Silah

1730 Words
Bir şey bile söyleyemeden odaya girdiler ve bir kaç dakika sonra yanıma geldi biri. "Bu sizin mi?" Dediğinde başımı olumsuzca salladım. "Hayır yemin ederim benim değil." "Nereden çıktı o zaman bu?" "Şey-" diyorken kaşlarını çatıp bana baktı. "Hem de uyuşturucu ihbarı almamıza rağmen benim değil mi diyorsunuz?" "Yemin ederim yerde buldum." Dedim kendimi inandırmaya çalışarak. "Üzgünüm ama bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor." İnanmıyorum ya bittim ben, kollarımı kelepçelemelerine göz yumarak beni dışarı çıkartmalarına izin verdim. Otelden çıkarken neredeyse herkes bize bakıyordu, off utancımdan yerin dibine girmiştim. Dışarı çıktığımızdaysa bir sürü kamera vardı saçlarımı önüme kapatarak beni arabaya bindirmelerine izin verdim. Umarım benim ben olduğum anlaşılmıyordur. Off Jess inşallah çabuk gelip beni bu beladan kurtarırsın. Hepsi o çocuğun suçu. Hepsi! *** Beni parmakların ardına koymuşlardı oturuyordum çaresiz bir şekilde. Allah'ım şaka gibi ama neyse ki hayatımda hiç hapishaneye girmedim demeyecektim. Kapı açıldığında ayağa kalkarak merakla gelen kişiye baktım. Jess lütfen sen ol. Kaşlarımı çatıp gelen kişiye baktım. "Sen!" Dedim sinirlenerek. O bana çarpıp torbayı düşüren kişiydi. Polis bizi yalnız bırakırken önümde durdu. "Ne aptal bir kızmışsın sen ya?" Dedi sinirle. "Benimle doğru konuş!" Dedim kaşlarım çatık ona bakarken. "Sen niye benim düşürdüğüm torbayı odana götürüyorsun manyak mısın kızım sen?" "Ne bileyim ben orda mı bıraksaydım?" "Bıraksaydın sana ne milletin eşyasından?" Dedi o da sinirlenerek. "Benim değil senin burada olman lazım şu an!" "O nedenmiş?" Dedi çok bilmiş bir tavırla. "Kullanan sensin sonuçta." "Uyuşturucu kullandığımı mı sanıyorsun?" Dedi küçümseyen bir tavırla bu haline göz devirerek devam ettim. "Kullanmıyorsan niye yanında taşıyorsun?" "Sana ne kızım seni ilgilendirir mi?" "Hayırdır sen ya?" Dedim elimi havaya kaldırarak. "Kızım falan kim oluyorsun sen?" "Buradan çıkmak için bana muhtaçsın o yüzden benimle iyi geçinsen senin yararına olur." "Allah allah o ne alakaymış?" Dedim gözlerimi devirerek. "Seni buradan benden başka çıkarabilecek biri var mı sanıyorsun?" "Bu seni hiç alakadar etmez mavili grili bey efendi." Dediğimde kaşlarını çattı. "Mavili grili ne ya?" "E gözlerin öyle." "Her neyse ben seni çıkartmanın yolunu bulacağım." "İstemiyorum ben çıkmanın yolunu bulabilir sen benim bir daha karşıma çıkma yeter." "İyi ne halin varsa gör." Deyip gidiyorken onu durdurdum. "Bir şey diyeceğim?" Dediğimde başını "Ne var?" Dercesine salladı. Öküz ya. "Polislere kim ihbar etmiş biliyor musun?" "Ben." Dedikten sonra gitti. Manyak mı bu? Neden kendi kendini ihbar etmiş ki? Off Jess gel artık da çıkar beni buradan kafayı yemek üzereyim. Yerim geri oturduktan bir kaç dakika sonra kapının açılma sesi tekrar duyuldu. Ayağa hızla kalkıp gelen kişiye baktım. Off yine Jess değildi. "İş birlikçini getirdim." Dedi Polis başka birini yanıma koyarken. Bu kim be? "Ne iş birlikçisi ya tanımıyorum bile ben bunu!" Dedim sinirle. "Kesin öyledir kesin." Deyip adamı yanıma bıraktıktan sonra kapıya