Ayaklarımın altında yeşil çimenler eziliyordu önce derin bir nefes aldım. Sonra aniden koşmaya başladım nereye koşuyordum bilmiyorum. Uluma sesi geliyordu sahibini tanıyor gibi hissediyordum. O kadar hızlı koşuyordum ki bu kadar hızlı koşabileceğimi asla tahmin etmezdim. Birden bir gölete yaklaştık gölete su içmeye eğildiğimde gördüğüm şeyle dehşete düşmüştüm çığlık attım ama bir uluma gökyüzüne doğru yükseldi.
....
Nefes nefese uyanmıştım gördüğüm rüya bu nasıl olabilirdi anlamıyordum. Kurtlarla olan karşılaşmamızdan kaynaklandığına emindim o kadar çok etkilenmiştim ki rüyamda görmüştüm. Hızlıca kalkıp duş aldım ve sıradan bir kot pantolon ile crop giydim aşağı indiğimde herkül elinde viski bardağı ile dışarıyı izliyordu.
- Hey selam.
- Selam, iyi uyuyabildin mi?
- Fena sayılmazdı ama çok tuhaf rüyalar görüyorum. Sanırım dün olanları hala atlatamadım.
Söylediklerimden sonra herkülün yüzü bir anda düşünceli bir hal aldı aslında oldukça sıradan bir cümle kurmuştum ama o epey endişeliydi. Hoşuma gitmişti.
-Anlıyorum. Yakında olanları atlatacağına eminim bu gün araba geliyor tekrar evine döneceksin ve evrakları da imzaladım. Masanın üstünde duruyor
-Teşekkür ederim bu gerçekten önemliydi.
-Biliyorum. Evrakları imzaladığım için artık beni görmek istemezsin sanırım!
Söylediği cümle aslında hiç işine gelmediğini ifade eden surat ifadesiyle oldukça komik görünüyordu.
- Bilmiyorum belki görüşebiliriz sonuçta en yakın arkadaşımın gereksiz erkek arkadaşı seninle çalışıyor
- Tekrar görüşmeyi isterim daha düzgün davranacağım söz veriyorum. Senden çok etkilendim ve saçmaladım. Özür dilerim.
İtirafı aniydi hiç beklemiyordum ve bu hoşuma da gitti belkide ona bir şans verebilirdim burdan gittikten sonra daha detaylıca bu işi düşünecektim. Sessizce yemeklerimizi yedikten kısa süre sonra şöför gelmişti. Herkül e veda edip oradan ayrıldık yol uzun olduğu için ve tüm gece kabus gördüğüm için uykum gelmiş uyuya kalmıştım. Tekrar aynı rüyayı görüyordum önce yürüyor kuşları dinliyor sonra koşuyordum ve göletteki görüntü ve uluma ile uyanış. Şöför genini temizleyerek.
Ihıımm
- Geldik hanım efendi.
- teşekkür ederim bavulum kalmıştı o nerede acaba.
-Bagajda efendim onu hemen çıkarıyorum.
Diyerek bağaja yöneldi ve bavulumu çıkardı bavulumu alıp evime çıkmıştım kedimin maması verilmişti belliki can dostum onu unutmamıştı.
Ev arkadaşım kedim ayaklarıma sürtünüp mırıldanarak birşeyler anlatmaya çalışıyordu ama ben oldukça yorgundum telefonuma bakmayı akıl ettiğimde onlarca bildirim geldiğini gördüm patronundan da bir mesaj vardı.
" UMARIM O İMZAYI ALMIŞSINDIR AKSİ TAKDİRDE PAZARTESİ ZAHMET EDİP GELME!!!"
Lanet herif resmen tehdit etmişti.
İşin iyi tarafı gelmeden önce herkül'ün o imzayı atmış olmasıydı yoksa bir işim olmayacaktı. Bu düşünce bile ürpermeme neden oldu ve hızlıca aklımdan uzaklaştırdım.
Kendim için birkaç aperatif hazırlarken jenny i aradım. Telefon birkaç çalıştan sonra açılmıştı odayı jenny nin telaşlı sesi kapladı, neredeyse çığlık atmıştı.
-Lanet olsun neredesin sen kızım kaç gündür ulaşamıyorum o lanet patronuna bile ulaştım bana toplantıda olduğunu söyledi. Üç gün nasıl bir toplantı sürüyor neden telefonu kapalıydı. Beni delirtmek mi istiyorsun.
- Sakin ol şampiyon. Telefon çekmiyordu bu yüzden kapalıydı.
-Nereye gittin de kapalıydı çekmiyordu
- Bilmiyorum bir dağ başında büyük şato gibi bir villadaydım.
- Ne den bu imza işi için sen gittin hiç anlamıyorum.
Evet artık onunda bilme zamanı gelmişti
-Herkül yüzden
- Herkül mü? Justn in patronu olan değil değil mi?
