yankılandı: “NE?!” Elini masaya vurdu; içerideki herkes irkildi. “O KIZ! Benim kızım! Beni böyle rezil mi edecekti?! Hemen gidin… Alın getirin onu! Hem Berzan kimmiş?!” diye kükredi. Sıraç adımlarını yavaş yavaş attı; gözlerini yaşlı adamın üzerine dikti: “Siz… Hâlâ anlamadınız sanırım.” Derin bir nefes aldı, eli cebine gitti. “Karşınızda duran adam… Öyle sıradan biri değil. O, Berzan Hıdırhan! O Mardin’in en büyük ağası… Koskoca şehrin sahibi! Orada… Kuş bile onun haberi olmadan uçamaz. Siz… Kim oluyorsunuz da önünde durab