gitti. Kaşlarımı çatarak adama baktım. Etrafı sinirle tekmelemeye başladı. "Buradan bir çıkayım o Karan denen itin sülalesini..." deyip sövmeye başladı. Dudaklarımı birbirine bastırarak ondan uzak kalmaya çalıştım. Karan kimdi acaba? Geriye çekildiğimde sinirle suratıma baktı. "Sen mi koydun yoksa o hapları odama?!" "Ne saçmalıyorsun ya?!" Dedim kaşlarımı çatıp kolumu kendime çekerek. "Ben eroin falan kullanmıyorum hepsini o Karan şerefsizi planladı." Dedi adam bana bağırarak. "Bana ne ya senden de Karan'dan çık git." Ruh hastası mıdır nedir ya?! Adamdan olabildiğince uzaklaştıktan sonra yere çöktüm Ah Jess gelde kurtar beni bu manyaklardan. Adamın etrafta dönüp durması kan kokusunun bana gelmesini sağlıyordu. Dişlerimi birbirine bastırdım. Hayır Ef kendine gel sakın bir manyaklık yapma! Adam öldürmeden hapse girersin. Allah'ım birazcık içsem kanını. Hayır hayır sakin ol. Gözlerimi sıkıca kapatıp başımı yere çevirdim. Kolumdan çekilmemle neye uğradığımı şaşırdım. "Söylesene o Karan nerede?!" Diye bana bakan adama gözlerimi çevirdiğimde hızlıca geriye adımladı. "Siktir bu ne lan?" Dedi bana bakarken yutkunarak geri çekildim. Ne oldu birden bire? "Şeytan mısın kızım sen?" Dedikten sonra parmaklıkların arkasına seslendi. "Yardım edin!" Diye bağırmaya başladı. Dudaklarımı dişlemeye başladım, çok fena bağırıyordu ve başım patlayacaktı. "Kes sesin." Diye fısıldadım. Daha fazla bağırmaya başlayınca ayağa kalktım ve adamı duvara ittim. Bayılan adamın bedeni yere düştükten sonra gözleri kapandı. "Sana sesini kes demiştim." Dedim sinirle sonraysa yanına yaklaşıp nabzını dinledim. Neyse ki ölmemişti, yalnızca bayılmış. Ayrıca muhtemelen gözlerimi kırmızı olmuştu beni bu halde kimsenin görmemesi lazımdı. Kapı açılma sesi geldikten sonra gözlerimi başka yöne çevirdim. "Jade?" Jess'in sesini duyar duymaz ayağa kalkıp ona doğru hızla yürüdüm. Beni görünce kaşları çatıldı sonraysa yerdeki adama baktı. "Sen-" diyordu ki sözünü kestim. "Merak etme bir şey yapmadım sadece canım çok fazla kan çekiyor ve dayanamıyorum artık." Dememle elindeki kan torbasını uzatması bir oldu. "Al iç şunu rahatlarsın." Dediğinde elinden hızlıca kan torbasını çekip içtim ve rahatladım. "Allah'ım neden böyle oldum ben?" "Yani normal beslenmen lazım." Dedi Jess sonra elindeki anahtarı alıp kapıyı açtı. "Ben her şeyi hallettim gidebiliriz." Başımı sallayarak onu takip ettim ve boş torbayı poşetin içine koydum. Karakoldan çıkarken Jess'e döndüm. "Otele geri mi dönüyoruz?" "İstersen gitmeyelim?" "Hayır ya daha tatilin tadını bile çıkaramadık." "Tamam sen nasıl istersen." Deyip gülümsedi ve beraber arabaya bindik. "O uyuşturucu nereden çıktı?" "Ya ben sana demiştim ya etrafı gezeceğim diye ondan sonra bir çocukla çarpıştım ve yere işte torbayı düşürdüğünü fark ettim ve yanıma aldım." "Niye yanına aldın ki?" "Bilmem aldım işte." Dedim omuz silkerek. "Neyse olan oldu artık şimdiye bakalım." "O, sanırım adı Karan. İçerideki diğer adama da komplo kurmuşlar." "Bizi ilgilendirmiyor kardeşim bunlar kim ne yapıyorsa yapsın." Dedi umursamazca. "Ama yazık değil mi ya? Suçsuz yere orada?" "Dünyada