Sorudan çok bir idrak edememe sorusuydu tam onun tarzı doğru anladığını teyit etmek istiyordu.
- Tam olarak o
- Seni oraya kendi istedi değil mi? Bu herifle aranızda ne var lily senden ne istiyor o gece konuşamadık sen ve o daha önce seni hiç o şekilde görmemiştim.
- İstediğim birşey değildi jenny birden üstüme geldi ona vurmaya çalıştı ellerimden tuttu sonra üstüme çullandı. Sonra bana dokunduğunda etkilendiğimi inkar edemem ama bu kadar yakınlaşmak istememiştim.
-Peki oradayken ne oldu yine yakınlaştınız mı?
- Hem evet, hem hayır. Aslında yakınlaşıyorduk ve kesinlikle ipi elimden bırakıyordum ama sonra bir saniyelik bir anda söylediği söz beynimde şimşek etkisi bıraktı ve kendimi geri çektim.
Daha sonra o kadar çok etkilenmiştim ki onu rüyamda gördüm oldukça gerçekçiydi ona bekaretimi vermişti. Düşündükçe bile ıslanıyorum daha önce hiç böyle hissetmemiştim.
-Ah kızım bu adam bilinç altıma girmiş dikkatli ol ondan uzak dur o tehlikeli biri.
-Beni o bara sen götürdün jeny ve o adamla senin yüzünden aynı masadaydım. Şimdi de bana onun tehlikeli olduğunu söylüyorsun
-Gerçekleri bende yeni öğrendim tatlım hatta sen gittikten sonraki gün. Sana anlatmak istedim ondan uzak dur demek ama yapamadım ulaşamadım.
- Tamam sorun yok tekrar görüşmem olur biter
-Kesinlikle.
Çığlık sesleri telefondan kulaklarımı parçalarcasına yükseldiğinde kalbim durdu sandım.
-jenny sen iyi misin neler oluyor orda!!!
- İyiyim sakin ol lily şimdi kapatmam lazım izledikleri filmin sesini çok açmışlar seninle sonra buluşuruz seni arayacağım öptüm bayy.
Cevap veremeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Herkülden neden uzak durmam gerekiyordu?
Jenny neden yalan söyledi kesinlikle televizyon yada filmden gelen bir ses değildi canlı bir çığlıktı buna emini.
Justn denen şerefsiz ona birşey mi yapmıştı lanet olsun. Tekrar aradığımda uzun uzun çaldı ama açan olmadı.
Endişeleniyordum hemde çok en yakın arkadaşım hatta tek arkadaşım iyi miydi emin değildim.
Mesaj attım.
-"iyi misin kızım o çığlık çok gerçekçiydi"
-"durum kırmızı başlık mı"
-"mesajlarımı gördüğünde cevap ver"
Kırmızı başlık bizim şifremizdi eğer birimizden biri açıklayamadığı bir ortamda zor durumdaysa kırmızı başlık derdi ve anlardık bir tehlike yada sorun vardır. Umarım bu gün o gün değildi.
Hazırladıklarımı masanın üstüne yerleştirip yemeye başladığımda bir mesaj
-"her şey yolunda endişelenme"
-"mor Demekki bir sorun vardı ama üstesinden gelemeyeceği bir şey yok bu iyiydi biraz olsun sakinleşmiştim ama hala endişeliydim.
Yemekten sonra uyuya kalmıştım.
.....
Ormanın derinliklerinde koşuyordum o kadar hızlıydım ki rüzgarla yarışıyor gibi hissediyordum. Tüm vücudumda bir panik hakimdi. Sonunda bir köprünün ucunda durduğumda uçurumun öteki tarafında herkül karşısında gece kadar karanlık olan o kurtla karşı karşıyaydı.
Panik tüm bedenimi ele geçirmişti. Kurt aniden herküle doğru atılınca herkülün ne ara eline aldığını anlamadığım bıçak ile kurdum kafasını koparması bir oldu.
Tekrar uluyordum ama öyle büyük ve öyle acı doluydu ki ölen kurt için yas tutuyordum.
......
Yine nefes nefese uyanmıştım. Gördüğüm rüya o kadar dehşet vericiydi ki ve çok gerçekçi son zamanlarda yaşadıklarım sürekli kabuslarım iki üç gündür kendim gibi değildim daha önceleri gördüğüm birkaç ufak rüya gibi değil. Tamamı bir film sahnesini aramayacak rüyalar görüyordum ve panik içinde uyanıyordum bana ne oluyor asla anlayamıyorum. Herşey herkül ün hayatıma girişinden sonra olmuştu. Kurtlar o garip rüyalar. Neler oluyordu aklımı mı kaçırıyordum bilmiyordum. Bildiğim tek şey bir destek almam gerektiğiydi.