Sabahın ilk ışıkları perde aralarından süzülürken Bejna, Mizgin’in neşeli kahkahalarıyla gözlerini araladı. Yatağından doğrulmaya fırsat bulamadan, yan odadan gelen sesleri duydu. Aynı anda Derya da uyanmış, refleksle yatağından fırlayıp komodinden aldığı silahı kavramıştı. Uyku sersemliğiyle birbirlerine baktılar. Bejna eline cam sürahiyi alırken, sessizce mutfağa doğru ilerlediler. Göz göze geldiklerinde başlarıyla işaretleşip birbirlerine destek verdiler. Kapıya geldiklerinde gördükleri manzara karşısında ikisi de şaşkına döndü. Binbaşı Ertuğrul, mutfakta bir eliyle kahvaltı hazırlıyor, diğer eliyle omuzlarındaki Mizgin’i havaya kaldırıp “uçuyormuş” gibi sağa sola çeviriyordu. Küçük kızın kahkahaları mutfağı doldurmuş, ortamdaki müzik sesini bile bastırmıştı. Telefonundan Cem Yıldız’ı