bu tip insanlardan kaç bin tane var senin haberin var mı? Hangi birine yardım edeceksin boş ver." "Ama yine de bence her şeyi açığa çıkarmamız gerekiyor." "Hayır Jade seni gerçekten uyarıyorum, beladan kesinlikle uzak duracaksın. Senin belan vampir olmak ve bu her şeye bedel bu yüzden daha fazla sıkıntılı bir durum istemiyorum." Dedi ve kaşlarını çatıp bana baktı. "Tamam mı?" "Off tamam." Dedim başımı sallayarak. "İyi aferin şimdi gidip havuza girelim." *** İnsanların hakkımdaki konuşmalarına aldırmadan Jess ile beraber bikinilerimizi giymiş havuzda eğleniyorduk. "Bence bu havuz bize yetmiyor." Dedi Jess düşünceli bir şekilde. "Yoo bence gayet güzel." Dedim elimdeki içkiyi yudumlarken. "Denize gitsek daha güzel olmaz mıydı?" "E tabii ki havuza oranla daha güzel olurdu." "Yazlığa mı gitsek ya?" "Saçmalama Jess burası gayet güzel." Dedim başımı olumsuz anlamda sallayarak. "Off ne bileyim çok kararsız bir insanım biliyor musun?" "Fark ettim ama burası da gayet iyi hiç merak etme." "İyi hadi sen öyle diyorsan." Dedi gülümseyip. Birilerinin hayvan gibi havuza dalmasıyla içeceğime hem havuz suyu kaçtı. İğrenerek bardağa baktım. Iyy ben bunu içemem artık. Bu nasıl bir atlamadır ya? Gözlerimi kısarak atlayan kişilere baktım. Birisi kıvırcıktı ve oldukça tatlıydı bu yüzden tüm o kötü düşünceleri kafamdan attım. "Ne oldu daha demin ölümüne sinirliyken çocuğu görünce bir anda nutkun tutuldu." Dedi Jess fısıltıyla. Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. "Hayır tabii ki, yok öyle bir şey." Dediğimde kahkaha attı. "Tabi canım kesin." "Ben çıkıyorum ya biraz şezlongda oturacağım." "Ee daha kaydıraktan kaymadık?" Dedi suya uzanan kaydırağı gösterirken. "Yok ya belki sonra." Deyip havuzdan çıktım ve şezlonga yatıp gözlerimi kapadım. Teyzemizin şu vücudumuza çizdiği iz sayesinde güneş beni küle dönüştürmüyordu. Bu çok harika bir şey aynı Salvator kardeşlerin yüzüğü gibi bir özellik. "Çıkmayı başarmışsın?" Sesin geldiği yöne kafamı çevirdiğimde yanımda mavili grili çocuğu gördüm. "Ne kadar ödediniz çıkmak için merak ediyorum." "Seni ilgilendirmez, suçsuzdum ve çıktım." "Tabi ki ama suçlu olsaydın da kolayca çıkabilirmişsin demek ki?" Dedi alay ederek. "Tatilimi mahvetme ve sesini kes lütfen." Dedim sinirle tüm bunlar onun yüzünden başıma gelmişti. "Amma da sinirlisin, hep böyle misin sen?" "Senin gibi pisliklere karşı evet." Dediğimde kahkaha attı. "Bir kaç saat olmadan hemen sen pisliksine bağladın demek?" "Değil misin sanki?" "Nedir sana bunu düşündüren?" "Suçsuz birine oynadığınız oyun olabilir mi acaba?" Dedim bende onun ses tonuyla konuşmaya çalışarak. "Neyi neden yaptığım seni hiç ilgilendirmez ama o adam bunu fazlasıyla hak etti." "Neyse." "Bence de neyse." Dedikten sonra sustum ve önüme döndüm. Nedense kendimi aşırı rahatsız hissediyordum. Neyse Eftelya kimse yokmuş gibi gözlerini kapat ve dinlenmene bak. Bir kaç dakika sonra önüme gölge gelmediyse kaşlarımı çatıp gözlerimi açtım. Elinde bir bardakla grili mavili bana bakıyordu. "Al sana bu özür borcum olsun." "Bir kadeh içki mi?" Dedim inanmayan gözlerle ona bakarak. "Belki sonra daha fazlasını da yaparız." Dediğinde kaşlarımı çattım. "Ay yok kalsın, hatta içecek de kalsın sesini çıkarmaman benim için yeterli." Dedikten sonra "Tamam kötü bir başlangıç oldu, tanışalım mı?" Dediğinde ofladım. "Peki tamam." Diyerek yattığım yerden doğrularak oturdum, o da yanıma oturarak bardağın tekini bana uzattı. "Teşekkür ederim." "Ben Karan, sen?" Dedi elini uzatarak. Uzattığı elini boşta kalan elimle sıktım ve "Eftelya." Diyerek cevap verdim. "Memnun oldum." Dedikten sonra başımı salladım. "Bende." *** "Buraları daha önce hiç gezme fırsatın oldu mu?" Dedi ağır adımlarla yürürken. "Hayır." dedim gülümseyerek ve etrafa bakındım. Otelden çıkmış beraber Antalya'nın bazı yerlerini geziyorduk. "Şu çimleri geçip deniz kıyısında oturalım mı?" Dediğinde başımı salladım. "Havuzdan çıkıp deniz kıyısına gitmek 10/10 aktivite." Dedim gülerek. "Kesinlikle katılıyorum içim dışım su oldu." Beraber ağır adımlarla çimlerden geçerken bir anda çim sulamanın açılmasıyla gözlerim büyüdü. "Koş koş göl olacağız." Diyen Karan elimi tutarak beni çekiştirdi. Beraber hızla koşarken gerçekten de çok fazla ıslanmıştım. "Karan." Dedim kahkaha atarken. Arkaya dönüp kısık gözlerle gülmeye başladı o da. Yanlışlıkla ayaklarımızın birbirine dolanmasıyla yere kapaklandık. Gökyüzüne bakıp kahkaha atıyordum. Karan ayağa kalktıktan sonra o da gülerek beni ayağa kaldırdı. "Koş hadi koş." Dedi fakat ayakkabım çıktığı için "Sen git ben biraz daha ıslanacağım." Dedim. Ayakkabıma baktıktan sonra "Ne sorunlu bir kızsın sen." Deyip beni kucağına aldı ve koşmaya başladı. Gözlerimi büyütüp ona baktım. "Ne yapıyorsun?" "Hasta olmaman için uğraşıyorum." Ama ben hasta olmam ki Karan. Nihayet çimlerden çıktıktan sonra Karan beni yere indirdi ve sırılsıklam olan üzerime baktım. "İnanmıyorum, nasıl bir anda açıldı?" "Saatleri var bildiğim kadarıyla neye onu bunu boş ver de en son ne zaman bu kadar güldüm hiç hatırlamıyorum." Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. "Ciddi misin?" "Hem de çok." "Peki o zaman ne yapalım hala ısrarcı mısın deniz kenarında oturmaya?" "İstiyorsan neden olmasın?" Dedi gülümseyerek. "Olur tabi." Dedikten sonra plajın yanındaki ufak kulübeye çekti beni. "Buraya neden geldik?" "Aslında burası arkadaşımın, üzerini değiştirirsin diye temiz kıyafetler var istiyorsan?" Diye sorarken aniden etrafta silah sesleri duyuldu ve camdan bir çok kurşun girmeye başladı. Karan beni hemen dolabın arkasına ittikten sonra yanıma geldi. "Noluyor?" Dedim korkarak. "Bilmiyorum, bilmiyorum özür dilerim." Dedi dişlerini sıkarken. "Ulan hepinizin ecdadını-" derken ellerimle kulaklarımı kapatarak yere eğildim. Her yer delik deşik olmuştu. Lambanın patlama sesi geldiğinde Karan üzerime kapandı. "Sakin ol buradan çıkacağız birazdan tamam mı?" Sesimi bile çıkarmadan bu kabusun dinmesini bekliyordum. Nihayet sesler kesildikten sonra Karan sinirle ayağa kalktı. Çekmeceden çıkardığı silahla dışarı çıkıyordu ki kolunu tuttum. "Gitme nolur." Dediğimde dişlerini sıktı ve ağır ağır başını salladı. "Tamam, gel seni otele bırakayım."
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD